Cihannur
12-26-2014, 19:16
Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu
http://img21.imageshack.us/img21/3206/0hlo.jpg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz. İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit ne diyor? 'Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü; ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum' diyor. Siz dost zannedersiniz ama dost bildiğinizin; iradesini, idrakini, inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen tarafından düzenlenen Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu'nda konuştu.
Erdoğan, Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 5 büyüyerek yeniden Büyük Türkiye hayalini gerçeğe dönüştürmeye başladığını belirterek, "Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele eden Türkiye, küresel projelerin, küresel yatırımların âdeta şantiyesi olmuştur" diye konuştu.
Özgürlüklerin her alanda daha da genişleyerek yeniden Büyük Türkiye hedefini güçlendirdiğini anlatan Erdoğan; inkâr, ret ve asimilasyonun son bulduğunu, devlet ve milletin muhabbetle kucaklaşmaya başladığını söyledi. Devlet ve milletin daha bir samimiyetle kucaklaştığını dile getiren Erdoğan, insanı yaşatma gayesi ile hareket eden devletin; milletini, ülkesini, Türkiye'yi daha da büyüttüğünü vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnançların, değerlerin, dillerin üzerindeki baskılar tek tek kaldırılmıştır. Başörtüsü yasağı, katsayı engeli, Kur'an-ı Kerim'e, Siyer-i Nebi'ye giden yoldaki engeller, eski Türkiye'nin acı birer hatırası olarak artık sadece hafızalarda kalmıştır. Yeniden Büyük Türkiye, tıpkı geçmişte olduğu gibi, tarihî misyonuna sahip çıkmış, sadece topraklarında değil tüm dünyada her adaletsizliği adalete tahvil etmenin mücadelesini vermeye başlamıştır. Yeniden Büyük Türkiye, mazlumun sesi olmuştur, mağdurun umudu olmuştur. Yeniden Büyük Türkiye; Filistin davasının, Suriye davasının, Somali, Afganistan davasının yılmaz ve sarsılmaz savunucusu olmuştur."
"Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz"
Millet, 100 yıldır yeni Türkiye için, yeniden Büyük Türkiye için mücadele verirken birilerinin de boş durmadığını ve eski Türkiye'yi diri tutmak, canlı tutmak, eski Türkiye'yi her daim muhafaza etmek için mücadele verdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Millet, 'Yeni Türkiye' dedikçe milletten hazzetmeyenler eski Türkiye'de ısrar etmiştir. Sanmayın ki bu ısrarlarından vazgeçtiler. Sanmayın ki eski Türkiye özlemlerinden, gayretlerinden vazgeçtiler. Türkiye büyüdükçe, Türkiye daha fazla refaha, huzura kavuştukça işte o aktörler eski Türkiye'yi diriltmek için gayret sarf ediyorlar. Terör, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Darbe girişimleri, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Ekonomiye yönelik içeriden ve dışarıdan yapılan saldırılar, eski Türkiye'yi o faizin, yüksek enflasyonun, yüksek ve bu noktada da onu tahrik eden bu çalışmalar, aynı şekilde eski Türkiye'nin o lobilerinin gayretidir. Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin kirli mücadelesi, unutmayın eski Türkiye'yi diriltme mücadelesidir. Ulusal ve uluslararası medyada ortak bir dille, ortak bir üslupla, ortak manşetlerle yapılan algı ve bu algı operasyonları, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Eskinin; halktan, milletten, Türkiye'nin gerçek sorunlarından kopuk, darbelerden medet uman siyaseti, hem eski Türkiye'nin alışkanlığı hem de eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. İşte bunun için bizim hepimizin mücadelesi, hiçbir zaman nihayete ermeyecek. Nerede erecek? Son nefesi verdiğimiz anda. Hiçbir zaman, 'Menzile ulaştık, misyonumuzu tamamladık, hedefimizle, hayallerimizle kucaklaştık' demeyeceğiz. Rehavete, ye'se, umutsuzluğa ve yılgınlığa asla mahal vermeyeceğiz. Bizden öncekiler nasıl ki son nefeslerine kadar hak mücadelesine kalplerini koydularsa Allah'ın izniyle bizler de son nefesimize kadar bu mücadelenin neferi olmayı sürdüreceğiz. Eğer bir an bile rehavete kapılırsak, eğer bir an bile ihmalkârlık yaparsak o pusuda bekleyen eski Türkiye sevdalıları istiklalimizi ve istikbalimizi esir almaktan asla çekinmeyecektir. Bir an bile olsa dava şuurunu kaybedenler, hak mücadelesi sancağını 'Yoruldum' deyip bir kenara bırakanlar, okçular tepesini terk edip ganimet peşinde koşanlar, ülkenin ve milletin yeşeren umutlarına haksızlık ederler.
İşte gördünüz. Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz. İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit ne diyor? 'Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü; ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum' diyor. Siz dost zannedersiniz ama dost bildiğinizin; iradesini, idrakini, inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz. Bunları yaşıyoruz. Önemli olan her an uyanık olmak. Her ihtimal karşısında dimdik sabırla sebat edebilmektir. Açık konuşayım. Özeleştiri... Biz de bu konuda maalesef yanıldık, yanıltıldık ve şu anda biraz da daha erken netice alabilecekken gecikmesinin sebebi bu olmuştur. Şimdi önemli olan gerekirse canını ortaya koyup istiklal ve istikbal mücadelesini verebilmektir. Hep birlikte biz, üzerimize düşeni yaparsak inanın millet arkamızda olacak. Yaradan samimiyetimizi ve gayretimizi görecek ve mutlaka bizimle olacaktır."
Memur-Sen'e teşekkür
Erdoğan, Memur-Sen'e "ihaneti gördüğü ve karşı durduğu için" teşekkür ederek şunları kaydetti:
"İstiklaline ve istikbaline yönelen saldırıyı görüp millî iradeye sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Aramıza sızan hainleri fark ettiği için, o hainler ile mücadelemizde her an yanımızda olduğu için teşekkür ediyorum. Sancağı düşürmediğiniz için, hak mücadelesinden taviz vermediğiniz için; şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere teşekkür ediyorum. Siz, oyunu fark ettiniz, tuzağı fark ettiniz, kumpası fark ettiniz, eski Türkiye'yi diriltmek için yazılan senaryoyu fark ettiniz. Aziz milletimizle birlikte o tuzağı bozdunuz, o senaryoları yırtıp attınız. Milletin seçtiği bir Başbakan, sabık Başbakan denilerek tutuklandı, hapsedildi, idam edildi. Bakın, senaryo aynı, değişen bir şey yok. Şimdi bugün de senaryoyu yazmışlardı. Aynı senaryoyu yazdılar. O eski senaryoları getirdim, baktım ki mevcut senaryo ile bayağı örtüşüyor, tıpa tıp, aynen, tıpkı basım. Şimdi de elimize geçenlere baktığımız zaman şunu görüyoruz, seçilmiş Başbakan'a, bu defa da dönemin Başbakanı diyorlar ama siz buna müsaade etmediniz. 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta bunu yapmak istediler ama maskeleri birlikte düşürdük."
Kaynak (http://www.haber7.com/guncel/haber/1257598-yeniden-buyuk-turkiye-sempozyumu)
Haber 7 26.12.2014
http://img21.imageshack.us/img21/3206/0hlo.jpg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz. İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit ne diyor? 'Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü; ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum' diyor. Siz dost zannedersiniz ama dost bildiğinizin; iradesini, idrakini, inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen tarafından düzenlenen Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu'nda konuştu.
Erdoğan, Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 5 büyüyerek yeniden Büyük Türkiye hayalini gerçeğe dönüştürmeye başladığını belirterek, "Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele eden Türkiye, küresel projelerin, küresel yatırımların âdeta şantiyesi olmuştur" diye konuştu.
Özgürlüklerin her alanda daha da genişleyerek yeniden Büyük Türkiye hedefini güçlendirdiğini anlatan Erdoğan; inkâr, ret ve asimilasyonun son bulduğunu, devlet ve milletin muhabbetle kucaklaşmaya başladığını söyledi. Devlet ve milletin daha bir samimiyetle kucaklaştığını dile getiren Erdoğan, insanı yaşatma gayesi ile hareket eden devletin; milletini, ülkesini, Türkiye'yi daha da büyüttüğünü vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnançların, değerlerin, dillerin üzerindeki baskılar tek tek kaldırılmıştır. Başörtüsü yasağı, katsayı engeli, Kur'an-ı Kerim'e, Siyer-i Nebi'ye giden yoldaki engeller, eski Türkiye'nin acı birer hatırası olarak artık sadece hafızalarda kalmıştır. Yeniden Büyük Türkiye, tıpkı geçmişte olduğu gibi, tarihî misyonuna sahip çıkmış, sadece topraklarında değil tüm dünyada her adaletsizliği adalete tahvil etmenin mücadelesini vermeye başlamıştır. Yeniden Büyük Türkiye, mazlumun sesi olmuştur, mağdurun umudu olmuştur. Yeniden Büyük Türkiye; Filistin davasının, Suriye davasının, Somali, Afganistan davasının yılmaz ve sarsılmaz savunucusu olmuştur."
"Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz"
Millet, 100 yıldır yeni Türkiye için, yeniden Büyük Türkiye için mücadele verirken birilerinin de boş durmadığını ve eski Türkiye'yi diri tutmak, canlı tutmak, eski Türkiye'yi her daim muhafaza etmek için mücadele verdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Millet, 'Yeni Türkiye' dedikçe milletten hazzetmeyenler eski Türkiye'de ısrar etmiştir. Sanmayın ki bu ısrarlarından vazgeçtiler. Sanmayın ki eski Türkiye özlemlerinden, gayretlerinden vazgeçtiler. Türkiye büyüdükçe, Türkiye daha fazla refaha, huzura kavuştukça işte o aktörler eski Türkiye'yi diriltmek için gayret sarf ediyorlar. Terör, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Darbe girişimleri, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Ekonomiye yönelik içeriden ve dışarıdan yapılan saldırılar, eski Türkiye'yi o faizin, yüksek enflasyonun, yüksek ve bu noktada da onu tahrik eden bu çalışmalar, aynı şekilde eski Türkiye'nin o lobilerinin gayretidir. Hizmet maskesi altında vatanına ihanet edenlerin kirli mücadelesi, unutmayın eski Türkiye'yi diriltme mücadelesidir. Ulusal ve uluslararası medyada ortak bir dille, ortak bir üslupla, ortak manşetlerle yapılan algı ve bu algı operasyonları, eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. Eskinin; halktan, milletten, Türkiye'nin gerçek sorunlarından kopuk, darbelerden medet uman siyaseti, hem eski Türkiye'nin alışkanlığı hem de eski Türkiye'yi diriltme çabasıdır. İşte bunun için bizim hepimizin mücadelesi, hiçbir zaman nihayete ermeyecek. Nerede erecek? Son nefesi verdiğimiz anda. Hiçbir zaman, 'Menzile ulaştık, misyonumuzu tamamladık, hedefimizle, hayallerimizle kucaklaştık' demeyeceğiz. Rehavete, ye'se, umutsuzluğa ve yılgınlığa asla mahal vermeyeceğiz. Bizden öncekiler nasıl ki son nefeslerine kadar hak mücadelesine kalplerini koydularsa Allah'ın izniyle bizler de son nefesimize kadar bu mücadelenin neferi olmayı sürdüreceğiz. Eğer bir an bile rehavete kapılırsak, eğer bir an bile ihmalkârlık yaparsak o pusuda bekleyen eski Türkiye sevdalıları istiklalimizi ve istikbalimizi esir almaktan asla çekinmeyecektir. Bir an bile olsa dava şuurunu kaybedenler, hak mücadelesi sancağını 'Yoruldum' deyip bir kenara bırakanlar, okçular tepesini terk edip ganimet peşinde koşanlar, ülkenin ve milletin yeşeren umutlarına haksızlık ederler.
İşte gördünüz. Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz. İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit ne diyor? 'Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü; ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum' diyor. Siz dost zannedersiniz ama dost bildiğinizin; iradesini, idrakini, inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz. Bunları yaşıyoruz. Önemli olan her an uyanık olmak. Her ihtimal karşısında dimdik sabırla sebat edebilmektir. Açık konuşayım. Özeleştiri... Biz de bu konuda maalesef yanıldık, yanıltıldık ve şu anda biraz da daha erken netice alabilecekken gecikmesinin sebebi bu olmuştur. Şimdi önemli olan gerekirse canını ortaya koyup istiklal ve istikbal mücadelesini verebilmektir. Hep birlikte biz, üzerimize düşeni yaparsak inanın millet arkamızda olacak. Yaradan samimiyetimizi ve gayretimizi görecek ve mutlaka bizimle olacaktır."
Memur-Sen'e teşekkür
Erdoğan, Memur-Sen'e "ihaneti gördüğü ve karşı durduğu için" teşekkür ederek şunları kaydetti:
"İstiklaline ve istikbaline yönelen saldırıyı görüp millî iradeye sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Aramıza sızan hainleri fark ettiği için, o hainler ile mücadelemizde her an yanımızda olduğu için teşekkür ediyorum. Sancağı düşürmediğiniz için, hak mücadelesinden taviz vermediğiniz için; şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere teşekkür ediyorum. Siz, oyunu fark ettiniz, tuzağı fark ettiniz, kumpası fark ettiniz, eski Türkiye'yi diriltmek için yazılan senaryoyu fark ettiniz. Aziz milletimizle birlikte o tuzağı bozdunuz, o senaryoları yırtıp attınız. Milletin seçtiği bir Başbakan, sabık Başbakan denilerek tutuklandı, hapsedildi, idam edildi. Bakın, senaryo aynı, değişen bir şey yok. Şimdi bugün de senaryoyu yazmışlardı. Aynı senaryoyu yazdılar. O eski senaryoları getirdim, baktım ki mevcut senaryo ile bayağı örtüşüyor, tıpa tıp, aynen, tıpkı basım. Şimdi de elimize geçenlere baktığımız zaman şunu görüyoruz, seçilmiş Başbakan'a, bu defa da dönemin Başbakanı diyorlar ama siz buna müsaade etmediniz. 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta bunu yapmak istediler ama maskeleri birlikte düşürdük."
Kaynak (http://www.haber7.com/guncel/haber/1257598-yeniden-buyuk-turkiye-sempozyumu)
Haber 7 26.12.2014