fatih kısaparmak balon baskılı balon Yıllardan 84. Günlerden Ağustos'un 15'i... Saat 21.30 suları - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yıllardan 84. Günlerden Ağustos'un 15'i... Saat 21.30 suları


asilkurt55
02-25-2008, 11:19
>Yıllardan 84.
>Günlerden Ağustos'un 15'i...
>Saat 21.30 suları...
>Kavurucu sıcaklık, ayaza dönmüş... Gecenin karanlığı örtmeye başlamış
>ortalığı, usul usul...
>Tok vuruşlar yırtıyor geceyi aniden, peş peşe...
>Kalleş "Kaleş" sesi duyuyor memleket, tarihinde ilk kez.
>Eruh basılıyor...
>
>Bölücü örgütün ilk silahlı saldırısıdır bu.
>Milat...
>"Kim yaptı?" desek, herkes PKK der...
>Peki, "O saldırıyı kim yönetti?" desek, pek bilen çıkmaz.
>
>Soruyu şöyle soralım o halde:
>"Mahsun Korkmaz kim?"
>Bildiniz değil mi...
>Bilirsiniz...
>Üzerinde "Mahsun Korkmaz Akademisi" yazan terör yuvasının fotoğrafı o kadar
>çok yer almıştır ki basınımızda, hemen herkes bilir...
>15 Ağustos 84'te PKK'nın yaptığı ilk silahlı saldırının elebaşıdır o...
>Örgüt tarafından "onore" edilmiş; Türk Basını tarafından da maalesef
>"reklamı" yapılmıştır defalarca...
>Bu nedenle bilirsiniz...
>
>Peki, "Süleyman Aydın kim?" diye sorsak, kaç kişi cevap verebilir?
>Hiç mi? Hiç...
>Süleyman Aydın, Mahsun Korkmaz'ın yaptığı ilk PKK baskınında şehit düşen
>evladımızın ismidir.
>Var mı onun adına bir akademi? Yok...
>
>Sen örgüt celladının zırt pırt reklamının yapılmasına izin veriyor, kendi
>şehidinin unutulup gitmesine göz yumuyorsan eğer... Ne hakla bağırıyorsun
>ki, "Şehitler Ölmez" diye...
>
>Dün izliyorum, Gümüşhane'den gelen görüntüleri atv Haber'deki
>arkadaşlarımla
>birlikte...
>Hepsi yılların gazetecisi.
>Neler gördü gözleri...
>Doktorlar ölüme acıya alışır ya mecburen zamanla, onun gibi...
>Ama bu gördüğümüz, yüreği nasır tutmuş gazeteciler için bile katlanması çok
>zor bir tablo...
>Kimi dudağını ısırıyor çaresizce, kimi ağlıyor gizlemeden yüreklice...
>Gencecik Nihal öğretmen, sadece 1.5 ay önce evlendiği dünya yakışıklısı
>teğmen eşi Tuna'nın ay yıldızlı cenazesini kucaklamaya çalışıyor
>görüntülerde...
>Damatlıkla göndermiş, kefenle geri gelmiş.
>Sol kolunda yara bandı var; belli ki, sakinleştirici verilmiş talihsiz
>geline...
>Ama ne çare.
>Bir yumrukluyor tabutu sesini duyar belki diye, bir sürüyor ellerini,
>saçını
>okşar gibi...
>Ve hep aynı kelimeyi haykırıyor tekrar tekrar:
>"Koçum... Koçum..."
>
>Gitti Nihal'in koçu...
>O ömrü boyunca unutmayacak.
>Peki ya biz?
>"Unutmamalı, sevgiyle anmalı" cümlesi, sadece Tarkan'ı hatırlatıyorsa bir
>millete.
>Elden ne gelir ki...
>
>
>
>ALINTIDIR....