Necip Fazıl
01-18-2010, 02:25
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, milletin temsilcileri tarafından yapılmış, millet tarafından onaylanmış bir anayasa yapılması gerektiğini söyledi.
Partisinin olağanüstü il kongresi için Denizli'ye gelen Kurtulmuş, Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC)'nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Yerel seçimlerde partisinin çok önemli bir sıçrama yaptığını ifade eden Kurtulmuş, SP'nin ortaya koyduğu siyaset tarzıyla, üslubuyla, muhtevasıyla Türkiye'de çok geniş kesimler tarafından takdir edilen bir parti olduğunu iddia etti.
Kurtulmuş, "Bir anlamda bizim sloganımızda söylediğimiz fark var. Bu fark her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor. Milletimiz her geçen gün bu farkın biraz daha farkına varıyor. Yemin ediyorum ki Saadet Partisi bundan sonraki dönemde Türkiye'nin muktedir siyasetinin merkezi olacaktır ve Türkiye'nin ekonomi başta olmak üzere bütün birikmiş sorunlarına köklü çözümler uygulama imkanı bulacaktır." dedi.
Türkiye'de özellikle son yedi yıldır sürekli olarak kavga ortamında, siyaset yapıldığını ifade eden Kurtulmuş, "En ufak bir meseleden dahi iktidar ve muhalefet partileri polemik ortaya çıkarmayı, en ufak bir meseleden bile kavga siyaseti üretmeyi başarabiliyorlar. Bunun esas nedeni, Türkiye'deki Pandora'nın kutusunun açılmamasıdır. Pandora'nın kutusu da bu memleketin ekonomik zorluklarıdır, Bu memleketteki işsizliktir, bu memlekette artan yolsuzluktur, gelir dağılımı adaletsizliğidir. Kapanan fabrikalardır. Üretimi durdurulan işyerleridir. Çiftçilerimizin artık ürünlerinin ve arazilerinin beş para etmemesidir." diye konuştu.
17. IMF protokolüyle birlikte 2000 yılının başından itibaren başlayan sürecin Türkiye ekonomisini bütünüyle dışa bağımlı hale getirdiğini ileri süren Kurtulmuş, "Son 10 yılda mülkiyet el değiştirmiştir. Bakkalımız, manavımız, nalburumuz, manifaturacımız, mobilyacımız, şimdi en son da eczacımız, bunların hepsi gitmiş. Bunların hepsi mahallemizin toplumsal dokusunu, sosyal dokusunu ayakta tutan esnafımız, orta direk gitmiş, çökmüş, bunların yerine büyük alışveriş merkezleri gelmiştir. Her şehrin merkezinde ve kıyısında büyük alışveriş merkezleri dikilmeye başlamıştır. Buralarda ne oluyor, dışarıdan gelen yabancı mallar satılıyor. O ürünlerin marka bedellerini ödüyoruz. Ahmetler, Mehmetler sadece bu AVM'lerin yerlerini süpürmekten, bazı küçük hizmetleri üretmekten başka bir şey yapamıyor." şeklinde konuştu
İktidar ve muhalefet IMF'siz bir ekonomiyi nasıl ayakta tutmayı hayallerinden bile geçiremediğini iddia eden Kurtulmuş, "Modelleri düşük kur, yüksek faiz olduğu için böyle oldu. Dolar 1.45 dövizin üstünde böyle bir baskı var. Niçin düşük kur uyguluyorsunuz? Hani serbest piyasa vardı. Bunlar işine geldiği zaman liberal, işine geldiği zaman komünist gibi davranıyorlar. Bırakın dövizi, serbest piyasasında değerine gelsin.'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddialarının ciddi bir konu olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "Bunu kahve köşelerinde tartışmak yerine, 5 kere yapılan darbelerin bir daha olmaması için yasal ve demokratikleşmelerin yapılması gerekir. Kameralar önünde 'aman darbe var, darbe yok, oda kozmikti-kozmetikti' bunlar son derece üslupsuz bir siyaset. Türkiye bu tartışmaları sürdüremez." ifadesini kullandı.
Geniş kesimlerin hak ve özgürlüklerini genişleten bir anayasa değişikliği yapılmadan Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmadığını savunan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Türkiye anayasasını yenilemek zorundadır. Bu konuda ittifak vardır. Türkiye bugüne kadar ya AB emriyle ya asker süngüsünde değiştirilmiştir. Hükümet dayatmadan vazgeçecek, muhalefete diretmekten vazgeçecek, milletin temsilcileri tarafından yapılmış, millet tarafından onaylamış bir anayasa yapılacak. Bunu yapmazlarsa, korkarım kozmik oda, kozmetik oda gibi tartışmalardan kurtulamayız."
(CİHAN)
Partisinin olağanüstü il kongresi için Denizli'ye gelen Kurtulmuş, Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC)'nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Yerel seçimlerde partisinin çok önemli bir sıçrama yaptığını ifade eden Kurtulmuş, SP'nin ortaya koyduğu siyaset tarzıyla, üslubuyla, muhtevasıyla Türkiye'de çok geniş kesimler tarafından takdir edilen bir parti olduğunu iddia etti.
Kurtulmuş, "Bir anlamda bizim sloganımızda söylediğimiz fark var. Bu fark her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor. Milletimiz her geçen gün bu farkın biraz daha farkına varıyor. Yemin ediyorum ki Saadet Partisi bundan sonraki dönemde Türkiye'nin muktedir siyasetinin merkezi olacaktır ve Türkiye'nin ekonomi başta olmak üzere bütün birikmiş sorunlarına köklü çözümler uygulama imkanı bulacaktır." dedi.
Türkiye'de özellikle son yedi yıldır sürekli olarak kavga ortamında, siyaset yapıldığını ifade eden Kurtulmuş, "En ufak bir meseleden dahi iktidar ve muhalefet partileri polemik ortaya çıkarmayı, en ufak bir meseleden bile kavga siyaseti üretmeyi başarabiliyorlar. Bunun esas nedeni, Türkiye'deki Pandora'nın kutusunun açılmamasıdır. Pandora'nın kutusu da bu memleketin ekonomik zorluklarıdır, Bu memleketteki işsizliktir, bu memlekette artan yolsuzluktur, gelir dağılımı adaletsizliğidir. Kapanan fabrikalardır. Üretimi durdurulan işyerleridir. Çiftçilerimizin artık ürünlerinin ve arazilerinin beş para etmemesidir." diye konuştu.
17. IMF protokolüyle birlikte 2000 yılının başından itibaren başlayan sürecin Türkiye ekonomisini bütünüyle dışa bağımlı hale getirdiğini ileri süren Kurtulmuş, "Son 10 yılda mülkiyet el değiştirmiştir. Bakkalımız, manavımız, nalburumuz, manifaturacımız, mobilyacımız, şimdi en son da eczacımız, bunların hepsi gitmiş. Bunların hepsi mahallemizin toplumsal dokusunu, sosyal dokusunu ayakta tutan esnafımız, orta direk gitmiş, çökmüş, bunların yerine büyük alışveriş merkezleri gelmiştir. Her şehrin merkezinde ve kıyısında büyük alışveriş merkezleri dikilmeye başlamıştır. Buralarda ne oluyor, dışarıdan gelen yabancı mallar satılıyor. O ürünlerin marka bedellerini ödüyoruz. Ahmetler, Mehmetler sadece bu AVM'lerin yerlerini süpürmekten, bazı küçük hizmetleri üretmekten başka bir şey yapamıyor." şeklinde konuştu
İktidar ve muhalefet IMF'siz bir ekonomiyi nasıl ayakta tutmayı hayallerinden bile geçiremediğini iddia eden Kurtulmuş, "Modelleri düşük kur, yüksek faiz olduğu için böyle oldu. Dolar 1.45 dövizin üstünde böyle bir baskı var. Niçin düşük kur uyguluyorsunuz? Hani serbest piyasa vardı. Bunlar işine geldiği zaman liberal, işine geldiği zaman komünist gibi davranıyorlar. Bırakın dövizi, serbest piyasasında değerine gelsin.'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddialarının ciddi bir konu olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "Bunu kahve köşelerinde tartışmak yerine, 5 kere yapılan darbelerin bir daha olmaması için yasal ve demokratikleşmelerin yapılması gerekir. Kameralar önünde 'aman darbe var, darbe yok, oda kozmikti-kozmetikti' bunlar son derece üslupsuz bir siyaset. Türkiye bu tartışmaları sürdüremez." ifadesini kullandı.
Geniş kesimlerin hak ve özgürlüklerini genişleten bir anayasa değişikliği yapılmadan Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmadığını savunan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Türkiye anayasasını yenilemek zorundadır. Bu konuda ittifak vardır. Türkiye bugüne kadar ya AB emriyle ya asker süngüsünde değiştirilmiştir. Hükümet dayatmadan vazgeçecek, muhalefete diretmekten vazgeçecek, milletin temsilcileri tarafından yapılmış, millet tarafından onaylamış bir anayasa yapılacak. Bunu yapmazlarsa, korkarım kozmik oda, kozmetik oda gibi tartışmalardan kurtulamayız."
(CİHAN)