Davos’taki Başbakanı bütün dünya alkışlamalı. Çünkü ABD’nin bile yapamadığını yaptı

Ve İsrail’e, mahallenin külhanbeyi olmadığını hatırlattı. Açık söylemek gerekirse, sadece Kasımpaşalı Erdoğan’a değil, Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan’a da bu yakışırdı.

Bugüne kadar her yaptıkları alkışlanan, aşırılıkları görmezden gelinen ve işlediği insanlık suçları karşısında bile sırtları sıvazlanan İsrail için yine benzer bir sahne kurulmuştu Davos’ta. Panelin akışını Başbakan değiştirmeseydi, İsrail Cumhurbaşkanı Peres, Gazze’de öldürdüğü yüzlerce çocuk ve yüzlerce sivil insan için, bir de dünyadan diş kirası isteyecekti.

Nitekim öyle de başladı aslında panel. Moderatörden torpilli Peres’e, diğer konuşmacılardan iki kat süre verildi. Arap Birliği Başkanı’nın konuşması süre aşımından dolayı kesilirken, Peres’e gık etmedi panel yöneticisi. Keller yağırlar birbirini ağırlar hesabı, Peres konuştu, destekçileri alkışladı, dünya yine izledi.

İsrail bombalarıyla vurulan 3 aylık bebeklerin bile Hamas militanı olduğuna inanması istendi Dünya’dan. Peres’e bu da yetmedi. Başbakan’a dönüp çocuk azarlar gibi (parmağını da sallayarak), bağıra bağıra ders vermeye kalkıştı. Üstü kapalı, “Abbas’la Mübarek bile bizi destekliyor size ne oluyor?” dedi.

Peres’in arkasında güçlü lobiler, sırtını sıvazlayacak devlet başkanları, Gazze’de yaptığı katliamı ört pas edecek suç ortakları vardı. Bugüne kadar tavuğuna hiç kış denilmediğinin güveniyle konuştu İsrail Cumhurbaşkanı.

Moderatörse tam bir haddini bilmezdi. Yahudi asıllı Amerikan vatandaşı yönetici, Paneli İsrail’i aklama zemini olarak hazırlamıştı. 25 dakika konuşan Peres’i susturmadığı gibi, Başbakan’a cevap hakkı bile vermedi. Dahası Türkiye’nin Başbakanı’nı omzundan tutarak konuşmasını bitirmeye çalıştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu çıkışıyla bütün dünya liderlerinin yapamadığını yaptı. Müeyyide konusunda elinden bir şey gelmese bile İsrailli yöneticilere suçlusun diyebilme cesaretini gösterdi. Herkesin “aman duyan olur mu” korkusuyla mırıldanarak söylediği “yaptığınız insanlık ayıbıdır” cümlesini İsrail Cumhurbaşkanı’nın yüzüne, hem de bütün dünyanın gözü önünde söyledi.

Kalkıp gitmesi de ayrıca alkışlanması gereken bir tavırdı Başbakan’ın. O moderatörle, 1300 masun insanı öldürmekten çekinmeyen, dahası dünyanın karşısına geçip “teröristleri öldürdük” diyebilen bir devlet adamıyla yan yana dursa hata olurdu. Boşverin diplomasiyi falan. Başbakan dünyaya insanlık dersi verdi.

Ama ne acı ki son 50 yıldır bizi yönetenler, tek politikası “etliye sütlüye dokunmama” üzerine kurulu bir Türkiye’ye alıştırmıştı bu ülke insanını. Bu sebepten olsa gerek Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı’nı haşladığı sahneler en başta bizim de kanımızı dondurdu. Gözlerimiz yuvalarından fırlayacakmış gibi oldu. Akil diplomatlarımız yıllarca yaptıkları gibi, “Türkiye bunun faturasını öder” diyerek Başbakan’ı suçlamaya kalkıştı.

Kanaatimce başbakan yıllardır devam eden bu ihanet politikasını da kırdı ve Türkiye büyüklüğündeki ağır taşı, Dünya’nın gediğine koyuverdi.

Ağzına, ayaklarına, haksızlığa karşı tutmadığın diline sağlık Başbakan. İnsanlığınla çok yaşa Sayın Recep Tayyip Erdoğan