fatih kısaparmak balon baskılı balon Türbana hayır, PKK´ya hoşgörü! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türbana hayır, PKK´ya hoşgörü!


Hüdaverdi
03-02-2008, 22:19
Vakit
Ali Karahasanoğlu
akarahasanoglu@vakit.com.tr



Türbana hayır, PKK´ya hoşgörü!

üniversitelerarası Kurul Başkanı Mustafa Akaydın’ı, türban aleyhtarı bildiriyi okurken dinlediniz.
Ne kadar sert, ne kadar kin ve nefret dolu idi, gördünüz..
Ama kendisinin bir de Ceviz Kabuğu programına telefonla katılımını izlemenizi önerirdim. Türban ile ilgili açıklamalarını önceden öğrenmiştiniz, bir de PKK ile ilgili açıklamalarını öğrenmeniz için..
Kafası hayli karışık olan, bunun için de misafirlerini de şaşırtan sorularla sürekli “gel-git” yaşayan Hulki Cevizoğlu, eski günlerindeki objektiflik ilkesi gereği, üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Mustafa Akaydın’a, Cuma akşamı yayınlanan Ceviz Kabuğu’nda bir soru yöneltti: “Bazı üniversitelerin bahçelerinde, PKK’nın sembol renkleri ile çadırlar kuruluyor. Türbana simge denilerek karşı çıkılıyor, bunu anladık. Peki bu sembol renklerden oluşan çadırlar hakkında görüşünüz nedir?”
SayınCevizoğlu isim vermiyordu ama, gazetemizde de haber olan,çukurova üniversitesi’ndeki somut bir olaya atıfta bulunarak yöneltiyordu sorusunu..
Başörtü için, “Olmaz, olamaz. İzin vermeyiz. Anayasa değişikliği olsa bile, hanım öğretim üyeleri derslere girmeyebilir” şeklinde, kanunları da hiçe sayan açıklamalar yapabilen bir üniversitelerarası KurulBaşkanı’ndan, 40 bin kişinin ölümünden sorumlu terör örgütü ile ilgili olarak, çok daha sert bir cevap beklersiniz değil mi?
Hayır, o sertlik yok rektörümüzde..
Gayet munis, gayet hoşgörülü Akaydın beyefendi..
Aynen şöyle diyor: “Bazı konularda hoşgörülü olmak gerekir!”
O an tepemden aşağıya kaynar su dökülmüş gibi oldum.
Gerçek bir hukuk devletinde yaşıyor olsaydım, yarım saat/bir saat falan değil, 5 dakika içinde o rektörün, neredeyse, anında yerinin tesbit edilip, polis eşliğinde nöbetçi savcıya çıkarılıp, “Terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık suçu”ndan hakim önüne getirtilmesini beklerdim.
Ama devletimiz uyuyor. Savcılarımız uyuyor!
Bunu, laf olsun diye söylemiyorum. Biz hiçbir mecburiyetimiz olmadığı halde, “Kim ne düşünüyor, ne konuşuyor” diye merak edip, gecenin yarısında bu tür programları izlerken, nöbetçi savcılarımız aldıkları maaşların hakkını vermiyor, açık suç ifadeleri televizyonlardan tekrarlanırken, uyuyorlar!
Nöbetçi savcı kim ise, onun bu programları izleyip, soruşturmayı başlatması gerekirken, onlar uyuyorlar, biz izliyoruz!
Ne yaparsınız ki, bizim de müeyyide yetkimiz yok! Ve sonuçta, devletten maaş alan bir rektör, hiç evirip çevirmeden, açık açık, “Terör örgütünün üniversite bahçesinde çadırı kuruluyor, onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Hoşgörülü olmak gerekir” cevabı verebiliyor!
Türban için yasak isteyen, hatta anayasa değişse bile yasağı sürdürebileceklerini açıklayan rektör devam ediyor: “Her şeyi görmek gerekmiyor.Bazı şeyleri görmeyerek de sorunların büyümemesi sağlanmış olur!”
Yaaa!.. Aynısını YöKBaşkanı türbanla ilgili olarak söylemişti de, Ankara Savcılığı hemen harekete geçmişti..
Şimdi ise, hiçbir suç işlememiş türbanlılar değil söz konusu olan; 40 bin kişinin ölümünden sorumlu kanlı terör örgütünün propagandasının görmezden gelinmesinden bahsediliyor.. “Görmezden gelinerek, sorunların büyümesinin önlenmesi”nden bahsediliyor; fakat hiçbir savcı harekete geçmiyor!
Askeri şehid edenlerin, polise kurşun sıkanların, bölge halkını tehdit ederek örgütün çöküşünü engellemeye çalışanların üniversitelerdeki uzantılarının kurdukları çadırlara karşı, “hoşgörülü olmamız, görmezlikten gelmemiz” öneriliyor!
Yuh sana rektör, yuh!
Ulusalcı damarına, başörtü yasakçıları ile aynı safta durma görüntüsüne rağmen Hulki Cevizoğlu da isyan ediyordu bu cevaba: “Yani şimdi siz türbana izin vermezken, bir terör örgütünün propagandasına hoşgörü göstermekten mi bahsediyorsunuz?”
Cevizoğlu’nun bu haklı tepkisi üzerine, üniversitelerarası Kurul Başkanı Akaydın, müthiş bir laf daha etti: “Açık söylüyorum, ben Avrupa’da bir üniversitede rektör olsaydım, başörtüye de karışmazdım!”
Ne demek şimdi bu?
“Başörtü ile, bizim gibi geri kalmış ülkeler uğraşır. Gelişmiş ülkelerde böyle yasak olmaz” demek değil de, nedir bu ifade, söyler misiniz?
Adamlar bu kadar kof, bu kadar pervasız işte.. Terör örgütüne destek verirken, hiçbir suç içermeyen türbana karşı çıkıyorlar.. Sonra da saçmalayıp duruyorlar böyle..
Rektörün, Cevizoğlu’nu bile şaşırtan sözlerinin nasıl sonuca bağlandığını da aktarayım size.. Programın stüdyo konuklarından birisi de, Yargıtay emekli Başsavcısı SabihKanadoğlu idi..
O yetişti imdada.. “Rektörün kasdı, suç niteliğine dönüşmüş görüntüler değil. Tesadüfen üç renk biraraya gelmiş ise, ona hoşgörüden bahsetti. Yoksa suç haline gelmiş bir eyleme hoşgörü olmaz tabii” dedi.
Akaydın da, “Herhalde bir halt yedik. Başsavcı bizi düzeltiyor.Bari düzeltmeyi kabul edelim de, başımıza bir dert açılmasın” diye düşünmüş olmalı ki, “Evet, başsavcımın dediği gibi. Ben o kasıtla söylüyorum” deyip, durumu kurtarmaya çalıştı.
Ama, kasetler de orada, savcılar da. Alsınlar, izlesinler.. Ve ülkeyi karıştırmaya kalkışanların gerçek yüzlerini, koysunlar ortaya!
Tüm Türkiye öğrensin, başörtüye karşı çıkanlar, PKK’ya nasıl hoşgörü ile yaklaşıyorlar!
Utanmadan, sıkılmadan!

m_gorus
03-02-2008, 23:18
bu yanlış bir propaganda... bu konunun üzerine gitmemek gerek.. zararlı çıkılınır..

Necip Fazil
03-02-2008, 23:19
Bunda abes bir durum yok. PKK'da Anayasamıza karşı geliyor, bu Rektör'de ...


VesseLam

m_gorus
03-02-2008, 23:22
rektörün anlatmak istediği farklı birşey... renk yasaklama mücadelesine girilirse, bu kesinlikle kaybedilir... bunu kestiriyor ve bu hataya düşmeyelim diyor...

bunu onun aleyhine kullanmak, sıkıntılı durumlar yaratır...

Necip Fazil
03-02-2008, 23:27
Rektör sizin yaptığınız açıklama ile kıvırmak istiyor sadece, yaptığı açıklamayı ağzından dinledim. Neyi kasdettiğinide çok iyi biliyorum.


VesseLam

ümitli_bekleyis
03-03-2008, 00:05
Rektörist diye adlandırılan lüzumsuz kişilikten ne beklenir ki !