fatih kısaparmak balon baskılı balon Yurdunu Arayan Adam - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yurdunu Arayan Adam


ceyhanli
01-03-2008, 18:42
Yurdunu Arayan Adam

1953’lerde daha ortaokul sıralarında iken bir kitap okumuştum. Adı: “Yurdunu arayan adam”
O çağımda çok tesiri altında kalmıştım.
Bir insanın gördüğü Rus zulmünden kaçışı, sonra da yurt hasretiyle yanışı hikaye ediliyordu. Sanki kendim yurdumdan ayrı düşecekmişim gibi çok korkmuştum.
Şimdi görüyorum ki bir yanda yurt hasretiyle kavrulan binlerce kardeşimiz gurbetlerde ekmek peşinde, bir yandan da bu yurttan müşteki olduğunu imalarla bağıran, bazı nasipsizler.
Ne dersiniz? Gerçekten nasip meselesi.
Her canlının yurduna yuvasına düşkünlüğü ve onu koruması temel içgüdüsüdür.
Bunun için ayrı bir eğitim görmesine de gerek yoktur.
Hangimizin doğduğu topraklara yaklaşırken burnunun direği sızlamaz. Göz pınarları ıslanmaz. Otobüs veya herhangi vasıtadan indiğimizde, havasını ciğerlerimize doldurmak için, derin nefes almaz. Şahsen ben bunu candan yaşıyorum. Bu yurttan gitmeye kalkanlar bana vız gelir.
Efendim ülke çağdaş yaşayamıyormuş zırvaları.
Bana çağdaş yaşayan ülke gösterir misiniz. Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da, Lübnan’da, Filistin topraklarında akan kanların ardında, bazılarının çağdaş dediği devletler yok mu. Var.
1916 Kasımında Osmanlının başkenti İtilaf Devletlerince haksız yere işgal edilince; İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan subaylarının, İstanbul halkına tam beş sene ne ezalar, cefalar çektirdiğini şimdi kendi devletleri bile itiraf etmeye başladılar.
İşgal Kuvvetlerine yerli Ermeni ve Rumlar hem tercümanlık, hem de rehberlik yapıyorlardı. Bu arada yanlış bilgi ve tercümelerle kendileri de öç alma peşinde idi. İngiliz komutana, işbirlikçilerce bir rapor sunuldu: “Osmanlının Abdüsselam paşasının bir hanımı, zorla Ermenilikten döndürülme Ermeni kızı”. Hanımın iki de kızı vardı. İşgal kuvvetlerince, Abdüsselam paşanın hanımı zorla evinden elinden alındı. Ermenilere teslim edildi. Kızları da bir Ermeni darül eytamına, yani yetimhanesine teslim edildi. Paşa İşgal komutanlığına müteaddit dilekçeler yazdı. “Benim bu hanımım Türk kızıdır. Nüfus kütükleri meydanda” dediyse de kimse dinlemedi. Abdüsselam paşa verdiği bu mücadele sonunda, hakkını araması suç sayılıp yüzellilikler listesinde olmadığı halde zorla Malta’ya sürüldü. Malta’dan da İngiliz dışişleri bakanlığına yazdığı dilekçelere hiçbir cevap alamadı.
Neticede paşa, hanım ve çocuğuna hasret gitti.
Yurdunda rahatsız olanlara şimdi soruyorum: Siz aileleri zorla parçalayanların idaresini mi istiyorsunuz?
28 aralık 2007 günü İngiltere’de, bir annenin oynasın diye bahçeye saldığı bir yaşındaki çocuğunu, komşu evin köpeği paramparça edip öldürdü.
Bu ölümden anne baba sorumludur. O masum anne yavruyu gözetememiştir. Bu mu insanlık?
Tatile çıkarken kedi köpeklerini bıraktıkları gibi, çocuklarını da pansiyonlara bırakan Avrupalı Çağdaşlar, kendi rahatları uğruna yavrularını ihmal etmekteler. Bu mu çağdaşlık.
Evet Türkiye’den şikayetçi olanlar size sözüm.
Buyurun size göre bir yer. Hem de tam size göre.
Bazılarının ayakları kaşınır. Rahat durmazlar tayin olunurlar. Bazılarının sırtları kaşınır onun da bir çaresi vardır. Bazılarının dili kaşınır. Dağarcıkta konuşacak nesnesi yoktur.
Bazılarının göbeği kaşınıyormuş diye insanları aşağılamaya çalışanların da, herhalde beyinleri kaşınıyor.. Beyin kaşınmasının ise, bildiğim kadarı ile çaresi yoktur.
Ne diye dua etsem bilemedim. İyi saatte olsunlar.

Çınaraltı
İsmail Yağcı