Orijinalini görmek için tıklayınız : Tesettür seferberliği İle İlgili Tüm Haberler
Mustazaf Der `Tesettür Seferberliği` Başlattı (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=150753)
'Tesettüre Çağrı' Etkinliklerinin startı verildi. (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=150197)
Tesettür Seferberliği Başlatılmalıdır Çağrısına İcabet! (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=150199)
'Haydi Kızlar, Eylül'de Başörtüyle Okula Gitmeye' (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=150198)
Sevgi Der' den Tesettür Semineri
Sevgi-Der (Sevgi Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği) bayanlara özel "Tesettürü Sevme ve Sevdirme Etkinliği" düzenliyor.
BATMAN - Sevgi-Der (Sevgi Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği) tesettür semineri düzenliyor. 14 Temmuz Perşembe günü Saat: 14.00'da Vural Konferans Salonunda bayanlara özel ve ücretsiz olan "Tesettürü Sevme ve Sevdirme Etkinliği" seminerine tüm bayanlar davet edildi.
Seminerde, Kur'an-ı Kerim Tilaveti, Sinevizyon gösterimi, ilahi ve marşlardan sonra Türkçe ve Kürtçe konuşmalar yapılacak. Kısa tiyatro gösterimi, örtü yasağı mağdurlarının hatıraları ve şiirlerle devam edecek olan seminer, okunacak duayla son bulacak.
14 Temmuz Perşembe günü düzenlenecek olan seminer ile ilgili açıklamada bulunan Batman Sevgi-Der Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Ortaç amaçlarının, Allah'ın emri olan tesettürün Müslüman kadınlar ve kızlar üzerindeki farziyetine, dünya ve ahiretlerine yönelik olumlu neticelerine değinmek, halen kamusal alanda devam eden haksız ve saçma örtünme yasağına dikkatleri çekmek olduğunu belirtti.
"Tesettürü Sevme ve Sevdirme Etkinliği" semineriyle vicdanlarda derin yaralar açan yasak aleyhinde kamuoyu oluşturmayı amaçladıklarını belirten Ortaç, "Amacımız bir sivil toplum kuruluşu olarak, toplumun her katmanına, başta bu işin çözüm mercii meclis olmak üzere halkımızın yasak aleyhindeki mesajını sunmaktır." dedi. (M. Salih Özcan -İLKHA)
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/news/47798.jpg
`Tesettür İslam`ın Nişanlarındandır`
Sevgi-Der tarafında bayanlara özel düzenlenen seminerde, tesettür seferberliğinin başlatıldığını ve tesettür konusunda halkın bilinçlendirilmesinin toplumda değişimlere vesile olacağı kaydedildi.
BATMAN - Hak ve Özgürlükler Platformunun geçen hafta başlattığı tesettür seferberliği kapsamında platform üyesi derneklerden Sevgi-Der (Sevgi Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği) bugün saat 14.00`da Vural Konferans Salonunda bayanlara özel "Tesettürü Sevme ve Sevdirme" semineri düzenledi.
Seminer Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminer, tesettür yasağının tarihçesi ve yasağa karşı verilen mücadelenin seyri hakkında sunulan sinevizyon gösterimiyle devam etti. Yoğun ve kalabalık bir katılımın olduğu programda okunan ilahi ve marşlar katılımcıları duygulandırdı.
"Tesettür Seferberliği Başlattık"
"Tesettürü Sevme ve Sevdirme" seminerinde konuşan Sevgi-Der üyelerinden Aynur Çöklü, gündemlerinde tesettür seferberliği olduğunu ve tesettür kavramının sıkça duyulacağını söyledi. Toplumsal yozlaşmanın, ahlaki çöküntünün had safhaya vardığını, aile, namus mefhumu ve manevi değer yargılarının kıymetsizleştirildiğini belirten Çöklü, tesettür konusunda halkın bilinçlendirilmesi toplum merkezinde değişimlere vesile olacağını kaydetti. İşte bu bilinç ve tespitle tesettür seferberliği başlattıklarını söyleyen Çöklü, "Adı üstünde seferberlik. Maddi manevi tüm imkânlarımızı bu mesele üzerinde yoğunlaştırmak, fedakârlıkta bulunmak ve bu iş için emek ve zaman harcamalıyız." dedi.
"Millet Ne Durumda Olursa Olsun Referansımız İslam`dır."
Yüksek manevi değerlere sahip bir neslin, Müslüman kadınların gayret ve çabalarıyla yetişebileceğinin mümkün olacağını vurgulayan Çöklü, tesettürün mahiyeti hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Çöklü, "Kendimizi toplumun bozulan yanlış adet ve göreneklerine göre değil, İslam`a teslim etmeliyiz. Milletin aşırı açık- saçıklığına bakıp "Bizler millete göre daha iyiyiz. Millet bu kadarını da yapmıyor. Bizler de aşırıya gitmeyelim." evhamına kapılmaktan daha tehlikeli bir bakış açısı yoktur. Çok tehlikeli sözler ve düşünceler bunlar. Millet ne durumda olursa olsun referansımız İslam`dır. Bizim ölçütümüz millet değil, İslami yaşam tarzıdır. Şurası unutulmamalıdır ki bu bahanelerin hiçbir haklı tarafı olmadığı gibi, bu düşünce sorumluluğumuzu da hafifletmez." ifadelerini kullandı.
"Allahın Emrini Her Şeyin Üstünde Tutun"
Tesettür seminerinde Kürtçe konuşma yapan dernek üyelerinden Saliha Önen, insanların açık düşmanı olan şeytanın, kendisi gibi insanlarında Allah`ın rahmetinden uzaklaştırılmasını ve azabına nail olmasını istediğini ve dolayısıyla Müslüman bayanların tesettüre çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Önen, Dıyêmin, xuşkêmin hay ji nuxmandina xwe hebin, emrê Xweda raserî hertişti bigrin.(Annelerim, bacılarım tesettürünüze önem verin. Allah`ın emrini her şeyin üstünde tutun.) Nîşanî şeytan u dostêwî bidin, ku win lêpey Qur`an`êne, ümmeta Muhemmed`ine çarçeflî, mantolî, biçarik u şerpelîne.(Şeytan ve dostlarına Kuran`ın peşinde ve Muhammed`in Ümmeti olduğunuzu çarşafınızla, mantonuzla, tülbent ve eşarbınızla gösterin)" şeklinde konuştu.
"Tesettür İslam`ın Nişanlarındandır"
Ezan, cami ve Kâbe nasıl ki İslam`ın nişanlarından ise tesettüründe İslam`ın nişanlarından olduğunu söyleyen Önen, " Pîrekê temamê dînê berya Îslamyetê nixmandıbune…(İslam`dan önceki bütün dinlerdeki kadınlar tesettürlüdür.) Pirekê dînê Îslamê, lê her alîyê cîhanê ancağ bê nuxmandina xwe têne naskirin. (İslam dinindeki kadınlar dünyanın her tarafında tesettürle tanınıyorlar.) Çewa ku Azan, Camî, Nimêj u Ka`be âlametê dînê Îslamêne, nuxmandına weyı lê gori Qur`an`ê u Hedîsê resulê Xweda jı, âlamet u nîşan u sancağe jibuna dînê Îslamê.(Ezan, cami, namaz ve Kâbe nasıl ki İslamın alametidirler. Kuran ve Peygamberimizin hadislerine göre tesettürde İslam Dininin nişanı ve sancağıdır) dedi.
"Başörtüsü Yasağına Karşı Mücadele Edilmeli."
Dünya hayatının oyun olmadığını ve imtihan yeri olduğunu söyleyen Önen, cenneti kazanmanın da ucuz olmadığını sözlerine ekleyerek, Allahın emri olan tesettürün yasaklandığını söyledi. Önen, yapılan bu hukuk dışı yasağı kabul etmediklerini ve bu yasağa karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı
Tesettür Semineri daha sonra, tesettür mücadelesi verirken Konya`da şaibeli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden şehide Filiz Beyaz`ın mücadelesini konu alan 3 perdelik kısa bir tiyatro sunumu yapıldı. Hak ve Özgürlükler Platformunun tesettür hakkında hazırlamış olduğu tesettürle ilgili broşürler seminer sonrası katılımcılara dağıtıldı.
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24261.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24259.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24262.jpg
M. Salih Özcan -İLKHA
http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Tesettur-Islamin-Nisanlarindandir-8968.html
Tesettür ekipleri oluşturmalı...
Bütün insanlar az çok birbirlerini etkileme gücüne ve imkânına sahiptirler. Fakat arkadaşın arkadaşı etkilediği kadar başka hiç kimse kimseyi etkileyememiştir.
devamı... (http://www.akpartiforum.com/tesettur-ekipleri-olusturmali-t151281.html?t=151281)
http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Tesettur-ekipleri-olusturmali-8970.html
Hüdaverdi
07-15-2011, 00:38
Türk bayrağı yok :@
başka şeylere odaklanalım değerli kardeşim :)
Hüdaverdi
07-15-2011, 00:48
Odaklanalım,siyah çarşaf değil de neden beyazı yok ?
Odaklanalım,siyah çarşaf değil de neden beyazı yok ?
bilmiyorum giyenlere sormak lazım :)
Odaklanalım,siyah çarşaf değil de neden beyazı yok ?
ben aralarda bi yerde gördüm var :D
güzel etkinlik..benim gibilere örnek oldun :)
Arkadaşlar tesettür için yapılabilecek şeyler değinildiği gibi bir eğitim süreci ve arkadaş çevresi etilidir. ama bunu gerekliliği anlatılarak olabilir zorlama olmamalı , bireyin kendi kişiliği oturmuşsa fazla yapılacak birşey yoktur.
kişiliği tam oturmamış dinin gerekliliğine susamış kişiler daha çabuk kabullenebilirler.
öyle ama bir ara kapalı modası diye birşey çıktı. herkez başını kapattı diger taraflarını degil... sanırım bu moda bu sene geçti çünkü aynı kişileri açık görüyorum
tesettür bilinci çekirdekten başlamalı hel bi 10 yaşına gelsin sonra hele bi ilköğretimi bitirsin sonra hele bi lise bitsin sonra hele bir üniversite kazansın sonra üni bitirsin derken zaten artık ne bilinç kalmıştır nede ana babayı dinleme kalmıştır. tabi bunnun sonrasında iş hayatı falan var kariyer var falan ohoooo varda var
Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi`nden Tesettür Semineri
Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi, "Tesettür Seferberliği" kampanyası çerçevesinde dernek binasında seminer düzenledi. Seminerde, tesettürün Allah`ın emri olduğuna dair ayetler okunarak, tesettürün toplumsal boyutları ele alındı.
DİYARBAKIR - Türkiye genelinde "Tesettür Seferberliği" başlatan Mustazaf Der, Diyarbakır Şubesinde seminer verdi. Akşam saat: 20.00`de başlayan seminerde eğitimci Yahya Oğraş, tesettür üzerine bir konuşma yaptı.
Nur Süresi 31 ve Ahzap Süresi 59. Ayetleri
Tesettür ile ilgili ayetlerin indiğini ifade eden Oğraş, Nur suresinin 31.ayetinden biraz okudu; "Ey Muhammed; Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." Oğraş, daha sonra Ahzap Süresi 59. Ayeti okudu; "Ey Peygamber! Kendi eşlerine, kızlarına ve Müslüman kadınları*na de ki: Dış elbiselerini (sokak kıyafetlerini) üzerlerine alıp örtünsünler. Bu onların (iffetli) tanınmalarına, eziyet edilmemelerine daha uygun olanı*dır. Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir."
Hz Aişe`den rivayet edilen bir hadiseyi anlatan Oğraş, "bu ayetler indiği zaman Ensar ve Muhacir bayanlar, eteklerinden bir parça yırtarak, başlarını örttüler" dedi. Oğraş, "Mevzu ilahi emir olunca bize düşen itaat etmektir" diye konuştu.
Kadın Nasıl Şekil Almışsa Toplum Ona Göre Şekillenir
Peygamber Efendimizin "Örtünmüşler, ama çıplaktırlar" şeklindeki hadisi şerifi okuyan Oğraş, bu hadisin gerçekliğine günümüzde sık karşılaştıklarını söyledi. Oğraş sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam`da tesettürün anlamı yüz, el ve ayak dışındaki bütün vücudun kapanmasıdır. Bazı İslam âlimleri, `eğer fitne varsa yüzlerini de kapatsınlar` diyor. Eğer bir toplumda kadın nasıl şekil almış ise toplum da ona göre şekillenir."
Tesettürü Toplumdan Yavaş Yavaş Kopardılar
Cumhuriyetin kuruluşuyla beraber birkaç yasağın çıkartıldığını ifade eden Oğraş, ancak tesettürle ilgili bir yasağın çıkmadığını söyledi. Oğraş, "Örneğin şapka konunu çıkartıldı ve şapka giymeyi reddeden veya bununla ilgili risale yazan İskilipli Atıf Hocalar idamla cezalandırıldı. Ama tesettürle ilgili bir yasak çıkmadı; çünkü o zamanlar tesettür toplumda çok yaygındı. Bu yüzden yasaklamak yerine yavaş yavaş toplumdan koparmaya karar verdiler. Cumhuriyet Gazetesi`nin öncülüğünde ilk defa `güzellik yarışması` düzenlendi" dedi.
Tesettürü Bekleyen İki Tehlike…
Tesettürün iki tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirten Oğraş, birincisi, "Ne kadar çıplak isen o kadar özgürsün anlayışı", ikincisi de "Tesettürü ruhsuzlaştırmak" olarak ifade etti. Oğraş, "Modacılar ile tesettür ruhsuzlaştırılıyor. Oysa her ibadetin ruhu takvadır. İslam`da tesettür, Kur`an`a dayanan tesettürdür. Vücudu kapatan bol elbise tesettürdür. Bu çarşafta, pardösü de olabilir. Ama bizim için ideal olan çarşaftır. İslam gelmeden önce kadının değeri yoktu, İslam ile kadının değeri arttı" dedi.
Herkes Üzerine Düşeni Yerine Getirmeli
Tesettür seferberliği kampanyasına katılımcılardan destek isteyen Oğraş, gayret sarf edilmesini istedi. Oğraş, "Maddi olarak, üzerimizdeki görevleri yerine getirmemiz lazım, örneğin bir çarşaf veya pardösüyü komşumuza veya yakınlarımıza hediye edebiliriz. Bir başörtüsünü hediye edebiliriz. Bizler bunu yerine getirmemiz gerekir, yoksa yarın Allah`ın huzurunda hesap vereceğiz. Bizler tesettür seferberliğini iki sebepten dolayı yapıyoruz; birincisi fıtri nedenlerinden ikincisi de ilahi hükmün gerekliliği olduğu için…" diye konuştu.
M. Salih Keskin - İLKHA
ak sevda
07-15-2011, 16:05
Odaklanalım,siyah çarşaf değil de neden beyazı yok ?
bir gün giymek nasip olsa ben mavi giyecem
EpiVaTeS
07-15-2011, 17:09
bazıları var üstü tophane altı şişhane...
bence bunlara lazım gerek...
Hak ve Özgürlükler Platformu`ndan Tesettür Broşürü
Hak ve Özgürlükler Platformu, "Tesettür Seferberliği" kapsamında vatandaşların haklarını konu alan ve başörtüyle okula gitmeyi yasaklayan bir kanun olmadığını anlatan broşür hazırlayarak vatandaşlara dağıttı.
BATMAN - Batman Hak ve Özgürlükler Platformu "Tesettür Seferberliği" kapsamında vatandaşların kızlarını başörtüyle okula göndermeleri önünde bir engel olmadığını ve haklarını konu alan "Tesettür ve Örtülü Okumak Hakkımız" adlı broşür hazırlayarak, Cuma namazında Batman`daki bütün camilerde vatandaşlara dağıttı. Vatandaşların broşürlere oldukla ilgi gösterdiği gözlendi.
Hazırlanan broşürlerin tam metni:
Ey Duyarlı Müslüman!
Senin kızına ilköğretimde başörtülü okuduğu için senin zihnine yerleştirilen yasak dışında başka bir yasak yoktur. Zihnindeki bu yasağı kır. Bu saatten sonra Allah`ın katında "zorlandım, zoraki yaptırdılar" savunmasını yapamazsın. Çünkü başörtüsüyle okumak isteyen kızının başörtüsünü açtırmaya zorlayabilecek bir yasak yoktur.
Yine eğitim ve öğretim yılının başından itibaren örtülü okumak isteyen kızının yanında okula git. Kızına güven ver ve onun yanında olduğunu hissettir. Okul yönetiminin diretmesi durumunda yasal prosedürü hatırlat. Keyfi davrandıklarında sivil toplum kuruluşlarını çağır. Hiçbir mevzuatta okula almama gibi bir yaptırım yoktur. İlköğretimde İslama uygun giyinmeyen çocuk daha sonra edineceği alışkanlıkla uygunsuz giyimi normal karşılamaya başlayacaktır. Çocuğunuza baskı yapmayın ama örtünmeye başlamışsa sonuna kadar onunla olun.
İlköğretimde eğitim zorunlu olup veli, çocuğunu hangi elbise ile gönderirse göndersin okul yönetimi öğrenciyi almamazlık yetkisine sahip değildir. İlköğretimde 5. Sınıfa kadar disiplin cezası yoktur.
Mevcut yasakçı sistemin, ilköğretimdeki çocuklarımızın Meryemi iffet ve İslam şiarıyla okumasını engellemek için sadece kafalarda oluşturduğu yasak dışında bir yasak yoktur. Bu kafalarda oluşturulan yasak da artık kırılmaya başlamıştır. Hz. Meryem`in eğitim almasını engellemek isteyen hahamlar nasıl Hz. Meryem`in eğitim almasını engellemekte başarısız olmuşlarsa ve engelleyecek bir kural, kitaptan bir yasa bulamamışlarsa günümüzdeki takipçileri de aynı başarısızlığa mahkûmdurlar.
"Kızlarınızı okutmak istiyorsanız Allah`ın emrini çiğneyeceksiniz!" diyen yasakçı zihniyetin insafına ve merhametine çocuklarımızı terk edemeyiz. Olmayan yasak, Ecenur kızımızın simgeleşen direnişi ve sonrasında yüzlerce kızımızın direnişiyle kafalardan da silinmeye başlamıştır. Yasakçı sistemi sahiplenenlerin tüm çırpınmalarına rağmen yasağın sadece zihinlerde olduğu ortaya çıkmıştır.
İlköğretim 1. 2. 3. 4. ve 5. Sınıflara Uygulanabilecek Yaptırımlar ve Sizin Haklarınız
• İlköğretim 1. 2. 3. 4. 5. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafete aykırı giyinmeden dolayı kanunen hiçbir ceza verilemez.
• Sınıftan çıkarma veya okula almama yapılamaz. Yapanlar suç işlemiş olur. (TCK, Madde:112)
• Okula almama, tehdit, hakaret, ikna odalarına alma, psikolojik baskı yapma, sınıf arkadaşlarının önünde "sen niye böyle geliyorsun?" gibi hiçbir uygulama yapılamaz. Yapanlar suç işlemiş olur.
• Velilerin, çocukları ile birlikte sınıfa girebilme ve ders takip haklarının olduğunu unutmayınız.
• Yaşanan tüm hukuksuzluklar ve fiili müdahaleler tutanak altına alınmalı ve hiç zaman kaybetmeden suç duyurusunda bulunulmalıdır.
• Kılık kıyafete aykırı okula gelen öğretmen de suç işlemiş olur.
• Okula alınmayan veya dersten çıkarılan çocuğunuzu, sizin okul ve derse alıp içeriye koyma hakkınız vardır. Engel olan okul personelleri suç işlemiş olurlar.
İlköğretim 6. 7. 8. Sınıflara Uygulanabilecek Yaptırımlar ve Sizin Haklarınız
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği 109. Madde B fıkrası kınama yaptırımını gerektiren davranışlar başlığında 5. Bent kılık ve kıyafet kurallarına uymamaya kınama cezası öngörmektedir.
109. Madde C fıkrası 17. Bendinde kılık ve kıyafet yönetmeliğine uymamakta ısrar etmek, okul değiştirme yaptırımını gerektiren davranış olarak belirtilmektedir. Bu madde sadece başörtüsü için değil, okula siyah önlükle gitmeyenler, pantolonla okula gelen kız öğrenciler ve diğer kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı bir şekilde okula gelen tüm öğrenciler ve öğretmenler için de geçerlidir. Sadece başörtülülere uygulandığında ayrımcılık suçu işlenmiş olacaktır. Başörtüsüne başka bir yaptırımda yoktur.
* İlköğretim 6. 7. 8. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafet kurallarına aykırı giyinmeden dolayı; uyarı, kınama dışında okula almama veya atma gibi bir ceza verilemez.
* Uyarı ve kınama uygulansa bile okuma hakkına engel olunamaz.
* Ceza ise bir defaya mahsus verilebilir. Aynı ceza ikinci defa verilemez. (K. K. Yönetmelik, Madde: 111/e)
Adrese dayalı kayıt sistemi nedeni ile sürgün cezası artık verilemez. Böyle bir ceza artık geçersizdir.
Eğitim ve Öğretim Hakkını Engellemenin Cezası
TCK Madde 112: Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;
a) Devletçe kurulan veya kamu mekânlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine,
b) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına, engel olunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Asliye Ceza)
İslami Duyarlılık Sahibi Değerli Veli;
Başörtüsünün İslamın emri olduğuna şüphe yoktur. Kızlarımızın ve kadınlarımızın Allah`ın emri gereği başörtülü olmasını ve bu şekilde toplum(kamu)sal faaliyete katılmasını, devlet ve devleti kaptırmamacasına sahiplenen zihniyet kabullenmemektedir. Bu zihniyet ya da yönetmenlik değişiklikleriyle sıhhate kavuşacak, düzelecek ve başörtülüleri birinci sınıf vatandaş kabul edecek bir zihniyet de değildir.
Bu zihniyet de ortada bir yasak olmasına rağmen sanki bir yasak varmış gibi toplumumuzu baskı altına almış ve insanların kafasında oluşturduğu bu yasakçı zihniyetle şimdiye kadar başörtülülerin şimdiye kadar toplum(kamu)sal faaliyetlere katılmasını engellemeye çalışmıştır.
Hukukta hürriyete getirilecek kısıtlamalar ve yasakların açık ve net ifadeyle belirtilmesi zorunludur. Yorum yoluyla yasak oluşturulamaz. Başörtüsü ister inanç hürriyeti, ister kişilik bütünlüğü hakkı olarak düşünülsün sonuçta insani hak ve hürriyet kapsamındadır. Bu hak ve hürriyeti kısıtlamak veya yasaklamak hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi direk yasak olduğunu belirtir hiçbir yasa ve yönetmelik de yoktur.
Hak ve Hürriyetler; olağanüstü durumlarda kanunla kalıcı olarak değil ancak geçici olarak sınırlanabilir.
Şu an Kenan Evren`in anti demokratik döneminde çıkarılan (1981 tarihli kılık kıyafet yönetmeliği) yönetmelik üzerinden hürriyetleri kısıtlama ile ilgili yorumlamalar yapılarak başörtüsü yasak gösterilmek istenmektedir.
İslam`ın toplumda kendisini hissetmesine tahammül edemeyen zihniyet, İslam`ın vicdanları ve akılları Ahiret muhasebesine yönelteceği korkusu taşımaktadır. Bu nedenle bulundukları alanlarda başörtüsünü İslami çağrışım yapmasından dolayı görmek istememektedirler. Tıpkı mezarlık kapısında ölümü hatırlatan ayeti görmek istemedikleri gibi…
Var olma amacı toplumdaki kargaşayı önlemek, insanların hak ve hukukunu almasını sağlamak ve toplum düzeninin bozulmasını engellemek olan devletler; ne yazık ki, bu amaçlar için değil de kendini yaşatmak ve kendisini elinde tutan kişilerin güç ve kudret kaynağı haline gelip asli var oluş sebeplerinden günümüzde uzaklaşmışlardır…
İnancın gereği olan tesettür, hayâ ve iffet timsali örtünme ve örtülü okuma hakkımızın bilinmesi için bu çalışmayı hazırlama gereği duyduk… Başarı Allah-u Teâlâ`dandır…
M.Salih Özcan, M.Sıddık Demir - İLKHA
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24290.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24291.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24292.jpg
Yıldırım
07-15-2011, 19:24
İyi hoşta seminer resimlerine bakın bir tane başı açık yok.
Kime neyi sevdiriyorlar anlamadım.Bence gereksiz bir organizasyon hiçbir fayda vermediğini ve vermeyeceğini düşünüyorum.
Ve hazırlanan broşürlerin başörtüsüne serbestlik getiren bölümlerinin amatörce hazırlandığını düşünüyorum.
1. 2. 3. 4. 5. Sınıflarmış 6. 7. 8. sınıfmış filan hikaye bunlar.Kamusal alan değilmi okullar? Bitti.
Bide adam güzel güzel yazmış yok şöyle haklarınız var yok böyle haklarınız var diye.
İnsanları tahrik etmekten başka bir şey değil.
Mevcut koşullarda düzenlemeler yapılmadan yasaklar kaldırılamaz.Bizler daha üniversite okuyan reşit insanlarımıza başörtüsü yolunu tam açamadık.
Daha lisede okuyupta başını örtmek isteyen kardeşlerimize serbestlik getiremedik.Birileri çıkıp ilk okulkan bahsediyor.
öncelikle başötüyü neden takılması gerektiği öğretilse....
bu 2 metrelik bezi kafasına saranlar ne için taktıklarını çğrenmiş olur bizimde midemiz kalkmaz...
İyi hoşta seminer resimlerine bakın bir tane başı açık yok.
Kime neyi sevdiriyorlar anlamadım.Bence gereksiz bir organizasyon hiçbir fayda vermediğini ve vermeyeceğini düşünüyorum.
Ve hazırlanan broşürlerin başörtüsüne serbestlik getiren bölümlerinin amatörce hazırlandığını düşünüyorum.
1. 2. 3. 4. 5. Sınıflarmış 6. 7. 8. sınıfmış filan hikaye bunlar.Kamusal alan değilmi okullar? Bitti.
Bide adam güzel güzel yazmış yok şöyle haklarınız var yok böyle haklarınız var diye.
İnsanları tahrik etmekten başka bir şey değil.
Mevcut koşullarda düzenlemeler yapılmadan yasaklar kaldırılamaz.Bizler daha üniversite okuyan reşit insanlarımıza başörtüsü yolunu tam açamadık.
Daha lisede okuyupta başını örtmek isteyen kardeşlerimize serbestlik getiremedik.Birileri çıkıp ilk okulkan bahsediyor.
okullar bitti demek bir basitliktir. bunlar eylülün hazırlıkları haziranın değil kaldı ki öncelikle bazı islami kesimlerden muhaliflik bekliyoruz geçmişte de gördük.
ayrıca başı açık görmemen sevindirici olması gerekmez miydi ? da eksiklik olarak görmeye çalışıyorsun. ve bunlar bilinçlendime ve direniş haklarını öğrenme seminerleridir. önce kendimizi eğitelim kendimizi tamamlayalım. açıkların sırası da gelecek inş.
sanırım bide furuatlı bir fetva çıkmadığı için tahrik oluyor.
öncelikle başötüyü neden takılması gerektiği öğretilse....
bu 2 metrelik bezi kafasına saranlar ne için taktıklarını çğrenmiş olur bizimde midemiz kalkmaz...
sanırım bu seferberliğin de amacı bu olsa gerek değil mi ?
molla bu konu için söylemedim ki..
genel olarak konuştum...
etkinlik için amenna...
ona lafım yok...
molla bu konu için söylemedim ki..
genel olarak konuştum...
etkinlik için amenna...
ona lafım yok...
bende şu cümle için söyledim :)
"öncelikle başötüyü neden takılması gerektiği öğretilse..." öğretilmeye çalışılıyor demek istedim.
Yıldırım
07-15-2011, 20:16
okullar bitti demek bir basitliktir. bunlar eylülün hazırlıkları haziranın değil kaldı ki öncelikle bazı islami kesimlerden muhaliflik bekliyoruz geçmişte de gördük.
ayrıca başı açık görmemen sevindirici olması gerekmez miydi ? da eksiklik olarak görmeye çalışıyorsun. ve bunlar bilinçlendime ve direniş haklarını öğrenme seminerleridir. önce kendimizi eğitelim kendimizi tamamlayalım. açıkların sırası da gelecek inş.
Cümlemi yanlış anladınız sanırım Okullar kamusal alan değilmi? Şeklinde sonrada bitti (ötesi yok) manasında yazdım.
Başörtülü olanlar zaten benimsemiş ki takıyor başörtüsünü.
Direniş hakkı dediğinizde hukuk bilmezlikten başka bişey değil.Düzenlemelerin yapılması gerekiyor bildiride yazdığı şekilde olmaz.Hangi hukukçuya sorarsan sor düzenleme şart.
Eylül hazırlığı dediğiniz şey sanırım öğrencileri başörtülü bir şekilde okula sokmak.Benim görüşüm yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik bir çuval inciri berbat etmeyelim.bu dönem yeni anayasa yapılacağını herkez biliyor artık.Şimdi tekrardan şeriat geliyormu küçük çoçuklar kapatılacakmı şeklinde haberler duymak istemiyorum.Siyasetten birazda olsa anlarım yapılacak böyle bir girişim başörtüsü karşıtlarının eline koz verecektir.
Ben samimiyet noktasında hiçbir eksiklerinin olduğunu düşünmüyorum.Sadece önümüzdeki süreçlere zarar vermesinden korkuyorum.
Cümlemi yanlış anladınız sanırım Okullar kamusal alan değilmi? Şeklinde sonrada bitti (ötesi yok) manasında yazdım.
Başörtülü olanlar zaten benimsemiş ki takıyor başörtüsünü.
Direniş hakkı dediğinizde hukuk bilmezlikten başka bişey değil.Düzenlemelerin yapılması gerekiyor bildiride yazdığı şekilde olmaz.Hangi hukukçuya sorarsan sor düzenleme şart.
Eylül hazırlığı dediğiniz şey sanırım öğrencileri başörtülü bir şekilde okula sokmak.Benim görüşüm yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik bir çuval inciri berbat etmeyelim.bu dönem yeni anayasa yapılacağını herkez biliyor artık.Şimdi tekrardan şeriat geliyormu küçük çoçuklar kapatılacakmı şeklinde haberler duymak istemiyorum.Siyasetten birazda olsa anlarım yapılacak böyle bir girişim başörtüsü karşıtlarının eline koz verecektir.
Ben samimiyet noktasında hiçbir eksiklerinin olduğunu düşünmüyorum.Sadece önümüzdeki süreçlere zarar vermesinden korkuyorum.
hiç alakası yoktur.
evet eylül de Allah kısmet ederse aynen öyle olacaktır. birilerinin bu ilk okuldur düzenleme yapmaya gerek yoktur demelerine izin verilmeyecektir ve orda da bir sorun olduğu bazılarının gözüne sokulacaktır.
evet hukuk tanımazlıktır ve o hukuku tanımıyoruz Allah hükmü varken. Anayasa bahene edilip karşı çıkılmasınındda hiç bir mantığı olamaz dünyanın her yerinde bir yasa değişikliği istendiğinde gösteriler eylemler protestolar yapılıyor. buda yasayı değiştirmek isteyenlerin elinde koz oluyor. tükiyede neden ters işliyor aman ses etmeyin zalimler duymasın. sesimizi kaldıracaz nerden kopuyorsa kopsun. karşıtların eline koz verilecekmiş asıl değiştirmek isteyenlerin eline koz verilecektir. Niyetleri varsa tabiki. biz sadece üni değil her alanda tesettürün serbest olmasından yanayız. ve bunun mucadelesini de vereceğiz inş.
ülkemizin müslümanları hala ezilmişlik psikolojisiden kurtulmadılar aman zalinmler hak istediğimizi duymasınlar nasıl bir hak arama ise artık. ( belki 50 yıl sonra çözme hayalleri vardır ) bilmiyorum ama biz bu yasa döneminde çözülsün istiyoruz ve böyle bir istek böyle bir talep olduğunu türkiyeye duyuracağız inş.
Terennüm
07-15-2011, 20:32
kardeşim sizin derdiniz üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?
aynı şekilde birileride rektörler başörtülelere selam duracaklar demiştide hala selam duruluyor..
bende şu cümle için söyledim :)
"öncelikle başötüyü neden takılması gerektiği öğretilse..." öğretilmeye çalışılıyor demek istedim.
molla ne inat adamsın...;D;D
yav konu için konuşmuyorum..
genel olarak konuştum..
kardeşim sizin derdiniz üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?
aynı şekilde birileride rektörler başörtülelere selam duracaklar demiştide hala selam duruluyor..
bizim bağcı olduğumuz kesin kim dövüyor kim yiyiyor onu bilemiyorum.
molla ne inat adamsın...;D;D
yav konu için konuşmuyorum..
genel olarak konuştum..
bu arada inat değil yaw genelden payıma düşeni aldım :)
Yıldırım
07-15-2011, 20:48
hiç alakası yoktur.
evet eylül de Allah kısmet ederse aynen öyle olacaktır. birilerinin bu ilk okuldur düzenleme yapmaya gerek yoktur demelerine izin verilmeyecektir ve orda da bir sorun olduğu bazılarının gözüne sokulacaktır.
evet hukuk tanımazlıktır ve o hukuku tanımıyoruz Allah hükmü varken. Anayasa bahene edilip karşı çıkılmasınındda hiç bir mantığı olamaz dünyanın her yerinde bir yasa değişikliği istendiğinde gösteriler eylemler protestolar yapılıyor. buda yasayı değiştirmek isteyenlerin elinde koz oluyor. tükiyede neden ters işliyor aman ses etmeyin zalimler duymasın. sesimizi kaldıracaz nerden kopuyorsa kopsun. karşıtların eline koz verilecekmiş asıl değiştirmek isteyenlerin eline koz verilecektir. Niyetleri varsa tabiki. biz sadece üni değil her alanda tesettürün serbest olmasından yanayız. ve bunun mucadelesini de vereceğiz inş.
ülkemizin müslümanları hala ezilmişlik psikolojisiden kurtulmadılar aman zalinmler hak istediğimizi duymasınlar nasıl bir hak arama ise artık. ( belki 50 yıl sonra çözme hayalleri vardır ) bilmiyorum ama biz bu yasa döneminde çözülsün istiyoruz ve böyle bir istek böyle bir talep olduğunu türkiyeye duyuracağız inş.
Başörtüsünün serbest kalaması konusunda hem fikiriz.Belkide ben sizden fazla istiyorumdur.Ben politik kararlar veriyorum siz ise duygularınızla karar veriyorsunuz.Bu söylediğiniz eylemler daha öncede yapıldı.Türkiye'ye ne kazandırdı.Hiçbirşey kazandırmadığını sizde biliyorsunuz.İyi bol statükocuların ekmeğine yağ sürüldü.Her şeyin yeri ve zamanı vardır.Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetinin yükselen ivmesini görmüyor değilsiniz.Anayasa değişikliği yapıldığında bu sorunun ortadan kalkacağınız sizde biliyorsunuz.
Ülkemizde müslümanlar hiç olmadığı kadar müslümanlığını hissediği bir dönemdeyiz ve asla ezilmişlik psikolojisi içerisinde değillerdir.Resmin bütününü gördüğümü düşünerek yanlış bir zaman ve yanlış bir yöntem olarak adlandıracağım bu eylemi?
Son olarak dediğim gibi ben şuanda duygularımı geri pilana alıp ajandamı çantama koyuyorum siz ise elinizde taşıyorsunuz.Aslında ikimizdede aynı ajandadan var ve içinde aynı şeyler yazıyor.
Terennüm
07-15-2011, 20:48
bağ senin olabilir..ama mısır zamanında buğday ekme aymazlığını bırakın..hiç dost eli görmedik diyorsunuz..bak size bir dost tavsiyesi..bu yaptığınız iananlara ızdırap olarak geri dönecek..sonra birileri hzibullah derin devlşetin yapsı dendğinde kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyorsunuz...bu yaptığınız özellikle okula başörtülü çocukları sırf eylem adına ögndereceğiniz çocukların hiç bir faydası olmadığı gibi birlerinin değirmenine su taşımaktır..
Başörtüsünün serbest kalaması konusunda hem fikiriz.Belkide ben sizden fazla istiyorumdur.Ben politik kararlar veriyorum siz ise duygularınızla karar veriyorsunuz.Bu söylediğiniz eylemler daha öncede yapıldı.Türkiye'ye ne kazandırdı.Hiçbirşey kazandırmadığını sizde biliyorsunuz.İyi bol statükocuların ekmeğine yağ sürüldü.Her şeyin yeri ve zamanı vardır.Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetinin yükselen ivmesini görmüyor değilsiniz.Anayasa değişikliği yapıldığında bu sorunun ortadan kalkacağınız sizde biliyorsunuz.
Ülkemizde müslümanlar hiç olmadığı kadar müslümanlığını hissediği bir dönemdeyiz ve asla ezilmişlik psikolojisi içerisinde değillerdir.Resmin bütününü gördüğümü düşünerek yanlış bir zaman ve yanlış bir yöntem olarak adlandıracağım bu eylemi?
Son olarak dediğim gibi ben şuanda duygularımı geri pilana alıp ajandamı çantama koyuyorum siz ise elinizde taşıyorsunuz.Aslında ikimizdede aynı ajandadan var ve içinde aynı şeyler yazıyor.
daha öncede direnişi kıranlar furaatçılardı. eğer fuattır keyfinize bakın denilmeseydi büyük kitlelerin önünde kimse duramaz-dı. kim olursa olsun.
ve furuattan sonrada direnen kardeşlerimizin bazı islami çevrelerce nasıl provakator ilan edildiğini herkes biliyor ( nuray canan bezirgan bunun en bariz örneğidir. ) her şeyin yeri ve zamanı sanırım bu zamandır.
bağ senin olabilir..ama mısır zamanında buğday ekme aymazlığını bırakın..hiç dost eli görmedik diyorsunuz..bak size bir dost tavsiyesi..bu yaptığınız iananlara ızdırap olarak geri dönecek..sonra birileri hzibullah derin devlşetin yapsı dendğinde kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyorsunuz...bu yaptığınız özellikle okula başörtülü çocukları sırf eylem adına ögndereceğiniz çocukların hiç bir faydası olmadığı gibi birlerinin değirmenine su taşımaktır..
ortada hiç birşey yokken bile bazıları ( fesad medya, bilen bilir ) hizbullah erkenekon işi diyordu. mesele bu değil. ayrıca isteyen istediğini söylesin biz Allah' a Dayandık ona güveniyoruz. birileri dost tavsiyesi yerine dost saldırısı yaparkende aynı şeyi yaptık Alalh'a Güvvendik ve dayandık yine yapaz Alalh'a Güvvendik ve dayanacaz.
birleri dediğiniz kemalistlerden önce "cihan" olmasın en son icaraatları kemalist medyadan önce 2 yıllık çalışmayı 1 günde olmuş gibi gösterip provakator deyip kemalistlerin eline en büyük kozu vermiştirler.
ayrıca gördüğüm kadarıyla mavi marmara olayı gibi ellerinizde sopalar hazırsınız. bağ bizimdir istediğimizi ekeriz yemeye gelirken bağcıyı dövmeden üzümünüzü buğdayınızı yeyip giderseniz seviniriz. kolay gelsin demenize gerekte yoktur.
Temenimiz tüm kardeşlerimizin destek olmasıdır.bazı kardeşlerimizin daha bismillah demeden muhalefete soyunması ibretlik bir manzaradır.
ayrıca bu çalışma sadece mustazafların değildir... ileride göreceksiniz... tabi muhalefeti bırakırsanız.
Terennüm
07-15-2011, 21:14
kime ne söylüyoruz ki?
Tesettür Hür Olmanın Simgesidir
Abdulkadir Turan Tesettür konusunda bu hafta resmi alanda çok önemli iki gelişme oldu.
Tesettür konusunda bu hafta resmi alanda çok önemli iki gelişme oldu:
1. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), bazı üniversitelerde başörtülü öğrencileri derse almayan öğretim görevlileri hakkında inceleme başlattı.
Bir zamanlar, başörtülü öğrencilerin derse alınmasını savunan öğretim görevlileri hakkında soruşturmaların açıldığı bu topraklarda bugün, başörtüsüne izin vermeyenler hakkında soruşturma açılmasını duymak hepimizi duygulandıracak bir durumdur.
2. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üye atamalarından sonra yapısı değişen Danıştay, bugün (13 Temmuz) açıkladığı bir kararla başörtüsü özgürlüğü yönünde önemli bir adım attı.
YÖK, 2010 Sonbahar ALES (Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı)’te sınav başvurusu için başı açık fotoğraf verme maddesini iptal etmiş. Solcu bir sendika buna Danıştay’da itirazda bulunmuş, Danıştay 8. Dairesi, her zaman olduğu gibi solcu kesimin isteği yönünde karar vermiş, kılavuzdaki söz konusu düzenlemelerin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu.
YÖK’ün itirazıyla Danıştay Genel Kurulu’na gelen 8. Daire kararı iptal edildi. Böylece YÖK’ün uygulaması onaylandı.
Bir zamanlar Danıştay, başörtüsünün önünde en önemli engellerden biriyken bugün bu kurumun başörtüsünü önünü açması umut vericidir. Bu karar, başörtüsü tarihinde çok önemli bir yere sahiptir.
Neden?
Çünkü…
Başörtüsü konusunda “sınırlandırma yapma” hastalığından, kininden kurtulmayanlar, meseleyi hizmet verenler ve hizmet alanlar açısından iki kategoride inceliyor. Hizmet veren memur başını açsın, hizmet alan hasta, öğrenci başını isterse örtsün, diyor.
ALES, hizmet verecek olanların girdikleri bir sınavdır. Dolayısıyla bu yöndeki bir düzenleme hizmet verenler yani memurlar açısından bir umut ışığı oluşturuyor.
Bu gelişmeleri küçümsemek yanlıştır. (Yüce Allah (cc) buna vesile olanlardan razı olsun, kim başörtülülerin gözyaşı akıtmasına sebep olmuşsa iflah olmamıştır. Her kim o gözyaşlarını dindirirse yüce Allah (cc) onları iflah etsin, bu amellerini günahlarına kefaret kılsın ve bu yöndeki isteklerini artırsın. )
Peki yeterli mi? Hayır. Başörtüsü önündeki bütün engeller kalksa da resmi hiçbir adım, tesettürün toplumda yeniden yer edinmesi için yeterli değildir.
Çünkü tesettür sorunu tek başına bir resmi sorun değildir, aynı zamanda ve hatta başlangıcı itibariyle bir sosyal projedir. Müslümanlara yönelik yıkıcı sosyal projeleri yürütenlerin öncülüğünde başlamıştır.
Bu sorunun çözümü de ancak Müslümanlara yönelik inşa edici sosyal projeleri yürütenlerin öncülüğüyle mümkündür.
Başörtüsü Türkiye’de hiçbir zaman sokakta yasaklanmadı. Ama sokakta başı açık gezen yüz binlerce kadın var.
Kimse bunlara başınızı açın diye emretmedi, bunların önemli bir kısmı başörtüsüzlüğe ikna edildi. Ya bizzat kendilerine tesettürsüzlük anlatılarak ya da tesettürsüz olmak kendi gözlerinde yüceltilerek…
Nasıl mı? İşte bu meselenin kökleri:
TESETTÜRSÜZLÜK BİR SOSYAL PROJEDİR
Hem Mustafa Kemal’in hem de Kamuran Ali Bedirhan ve Celadet Bedirhan üzerinden Kürt laiklerin hocası kabul edilen Abdullah Cevdet’in çıkardığı İctihad dergisi 1904’te Cenevre’de bir anket düzenliyor.
Dergiyi İttihat ve Terakki adına çıkaran Abdullah Cevdet, Müslümanların geri kalmaktan nasıl kurtulacağını Batılı düşünürlere soruyor.
Kendisi de bir doktor olan Abdullah Cevdet, İslam dünyasını hasta olarak görüyor ve onu doktor yerine koyduğu Batılı düşünürlerin ayağına götürüyor.
Onlara "İslam dünyası gerilikten nasıl kurtulur?” diye danışıyor, onlardan hastası içine reçete bekliyor. Doktor hastanın düşmanıysa, hastanın iyileşmesini değil, ölmesini ya da hastalığının kökleşerek kendisine daha çok muhtaç olmasını istiyorsa ona ilaç değil, zehir önerir.
Bir Fransız düşünür de bu yönde davranıyor ve bu soruya karşılık “Fermer le Korau, ouvrir la famme: Kur’an’ı kapa, kadınları aç” cevabını veriyor.
Din düşmanlığının başını o zamanlar Fransızlar çekiyordu. Bu, onlardan gelen bir talimattı: “Kur’anlar kapanacak-Kadınlar açılacak!”
Ancak başörtüsü İslam dünyasında öylesine yerleşmişti ki efendilerinin emrine amade Abdullah Cevdet bile bu reçete karşısında şaşırıyor ve kendince bir orta yol buluyor: “Böyle olmaz, hem Kur’anlar açık duracak hem kadınlar açılacak!” diyor.
Bugün İslam dünyasında tesettürü bir sorun olarak önümüze koyan bu şeytanî talimat ve bu talimat karşısındaki tutumdur.
O günden sonra başta İstanbul’a gelen Fransız ve Rus dadılarla Amerikan-İngiliz okullarındaki hocalar olmak üzere İslam dünyasında Müslüman kadının başörtüsüne karşı bir sosyal savaş başlatıldı.
Özellikle yabancılarla haşir neşir zengin İstanbullular arasında “Ben başımı örtmem!” diyen kızlar, kadınlar türedi, öyle ki yanlış hatırlamıyorsam 1910 ve 1914’te Osmanlı İçişleri Bakanlığı sokağa tesettürsüz çıkan Müslüman kadınların uyarılmasına dair bir emir yayınladı.
Emir belki sokakta etkili oldu ama sosyete denen kesimin etkinliklerinde başını açmak kadınlar için “Batılı, okumuş ve özgür” olmanın simgesi hâline geldi.
Kanunlar kadınlar başını örtmeli, başını örtmeyen kadın polis tarafından uyarılmalı, diyordu. Ama kadın başını açıyordu.
Cumhuriyet Döneminde erkekler için şapka takma zorunluluğu geldi ama hiçbir zaman kadınlara yönelik sokakta bir başörtüsü yasağı çıkmadı.
Devlet, okulda yasakladı, memurlara yasakladı. Ama bundan çok daha büyük bir iş yaptı:
Kendi güdümündeki kurumların eliyle ve özellikle solcu grupların girişimiyle başörtüsünü kadının özgürlüğünü sınırlayan bir esaret simgesi gibi tanıttı.
Açık olmayı, özgür olmak, kültürlü olmak, Batılı olmak diye gösterdi. Tesettürlü olmayı ise cahil olmak, dünyayı görmemek, kocasının veya babasının baskısı altında olmak olarak zihinlere kazıdı.
Neticede Müslümanın evinde bir iç savaş başladı. Müslüman tesettür için kendi karısıyla veya kendi kocasıyla, kendi kızıyla veya kendi babasıyla tartıştı, mücadele etti.
Kadın, örtünmem, dedi, koca veya baba örtüneceksin, diye üsteledi.
Kadın veya genç kız örtüneceğim, dedi, koca veya baba örtünemezsin, senin örtün, benim sosyal konumuma zarar verir, dedi.
Öte yandan Kur’an’ı Kerim eğitiminin kısıtlanması, kadınlarımızı İslamî yönden eğitecek kurumların olmaması tesettürsüzlüğü yaygınlaştırdı ve İslam toplumunu tesettürün olmadığı çağa doğru geri götürdü.
MÜSLÜMAN, GÖREVİNİ RESMİ KURUMLARA YÜKLEMEYEZ
Tesettür emri, Müslüman kadını müşrik kadınlardan ve hür olmayan kadınlardan ayırdı.
Kadının tesettürüyle önce Medine, sonra diğer İslam şehirlerinin görünümü değişti.
Tesettür şehirlerin Müslüman oluşunun, dindar oluşunun sosyal göstergesi oldu. Bir yabancı bir şehre girdiğinde o şehirde tesettüre ne kadar riayet edildiğini gördüyse ona göre o şehrin dindarlık oranını belirledi.
(Bir çocuk bugün bile bir Müslüman sokağının resmini çizerse ondaki kadınları başörtülü, Batılı bir şehrin sokağının resmini çizerse kadınları başörtüsüz diye gösterir. )
Bugün Batılılar ve onların çağdaşçı tabileri, bunun tam tersi yönünde ölçümler yapıyor. Bir şehirde ne kadar çok açık kadın varsa o şehri o kadar Batı güdümünde, daha doğrusu Batı değerlerinin işgalinde kabul ediyor.
İşgali karakter haline getiren Batı, daha fazla daha fazla kültür işgali için, insan işgali için üzerimize üzerimize geliyor.
Bu iş için sinema filmleri, diziler çevriliyor, kitaplar, gazeteler, dergiler basılıyor, solcu örgütler, kadın kuruluşu denenfinansmanlı yapılar seferber ediliyor.
Hiçbir resmi karar, bu seferberliğin tahribatını tek başına bertaraf edemez. Sosyal projelere, sosyal güçlere sosyal projeler ve sosyal güçlerle karşı konur.
Hiçbir Müslüman iyiliği emir, kötülükten men vazifesini, İslam fertlerinin kültürel işgale konu olması gibi ağır bir felakete karşı koyma vazifesini resmi makamlara yükleyemez. Resmi kurumlar, kendilerine düşeni yapar ama her şey onlardan beklenemez.
Müslüman fert nesne değildir, iradesiz değildir, ölü değildir; İslam’ı ilgilendiren her konuda ona vazife düşer.
Tesettür sorununa karşı vazife sivil toplumundur, Müslüman ferdindir. Her Müslüman, kendi değerlerine karşı başlatılan bu savaşa karşı koymak durumundadır.
Kadın, tesettüre ikna edilmezse, bu yönde İslamî bir donanıma kavuşturulmazsa hiçbir resmi uygulama tesettür şuurunu topluma yerleştiremez.
Şehirlerimizin bozulan görünümlerini yeniden değiştirmek, çocuklarımızın resimlerinde Müslüman bir şehir görünümünün oluşmasını sağlamak hepimizin vazifesidir.
Müslüman, en yakınından başlayarak tesettürün önemini topluma anlatmak, toplumun zihnindeki kuşkuları izale etmek, toplumu bu yönde cesaretlendirmek durumundadır.
Tesettür hür olmanın simgesidir, Müslüman kadın olmanın simgesidir. Müslüman kadının bunu kavraması için ona bunu kavratacak dillere ihtiyaç vardır.
Abdulkadir Turan / Doğruhaber
Yıldırım
07-15-2011, 21:52
kime ne söylüyoruz ki?
Bende çözemedim.
Siyasetten anlamadıklarını düşünmek istiyorum yoksa başka masumane bir çıkış yolu yok.
Allah gizliyi açığa çıkarandır. tavizsiz siyaset diye birşey duydunuz bilmiyorum.
tüm müslümanlar bunu çözecektir. daha besmele bitmeden muhalefet etmesinler yeter :)
ayrıca hiç bir partininde göbek bağı değiliz.
aman ses etmeyin diyen mantık ana yasada da yer vermeye korkacak mantıkdır.
Terennüm
07-15-2011, 22:13
dikleşmeden dik durmaya devam..
Tesettür seferberliğine kadın eli değmeli
Siz olsanız başörtüsü yüzünden istikbalinizi tehlikeye atar da eğitiminize ara verir miydiniz? diye soran genç öğrenciye gülümseyerek baktı ve “ben başımı örtüp hatta geniş mantomla gidebildiğim okulumu yüzümü örtememe izin verilmediği için bıraktım. Şimdi olsa aynı şeyi yapar mıydım diye düşündüğümde ise hayır diyorum yapmazdım. Okulumdan ayrılmaz, ama asla yüzümü de açmaz ve peçemle okuyabilmek için mücadele ederdim” dedi karşısındakileri şaşırtan bir cevapla.
devamı... (http://www.dogruhaber.com.tr/Yazar/Makale/Tesettur-seferberligine-kadin-eli-degmeli.html)
dikleşmeden dik durmaya devam..
umarım öyledir.
kardeşlerimiz provakatör ilan etmek mi ?
diklenmeden dik durma yoksa müslümanlara ayrı demek mi lazım parantez içinde !
Terennüm
07-15-2011, 22:16
grevs kaç yaşındasın?
grevs kaç yaşındasın?
yaşım gördüklerime ve yaşadıklarımı yazmaya yetiyor merak etmeyiniz ? mesele yaş meselesi değil. dünün fetvaları da haberleri de ortada.
ha bu arada "CİHAN"a haber edin bu sefer 2 yıl sonra görürse ve haber eder kardeşlerimizi provakatör ilan ederse geçen ayıp oldu bu sefer çok ayıp olur. hemen haber etsin anında en azında habercilik yapmış olur her ne kadar taraflıda olsa.
Terennüm
07-15-2011, 22:44
Yasını sormamı bile farklı yönlere çekmen ilginç..bu soruya cevabın bile önyargını yansıtıyor..
Yasını sormamı bile farklı yönlere çekmen ilginç..bu soruya cevabın bile önyargını yansıtıyor..
konunun yaşımla ne alakası var ?? durduk yere sorarsanız aklıma neresi gelirse oraya çekerim. kimin önyargılı olduğu ortada değil mi daha bismillah provaktör ilan ettiniz bile. gerç ben normal karşılıyorum hele ki dün akşam mavi marmara konsundaki savunmalarınızı görünce. gayet soğukkanlılıkla karşılıyorum şaşırmışta değilim şokta geçirmedim.
Terennüm
07-15-2011, 22:54
Kandilin mübarek olsun kardesim..
Kandilin mübarek olsun kardesim..
Amin Allah razı olsun...
Yıldırım
07-16-2011, 00:22
Allah gizliyi açığa çıkarandır. tavizsiz siyaset diye birşey duydunuz bilmiyorum.
tüm müslümanlar bunu çözecektir. daha besmele bitmeden muhalefet etmesinler yeter :)
ayrıca hiç bir partininde göbek bağı değiliz.
aman ses etmeyin diyen mantık ana yasada da yer vermeye korkacak mantıkdır.
Siyaset taviz alıp vermek değilmidir.Tavizsiz siyaset diye bişey olmaz.Sadece kendi bildiği okur gözü kapalı bir şekilde konjonktürü değerlendirmeden yollara düşmüş olursunuz.Tekrar sözlüyorum siyasetin s sinden haberiniz yok.
Madem tavizsiz siyaset bizlere kılavye kadar yakın bu Cumhuriyet kuruları kaç yıl oldu.Sizin yöntemlerle bir arpa boyu yolmu aldık.Bırakın bize çözüm umudunu oluşturduğumuz gibi çözümüde oluşturalım.
Yıldırım
07-16-2011, 00:37
konunun yaşımla ne alakası var ?? durduk yere sorarsanız aklıma neresi gelirse oraya çekerim. kimin önyargılı olduğu ortada değil mi daha bismillah provaktör ilan ettiniz bile. gerç ben normal karşılıyorum hele ki dün akşam mavi marmara konsundaki savunmalarınızı görünce. gayet soğukkanlılıkla karşılıyorum şaşırmışta değilim şokta geçirmedim.
Sizi provakatör ilan eden yok.Samimiyetinize bütün kalbimizle inandığımızdan emin olun.Sadece yönteminizin eskilerden kaldığını söylüyoruz.
Ama şu konuda samimi bir cevap veriniz lütfen bu tarz fevri ve radikal çıkışlar Türkiye'de ne zaman sonuç vererek islama ve müslümanlara faydası oldu.Cevap hiçbir zaman
Sizi provakatör ilan eden yok.Samimiyetinize bütün kalbimizle inandığımızdan emin olun.Sadece yönteminizin eskilerden kaldığını söylüyoruz.
Ama şu konuda samimi bir cevap veriniz lütfen bu tarz fevri ve radikal çıkışlar Türkiye'de ne zaman sonuç vererek islama ve müslümanlara faydası oldu.Cevap hiçbir zaman
size göre radikal bize göre gayet gerekli ve oması gerekendir. zaten birileri bu ülke de her isteği radikal sayıyor.
biz tavizsiz taleplerin faydasını çok gördük, kendisinde bunlar olmayanlar faydasını haliyle görmezler.
Şehit Şeyh Ahmet Yasin'in dediği gibi " destek olmuyorsunuz bari aleyhimizde olmayınız "
hayırlı kandiller :)
Terennüm
07-16-2011, 04:00
Seni de Allah için seviyorum grevs kardesim..
İntifada
07-16-2011, 04:02
okula giden bir çocuğun ne giymesi yada ne giymemesine karışan bir devlet olamaz...
Seni de Allah için seviyorum grevs kardesim..
Allah şahittir sevgimizde kızgınlığımız da Allah içindir.
okula giden bir çocuğun ne giymesi yada ne giymemesine karışan bir devlet olamaz...
öyle deme yavuz kardeşim bu sözler çağa umuyor kutsal devlet ne derse yani konunlar var sonuçta kanun tanımamazlık edemeyiz ;:)
konu tesettür seferberliği, değerli kardeşlerim,
İntifada
07-16-2011, 04:09
Devlet nedir? Bize hizmet etmek zorunda olan bir alet,bir ütü, bir şofben gibi birşey değil midir? Hiç kutsal bir ütü olabilir mi? ...
Devlet nedir? Bize hizmet etmek zorunda olan bir alet,bir ütü, bir şofben gibi birşey değil midir? Hiç kutsal bir ütü olabilir mi? ...
bazıları için oluyor. o ütüyü neden ütülemiyor dediğinde olmuyormuş :)
BeldeiTAYYIBe
07-16-2011, 04:30
Devlet nedir?
Bozkurtlarin lideridir...
İntifada
07-16-2011, 04:31
Bozkurtlarin lideridir...
;D;D
sanırım bugün hiçbir şeye bu kadar gülmemiştim :güzel:
BeldeiTAYYIBe
07-16-2011, 04:34
;D;D
sanırım bugün hiçbir şeye bu kadar gülmemiştim :güzel:
Allah, tüm kardeslerimizin yüzünü güldürsün.
rizzelli
07-16-2011, 05:54
AK Parti değil miydi MHP ile mecliste başörtü yasağını kaldırmışlardı.sonra Danıştay dan geri döndü.ve hatta AK Parti nin kapatılma davasında bunu koz olarak kullanmıştı yargıtay başsavcısı.
bu meseleyi halledecek tek merci hükümettir.
bazı ünilerde bile başörtülüleri almıyorlar diye hala haber geliyor.
kamusal alanda lisede daha bu sıkıntıya el atılamamışken ilk okulda başörtülü göndereceğiz çocuklarımızı,onların gözlerine sokacağız,anayasa falan dinlemeyiz...
ya şu grevsin yazdığına bakar mısın arkadaş.kendi beyanıyla AK partiye oy vermemiş birisinin hükümetin başörtü konusunda atacağı adımları baltalarmıyız diye bir tedirginliği olamaz tabii ki.
arkadaşlar açıklama yapıyor güzel güzel.müslumanlar pısırık olmuş da,ezik olmuş da.
AK Parti nin çizgisinde sizin bu şovenist bağırışların yeri yok.9 yılda ülke nereden nereye geldi.
inş hükümetimiz bu dönemde bu sıkıntıları anayasa ile kökten hallederde bunların koz olarak kullandığı şeyleri elinden teker teker alır insanlığa islam a daha hayırlı hizmetler yaparlar.
AK Parti değil miydi MHP ile mecliste başörtü yasağını kaldırmışlardı.sonra Danıştay dan geri döndü.ve hatta AK Parti nin kapatılma davasında bunu koz olarak kullanmıştı yargıtay başsavcısı.
bu meseleyi halledecek tek merci hükümettir.
bazı ünilerde bile başörtülüleri almıyorlar diye hala haber geliyor.
kamusal alanda lisede daha bu sıkıntıya el atılamamışken ilk okulda başörtülü göndereceğiz çocuklarımızı,onların gözlerine sokacağız,anayasa falan dinlemeyiz...
ya şu grevsin yazdığına bakar mısın arkadaş.kendi beyanıyla AK partiye oy vermemiş birisinin hükümetin başörtü konusunda atacağı adımları baltalarmıyız diye bir tedirginliği olamaz tabii ki.
arkadaşlar açıklama yapıyor güzel güzel.müslumanlar pısırık olmuş da,ezik olmuş da.
AK Parti nin çizgisinde sizin bu şovenist bağırışların yeri yok.9 yılda ülke nereden nereye geldi.
inş hükümetimiz bu dönemde bu sıkıntıları anayasa ile kökten hallederde bunların koz olarak kullandığı şeyleri elinden teker teker alır insanlığa islam a daha hayırlı hizmetler yaparlar.
buda sizin düşünceniz... nerden nereye dediğiniz islami yaşamaya çalışanlar için milim ilerleme yok hep sizin gibiler çıkar ama haa dokunmayın. yoksa koz olur zalimler de evet evet koz olur der koz olarak kullan. ve şuda var bunu ilk koz olarak kullanan "cihan haber ajansı" olmuştur. laik kemalist medyada değil.( demekki bazı şeylerin olmasını istemiyorlar. Ak parti hesabına gelmeyen konularda nasıl kaplan kesiliyor koz moz dinlemiyor. baş eğmeyiz diyor. sizin gibiler çıkmazsa ve islami medya evet kardeşim bir hak talebi var derse hiç kimsenin eline koz geçmez. yani bunun basit olanı sizin gibi düşünenler zalimlerin eline koz veriyor.
ayrıca diyorsunuz ki MHP AKP yapmaya çalıştı olmadı. hemde 411 miletvekili olarak değil mi ? bide diyorsun bunu çözecek olan hükümettir. bende inandım. 411 milletvekili olarak yapamamış işte o zaman sıra halktadır. kendini kurtarmak için islami özgürlükler için tek adım atmış değil. başörtüsünden tutun kuran öğrenimi için yaş sınırına, yaş sınırından tutun örgütlenme ve bir araya gelme haklarına kadar hala bir evde toplananlar suçlu olarak tutuklanabiliyor. şimdi diyeceksiniz üniversitede başörtüsü serbest şimdi öyle ama bunun için hiç bir düzenleme yok. diğer ses çıkarılmayan konularda böyle. Ak Parti ebedi değildir. yarın o olmayacak yerine geçecek olanlar keyfine baksa ne olacak. birileri kendi rahatlarını islamın rahatına tercih ediyorlar. yeter ki ak parti rahat olsun. ak parti'nin hiç birşeyi beni ilgilendirmiyor. yavuz demişti ya devlet bana hizmet bir ütü bir şofben bir küllük gibi birşeydir diye evet partilerde aynen öyle Ak Partide öyle. yollar yapılmış bazıları için rafah yükselmiş beni ilgilendirmez. eğer her şey ekonomik koşularla hal edilmiş olsaydı. Şuan Türkiye bu kadar sorunla boğuşmazdı demek ki insanların başka ihtiyaçları da var.
ayrıca neden ak partiye oy vermediğimi de açıklamıştım. istersen onuda yaz. ve oy vermek benim keyfimdir hiç kimseyi ilgilendirmez. böyle giderse gelecek seçimlerde vermeyeceğim.
biz elimizden geleni yapacağız. sizde 28 şubatta ki gibi direnen ve hakkını isteyen müslümanlara muhalefet etmeye devam ediniz. kaldı bu Ak parti meselesi de değil 28 şubatta o kadar zülümler yapılırken de sizin gibiler aynı mantıkla hareket ediyordu. ama ses etmeyin zalimler duymasın. " hatta Erbakan hocaya " ülkeyi geriyorsun istifa et " çağrıları bile yapılmıştı. bazı islami kesimlerce. Erdoğan yeri geliyor Erbakan'ın 10 katı ülkeyi gerecek şeyler yapıyor. ( ben burada başbakanın haksız olduğunu söylemiyorum. haklıdır. ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki her şeyden gerginlik çıkarıyor bizim her şeyden istifa edeceğimiz. uslu uslu oturacağımız anlamına gelmez.) neden o çağrılar yapılmadı yoksa menfaatten mi ?
sana da bir tavsiye " cihan'a" git bu kozu laikler kullanmadan tekrar kullansınlar. sonuçta kullanılacak. kardeşlerimizi her dönem nasıl provaktör ilan ettiklerini bizden çok daha iyi biliyorsunuz.
yine soruyorum ??
dünyanın her yerinde bir yasa değişikliği istendiğinde gösteriler eylemler protestolar yapılıyor. buda yasayı değiştirmek isteyenlerin elinde koz oluyor.
Tükiyede neden ters işliyor ?
neden hak talepleri özellikle müslümanlar için provakatörlük oluyor ?
yoksa bazılarının hesapları mı alt üst oluyor ?
ZALİMLERDEN ÖNCE BU KADAR KESSİN KARŞI ÇIKILMASININ NEDENİ NEDİR ?
Kadın ve Örtü
Tarihe kısaca bakıldığı zaman, örtünün çok önceki zamanlara dayandığını, eski toplumlarda yaygın bir şekilde kullanıldığı görülür. Haklarında bazı bilgilere sahip olduğumuz eski Yunan, İran ve Yahudi toplumlarında örtü yaygın bir şekilde kullanılıyordu. Ancak örtünün yapısı ve şekli kavim ve toplumlara göre farklılıklar arz ediyordu.
Yahudi kadınlarında örtü oldukça yaygındı. Yahudi bir kadın örtüsünü üzerine almadan dışarı çıktığı zaman Yahudi şeriatına göre kocasının onu boşama hakkı doğuyordu. Ayrıca Yahudilerin Medine’de Müslümanlarla birlikte yaşadığı dönemlerde örtüyle ilgili herhangi bir sorunun çıktığına rastlamıyoruz.
Hıristiyanlarda da hicaba ayrı bir önem verilirdi. Örneğin Hz. Meryem’in portrelerini yapan eski ressamların yapıtlarında Hz. Meryem’in portrelerinin örtülü hali, Hıristiyanlıkta da başlarda örtünün bulunduğu, hatta bunun ilahi bir emir olduğuyla ilgili ipuçları vermektedir. Yine Hıristiyan toplumların geçirdiği bunca değişime, dinden bu kadar mesafe alışlarına rağmen rahibelerin örtü geleneğini sürdürmeleri, Hıristiyanlığın örtüyle ilgili bir inanışının günümüze yansıyan şekli olarak düşünülebilir.
Ayrıca Ortaçağda Avrupa kadınlarının örtüyü yaygın bir şekilde kullandıklarına tanık olmaktayız. Avrupa’da örtüsüzlüğün yayıldığı ve hatta teşvik edildiği zaman daha çok yirminci asrın ikinci yarısı, yani feminizmin başını alıp yürüdüğü günlere rast gelmektedir. Ülkemizde Kemalist devrimlerle birlikte kadının örtüsünün hedef alındığı günlerde bile Avrupa’nın kırsalında geleneksel örtünün varlığını sürdürdüğü görülür.
Bütün bunlar örtünün bir dine has bir giyim tarzı olmadığına, esasında Allah Teala’nın örtüyü insan fıtratında yer alan bir özellik ve mizaç olarak yarattığına, insan fıtratının örtüye doğru bir teşvik içinde olduğuna işaret etmektedir.
Öyleyse fıtratta var olan, insanın yaratılışının tabii bir parçası olan ve varlıkların yaratıcısının kesin emriyle kullarını yükümlü kıldığı örtünün tabii olarak toplumun vazgeçilmezi olarak yerleşmesi gerekirken, neden insanlar yoğun bir şekilde oklarını örtüye yönlendirmekte, insanın en tabii özelliği olan örtünün ortadan kaldırılması için çabalamaktadırlar?
Kur’an-ı Kerim, Ahzab Suresinin 59. Ayetinde örtüyle ilgili son noktayı koyar. Hüküm belli olduğundan bunun sonrasında hiçbir yoruma yer bırakmaz: “Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir”
Kadınların bedensel yapısı erkeklerden farklıdır. Bedenlerinin bir kısmının dahi görülmesi erkekler için tahrik edicidir. Gözlerde hevese, fikirlerde ise kötü düşüncelerin oluşmasına yol açar. Bütün bunlar kadınların özgürlüğünden çok daha farklı konulardır. Kadınların bedenini bir mal seviyesine indirgemekte ve değerini düşürmektedir. Öyleyse hicap, inci mahiyetinde olan kadının bedenini muhafaza eden büyük bir zırh mahiyetindedir. Kötü bakışlılar ve kötü niyetlilere karşı kadını emniyete almakta ve bedenini kuşatan zırhın içinde özgür bir ortam kazandırmaktadır. Ayrıca kadını kötü bakışların oklarından koruyup emniyete almaktadır. Öyleyse hicap kadınların özgürlüğünü kısıtlayan değil, kadınları özgürleştirip zararlardan koruyan ve onlara kendi dünyalarında hareket alanı sağlayan özgürlük kalesidir.
İslam, toplumda kadınların sorumluluklarını üstlenmelerini isterken bütün ortamlarda onur ve şahsiyetlerini muhafaza etmelerini de istemektedir. Özellikle günümüzde erkeklerle kadınların birlikte yaşadığı ortamların çoğunda kadınların örtü ve iffetleriyle ilgili hassasiyetlerin kaybolması, böylesi ortamları Müslüman kadınlar için olumsuz hale getirmektedir.
Halkımız örtüsüzlüğün propagandasını yapan, örtüyü kötü bir giyim tarzı ya da rahibe giysisi gibi göstermeye çalışan yoğun bir medya baskısı altındadır. İslami örtü, yaşları 70’i geçen kadınlar için normal, gençler için ise özgürlüklerini alıp götüren, hayatlarını zindana çeviren kötü bir şeymiş gibi lanse edilmeye çalışılmaktadır. Bunlar çoğu zaman doğrudan dile getirilmezse de toplumumuzda ahlaki sarsıntılara yol açan film ve diziler doğrudan ya da dolaylı olarak en büyük darbeyi ahlak, iffet ve dolayısıyla kadınların örtüsüne vurmaktadır. Açık kadınların ve ahlaksızca ilişkilerin bolca sunulduğu programları seyreden gençler etkilenmekte, iffetsizlik ve örtüsüzlük gittikçe sıradanlaşmaktadır.
Müslümanları medeniyetinin önündeki en büyük engel gören Batı, uzun zaman önce kadını, dolayısıyla örtüyü doğrudan hedefine alıp yoğun bir saldırı başlattı. Başarılı olmak için bilim adamlarını ve uzmanlarını harekete geçirip uzun araştırmalar ve tahliler neticesinde daha fazla başarı elde edeceği yöntemleri harekete geçirip örtüye karşı yoğun bir propagandasal savaş başlattı. Uzun uğraşılar sonucunda önemli başarılar elde etse de, tamamıyla örtüyü yok edip tarihe gömmeyi başaramadığından Fransa gibi ülkelerde doğrudan örtüyü yasaklayarak, Müslümanları engelleme çabalarında bütün sermayesinin tükendiği, zorba dayatmaların dışında elinden bir şey gelmediğini bu yasaklarla ortaya koyuyordu.
Toplumumuzda medya organlarının sebep olduğu büyük zararları düşünerek, televizyon seyredilmemesini isteme ya da açık filmlerin televizyonlardan verilmesinin önüne geçme imkanı bulunmadığından elde kalan biricik yol, örtünün gereği gibi anlatılarak Müslüman halkın bilinçli hale getirilmesidir. Örtüsüzlükten rahatsız olan bilinçli Müslümanların toplumun bütün kesimlerine yönelik örtü çağrıları zamanla etkisini gösterecek, örtü kültürünün toplumumuzda yeniden ihyasına yol açabilecek.
Halkımızın içinde örtüsüzlüğün yaygınlaşmasını isteyenlerin elinde kendilerini haklı çıkaracak, örtüsüzlüğün toplumun maddi ya da manevi hayatında faydalara yol açacak hiçbir akli ve bilimsel dayanakları bulunmamaktadır. Ancak toplumumuzun kimliği ve ruhuyla uyuşmayan bir hayat tarzını cazibeli hale getirmek ve bu alanda dayatmalarını gerçekleştirmek için medya araçlarından yoğunca istifade edip gençleri cezbetmeyi başarabilmektedirler. Oysa insan onurunu kamil hale getiren, ona şahsiyet kazandıran, sosyal ve psikolojik açıdan topluma büyük kazançlar sağlayan örtünün insaniliği ve fıtriliğiyle ilgili Müslümanların elinde güçlü dayanaklar bulunmaktadır. Fıtratların kabuklarından sıyrılıp yeniden ihyası, insanımızın basirete yönelip kaybettiğine kavuşması ve Müslüman toplumumuzun karakteri olan örtünün yerleşmesi için yoğunca bir çaba sarf edilmelidir.
Müslümanların imkânlarını seferber etmeleri durumunda fıtratları bozulmamış insanlar varlıklarının bir parçası olan örtüye yeniden dönüş yaparken birçok alanda kaybedilenlere kavuşma ve öze dönüş mevsimi başlayacaktır. Bunun için biricik yol, yoğun araştırma ve tahliller neticesinde geliştirilen programlar çerçevesinde yorulma bilmez çabalarla her türlü fırtınaya karşı durmak, insanımızın inanç ve fıtratıyla ilgili bozulan, aşındırılan ve gevşeyen yönlerini bir kez daha onarmaktır. Böylece samimi ve ihlaslı çabalar karşılığını bulacak, onlarca yıldır bozulması için uğraşılan Müslüman halk kimliğini keşfedecek, Müslüman kadınlar izzet ve onur timsali örtülerine bir kez daha kavuşacaklar.
(Doğruhaber Gazetesi) - Meryem Başak
Zeytinburnu-Der`den Tesettür Semineri
İstanbul`da faaliyette bulunan Zeytinburnu-Der, Türkiye genelinde başlatılan "Tesettür Seferberliği" kapsamında tesettür semineri düzenledi.
İSTANBUL - Zeytinburnun`da faaliyet gösteren İlim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Zeytinburnu-Der, "Tesettür Seferberliği" kampanyası çerçevesinde dernek binasında bir seminer düzenledi. Seminerde, tesettürün Allah`ın emri olduğuna dair ayet ve hadisler okunarak, tesettürün toplumsal boyutları ele alındı.
16 Temmuz Cumartesi günü Saat: 21.00`de başlayan seminerde eğitimci Nurettin Bilgiç, tesettür`ün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaptı. Bilgiç konuşmasında, "Özellikle bu yaz günlerinin sıcaklığında, çok ciddi bir şekil de insanların nefsini şehveti azdıran manzaraların çokluğu ve pek çok zamanda ağızda sakız haline getirilen fakat gereği layıkıyla yapılmamış yapılmayan tesettür meselesinin özerinde çok ciddi bir şekilde durmalıyız.
Bütün İslami kavramlar gibi maalesef tesettür kavramı da dejenere edilmiş yanlış manalar yüklenilmiş ve ehil olan veya olmayan bilgisi olan olmayan pek çok kişi tesettür hakkında şu veya bu şekilde açıklamalarda yorumlamalarda bulunmuştur bulunmaktadır.
Özellikle kimi nefsine düşkün menfaati peşinde giden alim kılıklı pek çok belamların bu konudaki yanlış yorumlamaları, ehemmiyetle tesettür konusunun üzerinde durulması gerektiği ihtiyacını doğurmaktadır" dedi.
Tesettür ile ilgili Kuran`da çok açık olduğu kesin ayetler ise şöyle:
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok yarlığayıcı ve çok esirgeyicidir" (El-Ahzâb, 33/59)."Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah`a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin" umduğunuza nail olasınız" (en-Nûr, 24/31)."Ay halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar zinet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır" (en-Nûr, 24/60).
Tesettürle ilgili sahih hadisler:
Umeys`in kızı Esma`dan nakledildi. Dediki: Resulüllah (s.a.v) bir gün Hz. Aişe`nin (r.anha) evine girdi. Kızkardeşi Esma yanında idi. Üzerinde Vücudunun her tarafını örten ve yanları geniş bir elbise vardı. Resulüllah (s.a.v) onu görünce kalkıp dışarı çıktı. Hz. Aişe (r.anha) kız kardeşine "buradan uzaklaş Resulüllah (s.a.v) sende hoşlanmadığı bir şey gördü" dedi. Hz. Esma uzaklaştı arkasından Resulüllah (s.a.v) içeriye girdi.Hz. Aişe (r.anha) niçin kalkıp gittiğini sordu. Resulüllah (s.a.v) de elbisesinin yerini sadece parmakları görünecek şekilde ellerinin üzerine çekerek şöyle cevap verdi: "Kız kardeşini görmedin mi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez Bu hadis-i şerif`ten Hz. Esma`nın giydiği elbisenin bedenini örttüğünü fakat kollarında açıklık olduğunu bunun üzerine Resulüllah (s.a.v) bu kıyafetinden hoşlanmadığını ellerinin üstünün parmaklara kadarda örtünmesi gerektiğini İslam alimleri anlamışlardır ve de böyle ifade etmişlerdir.
Giyinmiş çıplaklar, Ebu Hureyre radıyallahu anh`ın rivayet ettiğine göre Nebî aleyhisselam şöyle buyurdular: "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır:
Biri: Sığırkuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk... Diğeri de: Giyinmiş oldukları halde çıplak gibi olan ve öteki kadınları da kendileri gibi giyinmeye özendiren, başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar mesafeden hissedilen kokusunu bile alamazlar." [Müslim] çok ağır bir korkutmadır.
Bilgiç, tesettür ile ilgili ayet ve hadislere yer verdiği konuşmasına şöyle devam etti: "Bu kadar ayet ve hadisi zikretmemin sebebi şudur. Başta anlattığım gibi bir takım kavramlar mahiyetini bu gün yitirmiştir. Onun için biz veya Müslümanlar bilinçsiz bir şekilde gereği gibi hareket etmemekte veya edememektedirler. Namaza oruca veya başka ibadetlere baktıkları gibi tesettür meselesine de maalesef günümüzde yanlış bakılmaktadır. Yanlış yorumlanmaktadır. Ayetler ve hadisler apaçık ortadadır. Müslüman kardeşlerim hamd olsun ki Müslüman bir ülkede halkı Müslüman olan bir ülkede Müslüman bir toplumun içinde yaşıyoruz. Bu Müslüman toplumun sokakları ve okulları acaba Allah`ın bu emirlerine ve Resulullah`ın sünnetine uyuyor mu?
Tesettür Bize Allah`ı Hatırlatıyor
Bir Müslüman, Avrupa`dan Yahudi veya Hıristiyan bir kadınla evlenip bu ülkeye getirirse ve bu adam ismen Müslüman ise, ona kelime-i şehadet getir diyor. Adamda namaz yok oruç yok içki var kumar var çevresinde örtüsüzlük var. Müslüman olmasına vesile olduğu o kadının hayatında İslam`a geçiyle bir değişiklik olacak mıdır? Olmayacaksa bu ne biçim Müslümanlıktır. Demek ki Müslümanlık öyle ismen sahiplenilecek bir kimlik değildir. Şu sokaklar Müslümanların sokaklarıdır. Ama bu gün Müslüman`ın kadınları ve kızları bu sokaklara yakışmamaktadır. Nasıl ki namaz farz ise ergenlik çağına ermiş bir bayan için de tesettür o derece farzdır. Namazsızlık nasıl haram ise tesettürsüzlük de o kadar haramdır. Örtüsüzlük Allah`ın safını bırakıp da şeytanın safına geçmek gibidir neuzubillah. Fakat örtülü hanım nereye giderse gitsin gördüğümüz zaman bize Allah ı hatırlatıyor.
Tesettür serserilere bile Allah ı hatırlatıyor
Köşe başlarında küfürlü konuşan serseriler bile yanlarından bir örtülü geçtiği zaman kendine çeki düzen veriyor. Oysa açık bir bayan geçtiğinde sanki hemcinslerinden değilmiş gibi davranış ve konuşmalarına devam ediyorlar. Tesettür serserilere bile Allah ı hatırlatıyor. Örtü hayadır. Haya ise imanın temelidir. Örtü namusu koruyan en büyük kalkandır.
Evet Tesettür, sadece başı kapatma değildir, bir tek tip kıyafet de değildir. Tesettür, vücut hatlarını kapatacak bollukta olan bir giyim tarzıdır. Bu erkek için de bayan için de geçerlidir. Tesettürün sadece bir giyim/kuşam olarak algılanmaması gerekiyor, bu İslami yaşamın getirdiği bir gerekliliktir. Tesettüre bürünen bir bayan oturup kalkmasından, yürümesinden konuşmasına kadar her şeye dikkat etmelidir.
(Mahsum Altun - İLKHA)
ak sevda
07-17-2011, 21:50
ey taifei nisa:
TESETTÜRÜN ALTINA GİRMEYİ RED VEYA TEKZİP ETMENİZ. VEYAHUT,İHMAL GÖSTERMENİZ NETİCESİNDE, HEM MUKADDES DEĞERLERİNİZE, HEM VATANINIZA, HEM MİLLİYETİNİZE, HEMDE KENDİNİZE EN BÜYÜK İHANETTİR.
BU TÜR İHANETLERE MARUZ KALMAMANIZ AÇISINDAN TESETTÜRÜN ASLİ BAYRAĞI VE SİZİ SEVK ETMEK İSTEDİĞİ NETİCELERİN ASILLARINI ,MENBALARINI ,KAYNAKLARINI VE NETİCELERİNİ ÖĞRENMENİZDİR.
BU ESASLAR DOĞRULTUSUNDA AL_İ CENAP BİR NESLİ YETİŞTİRMENİZDİR. BÖYLE BİR NESLİ YETİŞTİRMENİZ NETİCESİNDE BAŞTA EFENDİMİZ A.S.V VE BÜTÜN İSLAM ALEMİ SİZE MİNNETTAR OLACAKTIR.
BU ÖVGÜ VE MİNETTARLIK VASITASI İLE H.Z http://www.akpartiforum.com/../images/smiley/Allahim.gif C.C ÜN HUZURUNA ÇIKIP ONUN BÜYÜK İKRAMLARINA ÖVGÜ VE SENASINA MAZHAR OLACAKSINIZ..
GÜNÜDÜZ GİBİ İNANINIZ GÖRÜR GİBİ İMAN EDİNİZ..
Antalya da Tesettür Seferberliğine Katıldı
Antalya Umut Der tarafından düzenlenen tesettür seferberliği ile ilgili seminer, aşırı sıcaklığa rağmen yoğun katılımla gerçekleşti.
ANTALYA - Dernek binasında düzenlenen tesettür seferberliği seminerine konuşmacı olarak Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman katıldı.
Tesettür seferberliğinin tüm yurtta olduğu gibi Antalya da önemli olduğunun altını çizen Yaman, daha çok çalışıp insanlara tesettürün önemini anlatmak gerektiğini söyledi. Tesettür bir simge, bir sembol ve İslam'ın şiarlarından olduğunu ifade eden Yaman, Müslümanların şiarlarına sahip çıkmalarının önemini vurguladı.
Kuran'da "kim Allah'ın şiarlarına, sembollerine saygı gösterirse hürmet ederse bu kalpteki takvadadır ve ey İman edenler Allah'ın sembollerine saygısızlık etmeyin." Dendiğini hatırlatan Yaman, insanlar izzet ve şeref sahibi olmak istiyorlarsa tesettüre ve İslam'a sımsıkı sarılmalıdırlar çünkü izzet ve şeref Allah'ındır. O'na itaat edilirse izzet ve şeref sahibi olunur" dedi.
Program yapılan dua ile sona erdi. (Şahabettin Şimşek - İLKHA)
haci bu etkinlikler kendin cal, kendin oyna olmuyor mu biraz.. Resimlere bakiyorum ayni kitleler yani onlar artik bu organizeleri ezberlemis olmuyorlar mi..
birde diger sorusu bu organizelerin bir getirisi var mi yani bu organizelere gidipde, etkilenen insanlar oluyor mu?
haci bu etkinlikler kendin cal, kendin oyna olmuyor mu biraz.. Resimlere bakiyorum ayni kitleler yani onlar artik bu organizeleri ezberlemis olmuyorlar mi..
birde diger sorusu bu organizelerin bir getirisi var mi yani bu organizelere gidipde, etkilenen insanlar oluyor mu?
kendin çal kendin oyna değil değerli kardeşim. bu derneklere sadece bir kesim katılmıyor. sürekli yeni inasanlar katılıyor.
ayrıca bildiğim ve duyduğum kadarıyla bir çok islami çevre ile istişareler yapılmış. bu konu ile ilgili çalışmalarda destek alıp destek verecektir.
onun dışında bu bir seferberliktir. sadece derkenler de yapılmıyor. cami önleriden çarşılarda kitapçıklar ve bildiriler dağıtılmaktadır. ellerinden geldikçe kitlelere ulaşılmaya çalışılacaktır.
daha önemlisi. bu sadece bir kitleye hitap etmiyor. öncelikle bir bölgeye hitap etmekle beraber bir çok batı illerinde de faaldır. bu çalışmalar 3'üncü yılına girmekte ancak daha organize hareket edilecektir. bundan sonra...
inş. ileride daha daha güzel çalışmalar yapılır inş. zaman gösterecektir.
ayrıca kendin çal kendin oyna da olsa kendi kitlesine bu bilinci aşılaması ve dik durmasını öğretmesi küçümsenecek bir durum değil gurur duyulacak bir çalışmadır.
TESSEP Kuruldu !
7 ilden bir araya gelen 25 sivil toplum kuruluşu, başörtüsü sorununu çözmek amacıyla (TESSEP) Tesettür Seferberliği Platformunu kurdu. (http://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=151433)
kaynak (http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/TESSEP-Tesettur-Seferberligi-Baslatti-9202.html)
ilköğretimi Başörtülü Bitirdi ! mezun oldu.
Başörtülü İlköğretim Öğrencisinin Yasaklarla İmtihanı
Şırnak`ın Cizre ilçesinde bu yıl okuduğu ilköğretim okulunu başörtülü olarak bitiren Zeynep Dündar, yıl boyunca başörtüsü nedeniyle uğradığı haksızlıkları anlattı. Müdür odasının kendisi için ikna odasına döndüğünü ifade eden Dündar, tüm baskılara rağmen okulu başörtülü olarak bitirdiğini belirtti.
devamı.... (http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Basortulu-Ilkogretim-Ogrencisinin-Yasaklarla-Imtihani-9239.html)
Kitapçıdan Tesettür Seferberliğine `İndirim`li Destek
İslami sivil toplum kuruluşlarının başlatmış olduğu "Tesettür Seferberliği"ne, Gaziantep`te bir kitabevi, tesettürle ilgili kitapları ve giysileri kazançsız satarak destek veriyor.
GAZİANTEP - İslami Sivil Toplum Kuruluşlarından Mustazaf-Der`in toplumdaki ahlaki yozlaşmaya karşı başlatmış olduğu "Tesettür Seferberli"ğine halktan ve kurumlardan destek gelmeye devam ediyor.
Tesettür seferberliğine bir destek de Gaziantep`te ki Aksa Kitap evinden geldi. Mustazaf-Der`in başlatmış olduğu hayırlı çığıra; tesettür ile ilgili kitaplar ve giysilerde ciddi indirimlere giderek destek verdiklerini belirten Esnaf Bekir Aslan, "Tesettür ile alakalı bütün kitapları, Çarşaf ile Ferece giysilerini Ramazan Bayramına kadar geliş fiyatına vereceğiz. "dedi.
Tesettür ile ilgili bazı kitapların geliş fiyatının da altında verileceğini belirten Aslan; "Bazı yayın evlerinden bu konuda destek istedik. Bize destek verdikleri taktirde bazı kitapları ortalama toptan geliş fiyatının da altında vereceğiz. Yani hem biz hem de, bazı yayınevleri kar amaçsız bu seferberliğe katkıda bulunacağız."ifadelerini kulla
Şefik Mert-İLKHA
Hizmet-Der'den 'Tesettür' Semineri
Diyarbakır Hizmet Der, Tesettür konulu seminer düzenledi. Seminerde yapılan konuşmada, Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte "çarşafla mücadele" kampanyalarının başlatıldığı ve 1960'lı yıllarda çarşaflı bayanlara pardösü hediye edilerek, çarşafın yavaş yavaş toplumdan alındığı ifade edildi.
DİYARBAKIR - Kayapınar İlçesinde hizmetlerini sürdüren, Hizmet Der (Halkla Dayanışma Yardımlaşma ve Hizmet Derneği), "Mustazaf Der'in başlattığı "Tesettür Seferberliği"ne destek vererek, tesettürün önemi hakkında bir seminer düzenledi.
Dernek binasında saat: 20.30'da başlayan seminere konuşmacı olarak Eğitimci Mehmet Eroğlu, katıldı. Örtünme ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetleri okuyarak konuşmasına başlayan Eroğlu, "İslam dininde Müslüman kadınların örtünmesi farzdır" dedi.
Örnek Bayanların Hepsi Örtünmüşler
Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Peygamber Efendimizin hanımları yani annelerimiz ve mümine bayanlar, tüm bayanlara örnektirler ve onların hepsi örtünmüşler. İslami örtü farzdır ve bizim için de mühim bir meseledir. Bugün gece kıyafetlerinden daha berbat bir şekilde sokaklarda gezenler var. Bu kadınların eşleri, babaları, anneleri veya akrabaları bundan rahatsız bile olmuyorlar. Toplum, bırakın çarşaf veya pardösüyü giymeyi, giyenlere düşmanlık bile eder duruma gelmişler. Oysa örtünmeyi, bizi yaratan Allah istiyor."
Çıplaklığın Adına Çağdaşlık Koymuşlar
Allah-u Teâlâ'nın emirleri karşısında Müslümanların "İşittik İtaat ettik" demesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, "Allah Kur'an-ı Kerim'de 'Mümin kadınlara söyle örtünsünler ki eziyet çekmesinler' diyor ve bir başka ayette; 'cahiliye dönemindeki gibi açılıp saçılmasınlar' diyor. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi Allah-u Teâlâ çıplaklığı cahile dönemiyle zikrediyor. Yani çıplaklık cahiliye bir adetmiş. Bugün ise çıplaklığın adını çağdaşlık koymuşlar.
Yıllarca "Çarşafla Mücadele" Ettiler
Fransız askerlerin çarşaflı bayanlara saldırdığını hatırlatan Eroğlu, Fransız askerlerinin Maraş'ta çarşaflı bayanlara saldırdığında Sütçü İmamın müdahale ettiğini, Antep'te ise saldırıya uğrayan çarşaflı bayanın küçük oğlunun taşlarla müdahale ettiğini söyledi. Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte "çarşafla mücadele" kampanyalarının başlatıldığını ifade eden Eroğlu, 1960 yılında çarşaflı bayanlara pardösü hediye edildiğini ve bu şekilde yavaş yavaş çarşafın toplumdan çıkartıldığını söyledi.
Şimdi ise topyekun "Tesettür Seferberliği" başladığını ifade eden Eroğlu, bu seferberlikte herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesini istedi. (M. Salih Keskin - İLKHA)
http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/283502_2167105012732_1099885103_32571105_6332264_n .jpg
Herkesin kendisini kontrol edip, eksikliğini gidermesi gerektiğini ifade eden Kızılçınar, sözlerini şöyle sürdürdü; "Hadisi şeriflerde buyrulduğu gibi; iki sınıf insan vardır ki bunlar ateş ehlidirler. Birincisi sanki hiç elbise giymemiş gibi ince ve dar elbise giyen kadınlardır. İkincisi de elbiseleri erkekleri kendilerine celp etmek için giyen kadınlar. Bunların saçları da hörgüçlü develerin hörgücüne benzer; bunlar cennete gidemeyecekleri gibi çok uzaklardan bile duyulan cennet kokusunu dahi alamayacaklardır. Yine hadisi şerif söyle diyor; giyinik oldukları halde çıplak gezen kadınlara Allah lanet etsin. "
Konu ile ilgili görüştüğümüz Mustazaf Der Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Kışlar, tesettürle ilgili etkinlik, seminer ve programlarının devam edeceğini söyledi.
ŞIRNAK - Türkiye genelinde başlatılan "Tesettür Seferberliğine" destek için Mustazaflar ile Dayanışma Derneği Cizre şubesi, Dernek Konferans Salonunda "Tesettür özgürlüğümdür" konulu bir seminer verdi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminere konuşmacı olarak katılan Hanife Çelik, tesettürün İslam'daki önemine değindi.
"Şüphesiz ki biz insanı en güzel surette yarattık" (Tin Suresi) ayetini hatırlatarak konuşmasına başlayan Çelik, bu güzel yaratılıştan ötürü o Allah'a çok itaat edilmesi gerektiğini belirterek, "Müslüman bayanın güzelliği örtüsü ve hicabıyla bağlantılıdır. Şeytan, Allah'ın lanetine müstahak olduğu için, istiyor ki bizi de kendi safına çekip Allah'u Teâlâ'nın lanetine maruz bıraksın. Allah bizi muhafaza etsin. Unutmayalım ki örtümüz, hicabımız kayıtsız-şartsız yüce yaratanımızın değişmez, esnetilmez, emridir.
Ey ademoğulları, düşünelim ki, şeytan neyle babanız Adem ile ananız Hava'yı cennetinden kovdurdu. Allah'ın emrine muhalefet neticesinde cennet örtülerinin kendilerinden alınmasından sonra açık-seçik bir şekilde artık sadece yapraklarla ayıp yerlerini örtmeye çalıştılar. Rabbim bize örtüye sahip çıkma şuuru nasip etsin" dedi.
Allah'ın emri her şeyin üstündedir
Müslüman kadınların dünyanın her yerinde ancak örtüleriyle tanındığını ifade ede Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ey Annelerim, bacılarım, Allah'ın emrini her şeyin üzerinde tutunuz, tuttuğunuzu da şeytan ve yarenlerine gösteriniz, suratlarına haykırınız. İslam kadınları dünyanın her yerinde ancak örtüsüyle, tesettürüyle, tanınır. Örtünmek Allah'ı hatırlamaktır, örtünmek hidayetlere vesiledir. Örtünmek, her iki dünyanın huzurudur. Kimi şeytan dostları demokrasi adı altında, kimileri kadın hakkı adı altında, ya da moda perestlik adına kadınları kandırıyorlar. Bakıyoruz ki, adı Fatma, Ayşe, Zeynep, Hatice, ancak Müslüman kadını olarak tanınmıyor, neden mi, Allah'ın emrettiği kıyafet biçimleri olmadığından..."
Kıyafetimiz Allah'ın emrine göre olmalıdır
Allah'u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor. "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üstlerine alsınlar, vücutlarını örtsünler. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Ahzap-59)
"Mü'min kadınlara de ki; gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Kendiliğinden görünenleri dışındaki süslerini teşhir etmesinler. Başörtülerinin uçlarını yaka altlarına kadar sarkıtsınlar.(Nur-31)
"Ahir zamanda giyinik çıplaklar ortaya çıkacak, onlar cennettin kokusunu almazlar." (Hadis-i Şerif)
Şeklindeki ayet ve hadisleri hatırlatan Çelik, "İşte Allah'ın ayetleri ve Resulullah'ın (s.a.v.) hadisinden anlaşılıyor ki, kıyafetimiz, örtümüz, tesettürümüz, modaya göre, zamana göre değil, Allah için olmalıdır. Öyle ki, kıyafetlerimiz, ne dar olacak, ne de ince, aksi halde cennetin kokusunu alamayız" diye konuştu.
Artık çocuklarımızı okullarına başörtülü gönderelim
Yıllardır laiklik ilkesi adına örtüye karşı yasaklar uygulandığını belirten Çelik, "Ey şefkat kahramanı bacılarım, annelerim, malumunuz örtü okullarda yasaklandı. Müslüman hanımlar için her yer kamusal alan. Askerdeki çocuğunu ziyaret edecek, orduevi ölçü koyacak, üniversiteye gidecek, rektör sınır koyacak, okula gidecek müdürler dur diyecek ve çoğu başörtü düşmanlığında Kaynuka Yahudilerini geçecek. Örtü düşmanlarına inat biz suskun ve direnişten uzak mı kalacağız. Artık örtümüzden, çocuğumuzun örtüsünden taviz vermeyelim. Allah'ın bu kesin emrini baş tacı yapıp mücadele edelim. Allah için kızlarımızı örtülü olarak kararlı bir şekilde bilinçlendirip okula gönderelim" dedi.
Hanife Çelik'in konuşmasından sonra tesettüre çağrı konulu sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösteriminin ardından Cizre'de Başörtü mağduru olan 3 ilköğretim okulu öğrencisi, başörtülü okula gitme kararı aldıklarında çektikleri sıkıntılar, ikna çalışmaları ve okul idarecilerinin keyfi uygulamalarını kısa kısa anlattılar.
Cizre Botan Kız ilahi grubunun seslendirdiği ilahilerin ardından yapılan dua ile seminer sona erdi. (Tahirhan Osal - İLKHA)
TESSEP Çalışmalarına Hız Verdi
Başörtüsü sorununun çözümü için çalışmalarına hız veren Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), halkı bilinçlendirmek için seminerler, basın açıklamaları ve imza kampanyaları başlatmaya hazırlanıyor.
ADANA - Farklı illerinden 25 sivil toplum kuruluşunun, başörtüsü sorununu çözmek amacıyla bir araya gelerek oluşturduğu Tesettür Seferberliği Platformu`nun (TESSEP) faaliyetleri ile ilgili Platform Başkanı Salih Demir Hoca ile görüştük.
TESSEP`in henüz yeni kurulduğunu ancak başörtüsü zulmünü bitirecek etkili çalışmalar başlatmayı hedeflediklerini belirten Salih Hoca, önümüzdeki 3 ay için etkinlik takvimi oluşturduklarını söyledi. Bu kapsamda halkı bilinçlendirmek için seminerler, basın açıklamaları ve imza kampanyaları yapacaklarını ilan eden Salih Hoca tesettür kampanyası hakkında halka dağıtılmak üzere iki yüz bin broşür hazırlandığını söyledi.
Kısaca Kendinizi Tanıtır mısınız?
Ben Salih Demir. 1971 yılında Mersin ili, Tarsus ilçesi, Kargılı köyünde dünyaya geldim. 1992-2000 yılları arasında imam hatiplik yaptım. 2000 döneminde özellikle Müslümanlara yapılan baskı ve zulümlerden dolayı görevi bıraktım. 2007 yılından bu yana Mustazaf Der Tarsus Şubesi Başkanıyım.
TESSEP Niçin Kuruldu?
Mustazaf Der Genel Merkezinin başlatmış olduğu tesettür seferberliği kampanyasına destek vermek amacıyla neler yapabiliriz, dedik. Güçlerimizi birleştirerek daha güzel işler yapabileceğimize inanarak TESSEP`i kurduk. Bu konuda hassasiyeti olan STK`lara tekliflerimizi götürdük. Çalışmalarımıza farklı il ve ilçelerden 25 STK destek verdi. Sizin aracılığınızla buradan inanç ve insani hürriyetler noktasında hassasiyeti olan tüm STK`ları ve halkımızı, başlattığımız bu kutsal seferberliğe destek vermeye çağırıyoruz. Gelin İslam kardeşliği hukuku içerisinde hep beraber bu zulme ve sömürüye son verelim.
TESSEP Olarak Faaliyet ve Hedefleriniz Nelerdir?
Malumunuz, birincisini Konya`da gerçekleştirdiğimiz toplantımızın sonunda yapmış olduğumuz sonuç bildirgesi ve basın açıklamasında, önümüze 3 aylık bir etkinlik takvimi koyduğumuzu belirttik. Bu etkinlik takvimimizde belirtmiş olduğumuz faaliyetlere de hızlı bir giriş yaptık. Halkın geneline yönelik bilgilendirme seminerlerimiz başladı. Şu an bastırmış olduğumuz iki yüz bin adet tesettür konulu broşürümüzü halkımızın tüm kesimine dağıtmayı hedefliyoruz. Ayrıca yarın itibarıyla Adana ili 5 Ocak Meydanı`nda kuracağımız stantlarla başörtüsüne özgürlük için imza kampanyası başlatıyoruz. Bu imza kampanyalarımızı, platformumuza destek veren tüm illerde yapmayı düşünüyoruz. İmza kampanyamızda halkımızın desteklerini bekliyoruz. Ama özellikle bu hizmet çalışmamızda bayanlara çok iş düşüyor. Bu konunun anlaşılmasında onların rolü çok büyüktür. Sergileyecekleri örnek davranışlarla bu konunun daha iyi anlaşılmasına etken olacaklardır. Bütün Müslüman bacılara diyoruz ki, haydin göreve.
Hükümete Çağrı: Bu hak yasalarla dahi sınırlanamaz
Bu keyfi, kanunsuz ve hukuksuz yasağın bir daha gerçekleşmemesi hortlamaması için de, tesettür (başörtüsü) özgürlüğü Anayasal güvence altına alınmalıdır. Bunun için anayasaya "Genel ahlaka ve adaba aykırı olmamak şartıyla (özel alan kamusal ayırımı yapılmaksızın) toplumsal hayatın her alanında, kılık kıyafet serbesttir. Bu hak yasalarla dahi sınırlanamaz" şeklinde bir madde eklenmelidir.
Son Olarak Neler Söylersiniz?
Özellikle Müslüman işadamlarına seslenmek istiyorum. Müslüman bayanlarımız İslami giyim konusunda çok sıkıntı çekmekte. Tesettür sahasında istenilen örtü ve İslami kıyafetler yok denecek kadar az. Bu sahayı da maalesef tesettür bilinci olmayan, kadını sömürmek isteyen, art niyetli kişilerin ellerine bırakmışız. Çağrımız size, Müslüman işadamları olarak güçlerinizi birleştirin ve Allah rızası için bu konuda rahatlatıcı öncü adımları atın.
Tesettür konusunda bizlere desteklerini esirgemeyen İlke Haber Ajansı ve Doğru Haber Gazetesine teşekkürleri bir borç biliyoruz. Kardeşlerimizden Allah razı olsun. Rabim yapmış oldukları bu hizmette yollarını açık etsin, başarılı kılsın."
mErvE.G.
07-25-2011, 18:58
bu konuda yazılan haberlerin hepsini okumadım fakat başlık dahi itici geldiğini söylemeden geçemeyecğim bu konuda sizi kızdıracağım kesin yaptığınız yorumlara bakarak..terennüm üstadın ve burak ın söylediklerine katılıyorum ilaveten bugün böyle bir seferberlik ilan ederek ne derece faydalı olunur bilemiyorum.. haydi kızlar başörtülü okula ifadeside bir okadar antipatik.(şahsımın başı açık olması veya kapalı olması görüşümü değiştirmeyecektir) birçok kapalı arkadaşımla çok defa konuşmusuzdur.bugün yıllardır uygulanan saçma sapan yasakların son noktasına gelinmişken çıkan haberlerle onları tekrar takrar sıkıntıya sokmakta haksızlıktır.. bir günde herşeyin değişebileceğini bu hükümet öğrendik gördük kampüse girerken kapalı kardeşlerimizin otobüsün içinde güvenlik görevlisinin başında bekleyerek başını aç! deyip açmasını bekleyene kadar beklediği bir zamandan refrandumun hemen sonrasında bıçak gibi kesilen bu uygulamayı ne kadar sevinçle karşıladığımızı da unutamam ) bazı aşamalara hiç kolay gelinmedi takdir edrsiniz.. nacizane görüşümdür her görüşe saygı duyulacak diye birşey yoktur..
sanarım Allah'a Dayandık Ve Allah'a Güvendik mesajımıda okumuşsunuzdur. bu tepkileri ve daha fazlasını bekliyoruız. bazılarına mucadele itici geliyor farkındayız. kızgınlığa gelince Allah'ın kızgınlığı ve mazlumun beduası olmasın. inş. Şeht said misali Ya rabbi biz elimizden geleni yaptık diyeceğiz s,izde ya rabbi biz siyasi olarak uygun görmedik deyin. bizim için fark etmez.
ayrıca şunuda eklemek istiyorum madem kanu ve mesajların hepsini okumadınız. 3 yıldır ilköğretime tesettürleri ile giden kardeşlerimiz var kardeşim bu sene mezun oldu. sadece bi kaç ay sıkıntı çektiler oda namı değer " Cihan Haber " ajansı zülmün ajansı gibi onları provakatör ilan edene kadar ve yine düzeldi. siz başkalarını sıkıntıya soktuğunu söylüyorsunuz kim söylüyorsa kcaman bir palavradır. ilk öpretime 3 yıldır gidili,yor üniye 1 yıldır gidiliyor.
ve bizi sıkıntıya sokuyor diyen kızlara bişey diyecektimd e kalsın. şimdiye kadar zaten açık gidiyorlardı sıkıntısı mı oluyormuş ? duyanda mucadele ediyorlardı da birileri engelemiş sanacak.
çok büyük not: bu mucadele karşı çıkanların yüzde 90'ı Gülen cemaati ve sempatizanlarıdır. nitekim daha zalimler haber etmeden cihan zalimliğini gösterdi. 2.5 yıllık çalışmayı sanki 1 günlük olaymış gibi gösterdi. Kullardan utanmıyorlar bari Allahtan korksalar ve utansalar da islami kaideleri göz önünde bulundurmadılar bari gezetecilik kurallarına uysalardı da araştırsalardı. gerçi ben kasıt arıyorumda o ayrı mesele
bende kızdırmış olabilirim idare edin.
mErvE.G.
07-25-2011, 20:02
yok hayır beni kızdırmadınız fakat genelleme yapmassanız sevinirim sempatizan kelimesi hiç hoşuma gitmedi söylemeliyim..ayrıca yine genelleme yapmazsanız sevinirim çünkü mücadele verdilermi ki diyorsunuz bir kişide olsa bunu kabul edemem. var öyleki birçok dersten kalmayı göze alıp sözümona çağdaş bence bir okadar çağdışı görüşlü hocaların dersine kapalı giremeyeceği için girmeyi reddeden dönem uzatmayı göze alan arkadaşlarım var ben onların mücadelesiyle gurur duyuyorum bu nası bir fedakarlıktır diye imrenmiyor değilim.sizin yanlış yolda olduğunuzu söyleyecek kadar tuhaf değilm yanlış uygulama olduğunu söyleyebilirm sadece..bazı kesimin yanlış yaptığını söylüyorsunuz(büyük notunuz) fakat ben sizin kadaar kesin konuşamam gülen cemaatini sevmeyebilirsiniz herkes cemaat mensubu olacak diye birşey yok zaten fakat neden bu uygulamaya zarar verdiklerini düşünüyorsunuz anlamış değilim..herşeyi görmezden gelmek gibi kötü alışkanlıgım yoktur heryerde hoş ve nahoş olan şeyler vardır ben hoş olanları görüyorum diğerleri için bu gönüllü insanların hakkını da yiyemem bu knudada görüşüm budur..
ben sıradan insanlardan bahsetmiyorum ben Gülen cemaatinin Haber ajansından bahsediyorum " CİHAN "
ben genelleme yapmıyorum gördüğüm geneli söylüyorum ayrıca şimdiye kadar gülen seveni olupta böyle konularda olumlu insan görmedim yüzde 10'u da hani belki kısmet olurda karşılaşırız diye söyledim yoksa karşılaştığım yüzde 100.
ayrıca sizin bahsettiğiniz mucadele eden bacılarımız büyük ihtimal 1 yıl veya daha azdır. 2 yıllık bile değil. çünkü her kes zorunsuz okulla girip başını açıyordu. ilk öğretimde benim kardeşim mucadele edince yanlış provakatör ama ünideki bacılarımız mucadele edince imren duy bu tezatlıktır. biz her alanda o mucadeleden yanayız. her zaman her gün vakti ve zamanıdır. zalimler ne der diye düşünmeyiz. Allah ne der deriz. ayrıca müminler o insanlar ki kınayıcının kınamasından korkmazlar.
neden g. cematinin zarar verdiğimi düşünmeme gelince bakınız cihan'ın provakatör haberine. ayrıca bu konu başlığı altında itiraz edenlerin de çoğunluğu gülen cemaatine gönül vermiş kardeşlerdir. destek verenide hatırlamıyorum.bu mucadeleyi veren kardeşlerimiz peşinen suçlu ilan edildi bile. hemde kardeş dediklerimiz tarafından.
İzmir Mustazaf Der'den Tesettür Konferansı
Mustazaf Der İzmir şubesinin tesettürle ilgili düzenlediği konferans, halkın yoğun ilgi ve katılımıyla gerçekleşti.
İZMİR - Dernek binasında, Hafız Tahir'in okuduğu Kur'an-ı Kerim ile başlayan konferansa konuşmacı olarak Doğruhaber gazetesi yazarlarından Özkan Yaman katıldı.
Konuşmasına Risalei Nur'dan örnekle imanı anlatarak başlayan Özkan Yaman, imanın Allah'a bağlılık olduğunu belirterek, "Cep telefonlarını düşünün, eğer cep telefonunun hattı takılıysa asli görevini yerine getirebilir. Yani konuşmayı, eğer hattı takılı değilse konuşmanın dışında özelliğine göre iş yapar, hesap makinesi, müzik dinleme vs. fakat bunlar onun gerçek görevini yerine getirmez. Aynen insan da böyledir, onun esas görevi Allah ile bağlantıya geçmektir, yani Allah'a bağlanmaktır. Allah ile bağlantıya geçmeyen bir insan ister matematikçi olsun, ister bilim adamı, gerçek yaratılış gayesine göre yaşamamış olur." dedi.
Müslümanlar her gün savaşıyor
Tesettür emri geldiğinde bayan sahabelerin buldukları şeylerle hemen başlarını örterek tesettüre büründüklerini ifade eden Yaman, "Bir bacı başörtüsünü takıyorsa küfre savaş açmış demektir" ifadelerini kullandı.
Son olarak Allah'a itaate vurgu yapan Yaman, Dünyadaki hatta kainattaki her şeyin, Güneşin, Ayın ve yıldızların Allah'a itaat ettiğini belirterek, Müslüman bayanların da Allah'a itaat ederek, örtülerinden taviz vermemeleri gerektiğini vurguladı. Yaman, "Eğer bunda kararlı olurlarsa ve mücadele ederlerse Allah'ın izzeti onları hem dünyada, hem de Ahirette kuşatacaktır." diyerek konuşmasına son verdi. (Yunus Şani - İLKHA)
doğruhaber GAZETESİ genel yayın yonetmeni ve yazarı sayın mehmet göktaş hocanın TESETTÜR(ÖRTÜNME) üzerine mükemmel konuşması.(İSLAMA GÖNÜL VERMİŞ AMA KENDİNİ ÖRTÜNMEYE HAZIR HİSSETMEYEN TÜM BACILARIMA İTHAFEN)
nnktbcBwa0U
Tesettür Seferberliğine Bayan Eli Değdi
Mustazaf Der'in Türkiye genelinde başlattığı "Tesettür Seferberliği" kampanyası çerçevesinde düzenlenen seminerler devam ediyor. Özelikle bayanların organize ettiği seminerler, yoğun ilgi görüyor.
DİYARBAKIR - Ahlaki yozlaşmaya karşı başlatılan "Tesettür Seferberliği" dalga dalga yayılırken, Diyarbakır'da bayanların organize ettiği seminerler yoğun ilgi görüyor. Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi, Hizmet Der ve Yetim Der'in Bayan Komisyonları dernek binalarında bayanlara yönelik ayrı ayrı seminerler düzenledi.
Yetim Der
Yetim Der Bayan Komisyonunun dernek binasında düzenlediği seminere Remziye Aytekin Hoca konuşmacı olarak katıldı. Remziye Hoca, Peygamber Efendimizin şu hadislerini okudu; "Her ümmetin bir ahlakı vardır. Benim ümmetimin ahlakı da hayâdır. Hayâ güzeldir, ama kadında daha güzeldir."
Mustazaf Der
Mustazf Der Bayan komisyonu, dernek binasında "Tesettür" konulu seminer verdi. Seminere konuşmacı olarak Seval Börü Hoca katıldı. Ahzab Süresi 59. Ayetini okuyarak, konuşmasına başlayan Börü, "Tesettür, Allah'ın emridir. Günümüzdeki bacılarımız Allah'ın emrini kabul edip, tesettüre daha dikkat etmelidir. Zira insanlığın kurtuluşu İslam'dadır" diye konuştu.
Hizmet Der
Hizmet Der Bayan Komisyonunun bayanlara yönelik düzenlediği seminerde ise Remziye Hoca "Tesettürsüzlüğün Aile ve Toplumdaki Zararları"nı anlattı. "Bir bayan tesettürüne riayet etmediğinde Allah-u Teâlâ eşiyle arasındaki muhabbeti yok eder" diyen Remziye Hoca, "Eşler arasındaki alakanın kesilmesi ailenin dağılmasında en büyük sebeptir" diye konuştu. (M. Salih Keskin - İLKHA)
Tesettür Seferberliğine Bayan Eli Değdi başlıklı ve Mustazaf Der'in Türkiye genelinde başlattığı "Tesettür Seferberliği" kampanyası çerçevesinde düzenlenen seminerler devam ediyor. Özelikle bayanların organize ettiği seminerler, yoğun ilgi görüyor. özetli haberi okudunuz.
Kaynak: medya73.com
TESSEP Başörtüsü Seferberliğini Yaygınlaştırıyor
25 STK`nın birleşeni olan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), Mersin`de yapacağı basın açıklaması ile başörtüsü seferberliğini yaygınlaştırılacağını açıkladı
MERSİN- Değişik ve il ve ilçelerden 25 Sivil Toplum Kuruluşu`nun başörtü sorununu çözmek için bir araya gelerek oluşturduğu Tesettür Seferberliği Platformu, Mersin`de yapacakları basın açıklaması ile tesettür seferberliğini yaygınlaştıracaklarını duyurdular.
"Amacımız Tesetürün Yalnız Kamusal Alanda Değil Tüm Alanlarda Serbest Olmasını Sağlamaktır."
Yakında zamanda kurulan ve çalışmalarını hızlı bir şekilde yaygınlaştırmak istediklerini belirten Tesettür Seferliği Platformu Başkanı Salih Demir, "25 STK`nın bir araya gelmesi ile oluşturulan TESSEP`in amacı, doğru ve uygun tesettürün, yalnızca kamu alanlarında değil her alanda şartsız bir şekilde özgür olmasını sağlamaktır. Bu en doğal hakkımızdır ve Allah`ın izni ile kangrenleşen bu sorun elbette çözüme kavuşacaktır. Henüz yeni kurulmuş olmasına rağmen şu anda birçok il ve ilçelerde programlar, seminerler, basın toplantıları yapılarak, çalışmalarımız yaygınlaştırdık. Akdeniz bölgesinde Adana`da Tesettür Seferberliğine start verilirken, Tarsus`ta bu gün yapacağımız başörtüsü semineri ile, Mersin`de ise, yarın yapılacak olan kitlesel basın açıklaması ile start verilecek. Tarsus`ta bu gün saat 21.00`de Çağrı-Der`de platform başkanı olarak katılacağım seminere tüm duyarlı vatandaşları davet ediyoruz. Bu konuda herkesin üzerine düşen vazifeleri yerine getirmesi gerekmektedir." dedi.
Mersin`de İlk Start Yarın
Mersin`de tesettür seferliğinin ilk startını yarın yapılacak olan basın açıklamasının ardından, kurulacak olan stantlar da toplanacak imza kampanyası ile devam edileceğini belirten, TESSEP Genel Sekreteri ve Mersin Mustazaf-Der Şube Başkanı Veysi Yumlu, "Şu an da başörtü sorunun çözülmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Birçok il ve ilçede çalışmalarımız yaygınlaşarak devam ediyor. Tesettür Seferberliğine Mersin`de ise yarın saat 18.00`de Hastaneler Caddesinde yapılacak olan basın açıklaması ile start verilecek. Basın açıklamasının ardında, Mersin de imza kampanyaları ile birlikte, halkı bilinçlendirmek için, toplantılar ve seminerler yapılacaktır." dedi.
mErvE.G.
07-25-2011, 23:36
kardeşim duyun bu ne tezat diyorsun fakat bu dönemlere gelirken hangi cenderelerden geçirildik hepimiz bilyoruz insanlar büyük lokmaları kolay sindiremezler çok çiğnemek gerekir..sabıretmek gerekir.. şimdi CİHAN medya dan bahsediyorsunuz sizce feveryan yaratan camia bu gazeteyi okuyormuki de bundan etkilensinler bundan evvela tonlarca saçma haberle dolu gazete var ki bu kesimin okuduğu çığırtkanlık yapan gazeteler zaten bellidir başka bişeyde okumazlar. fakat öyle bir ortam varki en küçük kıvılcımdan topunu yakmaya hazır bekleyen grup ve buna diremeye çalışan istikrar ı devam ettirmeye çalışan bir hükümet bu gün ilk öğretimdeki kapalı çocuğun duygularıyla lisans taki gencin ki aynı değildir ki ben aynı tutayım tezat görebilrsiniz ama hergün başını açıp kapatmak hiçte kolay değil diye düşünüyorum kocaman bir insan için herkesin gözü önünde.. ama ne olacak elbette ki yola devam edilecek bu gün meydan kimlere kalmış görüyoruz.. elbet bu tutanaklar çıkacak zorlamayın fazla diyen mi diyim, bu zihniyet değişmez sizin gibiler oldukça diyene kadar,tabi dinleriz saygıyla onları ama bizde söyleyeceğimiz söyleriz.. bazıları vardıkı ikna odalarının temsilcilerinin umarım son kalıntılarıdır.. niye diyor namaza gideceğini söyleyebiliyor herkes ulu orta din dediğin gizli yaşanır!ama bunlarda türkiyede vatandaş nihayetinde..son olarak endişe üzerine hiç bişe inşa edilemez diye düşünüyorum.. bilmem size göre doğru veya yanlış..
ha anladım işin kısacası sakın ola islami bi tek urzu istek ve talebimiz olması yeter ki istikrar olsun değil mi ? hiç kusura bakmayın biz öyle demiyoruz isteyen desin ! ben inancımı insanca ve müslümanca yaşamadıktan sonra yerim o istikrarı.
sizin hangi camiadan bahsettiğinizi pek kestiremedim mesajınız bana çok karışık geldi. ama cihanın haberi karetl medyasına da ilham oldu haftalarca o kardeşlerimizi provakatör diye ekranlardan düşürmediler. çıkmış kimseyi etkilemez diyorsunuz.
buyrun cihanın eseri. gerçi bekledikleri olmadı. Allah yardım daha çok yardım etti.
buyrun ecenur 100'e yakın hatta belki 100 den fazla tutanağı var. cinah onu provakator ilan ederken de 100'e yakın tutanağı vardı. 2009 dan beri. cina ne zaman haber yaptı birden bire çıktılar dedin onuda siz araştırın bir zahmet.
7SVBL6A2nuY
sonrada bi kesim var diyorlar önce kendileri bi sussun da sıra o gruba gelsin.
biz ibadetimizin her alanda serbest olmasını istiyoruz diyoruz karşı çıkıyorsunuz.zamanı değilmiş bilmem neymiş. bide her gün giymekten çıkarmaktan bahsediyorsunuz. sanki benim yüzümden olmuş gibi.
mErvE.G.
07-26-2011, 01:04
sorun değil anlamayabilirsiniz ben böyle düşünüyum baştada dedim her görüşe katılmak gibi bişey olamaz.. sizin yanlış yolda olduğunuzu söylemiyorum söyleyemem.. çokta önemsemezsiniz zaten sanirım.. ama bu gibi gibi yöntemlerin benim ilgimi çekmediğini açıkçada söylemeliyim.umarım hedef kitle aynı düşünmez. ulaşabilme konusunda yinede başarılı olursunuz demek içimden geçen arzudur bununda bilin isterim..
sorun değil anlamayabilirsiniz ben böyle düşünüyum baştada dedim her görüşe katılmak gibi bişey olamaz.. sizin yanlış yolda olduğunuzu söylemiyorum söyleyemem.. çokta önemsemezsiniz zaten sanirım.. ama bu gibi gibi yöntemlerin benim ilgimi çekmediğini açıkçada söylemeliyim.umarım hedef kitle aynı düşünmez. ulaşabilme konusunda yinede başarılı olursunuz demek içimden geçen arzudur bununda bilin isterim..
Allah razı olsun.
Allah'tan isteğimiz budur. arzumnuz da budur.
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:16
DİYARBAKIR - Ahlaki yozlaşmaya karşı başlatılan "Tesettür Seferberliği" dalga dalga yayılırken, Diyarbakır'da bayanların organize ettiği seminerler yoğun ilgi görüyor. Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi, Hizmet Der ve Yetim Der'in Bayan Komisyonları dernek binalarında bayanlara yönelik ayrı ayrı seminerler düzenledi.
Yetim Der
Yetim Der Bayan Komisyonunun dernek binasında düzenlediği seminere Remziye Aytekin Hoca konuşmacı olarak katıldı. Remziye Hoca, Peygamber Efendimizin şu hadislerini okudu; "Her ümmetin bir ahlakı vardır. Benim ümmetimin ahlakı da hayâdır. Hayâ güzeldir, ama kadında daha güzeldir."
Mustazaf Der
Mustazf Der Bayan komisyonu, dernek binasında "Tesettür" konulu seminer verdi. Seminere konuşmacı olarak Seval Börü Hoca katıldı. Ahzab Süresi 59. Ayetini okuyarak, konuşmasına başlayan Börü, "Tesettür, Allah'ın emridir. Günümüzdeki bacılarımız Allah'ın emrini kabul edip, tesettüre daha dikkat etmelidir. Zira insanlığın kurtuluşu İslam'dadır" diye konuştu.
Hizmet Der
Hizmet Der Bayan Komisyonunun bayanlara yönelik düzenlediği seminerde ise Remziye Hoca "Tesettürsüzlüğün Aile ve Toplumdaki Zararları"nı anlattı. "Bir bayan tesettürüne riayet etmediğinde Allah-u Teâlâ eşiyle arasındaki muhabbeti yok eder" diyen Remziye Hoca, "Eşler arasındaki alakanın kesilmesi ailenin dağılmasında en büyük sebeptir" diye konuştu. (M. Salih Keskin - İLKHA)
şöyle bir gerçek var CİHAN haber bu ülkede bazı şeylerin seyrini büyük ölçüde değiştirmiştir.
ülkede oynanan oyunları açık yüreklilikle analtmış büyük ölçüde ülkenin bugünlere gelişinde rol almıştır..
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:17
http://http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24562.jpg
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:21
şöyle bir gerçek var CİHAN haber bu ülkede bazı şeylerin seyrini büyük ölçüde değiştirmiştir.
ülkede oynanan oyunları açık yüreklilikle analtmış büyük ölçüde ülkenin bugünlere gelişinde rol almıştır..
ON YİL ÖNCE MUSTAZAF DERDE DİYE BİR DERNEK İN seside yoktu ama elhemdulilillah bu gün türkiye geneli yaptiği faliyetlerle sesini günden güne her kesime fuyuruyor işin açik tarafi okular başlasa bu ses dahda yanki bulacaktir yüzbinlerce öğrenciler baş örtülü okulara başladimi o zaman güreceğiz bu medyanin nasil bağiracağini ve okullar başlasa bu tesetir seferberliği dahda güze batacaktir inşallah kardeşlerim şuanfa bizm fiyarbakirfa ve bölgede bu tesetür seferberliği günden güne dahada yanki buluyor ve ilami stklar tarafindan destek gürüyorr
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24562.jpg
düzelltim görünmüyordu.
Muhteşem
07-26-2011, 03:26
Hiç kimsenin bu ülkede birbirinin giyim kuşamına, yaşam tarzına ve şahsi ibadetlerine karışma gibi bir hakkı olamaz, olmamalıdır. Dini anlayışından dolayı örtünen ve ibadetini yapan vatandaşlarımızı korumalı, saygı göstermeli ve onlara özgürlüklerini her daim sağlamak için çaba göstermeliyiz.
Kimse bu konuda bir zorlama, dayatma ve aşırı kısıtlama yapamaz. Laiklik demek dini giyime karşı çıkmak, onu baskı altında tutmak ve engellemek demek değildir. Laiklik dini devlet işinden şahsi ibadete indirgemek demektir. Fakat bunlar sadece devletten değil, şahıslardan da dini silmeye çalışmakta, bu yanlıştır.
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:26
MERSİN- Değişik ve il ve ilçelerden 25 Sivil Toplum Kuruluşu'nun başörtü sorununu çözmek için bir araya gelerek oluşturduğu Tesettür Seferberliği Platformu, Mersin'de yapacakları basın açıklaması ile tesettür seferberliğini yaygınlaştıracaklarını duyurdular.
"Amacımız Tesetürün Yalnız Kamusal Alanda Değil Tüm Alanlarda Serbest Olmasını Sağlamaktır."
Yakında zamanda kurulan ve çalışmalarını hızlı bir şekilde yaygınlaştırmak istediklerini belirten Tesettür Seferliği Platformu Başkanı Salih Demir, "25 STK'nın bir araya gelmesi ile oluşturulan TESSEP'in amacı, doğru ve uygun tesettürün, yalnızca kamu alanlarında değil her alanda şartsız bir şekilde özgür olmasını sağlamaktır. Bu en doğal hakkımızdır ve Allah'ın izni ile kangrenleşen bu sorun elbette çözüme kavuşacaktır. Henüz yeni kurulmuş olmasına rağmen şu anda birçok il ve ilçelerde programlar, seminerler, basın toplantıları yapılarak, çalışmalarımız yaygınlaştırdık. Akdeniz bölgesinde Adana'da Tesettür Seferberliğine start verilirken, Tarsus'ta bu gün yapacağımız başörtüsü semineri ile, Mersin'de ise, yarın yapılacak olan kitlesel basın açıklaması ile start verilecek. Tarsus'ta bu gün saat 21.00'de Çağrı-Der'de platform başkanı olarak katılacağım seminere tüm duyarlı vatandaşları davet ediyoruz. Bu konuda herkesin üzerine düşen vazifeleri yerine getirmesi gerekmektedir." dedi.
Mersin'de İlk Start Yarın
Mersin'de tesettür seferliğinin ilk startını yarın yapılacak olan basın açıklamasının ardından, kurulacak olan stantlar da toplanacak imza kampanyası ile devam edileceğini belirten, TESSEP Genel Sekreteri ve Mersin Mustazaf-Der Şube Başkanı Veysi Yumlu, "Şu an da başörtü sorunun çözülmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Birçok il ve ilçede çalışmalarımız yaygınlaşarak devam ediyor. Tesettür Seferberliğine Mersin'de ise yarın saat 18.00'de Hastaneler Caddesinde yapılacak olan basın açıklaması ile start verilecek. Basın açıklamasının ardında, Mersin de imza kampanyaları ile birlikte, halkı bilinçlendirmek için, toplantılar ve seminerler yapılacaktır." dedi. (A. Hakim Kurt - İLKHA
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:31
Hiç kimsenin bu ülkede birbirinin giyim kuşamına, yaşam tarzına ve şahsi ibadetlerine karışma gibi bir hakkı olamaz, olmamalıdır. Dini anlayışından dolayı örtünen ve ibadetini yapan vatandaşlarımızı korumalı, saygı göstermeli ve onlara özgürlüklerini her daim sağlamak için çaba göstermeliyiz.
Kimse bu konuda bir zorlama, dayatma ve aşırı kısıtlama yapamaz. Laiklik demek dini giyime karşı çıkmak, onu baskı altında tutmak ve engellemek demek değildir. Laiklik dini devlet işinden şahsi ibadete indirgemek demektir. Fakat bunlar sadece devletten değil, şahıslardan da dini silmeye çalışmakta, bu yanlıştır.
bu ölkede herkes istediği şekilde yaşama hakina sahipse müslümanlarin onurlu bacilarimizinda yaşama haki olmasi lazim herkese adalet ama müslümanlara dalet olmaz mii....????
ürtü ALLAHİN BİR EMRİDİR VE BU ÖRTYÜYE SAHİP ÇİKMAK HER MÜSLÜMANİM DİYENİNDE GÜREVİDİR LAİKLİK GAYRİ İSLAMİ YAŞANTİYA SAHİP BİR BAYANA VARSA VE BİZDE BU ÜLKEDE MÜSLÜMANSAK BİZ MÜMÜN BACİLARİMİNDA HER ALANDA YAŞAMA HAKİNA SAHİP OLMASİ LAZİMMM AKSİNE LAİKLİK TEK YÜNLÜ VATNADAŞLARA UYGULANSA DİĞER VATANDAŞLARDA HAKİNİ ARAMA HAKİNA SAHİPTİRLERRR
GAYRİ MÜSLÜMLERE TANİN HAKLARİ BİZ MÜSLÜMANLARADA UYGULAMASİNİ SİTİYORUZ LAİK LİĞİN İLKE VE İNKİLAPLARİNİN MÜSLÜMANLARADA UYGULAMASİNİ SİTİYORUZZ...
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:33
http://http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24566.jpghttp://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24566.jpg
Muhteşem
07-26-2011, 03:34
Mazlum kardeşim, kağıt üstünde sahip fakat fiiliyatta aynı durum söz konusu olmuyor maalesef. Evet haklısın, Müslüman kardeşlerimize bu konuda büyük bir zulüm yapılmakta. Yinede eskiye göre bunu atlatmak için ülkemiz elinden geleni yapıyor. Umarım bu özgürlük anlayışımız dahada genişler ve Türkiye'nin her bölgesinde şahsi ibadete, kılığa kıyafete kimse karışamaz.
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:37
Mazlum kardeşim, kağıt üstünde sahip fakat fiiliyatta aynı durum söz konusu olmuyor maalesef. Evet haklısın, Müslüman kardeşlerimize bu konuda büyük bir zulüm yapılmakta. Yinede eskiye göre bunu atlatmak için ülkemiz elinden geleni yapıyor. Umarım bu özgürlük anlayışımız dahada genişler ve Türkiye'nin her bölgesinde şahsi ibadete, kılığa kıyafete kimse karışamaz.
İNŞLLAH KAREŞİM bizimde temenimiz herkesin eşit özgür bir şekilde bu vatanin insanları olarak hayatlarini her platforumda devam etiremleridir
mazlum mizgin
07-26-2011, 03:40
bu forumda güzel konular cardir gec oldu inşallah yarna dewam ederizz selam ve dua ile kardeşlerimmm
osman canda zamansız bir çıkış yapmış bazı arkadaşların dediğine göre . hemde hakem ve savcı diyor hemde tam da ana yasadan bahsederken. :)
`Başörtülü Hakim ve Savcı Olmalı`
Osman Can, "Toplumun yansıması devlette olmalıdır" dedi
Eski Anayasa Raportörü Doç. Dr. Osman Can, "Başörtülü cumhurbaşkanı, hakim ve savcı olmalı mı bana göre olmalı" dedi.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Van Şubesi`nin düzenlediği anayasa konulu konferans, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Van Şubesi`nde yapıldı. Konferansta konuşan hukukçu Osman can, çarpıcı tespitlerde bulundu. Başörtülü cumhurbaşkanı, hakim ve savcıların olmasını isteyen Can, "Artık bu ayıp bir tartışma toplum neyse, toplum yansıması aynı şekilde devlette olmalıdır. Ankara`daki siyaset buna cevap verebiliyor mu? Ankara`daki siyaset sürekli tökezliyor" dedi.
61 anayasasından bu yana Anayasa Mahkemesi`nin özgürlükler, demokrasi ve insan hakları konusunda hiçbir adım ilerlemediğini söyleyen eski rapörtör Can, mevcut 82 anayasasının askerin bütün sistemi kontrol edebilmesine göre üretilmiş olan bir anayasa tespitinde bulundu. "Kontrol etmeye her şeye hakim olmaya odaklanmış bir anayasa" değerlendirmesini yapan Can, Ak Parti`yi kastederek, "Ben de bu partinin tepesindeki insan olsam yeni bir anayasa istemem" dedi.
İttihat ve Terakki`den beri bir devlet yapılanması olduğuna dikkat çeken Can, "Bu devlet yapılanması 21`le görünür hale gelmedi, 24`le birazcık kendini hissettirdi ama 61`le bize kendini çok net olarak hissettirdi ve 82 ile de bizi nefessiz bıraktı. Bakabileceğimiz yerler ne 1921 anayasası, ne 1924, 61 ne de o lanet olası 1982 anayasasıdır. Artık zehir olmamasını arzuladığımız bir geleceğimizi düzenlemeye çalışıyoruz. Yeni anayasa ile eğer bizim amacımız bu gelecek ise bizi bugüne kadar zehirlemiş olan o geçmiş anayasa ve anayasacılık kültüründen tamamen kopmak zorundayız" diye konuştu.
Mevcut anayasa iskeleti üzerinden yeni bir anayasa yapılamayacağı yönünde görüşlerini ortaya koyan Can, "Atatürk ilkeleri vardı onu çıkaralım, efendim falanca maddesini şöyle düzenleyelim. Kürtlerin de işte orada anadilde eğitim hakkını yapalım. Hatta işte belli bir bölgeye de demokratik özerklik verelim ama 1982 iskeletine dokunmayalım. Yani bu kurumlar ve iktidar haritası aynı şekilde dursun dersek hiçbir şeyi değiştiremeyiz" şeklinde konuştu.
Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez denilen ilk 3 madde ile ilgili konuşan Doç. Dr. Osman Can, "Birisi benimle değiştirilemezlik meselesini tartıştığı zaman ciddiye almam, ciddiye alınabilecek en ufak bir değeri yoktur. Darbe anayasasının generallerinin anayasa koydukları ve şunlar değiştirilemez değiştirilmesi teklif dahi edilemez dedikleri şeyler bunlar. Affedersiniz ben bunun nesini tartışacağım. İçinde çok güzel şeyler de olabilir beni ilgilendirmez bana dayatılmış, üniforma ile dayatılmış bir iradenin en değerli olabilecek tek bir tarafı vardır o da onun çöpe atılma anıdır. Bunun başka hiçbir tarafını ciddiye alıp tartışmam, nokta ve bunu toplum olarak da tartışmamalıyız ve tartıştırtmamalıyız." dedi.
TESSEP: `Tesettür Tüm Alanlarda Özgür Olmalıdır`
Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) tarafından, başlatılan tesettür seferberliği çerçevesinde Tarsus`ta düzenlenen bilgilendirme seminerinde, tesettürün yalnızca kamusal alanda değil tüm alanlarda özgür olması gerektiği belirtildi.
MERSİN - 25 STK`nın başörtüsü sorununu çözümü için bir araya gelmesi ile oluşturulan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), birçok il ve ilçede çalışmalarını yaygınlaştırırken, son olarak Tarsus`ta da bilgilendirme semineri gerçekleştirdi.
Çağrı-Der`de saat 21.00`de gerçekleşen seminere konuşmacı olarak, Tesettür Seferberliği Platformu Başkanı Salih Demir katıldı.
TESSEP Başkanı Demir burada yaptığı konuşmasında; yıllardır, sömürü altında olan inançların, her alanda özgür olması için çok çeşitli çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
Demir devamında, "Ülkenin temel sorunu olan inancın ve kimliğin (dinin ve dilin) önündeki engellerin kaldırılması için ciddi çalışmaların adımların atılması beklentisi var. Mecliste bulunan tüm siyasi partilerin bu değişim taleplerine destek vermesi ve yasakları kaldırmaları gerekmektedir. İnanç özgürlüğünün ilk adımı olan fiili tesettür (başörtüsü) yasağının sonlandırılması gerekiyor. İnanç ve dil özgürlüğü için yasak oluşturan düzenlemeler değiştirilmelidir." dedi.
"Kamusal Alana Girene Kadar Değil, İnanca Yönelik Sömürü Son Bulanan Kadar"
Amaçlarının tesettürün sadece kamusal alan ve okullarda serbest bırakılması olmadığını belirten Demir devamında: "Bizler platform olarak, tesettürün sadece okullarda serbest bırakılması ile asla yetinmiyoruz, aksine yaşamın her devresinde tam bir hürriyet içerisinde serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu anlamdaki tüm baskı, sömürü, zulüm ve yasakların son bulması için çalışacağız ve mücadele edeceğiz. Bunun için `kamusal alana girene kadar değil, inanca yönelik sömürü son bulana kadar` diyoruz ve yol istikametinde çalışacağız." dedi.
"Bu Seferberliğe Sen de Katıl"
Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) olarak, başlatılan bu çalışmaya tüm duyarlı vatandaşları davet eden Demir son olarak şunları söyledi: "Bizler TESSEP olarak, belirlediğimiz amaç ve hedeflerimiz doğrultusuda yorulmak bilmeyen bir azimle faaliyet ve etkinliklerimize başlarken, `kamusal alana girene kadar değil, inanca yönelik sömürü son bulana kadar`diyerek ` Bu Seferberliğe Sen de Katıl` sloganı ile herkesi TESSEP çatısı altında bu kutsal amaç için hizmete davet ediyoruz. Bu hizmette herkesten özellikle, duyarlı vatandaşlarımızdan beklentilerimiz vardır. Bu konuda hepimize görev düşüyor. Bu konu ile alakalı, seminerlerimiz, toplantılarımız, brifinglerimiz ve basın açıklamalarımız aralıksız devam edecektir." diyerek sözlerine son verdi.
Tesettür Seferberliği Bugün Mersin`de Start Alıyor
Topyekun tesettür seferberliği başlatan TESSEP, bir çok il ve ilçede çalışmalarını hızlandırırken, Mersin`de ise, bu gün saat 18:00`de Hastaneler Caddesinde yapılacak olan basın açıklamasının akabinde, başlatılacak olan imza kampanyası ile start alacak.
A. Hakim Kurt - İLKHA
Adana Vuslat FM'den TESSEP'e Destek
Adana'da yerel yayın yapan Vuslat FM, TESSEP'in tesettür önündeki engellerin kaldırılması ve zulmün son bulması için başlattığı çalışmalara, kurum olarak destek vereceğini duyurdu.
ADANA- Adana'da 101.1 frekansından yerel yayın yapan Vuslatfm, Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP)'in tesettür önündeki engellerin kaldırılması ve zulmün son bulması için başlattığı çalışmalara, medya olarak destek vereceklerini duyurdu.
Vaatler Hep Sözde Kaldı
Konuyla ilgili ajansımızda açıklama yapan Vuslatfm Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Dağtekin; "Biz İslami hassasiyetleri göz önünde bulundurarak, bu formatta yayın yapan bir radyoyuz. Türkiye'nin yüzde 99 'u Müslüman ve bayanlarının büyük bölümü başörtülü. Ancak ne yazık ki yıllardır süregelen ve 28 Şubat süreciyle zirve yapan bir örtü sorunumuz var. Bugüne kadar başörtüsü yasağına ilişkin birçok şey yazıldı, çizildi. Siyasetçiler bu sorunu çözeceklerini vaat etti. Fakat bu zulüm hala bitmiş değil. Vaatler hep sözde kaldı. Şu an itibarıyla bu sorun üstü örtülemeyecek durumdadır ve sıkıntı yaratacak bir hal almıştır. Allah'u Teâlâ Kuran'da bayana örtüyü emir buyuruyor. Ancak bu emir, yasakçı zihniyet tarafından engellenerek uygulanmaz kılınmak isteniyor. Kamusal alan, ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite'de yasaklar icat edilerek insani ve inancı haklar yok ediliyor. Bu hak tüm alanlarda kullanılabilmeli."dedi.
Tesettürle Alakalı Yayınlarımız Yoğun İlgi Görüyor
TESSEP'in başörtüsü sorunun çözümü yönündeki çalışmalarını desteklediklerini ifade eden Dağtekin; "Kısa bir süre önce kurulan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), çalışmalarının çerçevesini ve yapacakları faaliyetleri bize anlatarak destek istedi. Bizler de İslami formatta yayın yapan bir kuruluş olarak bu desteği sunacağımızı belirttik. Bu bağlamda; Radyo olarak, TESSEP'in yapacağı basın açıklaması, seminer ve imza kampanyası gibi faaliyetlerinin ilanını hatta verilebilecek nitelikte olanları da canlı yayınla Adanalılara dinletmeyi düşünüyoruz. Ayrıca radyomuzda tesettür ile alakalı birçok program yaptık. Bunlara tanınmış yazar ve konukları alarak, halkımızı bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Yapılan bu programların ardından bizi arayan dinleyicilerimiz, yapılan bu yayınları devam etmesini istediklerini beyan ediyorlar ve bizi destekliyorlar."şeklinde konuştu.
TESSEP'in başlattığı çalışmanın başörtü sorununu çözeceğine inandığını belirten Dağtekin; " 28 Şubat'tan itibaren hortlayan bu zulüm TESSEP'in başlattığı ve tüm yurtta yayılacağına inandığım bu mücadele ile inşallah çözülecektir. Bu sorun sadece üniversiteli bayanların sorunu değildir. Örtü her alanda serbest olmalıdır. Tüm İslami camialar ve vicdan sahibi medya da bu başörtü seferberliğini desteklemeli. Ancak sorun bu şekilde çözülebilir."dedi. (Ayhan Kaya-İLKHA)
Hüdaverdi
07-26-2011, 23:19
Yahu hatun kişilikler evde toplanmış hanımlar günü yapıyor ama fotoları yayınlanıyor bu kadar abartı olmaması lazım neden ekleniyor ki ? Çok anlamsız saçma sapan.
Ahmet Yasin
07-26-2011, 23:23
Örnek olması için yapılıyordur.
Yahu hatun kişilikler evde toplanmış hanımlar günü yapıyor ama fotoları yayınlanıyor bu kadar abartı olmaması lazım neden ekleniyor ki ? Çok anlamsız saçma sapan.
orası ev değil dernek sizin orda dernekler nasıl oluyor bilmiyorum ama bu dernek. ayrıca isterse evde olsun bir amaç için toplanmışlar değil mi ? bir hedefleri bir çalışmaları ve bir konuları var.
bence bu kadarda küçümsemeyelim. yasin abimizin dediği gibi kardeşimiz örnek olarak eklemeyi düşünmüş olabilir.
Hüdaverdi
07-26-2011, 23:44
Bizim buralarda nasıldır bilemem anlamam işim olmaz ama evlerden insanların çıktığını görüyorum veya dernektir bilemem beni ilgilendirmez ama her ortamı deşifre edip 'aha aktifler' diye servis etmenin zerre faydası yok anlamı yok.
Küçümsemiyorum,küçümsediğim bir şey varsa servis edilmesi.
Bizim buralarda nasıldır bilemem anlamam işim olmaz ama evlerden insanların çıktığını görüyorum veya dernektir bilemem beni ilgilendirmez ama her ortamı deşifre edip 'aha aktifler' diye servis etmenin zerre faydası yok anlamı yok.
Küçümsemiyorum,küçümsediğim bir şey varsa servis edilmesi.
evde hatunlar hatunlar günü yapıyor diyorsunuz. deşifre ediliyor diyorsunuz. o nasıl oluyor bide
sadece erkekleri koyunca tesettür erkelere mi öğretiliyor. bayanlara öğretilmesi gerekmiyor mu ? itirazları karşı çıkmaları havada uçuşuyor.
bayanları koyunca deşifre oluyor. bakalım nereden çıkacak.
Hüdaverdi
07-27-2011, 00:08
Yahu banane erkeklerden kadınlardan bir organizasyon olur konferans verilir kadın erkek toplanır bu haber yapılır ama evlerde veya ev görünürlü derneklerde çekilen fotolar ister kadın olsun ister erkek olsun ister sübyan olsun konması acayip saçmalık.
Yıldırım
07-27-2011, 00:14
Yahu banane erkeklerden kadınlardan bir organizasyon olur konferans verilir kadın erkek toplanır bu haber yapılır ama evlerde veya ev görünürlü derneklerde çekilen fotolar ister kadın olsun ister erkek olsun ister sübyan olsun konması acayip saçmalık.
Bizim evdede mukavele okunacak hergün haber yapacağım burada.Daha kaliteli haber olur valla.
Hüdaverdi
07-27-2011, 00:16
Tamam yapın yalnız önden de foto çekin ki manası olsun :güzel:
Hüdavendigâr
07-27-2011, 00:20
harbi şu bayanların oldugu -günmüdür,dernekmidir bilmem- fotonun foruma koyulma amacı nedir ? gidin sorun bakalım o fotodaki bayanlara kendileri forumun ortasında afişe edilmekten hoşnutlarmı değillermi diye ? eğer sağda solda kendilerini etiket etme gibi bi amaçları olsaydı örtünmezlerdi herhalde.
Yahu banane erkeklerden kadınlardan bir organizasyon olur konferans verilir kadın erkek toplanır bu haber yapılır ama evlerde veya ev görünürlü derneklerde çekilen fotolar ister kadın olsun ister erkek olsun ister sübyan olsun konması acayip saçmalık.
size hak vermiyor değilim ama sizin dedikleriniz. bi acayip.
koferas salonunda olunca bayanları afişe etmek serbest mi oluyor yani !
Bizim evdede mukavele okunacak hergün haber yapacağım burada.Daha kaliteli haber olur valla.
oda sizin insiyatifiniz.
yalnız dikkat edin iyi ölüçüp biçin tam anayasa vaktidir sıkıntı yaratmasın kalite haberler. :)
Hüdaverdi
07-27-2011, 00:35
Konferan conferans bilmem ne nans en azından basına,halka,yoldan geçene açık olan bir yer.Ama evdi,dernek görünümündeki evlerdi,özellikle bayan varsa bir acayip kaçıyor eklentiler,zaten birbirini tanıyan/yakın çevreler tarafından yapılan şey bunlar.Ne manası var fotolarının konmasının ?Yok.
Konferan conferans bilmem ne nans en azından basına,halka,yoldan geçene açık olan bir yer.Ama evdi,dernek görünümündeki evlerdi,özellikle bayan varsa bir acayip kaçıyor eklentiler,zaten birbirini tanıyan/yakın çevreler tarafından yapılan şey bunlar.Ne manası var fotolarının konmasının ?Yok.
değerli kardeşim elimizde dernekler var konferans yapınca onları da paylaşırız sıkıntı etmeyin. ayrıca derneklerde yapılan seminer ve konferanslarda halka açık duyuruları yapılan etkinliklerdir. yani illaki koltuk mu olacak.
ayrıca basına açık diyorsun. fotonun üzerinde ki haber ajansının imzasını görmediniz mi ? basın yapmış birileri kafasına göre paylaşmamış
Hüdaverdi
07-27-2011, 00:40
Eee fotoda dernek ismi yok basın yok konferansı yöneten yok ;D
Bir daha yapacaklarsa haber et katılam ben de :p
Ben bilmem bana garip kaçtı,yoksa çokta tın banane beni ilgilendirmez garip kısmına bakıyorum ben ;D
Eee fotoda dernek ismi yok basın yok konferansı yöneten yok ;D
Bir daha yapacaklarsa haber et katılam ben de :p
Ben bilmem bana garip kaçtı,yoksa çokta tın banane beni ilgilendirmez garip kısmına bakıyorum ben ;D
ölçüyü kaçırdığınızın farkında mısınız ? ne demek bende katılan. kendinize gelin. bayanlara has olduğunu görmiyor musunuz ? ayrıca foto izerinde İLKHA yazıyor kocaman.
Hüdaverdi
07-27-2011, 00:46
Basın mensubu olarak ;ı:
Foto üstüne armoni sözlük te yazılır yazmak kolay :güzel:
Aman neyse.
Hüdavendigâr
07-27-2011, 00:49
ölçüyü kaçırdığınızın farkında mısınız ? ne demek bende katılan. kendinize gelin. bayanlara has olduğunu görmiyor musunuz ? ayrıca foto izerinde İLKHA yazıyor kocaman.
bayanlara hassa bırakın bayanlara has kalsın o zaman,akparti forumda bile yayınlanınca bayanlara has bi tarafı kalmıyor bunun.
Yıldırım
07-27-2011, 00:53
size hak vermiyor değilim ama sizin dedikleriniz. bi acayip.
koferas salonunda olunca bayanları afişe etmek serbest mi oluyor yani !
oda sizin insiyatifiniz.
yalnız dikkat edin iyi ölüçüp biçin tam anayasa vaktidir sıkıntı yaratmasın kalite haberler. :)
Radikal çıkışlarla tepki toplamak yerine gönüllere girmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.Ak Parti hükumeti boyuncada hep kalplere girmeye çalıştık ve kitle partisi olmak için çabaladık.Çok şükür bugün bunuda başardık.Peki sizin bu derneklerle radikal çıkışlarınızla bir arpa boyu yol alabildikmi?Tabiki hayır.Sadece bağırıp kendinizi tatmin ettiniz.Bir faydanız olmadığı gibi kalplerine girmek için yanaştığımız insanları radikal söylemlerinizle soğuttunuz ve halada soğutuyorsunuz.Bişey bildiğinizden değil sadece aklınıza ne geliyorsa yapıyorsunuz.
Bana şundan bahsedin bu seferberliğin içinde kaç başı açık kadın var.Hiç yok hiç boş boş işler kendin çal kendin oyna...
Basın mensubu olarak ;ı:
Foto üstüne armoni sözlük te yazılır yazmak kolay :güzel:
Aman neyse.
lütfen haddimizi aşmayalım ama neysesi o olsun.
basın mensubu olarak o zaman yapacağınız. bu kaynağın verilen kaynakta olup olmadığıdır. kabul etmemek değil.
arkadaşın nereden aldığını bilmiyorum. bilsem ekledim haberi. ben habersiz foto attığımı hatırlamıyorum.
bayanlara hassa bırakın bayanlara has kalsın o zaman,akparti forumda bile yayınlanınca bayanlara has bi tarafı kalmıyor bunun.
bir daha düşünün bakalım. aynı şeyi diyecek misiniz ?
Hüdavendigâr
07-27-2011, 01:00
bir daha düşünün bakalım. aynı şeyi diyecek misiniz ?
düşündüm.birşey değişmedi sanırım.
bayanlara hassa bırakın bayanlara has kalsın o zaman,akparti forumda bile yayınlanınca bayanlara has bi tarafı kalmıyor bunun.
Radikal çıkışlarla tepki toplamak yerine gönüllere girmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.Ak Parti hükumeti boyuncada hep kalplere girmeye çalıştık ve kitle partisi olmak için çabaladık.Çok şükür bugün bunuda başardık.Peki sizin bu derneklerle radikal çıkışlarınızla bir arpa boyu yol alabildikmi?Tabiki hayır.Sadece bağırıp kendinizi tatmin ettiniz.Bir faydanız olmadığı gibi kalplerine girmek için yanaştığımız insanları radikal söylemlerinizle soğuttunuz ve halada soğutuyorsunuz.Bişey bildiğinizden değil sadece aklınıza ne geliyorsa yapıyorsunuz.
Bana şundan bahsedin bu seferberliğin içinde kaç başı açık kadın var.Hiç yok hiç boş boş işler kendin çal kendin oyna...
sizin hoşgörü ve gönüllere nasıl girdiğinizi biliyoruz. kendinizi eşittir ak parti görmeyin ayrıca sizin için herşey radikal. zalime en ufak ses çıkarmak sizin yanınızda radikal. mavi marmara'dan tutun başörtüsü direnişine kadar.
düşündüm.birşey değişmedi sanırım.
bayanlara hassa bırakın bayanlara has kalsın o zaman,akparti forumda bile yayınlanınca bayanlara has bi tarafı kalmıyor bunun.
beyninin bulanmış sanırım. müslümanca düşünmüyorsunuz şuan. ağzımıda bozmak üzereyim. adam bana diyorki ben onları onlara katılayım içlerine gireyim. eğer müslümanca düşünseydiniz buna tepki gösterirdiniz. bayanların içinde olmakla onlarla ilgili haberi okumak bir mi oluyor sizin yanınızda.
mazlum mizgin
07-27-2011, 01:03
Mersin'de Başörtüsü Eylemi
Tesettür Seferberliği Platformu (TESEP) ve Mustazaf-Der üyeleri, yaptıkları eylemle üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağını protesto etti.
Paylaş (http://www.akpartiforum.com/#) | [/URL] (http://www.akpartiforum.com/#)[URL="http://www.akpartiforum.com/#"] (http://www.addthis.com/bookmark.php?v=250&winname=addthis&pub=xa-4cd03cb76c8f27cd&source=tbx-250&lng=tr&s=friendfeed&url=http%3A%2F%2Fhurseda.net%2Fguncel%2F50821-Mersinde-Basortusu-Eylemi.html&title=Mersin'de%20Ba%C5%9F%C3%B6rt%C3%BCs%C3%BC%20 Eylemi&ate=AT-xa-4cd03cb76c8f27cd/-/-/4e2f0ef83dfcd76a/1&frommenu=1&uid=4e2f0ef856a1a428&pre=http%3A%2F%2Fhurseda.net%2Findex.php&tt=0)http://www.akpartiforum.com/images/icon_facebook.png (http://www.facebook.com/sharer.php?u=http://hurseda.net/guncel/50821-Mersinde-Basortusu-Eylemi.html) | http://www.akpartiforum.com/images/plus.gif (javascript:increaseFontSize('newsDetail');) http://www.akpartiforum.com/images/reset.gif (javascript:resetFontSize('newsDetail');) http://www.akpartiforum.com/images/minus.gif (javascript:decreaseFontSize('newsDetail');)
http://www.akpartiforum.com/images/iconPrint.gif (http://www.akpartiforum.com/print.php?id=50821)
Hastane Caddesi üzerinde stand kuran dernek üyeleri, üniversitelerde başörtüsü serbestisi istedi. Gurup adına açıklamada bulunan TESEP Genel Sekreteri Veysi Yumlu, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonuçlarıyla birlikte ortaya bazı gerçeklerin çıktığını, bu gerçeklerle halkın değişim isteğinin inkar edilemeyeceğini söyledi.
Meclisin yeni yasama yılına referandumda çıkan değişim talepleriyle başlaması gerektiğini savunan Yumlu, ülkedeki inancın ve kimliğin önündeki engellerin kaldırılması için ciddi çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: "İnanç özgürlüğünün ilk adımı olan fiili tesettür yasağının sonlanması gerekmektedir. İnanç ve dil özgürlüğü için yasak oluşturan düzenlemeler değiştirilmelidir. Bu yasal değişikliklerin gerçekleşmesi zamana bırakılmamalıdır. Meclis, öncelikle yasal bir dayanağı olmayan tesettür sorununu derhal çözmelidir. Pek çok alanda çeşitli değişiklikler yapılırken başörtü sorunu dokunulmazlar arasında yerini korumaktadır. Bu sorunun çözümü için hükümet bugüne kadar bir arpa boyu dahi yol alamamıştır. Hükümete düşen; öncelikle keyfi bir şekilde uygulanan başörtüsü yasağını tanımadığını ilan etmektir. Yasa ve hukuk dışı bu keyfi yasağı uygulamak isteyen kişiler hakkında soruşturma açacağını belirterek, kurumlara genelgeler ve talimatlar göndermelidir. Keyfi yasağı devam ettirenleri cezalandırmalıdır."
Açıklamanın ardından cadde üzerine kurulan stantlarda üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının kaldırılması amacıyla imza kampanyası başlatıldı.
mazlum mizgin
07-27-2011, 01:04
http://www.akpartiforum.com/userfiles/images/mersin-basortusu-protestosu5.jpg
Hüdavendigâr
07-27-2011, 01:17
beyninin bulanmış sanırım. müslümanca düşünmüyorsunuz şuan. ağzımıda bozmak üzereyim. adam bana diyorki ben onları onlara katılayım içlerine gireyim. eğer müslümanca düşünseydiniz buna tepki gösterirdiniz. bayanların içinde olmakla onlarla ilgili haberi okumak bir mi oluyor sizin yanınızda.
ben olayın 'bayanlara has' kısmına takıldım,adam bayanların içine girmek istiyor veya istemiyor beni ilgilendirmiyor.bana göre o resmin forumda yayınlanması saçmalıktan başka birşey değil.az önce dediğimide yineliyorum,gidin sorun bakalım oradaki bayanlara böyle forum ortalarında afişe edilmekten hoşnutlarmı değillermi diye ?
ikincisi müslümanca düşünmeyi kime göre neye göre tanımlıyorsun ? birbirimizi eleştireceksek haddi aşmayalım.
ben olayın 'bayanlara has' kısmına takıldım,adam bayanların içine girmek istiyor veya istemiyor beni ilgilendirmiyor.bana göre o resmin forumda yayınlanması saçmalıktan başka birşey değil.az önce dediğimide yineliyorum,gidin sorun bakalım oradaki bayanlara böyle forum ortalarında afişe edilmekten hoşnutlarmı değillermi diye ?
ikincisi müslümanca düşünmeyi kime göre neye göre tanımlıyorsun ? birbirimizi eleştireceksek haddi aşmayalım.
o haddi aşmıyor biri bacılarımıza küfür edercesine aralarına giriyim diyor seni ilgilendirmiyor foto seni ilgilendiyor.
hiç birisi seni ilgilendirmiyor. o zaman.
mazlum mizgin
07-27-2011, 01:21
Radikal çıkışlarla tepki toplamak yerine gönüllere girmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.Ak Parti hükumeti boyuncada hep kalplere girmeye çalıştık ve kitle partisi olmak için çabaladık.Çok şükür bugün bunuda başardık.Peki sizin bu derneklerle radikal çıkışlarınızla bir arpa boyu yol alabildikmi?Tabiki hayır.Sadece bağırıp kendinizi tatmin ettiniz.Bir faydanız olmadığı gibi kalplerine girmek için yanaştığımız insanları radikal söylemlerinizle soğuttunuz ve halada soğutuyorsunuz.Bişey bildiğinizden değil sadece aklınıza ne geliyorsa yapıyorsunuz.
Bana şundan bahsedin bu seferberliğin içinde kaç başı açık kadın var.Hiç yok hiç boş boş işler kendin çal kendin oyna...
burak kardeşim bizim bölgemizd e mustazaf der öyle gönüllere girmişki akil bile kabul edemez siz algiliyamazsiniz ama akp genel başkani bunu algililiyabilir çönkü sizin kürdistana aldiğiniz oylarin hepside bizim size ikramda bulunduğumuz oylardir bunu unumayin bu 1... si
2..bizim arpa buğdayi kadar yol katmemiz çin sizinde mustazaflar kadar en az onda birini diyarbakirda kalablk bir halka hitap edebliseydiniz keşke
ve sizi karşilamaya gelenlerde hepsde bizim arakadaşlardi kİmse pkk nin korkusunda ve şehir eşkiyalarnin korukusundan size yanaşamiyoRLAR ama şehr eşkiyalari mustazaflara diş geçiremez size diş geçirirler ama mustazaflara asla buda bir buğdaymi iki buğdaymi yol katetmiş diyarbakirdaki
koskoca
1 MİLYON İNSANDAN BELİDİRRR
EĞER BÖLGEDE MUSTAZAFLARDAN OLMASAYDİ BU GÜN DOĞUDA İSLAMİYETEN KİMSE BAHSEDEMEZDİ ÇÖNKÜ BURDA PKK VE SİNSİ YİLANLARİN ETKİNLİĞİ ÇOKTUR ZAMANİN FİRAVUNLARİDİRLAR ÖYLE KLAVYE BAŞİNDAN OTURMAKLA MUSTAZAFLARİ EELŞTİRMEYE HAKİNİZ YOKTUR BRİLERİNİ ELEŞTİRİRKEN ONUN ÖDEDİĞİ BEDELERE BAKACAKSİN VERDİĞİ MÜCADELEYE BAKACAKSİNNNN ONUN KAdAR OLABİLİYORSAN NE MUTLU SİZEEEE AMA BAKİYORUM MUSTAZAFLARA GELİNNCE DİLİNİZ DÜNİYOR AMA PKK YA GELİNCE DİLİNİZ DÜNMİYORRR
HİÇ KİMSE UNUTMASİNKİ TÜRKİYEDE MUSTAZAFLAR BİR GÜÇTÜR CEMMATİR VE HARAKETİR İSLAMİ HARKETİRRR KABA KUVET DEĞİLDE GÜNÜLLERE YERLEŞMİŞ GÜNNÜLERİ FETHETMİŞTİR
DOĞUDA ÇİKARDİĞİNZİ MİLETVEKİLERİ VE REFERANDUMA PKKNİN ETKİNLİĞİ KARŞİSİNDA SENİN PARTİN O GÜCÜ KİRAMADİ PKK NİN GÜCÜNÜ VE HALKA CESARET VEREN MUSTAZAFLARDİR YANİ HİZBULLAHTİR
SENİN PARTİNİN ÜYELERİ KORKUDAN SANDİĞA GİDEMİYORDUUUU
AMA BİZ PKKNİN GÜCÜNÜ KIRDIK MUSTAZAFLARA ÇÇOK ŞEY BORÇLUSUNUZ
EWET BU GÜN BİZİM BAŞLATİĞİMİZ TESTÜR SEFERBERLİĞİ TÜRKİYEDE SES GETİRİYOR ....
BU DAHA BAŞLANGİÇTİR DEVAMİ GELECEKTİR
SİZE BİR ŞEY HATİRLATACAĞİMM
DURMAK YOK YOLA DEVAMM GERÇİ SİZ BUNU DÜNYA İÇİN SÜYLİYORSUNUZ AMA BİZLERDE BUNU İSLAM İÇİN SÜYLİYORUZ
YURTKUR da Başörtülülere Kapıyı Açtı.
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR), yurtlara kayıt işlemlerinde kız öğrencilerin başörtülü veya başı açık olduğuna bakılmaksızın getirilen fotoğrafların kabul edileceğini duyurdu.
YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak, yaptığı yazılı açıklamada, kuruma bağlı yurtlarda kayıtların 5 Eylül 2011 tarihinde başlayacağını bildirdi.
Kayıt sırasında öğrenciden sadece 6 adet fotoğraf istendiğini belirten Albayrak, ``Yurtlara kayıt kabul işlemlerinde kız öğrencilerin başörtülü veya başı açık olduğuna bakılmaksızın getirdikleri fotoğraflar kabul edilecektir`` ifadesini kullandı.
Albayrak açıklamasında, yurtların 12 Eylül 2011 tarihinde hizmete açılacağını belirtti.
DOĞRUHABER.com.tr
Mustazaf Der`den Tesettür Semineri
Mustazaf Der Van şubesi tarafından tesettür seferberliği kapsamında düzenlenen seminerde, tesettürün İslam`ın parçalarından olduğunu belirtilerek, bu farza Allah`ın emrettiği şekilde uyulması gerektiği vurgulandı.
VAN - Türkiye genelinde başlatılan tesettür seferberliği kapsamında Mustazaf Der Van şubesi tarafından bilgilendirme semineri düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak katılan Levent Dalgın "Tesettür İslam inancının bir parçasıdır aynı zamanda bir farzıdır. Müslümanları böyle bir farzı kesinlikle bırakmamaları gerekir" diye vurguladı.
Örtünmek İçin İnsanların Kuran`a Başvurmaları Yeterlidir
Kuran-ı Kerim`den ayetlerle örnek veren Dalgın, "Allah (cc) kendi kitabında örtünmenin farz olduğunu belirterek, bunun kendisinin kesin emri olduğunu söylüyor. Bu nedenle bizler de buna iştirak edip bu farzı yerine getirmeliyiz. Örtünmek için insanların Kuran`a başvurmaları yeterlidir. Özellikle Müslümanlar, Kur`an-ı Kerim`in iki ayeti olan Ahzap süresi ve Nur süresini dikkate almalı bu ayetleri unutmamalılar. Kuran`ın çoğu süresinde var ancak en çarpıcı iki ayet bunlardır. Bu iki ayette örtünmenin önemi ve nasıl yapıldığı vurgulanıyor" dedi.
Bayanlarda El ve Yüz Hariç Tüm Bedeninin Kaplı Olması Gerekir
"Bayanların hiçbir şekilde tesettürlerini üzerlerinden çıkarmamaları gerekir" diyen Dalgın "Müslüman bir bayan hangi işi nedeniyle dışarı çıkarsa çıksın örtülerini özellikle çarşaflarını üzerlerinden atmamalı giyinip öyle çıkmalılar. Benim kapımın önüdür giymesem de olur dememeli, giyinip öyle çıkmalıdır. Toplumumuzda çoğu bayanların erkeklere çoğu erkeğin de bayanlara benzediğini o şekilde giyindiklerini görüyoruz. Bu şekilde giyinen insanlar, Allah tarafından lanetlenmiştir. Yani bir bayanın erkekler gibi pantolon giymesi haramdır. Bayanlarda el ve yüz hariç tüm bedeninin kaplı olması gerekir" diye konuştu.
Vücut Hatları Belli Olacak Şekilde Giyinilmemeli
Sadece bayanlar değil erkeklerin de giyimlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirten Dalgın, "Özellikle denize veya göle girdikleri vakit göbek ile diz kapaklarını kapatacak şekilde giyinmeliler ve o şekilde girmeliler. Çünkü hem cinslerinde kendi aralarında birbirlerinden etkilendikleri taraflar vardır. Bunun için insanların erkek kadın demeden herkesin giyimine dikkat etmeleri gerekir. Vücut hatları belli olacak şekilde giyinmemeliler. Asrısaadette peygamber (sav) böyle şeylere izin vermemiştir. Peygamber (sav) gördüğü gibi ya uyarmıştır ya da oradan uzaklaşmıştır." Şeklinde konuştu.
İslam Düşmanları Kadını Bir Silah Olarak Kullanıyor
İslam düşmanlarının kadını bir silah olarak kullandıklarını belirten Dalgın, "Bildiğiniz üzere bahsettiğimiz gibi tesettür İslam`da çok önemlidir. İşte bunu bilen İslam düşmanları bir İslam ülkesini ya da bir Müslüman toplumu bozmak için kadınları kullanıyorlar. Yani anlayacağınız üzere İslam düşmanları kadını bir silah olarak kullanıyor. Bizler de diyoruz ki her nerde olursak olalım tesettür seferberliğini başlatmalıyız. Bacılarımıza, akrabalarımıza, çevremizde bulunan insanlar arasında tesettürü anlatalım" dedi.
Yapılan sinevizyon gösterimiyle program sona erdi. (Burhan Teke - İLKHA)
MERSİN- TESSEP tarafından başlatılan tesettür seferberliği çalışmaları hız kesmeden devam ederken, Tarsus'ta bilgilendirme seminerlerine devam edildi.
Mustazaf-Der Tarsus Şubesinde saat :21:00'de gerçekleştirilen seminerde konuşan, dernek yetkililerinden Yalçın Uzunselvi, Başörtüsü ve inanç üzerinde bulunan sömürünün artık kalkması gerektiğini vurguladı.
28 şubatın bir zulmü olan başörtüsü yasağının, bu gün başlatılan topyekûn bir seferberlikle Allah'ın izni ile son bulacağını ifade eden Uzunselvi, "Bu seferberlik yalnızca kamusal alanlar için değil başörtüsünün tüm alanlarda özgür olması için başlatılmıştır. Bu seferberlikte tüm duyarlı insanların yer alması gerekir.Çünkü bu sorun yalnızca, herhangi bir camianın sorunu değildi. Bu ülkede ki tüm insanların sorunudur ve dolayısı ile herkes taşın altına eli koymalı, başörtüsü ve inanç üzerine konulan bu ağır taşı kaldırmak gerekir."dedi.
Yapılan konuşmalardan sonra program gecenin geç saatlerinde sona erdi. (Halil Gültekin-İLKHA)
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/news/48185.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24686.jpg
BİNGÖL - Türkiye'de "Tesettür Seferliği" başlatan Mustazaflarla Dayanışma Derneği (Mustazaf Der) bu kapsamda düzenlediği etkinliklerine Bingöl'le devam etti.
Bingöl Mustazaf Der tarafından organize edilen Seminere konuşmacı olarak bölge alimlerinden Molla Sahaf Korkutata ve Av. Nihat Buğrahan katıldı.
Tesettürün İslam inancının bir parçası aynı zamanda bir farzı olduğunu ifade eden Korkutata, "Bu mücadele ta Adem ve hava annemiz (a.s) döneminden başlayıp günümüze kadar devam ede gelmiştir. Hak ve batıl mücadelesi var oldukça bu konudaki şuurlu gayretlerde hız kesmeden sürecektir. Dolayısıyla Müslümanların da böyle bir farzı kesinlikle bırakmamaları gerekir" dedi.
Kuran-ı Kerim'den ayetlerle örnek veren Korkutata Hoca, "Allah (cc) kendi kitabında örtünmenin farz olduğunu belirterek, bunun kendisinin, kesin emri olduğunu söylüyor. Bu nedenle bizler de buna iştirak edip bu farzı yerine getirmeliyiz. Örtünmek için insanların Kuran'a başvurmaları yeterlidir. Özellikle Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim'in iki ayeti olan Ahzap süresi ve Nur süresini dikkate almalı bu ayetleri unutmamalılar." Şeklinde konuştu.
Başörtü ve tesettürle ilgili hukuki konularda bilgi vermek için mikrofona gelen Av. Nihat Buğrahan, ortada bir yasak olmamasına rağmen sanki bir yasak varmış gibi toplumun baskı altına alındığını belirterek, insanların kafasında oluşturduğu yasakçı zihniyetle şimdiye kadar başörtülülerin kamusal faaliyetlere katılmasına engel olunmaya çalışıldığını söyledi.
Yorum Yoluyla Yasak Oluşturulamaz
Hukukta hürriyetlere getirilecek kısıtlamaların ve yasakların açık ve net bir ifadeyle belirtilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Buğrahan, "Yorum yoluyla yasak oluşturulamaz. Başörtüsü ister inanç hürriyeti, ister kişilik bütünlüğü hakkı olarak düşünülsün sonuçta insani hak ve hürriyet kapsamındadır. Bu hak ve hürriyeti kısıtlamak veya yasaklamak hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi direk yasak olduğunu belirtir hiçbir yasa ve yönetmelikte yoktur." dedi.
Buğrahan, "Şu an Kenan Evrenin anti demokratik döneminde çıkarılan (1981 tarihli Kılık Kıyafet Yönetmeliği) yönetmelik üzerinden hürriyetleri kısıtlama ile ilgili yorumlamalar yapılarak başörtüsüne yasak gösterilmek istenmektedir." Şeklinde konuştu.
"İslam'ın toplum Kamuda kendisini hissettirmesine tahammül edemeyen zihniyet, hissedilecek İslam'ın, vicdanlarını ve kafalarını ahiret muhasebesine yönelteceği korkusu taşımaktadırlar." diyen Buğrahan, "Bu nedenle bulundukları alanlarda başörtüsünü İslami çağrışım yapmasından dolayı görmek istememektedirler. Tıpkı mezarlık kapısında ölümü hatırlatan ayeti görmek istemedikleri gibi…" şeklinde konuşmasını sürdürdü.
Tesettürle İlgili Zihindeki Yasaklar Dışında Yasak Yoktur
Tessettür ile ilgili olası problemlere karşı tavsiyelerde bulunan Buğrahan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Duyarlı Müslüman! Senin kızına ilköğretimde başörtülü okuduğu için senin zihnine yerleştirilen yasak dışında yasak yoktur. Bu zihnindeki yasağı kır. Bu saatten sonra Allah indinde ikrah savunması yapamazsın. Çünkü seni baş açtırmaya zorlayabilecek senin şartlandırılmış zihnin dışında başka bir neden kalmamıştır.
Yeni eğitim ve öğretim yılının başından itibaren örtülü okumak isteyen kızının yanında okula git. Kızına güven ver onun yanında olduğunu hissettir. Okul yönetiminin diretmesi durumunda yasal prosedürü hatırlat. Keyfi davranışlarında sivil toplum kuruluşlarını çağır. Hiçbir mevzuatta okula almama gibi bir yaptırım yoktur. İlköğretimde İslam'a uygun giyinmeyen çocuk sonra edindiği alışkanlıkla uygunsuz giyimi normal karşılamaya başlayacaktır. Çocuğunuza baskı yapmayın ama örtünmeye başlamışsa sonuna kadar onunla olun.
Şu an İlköğretimde eğitim zorunlu olup veli çocuğunu çıplak dahi gönderse okul yönetimi öğrenciyi almamazlık yapma yetkisine sahip değildir. İlköğretimde 5. sınıfa kadar disiplin cezası olmayıp sadece ilköğretim orta kısmında okula uyum sağlayamamak adı altında başka okula gönderme uygulamasından öte bir yaptırım bulunmamaktadır.
Mevcut yasakçı sistemin, ilköğretimdeki çocuklarımızın Meryemi iffet ve İslam şiarıyla okumasını engellemek için sadece kafalarda oluşturduğu yasak dışında bir yasak yoktur. Bu kafalarda oluşturulan yasak da artık kırılmaya başlamıştır. Hz. Meryem'in eğitim almasını engellemek isteyen hahamlar nasıl Hz Meryem'in eğitimini engellemekte başarısız olmuşlarsa ve engelleyecek bir kural, kitaptan bir yasa bulamamışlarsa günümüzdeki takipçileri de aynı başarısızlığa mahkûmdurlar.
Kızlarımızı, okumak istiyorsanız Allah'ın emrini çiğneyeceksiniz diyen günümüz haham bozuntularının insafına ve merhametine terk edemeyiz. Olmayan yasak Ecenur kızımızın simgeleşen direnişi ve sonrasında yüzlerce kızımızın direnişiyle kafalardan da silinmeye başlamıştır.
Artık yüzlerce kızımızın direnişiyle yasakçı sistemi sahiplenenlerin tüm çırpınmalarına rağmen yasağın sadece zihinlerde olduğu ortaya çıkmıştır."
Av. Buğrahan , yasa ve yönetmeliklerden örnekler vererek konuşmasını sonlandırdı. (Nihat Kanat -İLKHA)
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24691.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/news/48188.jpghttp://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/news/48188.jpg
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/24692.jpg
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.