Üşüttün bizi!
Ey sonsuzluğun sahibi
Sana ulaşmak istiyorum.
Durun kapanmayın pencerelerim,
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk,üşüyorum.

Muhsin Yazıcıoğlu'na ait bu dizeler...
"Üşüyorum" diyerek üşüttü tüm Türkiye'yi...
Öyle bir hamle yaptı ki, yürekler coştu diller sustu...
Mekanı cennet olsun...
Rabbim geride kalanlara sabırlar versin...

***
Söylenecek söz çok, çok ama kaale alacak kim?
Coğrafi şartlar, hava koşulları...
Kim takar?
Hani bizim Türksat'ımız vardı?
Hani Türkiye için artık her yer BBG evi gibiydi?
Bir Genel Başkan kaza geçiriyor ve 50 saat sonra enkaza ulaşılıyor...
Bunun ne tür bir bahanesi olabilir?
İHA muhabiri ile yapılan telefon görüşmesi en azından o an en az iki kişinin sağ olduğunu ortaya koyuyordu...
Ama yok, devletimiz bulamadı koca helikopteri... Bahaneleri vardı çünkü, hava yağışlı ve sisliydi...
Sen git bunu sayın Yazıcıoğlu'nun annesine anlat!
Döngel köylüleri kendi imkanlarıyla buluyorlar enkazı...
Buluyorlar ama kendi canlarını da hiçe sayarak...
Televizyonda kendileriyle bağlantı yapan bayan spikerin "bulunduğunuz bölgeyi terk edecek misiniz?" sorusuna verdiği;
"Ne terkekmesi yenge, biz din kardeşiyiz" cevabı bizim garip Anadolu evladının fedakarlığını bir kez daha gözler önüne serdi...
Köylü de üşüyordu...
Köylü acı bir ses tonuyla şu bilgiyi de verdi: Buraya kimse bakmadı, biz bulmasak kimsenin de bulacağı yoktu...
Evet işte manzara bu!
Türkiye için her yer BBG evi ama Kahramanmaraş'ın dağları değil...
Bu elim olay gösterdiki köylerimiz köylülerimiz sahipsiz...
O dağlarda bulunan köylülerin kış şartlarında nasıl yaşadıklarını, sağlık problemleri ile karşılaştıklarında nasıl çaresiz kaldıklarını artık varın siz düşünün...
Devlet düşünür demeyin sakın...
Devlet en ücra köyde bir çocuğa dini eğitim veriliyor diye irtica yaygarası koparmakla meşgul!

Devletin bu çirkin yüzünü bize gösterdin Muhsin Başkan...
Üşüttün bizi!
Allah mekanını cennet etsin...
Halis Mutlu