http://i52.tinypic.com/25qrv9i.jpg

Uzun süredir yaptığı kampanyalarla 1 milyon hedefi için çalışan Zaman, psikolojik eşiği aştı. 'Bir milyon kere teşekkürler' coveri hazırlayan gazete, tirajda 1.085.000'i yakaladığını kamuoyuna duyurdu.



Canıgönülden teşekkürler

Sevgili Zaman okuru,



Lütfen şu kırık dökük cümleleri, sana yazılmış bir mektup olarak kabul et. Gazete mutfağında gecesini gündüzüne katarak emek sarf eden, daha iyi bir gazete çıkarabilmek için yoğun gayret gösteren arkadaşlarımızın bir mektubu olarak farz et yazdıklarımı. Muhabirinden köşe yazarına, matbaa işçisinden reklam ve tanıtım uzmanlarımıza kadar herkesin hissiyatını paylaşmak galiba bu sütunun muvakkat emanetçisine düşüyor...

Sevgili Zaman sevdalıları,

Bugünkü kapak sayfamızdan da anlaşılacağı üzere gazetemiz Zaman bugün 1 milyon eşiğini aşmış durumda. Bu bir eşikti, aşmak gerekiyordu ki daha başka eşiklerin önünde daha cesur hamleler yapabilelim. Sen çok iyi biliyorsun ki gazetemiz bu ülkenin irfan hayatının çok önemli bir parçasıdır. Alınması gereken, okunması için gayret sarf edilen, paylaşılması için tavsiye edilen bu gazete senin muazzam himmetin ve muhteşem gayretin vesilesiyle tarihe mührünü vuracaktır. Sen kar demedin, kış demedin dört mevsim bu gazeteye sahip çıktın.

Demokrasimiz çıkmaz sokaklara girdiğinde bu gazeteyle kendine yol aradın. Karanlık odalarda gizli planlar yaparak bu ülkeye tuzak kuranların oyunlarını bozmak için senin sevgine, desteğine ihtiyaç duyuluyordu. Hiç tereddüt etmedin, abone oldun, abone olmaya teşvik ettin çevreni. Habere, yoruma, analize senin heyecanın renk kattı, bize moral verdi, elimizden tuttu, yol gösterdi. Her daim bildik ki arkamızda ma'şeri vicdanın gürül gürül duası yükseliyor. O duayı hak etmek için kendi öz kültürümüz çerçevesinde dikkatli, özenli bir yol seçtik kendimize. Aile gazetesi olmanın yanında tefekkür burcu olabilmek için çırpındık mesela. Onca güncel konuların tozu dumanı içinde yürürken marifet ufkundan ırak düşmemeye, murakabe disiplininden savrulmamaya gayret ettik. Bütün bu çabalarımızda senin desteğine duyduğumuz saygının payı büyüktür...

Şimdi bir milyona ulaştı gazeteniz. Bu durumu içine sindiremeyenler çıkabilir. Olsun. Dünyanın en modern satış tekniği olan abone sistemini diline dolayanlara aldırış ederek zaman kaybedecek değiliz elbet. Dünyanın en önemli tiraj denetim firması tarafından (BPA) denetlenen satış rakamlarımızı kimseye ispat etmek zorunda değiliz. Gerçek ortada. Allah yolumuzu açık eylesin...

Geçen hafta bürolarımızın gayretlerini arz ederken Ankara ve Erzurum illerimizin (çevre illerle beraber) bir milyona göre dağıtılan bölgesel hedeflerine ulaştıklarını söylemiş, teşekkür etmiştim. Bu hafta İzmir, Gaziantep ve tabii ki İstanbul (etrafındaki şehirlerle birlikte) aynı başarıyı gösterdi. Onları da tebrik ediyoruz. Bu gayretler, inanın, sadece basın tarihimiz için yeni bir sayfa açmıyor; aynı zamanda demokrasi tarihimize de önemli bir not düşüyor... O notu okuyacak olan gelecek nesiller tefekkürün kalesi haline gelen bir gazeteyle bir milletin yeniden nasıl dirildiğini görecek. O günkü teşekkürler belki en zor anımızda elimizden tutup bizi rahmet kapılarının açılmasına taşıyacaktır...

Ekrem DUMANLI

Zaman'ın sayfasını beğenmek isterseniz facebook'ta:

http://www.facebook.com/ZAMANN

Bugünün gazetesini hoş bir hatıra olarak saklayacağım. =)

hade bakalım GÖZünüz aydın.

Sonunda.. :)

Geçen hafta tirajı kaçtı zamanın

Cuma günü 986.000' lerdeydi..

bizim eve hergün ücretsiz geliyordu Allah razı olsun :) da pekte mutlu etmiyordu. ne yazık ki

1 haftada 100.000 üye bulan formül nedir...

1 haftada 100.000 üye bulan formül nedir...
valla yardımcı olsalar Bizde DOĞRUHABER GAZETESİ için uygulasakta 4 ayda 400 bin'e ulaşsak.

1 haftada 100.000 üye bulan formül nedir...
Talebeler sağolsun:karizmatik:

Talebeler sağolsun:karizmatik:


abi adamların gücü var kabul etmek lazım. nereye kullandıklarına karışmıyorum herkesin malumudur :)

abi adamların gücü var kabul etmek lazım. nereye kullandıklarına karışmıyorum herkesin malumudur :)

Var kabul ediyorum bu güç kemalistlerde olacağına en azından dilinden ALLAH zikri düşmeyende olsun varsın.
Arada takılıyoruz kızmasınlar hakikatleri söylerken, hakları helaldir inşaallah:)

gözünüz aydın ama ekipleri yollayında buradaki apartmanlara gelen ama günlerce yerlerde dağ oluşturan gazeteleri toplasınlar :) yani bu gazeteyi 1 milyon kişi okuyorsa gerçekten bravo ama bayi satışı ne onuda öğrensek :)

Var kabul ediyorum bu güç kemalistlerde olacağına en azından dilinden ALLAH zikri düşmeyende olsun varsın.
Arada takılıyoruz kızmasınlar hakikatleri söylerken, hakları helaldir inşaallah:)

hakikatleri söylemek yasak o kadar :)

yoksa manşet olursun maazallah :)

http://medya.zaman.com.tr/2011/04/18/1milyon-pdf.jpg (http://medya.zaman.com.tr/2011/04/18/bir-milyon.pdf)

Ah be grevs tüm konulara parazit olup gereksiz gereksiz yazma be dostum...
Tebrik etmeyi biliyorsan bil..Yoksa eleştirini yap çık..
10 mesajdan 3-4 tanesi senin..
***

Zaman'ı tebrik ederim..Gerçi hala ben abone değilim ama en olur sürede inşaallah direk olacağım..

Zaman bu trajı çoktan hakediyordu.Ki internet gazeteleri ciddi manada traj olarak sarsmasına rağmen bir milyon önemli rakam

pardon agalarda hadi 1 milyon tiraj oldu...
değişen ne oldu yada ne olacak...
efsunlumu artık gazete ?

pardon agalarda hadi 1 milyon tiraj oldu...
değişen ne oldu yada ne olacak...
efsunlumu artık gazete ?

He...Artık zaman gazetesinin girdiği eve;
büyü,nazar vs. hiç bir şey işlemiyor..:)

zaten öyle bişeyler olması lazım...
1 milyon 1 milyon dediniz dediniz durdunuz...

zaten öyle bişeyler olması lazım...
1 milyon 1 milyon dediniz dediniz durdunuz...


Bir milyon sadece bir semboldü..Bir çıtaydı ..Bentelerden bir bentti..
Hedef veya son durak değildi ki bir şey olsun..
Tiraj her zaman çok işe yarar..

yakisir zamana.. insallah nice milyonlara.. Yaklasik 15 yildir araliksiz zaman okuruyum ve Rabbim ömür bagseddikce okumayada devam edecegim..

pardon agalarda hadi 1 milyon tiraj oldu...
değişen ne oldu yada ne olacak...
efsunlumu artık gazete ?

Nedendir bu çekememezlik? :)

Nedendir bu çekememezlik? :)

ne çekememezliği yav ;D
posta bulvar satacağına zaman satsın 1 milyon...
hiç değilse karı kız yok içinde...
ama nedir yani 1 milyon 1 milyon acayip bi misyon var...
insanların gözünde değişen ne oldu ki zaman 1 milyon satınca?

cekemezlik yapmayin...
zaman hizmettir...
ic sayfalarinda neler var bilseniz....
akinci sofra bezi yapacagina gazeteyi oku:D

ne çekememezliği yav ;D
posta bulvar satacağına zaman satsın 1 milyon...
hiç değilse karı kız yok içinde...
ama nedir yani 1 milyon 1 milyon acayip bi misyon var...
insanların gözünde değişen ne oldu ki zaman 1 milyon satınca?

Bunu anlaman için gel, seni de Zaman Gazetesi abonesi yapalım. Yeni Bahar dergisi de hediye.

oofff esref damardan giriyorsun...

Bunu anlaman için gel, seni de Zaman Gazetesi abonesi yapalım. Yeni Bahar dergisi de hediye.

bence akinciyi gonca dergisi keser ;D;D

Pasta dergisi verene kadar abone olmayacağım...;D

Bunu anlaman için gel, seni de Zaman Gazetesi abonesi yapalım. Yeni Bahar dergisi de hediye.

vallahi ailem aboneler...
daha dün çok laf dalaşına girdik evdekilerle...
beni ırgalamaz almıyorum elime karnımı ağrıtıyor zaman benim kendime gelemiyorum ;D

Teşekkürler bizden tüm emektarlara, tüm gönüldaşlara olsun...forumda bir haberi okurken bukadar sevineceğimi düşünmemiştim..
Şükürler olsun...yürüyeceğimiz yol genişlerken hedefimizde birokadar büyüdü...
Paylaşım için teşekkürler güzel kardeşim.

bence akinciyi gonca dergisi keser ;D;D

four four twodan başka dergi tanımam ;D

Reis Ahıskalı, Zaman gazetesinin 1 milyon trajını aşmasını Süperpoligon'daki köşesine taşıdı.
İşte o yazı:

Öyle bir geçti 'Zaman' ki

'Kara yazı yazıldı sanma, kader böyle' der Erkin Koray usta, o meşhur şarkısının orta yerinde.

Hemen bir alt mısrada ise tesellinin dozunu artırır; 'Anılara kapılıp kanma, dünyanın düzeni böyle...'

'Birden dursun istersin seneler', ifadesiyle karşı cenahtakinin halet-i ruhiyesini çok güzel resmeder, onu unutmaz, yüzüstü bırakmaz...

Sonra da işte o meşhur nakaratı çakıverir defaatle; Öyle bir geçti zaman ki, vakit aynıyla vaki...

Yani, artık 'olan olmuştur güzelim' kabilinden, 'seni mazeretlerinle başbaşa bırakıyorum, daha çok işim, gidecek yolum var, hadi bana Eyvallah...' manifestosu çeker bir yerde.

Zira hep böyle olmuştur.

Başarılar kıskanılır, bu da hasedi artırır ki, ardından gelsin çekememezlik, hazımsızlık...

Sonrası malum, eteğindeki taşları dökmeye çalışanlar türer. Ama sonuçta o taşların altında kalırlar vesaire...

Halbuki böyle davranmak yerine, literatürümüzde daha makbul bir değer olan gıpta tercih edilse, sonu daha hayırlı olmaz mı? Zira gıptayı ne kadar irdelerseniz irdeleyin imrenmeden öteye anlam yükleyemezsiniz.

İmrenmek yani gıpta bir yerde başarı için de gerekli bir şeydir.

Bunca peşrevden sonra mesele usul usul daldığımı fark etmişsinizdir.

Bugün Zaman'ın 'cover'ını gördüğümde anladım ki, Zaman'ın tirajı bir milyonu geçmiş..

Tebriğmizi yolladıktan sonra derim ki, birilerinin kara yazı yazıldı modlarına girmesinin artık bir anlamı yoktur.

Dünyanı düzeni böyle, çalışana Allah kayıtsız şartsız veririm diyor çünkü.

Mesele, bu noktada gıpta-haset şosesine gelenlerin doğruyu tercih etmesinde.

Erişilebilirlikmiş, bayi satışıymış, abonelik de neymiş türünden masallarla artık büyükler uyumuyor zira...

BPA gibi dünyanın sayılı tiraj denetim firmasına kapıları açan bir gazete var karşımızda.

Uluslararası ciddi bir firma iğneden ipliğe didik didik ediyor hesaplarını.

Ciddi çalışıyorlar, kurumsallaşma adına bu ülkede örnek bir yapıya sahipler

Hal böyle iken özellikle reklam verenleri etkileme adına türlü dalaverelerden medet umanlar, şimdi daha ciddi olmalı.

Hasedi bir kenara bırakıp en azından gıpta tercih edilmeli.

Bu başarı hikayesi imrenilecek bir hikaye çünkü.

Bilmem anlatabildim mi?

bizim eve hergün ücretsiz geliyordu Allah razı olsun :) da pekte mutlu etmiyordu. ne yazık ki
herkes mutlu olacak diye birşey yok..sana ücretsiz gelen gazete varsa bil ki birisi ücretini ödüyordur...siz hiç birisnine karşılık beklemeden bir hediye gönderdiniz mi?

vallahi ailem aboneler...
daha dün çok laf dalaşına girdik evdekilerle...
beni ırgalamaz almıyorum elime karnımı ağrıtıyor zaman benim kendime gelemiyorum ;D

zaman gazetesinin bir özelliği daha vardır..önyargıyla elinize alıp okursanız hazımsızlıkta yapar.. :hihi2:

Var kabul ediyorum bu güç kemalistlerde olacağına en azından dilinden ALLAH zikri düşmeyende olsun varsın.
Arada takılıyoruz kızmasınlar hakikatleri söylerken, hakları helaldir inşaallah:)
hakkaniyetli bir yorum olmuş..
şahsım adına bütün haklarım helaldir..lakin cemaat diye geniş alırsan kamu hukukuna girer onada birşey yapamam buda bilginize:)

zaman gazetesinin bir özelliği daha vardır..önyargıyla elinize alıp okursanız hazımsızlıkta yapar.. :hihi2:

;D;D
efsunlu arkadaş ben diyorum zaten

yav bizim eve sızıntıda zamanda geliyor :) Gerçi bizim eve atlas umran semerkand atlas tarih falanda geliyor . Sabah star akit milli gazete geliyor. Babam emekli olduğu için ev tipi halk kütüphanesinde akşama kadar kesme biçme okumayla meşgul :) itiraf ediyorum sızıntı ve aksiyon okuyorum ama zaman boycott listemde :)

yav bizim eve sızıntıda zamanda geliyor :) Gerçi bizim eve atlas umran semerkand atlas tarih falanda geliyor . Sabah star akit milli gazete geliyor. Babam emekli olduğu için ev tipi halk kütüphanesinde akşama kadar kesme biçme okumayla meşgul :) itiraf ediyorum sızıntı ve aksiyon okuyorum ama zaman boycott listemde :)
bu yorumdan çıkan sonuç:

sen gizli bir sempatizansın kardeşim..ilerisi için koyu bir şakirtlik görünüyor..üzgünüm senin sonunda cemaatci olmak;D

benim çizgime gelirse neden olmasın :)

furkanda cemaate girerse...
söz arkasından ben geliyorum;D

furkanda cemaate girerse...
söz arkasından ben geliyorum;D


Furkan sırf şu sinir küpünü (;D) cemaatçi yapmak için senin yerinde olsam cemaate girerdim..
Anarşistlik parayla değil nede olsa..;D

Furkan senin hocaefendinin kitaplarını tanıttığın konuların linkini koymayayım buraya şimdi..:)

Dostum sen sıkı şakirtsinde belli etmiyorsun..:utangaç:

gaza gelmem muhammet;D

furkanda cemaate girerse...
söz arkasından ben geliyorum;D

Sözü aldım bilmiyorum..

cemaatin memleketteki dönüştüreceği en son kişi olduğuma inanıyorum :) Bekir abim ondan rahat keko :)

cemaatin memleketteki dönüştüreceği en son kişi olduğuma inanıyorum :) Bekir abim ondan rahat keko :)

Emin konuşma can furkan..

Çok güzel bir ilahi vardı;
Merdivenden iterler,
yüksekten bakar isen..:)

cemaatin memleketteki dönüştüreceği en son kişi olduğuma inanıyorum :) Bekir abim ondan rahat keko :)

;D;D;D;D;D

Ah be grevs tüm konulara parazit olup gereksiz gereksiz yazma be dostum...
Tebrik etmeyi biliyorsan bil..Yoksa eleştirini yap çık..
10 mesajdan 3-4 tanesi senin..
***

Zaman'ı tebrik ederim..Gerçi hala ben abone değilim ama en olur sürede inşaallah direk olacağım..

demişsin ; bırak eleştirmeyi azıcık dokundurmada 1 milyon kadar zorunuza gidiyor. ben eleştirmedim ama birazdan eleştirecem yanlış bulduğum yerleri buna girmek istemiyordum ama yapılacak bişey yok. Katlanacaksınız !

hade bakalım GÖZünüz aydın.

Demişim !

bizim eve hergün ücretsiz geliyordu Allah razı olsun :) da pekte mutlu etmiyordu. ne yazık ki

bunu demişim. Azda eleştiri yapmışım. ne yazık ki yine eşeltiriye tahamjmul sıfır neden sürekli Mücadeleci müslümanların ZAMAN da Terörist İstancı gösterildğinin bir ip ucu olabilir.


valla yardımcı olsalar Bizde DOĞRUHABER GAZETESİ için uygulasakta 4 ayda 400 bin'e ulaşsak.

demişim : yanlış mı yapmıuşım Goğru haberde Zaman gibi 1 milyon satsa kötü mü ?
yoksa ZAMAN artk Terör dyemeyeceğinden mi tırsıyor yada tırsıyorsunuz ! ne biliyim böyle bişey

abi adamların gücü var kabul etmek lazım. nereye kullandıklarına karışmıyorum herkesin malumudur :)


demişim ;Tebrik ediyoruz zorunuza gidiyor gücünüzü kabul ediyoruz zorunuza gidiyor.
evet gücü nere kullandıkları herkesin malumu !


hakikatleri söylemek yasak o kadar :)

yoksa manşet olursun maazallah :)


demişim; çokta doğru söylemişim çok maşet oldukta kusurumuza bakmayın ondan belki bizde alışkanlık yapmıştır.


pardon agalarda hadi 1 milyon tiraj oldu...
değişen ne oldu yada ne olacak...
efsunlumu artık gazete ?
şunlar değişecek; Bir cemaat Gazetesinde tek sayfalık mankenler yerine belki tam orata sayfaya çift sayfaya ddaha güzel basılır etrafınada her bankanın faiz oranları reklamları konulur.

http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/205104_1010369556419_1740416422_16034_1517403_n.jp g

tek sayfalıklarda da mini etekli Anneler konulur. ( Allah korusun bizim annelerimiz değil bizim böyle annelerimiz yok. şimdi bunlar cehennemlik meselesine girmeyelim evet cehennemlik diyemeyiz ama bal gibi Günahkardır diye biliriz bunu bir milyon kişiye göstermek daha büyük günahtır.) beklicez görecez.

http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/199868_1010369636421_1740416422_16036_8170306_n.jp g

http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/197252_1010367836376_1740416422_16029_492219_n.jpg

Grevs kardeşim bu fotoları 'link' olarak düzeltmen daha iyidir öncelikle...

İslami Cemaatlerin kendi yaşayışlarında İslami Kurallara uyması çok önemlidir... Lakin Bu ülkede bunu size yaptırmazlar kardeşim... İrtica derler, başörtülü bayan çıkardı derler, Mahkemeye verirler ve Ülkemizde bu sistemdeki hareket alanınızı açılmamak üzere daraltırlar ! bizim reklamlarımızı almıyor derler...! Deseler kaale alınmaz lakin eğer bir sistemi düzeltmek istiyorsan bir 'içtihad' uygularsın ve yoluna devam edersin... Kişilerin hatalarını, nefislerin hatalarını, siyasetle, medya ile olan bağları kontrol etme düzeyi geniş bir yelpazede kolay olmamaktadır... Lakin sizin gibi kardeşlerimiz yeterince uyarmaktadır...! Söylediğiniz kısımları 'Bu Ülkede' Rtük, 'Anayasa Mahkemesi', 'Tüzükler', 'Yargı' bağlamında tekrar düşünmenizi istirham ederim...! Ayrıca söylediklerinizde haklı olduğunuzu da belirtmek icab eder... Medya gruplarının değiştirebilecekleri konusunda elinden gelen her türlü cehdi uygulaması da açık bir realitedir...! Lakin söylediğim bağlamda yapılamıyanlara karşıda haksız eleştiriler yapmamak eğer samimi gelmiyor ise 'Allah'a havale etmek' daha efdal bir davranış olacaktır kanaatindeyim...

Grevs kardeşim bu fotoları 'link' olarak düzeltmen daha iyidir öncelikle...

İslami Cemaatlerin kendi yaşayışlarında İslami Kurallara uyması çok önemlidir... Lakin Bu ülkede bunu size yaptırmazlar kardeşim... İrtica derler, başörtülü bayan çıkardı derler, Mahkemeye verirler ve Ülkemizde bu sistemdeki hareket alanınızı açılmamak üzere daraltırlar ! bizim reklamlarımızı almıyor derler...! Deseler kaale alınmaz lakin eğer bir sistemi düzeltmek istiyorsan bir 'içtihad' uygularsın ve yoluna devam edersin... Kişilerin hatalarını, nefislerin hatalarını, siyasetle, medya ile olan bağları kontrol etme düzeyi geniş bir yelpazede kolay olmamaktadır... Lakin sizin gibi kardeşlerimiz yeterince uyarmaktadır...! Söylediğiniz kısımları 'Bu Ülkede' Rtük, 'Anayasa Mahkemesi', 'Tüzükler', 'Yargı' bağlamında tekrar düşünmenizi istirham ederim...! Ayrıca söylediklerinizde haklı olduğunuzu da belirtmek icab eder... Medya gruplarının değiştirebilecekleri konusunda elinden gelen her türlü cehdi uygulaması da açık bir realitedir...! Lakin söylediğim bağlamda yapılamıyanlara karşıda haksız eleştiriler yapmamak eğer samimi gelmiyor ise 'Allah'a havale etmek' daha efdal bir davranış olacaktır kanaatindeyim...

değerli kardeşim ben baştan beri girmek istemedim eleştiriye konu yine tartışmaya dönsün istemedim ama dokundurmayı bile kabullenmeyip hakaret eden insanlar var ne yazık ki. o zaman neden eleştiriyorum.belgeli koydum. eleştirdiğim şeyin buraya konulmasının yanlış olduğunu biliyorum. sanırım rahatsız oldunuz ki olmamız lazım. bunların bir cemaat tv dergi web site gazetesinde yeri olmaması gerekir. doğruyu eleştirmek bu kadar zor olmamalı. ayrıca " 'Bu Ülkede' Rtük, 'Anayasa Mahkemesi', 'Tüzükler', 'Yargı' " düşüncelerinize katılmıyorum çünkü hiç kimseye zorla reklam yaptırılmaz. islam hizmetininde haram paraya ihtiyacı yoktur. böyle hizmet olmaz. Her kesime hitap etmek için islamla çelişen birşeyleri yapmak gerektirmez.

Açık yazıyorum artık cemaat izmi vermiyim ama STV ZAMAN vs... Aynı grubun medyasının ağzı müslümanlara karşı kullanılmayacak bir ağızdır. Ben bunu sadece Hizbullah için demiyorum çoğu cemaat ve örgün için aynı. Tutumu islami bir tutum değil Reklamları islami değil haliyle kazancı islami olmuyor.

her kesime hitap deniliyor ; sarhoş bir insana Hitap etmek için İçki reklamı yapmak yada içkiyi kötülemekten kaçmayı gerektirmez.

değerli kardeşlerim ben takip ettiğim yada savunduğum medya kuruluşlarını söyliyim sizde onları araştırın bakın varsa yanlış eleştirin buraya yazın eğer bende sizin gibi eleştirmesem yada sizden önce onlara uyarı mesajı kale alınmasa protesto mesajı atmasam o zaman ne derseniz deyin.

Senin eleştirinin gözümde zerre kıymeti yok ki rahatsız olayım..
Hem senin yaptığın eleştiriden çıktı bu konuyu sulandırmak oldu..
Bak görüyorsun konunun adı " Zaman Gazetesi'nin Trajı 1 Milyon'u Aştı"
yani burada bir şey kutlanıyor..Tebrik edersin ha etmiyorsanda bir iki mesajlık eleştirini yapıp çıkarsın konuda..
Ne o öyle 10 mesajdan 3-4'ü senin hepside böyle gereksiz ve konuyu sulandırma niyetli mesajlar..
Çok hazımsızlık çekiyorsan özel takviye yapabilirim ama artık konuların suyunu çıkarmayı bırak..

Senin eleştirinin gözümde zerre kıymeti yok ki rahatsız olayım..
Hem senin yaptığın eleştiriden çıktı bu konuyu sulandırmak oldu..
Bak görüyorsun konunun adı " Zaman Gazetesi'nin Trajı 1 Milyon'u Aştı"
yani burada bir şey kutlanıyor..Tebrik edersin ha etmiyorsanda bir iki mesajlık eleştirini yapıp çıkarsın konuda..
Ne o öyle 10 mesajdan 3-4'ü senin hepside böyle gereksiz ve konuyu sulandırma niyetli mesajlar..
Çok hazımsızlık çekiyorsan özel takviye yapabilirim ama artık konuların suyunu çıkarmayı bırak..


birincisi.
konunun ilk başlığın 1000000 kere teşekkürlerdi ( isterdim ki 1000000 kere Şükürler olsun ama olabilir bişey demiyoruzç herkes şükür etmek zorunda değil )

ikincisi.
Hade gözünüz aydın dedim illaki tebrik mi demem lazım ?

üçüncüsü
ben baştan sona kadar yazdklarımı 2 mesaj öncesine alıntıladım tek tek açıklamalarını yazdım.oku !. sulandırma yağlandırma her ne ise yanlışsa şurası yanlış de değilse yanlışınızı kabullenin.

dördüncüsü

bunlarıda yapmıyorsan eklediğim fotolara bakıp bakıp sevinin paralar ordan geliyor tirajın bir milyonu geçmesi daha güzellerini getirecektir. keyif sizindir.

İslami kazanç olup olmaması ayrı bir mevzu... Lakin 'Ahir zaman' ne kadar farkındayız... Kulaklar duymuyor... Medyalar 25.kare teknikleri ile hipnotize ediyor... Uydu ve Ajansları yönetenler bilgiyi kendi istedikleri yönde kullanıyor toplumları, ahlakı, aile kurumlarını paramparça ediyor... ! Bu paramparça içinde orta bir yolla zehirleri temizlemeye kalkanların hatalarını dökmeye kalkarsak bizden daha taassup sahipleri çıkar gelir ve bizlerin sadece bu forumda kullandığı cümlelerden bizleri 'münkir' ilan edenler çıkar... 'Meseleler derecelendirildiğinde kendi dairesi içindeki hayırlarıyla yad etmek', 'hatalarını örtmek' lakin bu hataların düzeltilmesi içinde cehdi görmek gerekir...!

Cehdi öğütlemek Müslüman'a yakışan bir davranıştır...! Lakin günümüzde yaşanan İslam hassasiyetsizliği buhranı gerçeğini de görmemezlik etmemek gerekir... 'Zehirlerin akıtılması' çok kuvvetlidir... Deccalidir... !

Lakin Tüm bunlara rağmen övünmek yahutta yapılan 'hataları örtmek' dışında haklı görmeye kalkmanın yanlışlığınıda deklare etmek gerekir kanaatindeyim...

birincisi.
konunun ilk başlığın 1000000 kere teşekkürlerdi ( isterdim ki 1000000 kere Şükürler olsun ama olabilir bişey demiyoruzç herkes şükür etmek zorunda değil )

ikincisi.
Hade gözünüz aydın dedim illaki tebrik mi demem lazım ?

üçüncüsü
ben baştan sona kadar yazdklarımı 2 mesaj öncesine alıntıladım tek tek açıklamalarını yazdım.oku !. sulandırma yağlandırma her ne ise yanlışsa şurası yanlış de değilse yanlışınızı kabullenin.

dördüncüsü

bunlarıda yapmıyorsan eklediğim fotolara bakıp bakıp sevinin paralar ordan geliyor tirajın bir milyonu geçmesi daha güzellerini getirecektir. keyif sizindir.

Dostum bende tebrik etmedin demedim..

Sen 2 mesajı kendiliğinden attın..Ondan sonra iki mesaj başkasının yazısını alıntılayıp ekleme yaptın..Sadece bir tane mesajın diyalog olarak geçti..
Eğer kendi kendine konuşuyorsan ona bizim halkın çok güzel bir atasözüyle cevabı vardır malum bilirsin..;;)

Dostum bu konu eleştirme konusu veya dokundurma konusu değil..Hadi bir dokundurma yaparsın yine anlarız..Fazlası için Gider ayrı konu açarsın o konuda yayınlarsın fotoları boy boy bırakırsın gerek duyan kişilerde cevap verir..Alakasız konularda paylaşıp o konuyu sabote edecek kadar küçülmemelisin bence..

İslami kazanç olup olmaması ayrı bir mevzu... Lakin 'Ahir zaman' ne kadar farkındayız... Kulaklar duymuyor... Medyalar 25.kare teknikleri ile hipnotize ediyor... Uydu ve Ajansları yönetenler bilgiyi kendi istedikleri yönde kullanıyor toplumları, ahlakı, aile kurumlarını paramparça ediyor... ! Bu paramparça içinde orta bir yolla zehirleri temizlemeye kalkanların hatalarını dökmeye kalkarsak bizden daha taassup sahipleri çıkar gelir ve bizlerin sadece bu forumda kullandığı cümlelerden bizleri 'münkir' ilan edenler çıkar... 'Meseleler derecelendirildiğinde kendi dairesi içindeki hayırlarıyla yad etmek', 'hatalarını örtmek' lakin bu hataların düzeltilmesi içinde cehdi görmek gerekir...!

Cehdi öğütlemek Müslüman'a yakışan bir davranıştır...! Lakin günümüzde yaşanan İslam hassasiyetsizliği buhranı gerçeğini de görmemezlik etmemek gerekir... 'Zehirlerin akıtılması' çok kuvvetlidir... Deccalidir... !

Lakin Tüm bunlara rağmen övünmek yahutta yapılan 'hataları örtmek' dışında haklı görmeye kalkmanın yanlışlığınıda deklare etmek gerekir kanaatindeyim...



değerli kardeşim ben dikkat ettiyseniz kendim konu açıp bakın bakın zaman ne yapmış demedim konu bana hakarete vardıysa neden hakarete maruz kaldığımıda eklemem lazım. merakta etmeyin buraya yazmadan Zamanda samanyoluda ferdi olarakta hasasiyet iletilmiştir ancak takan yok. para nerden gelirse mantığım mevcutsa düzltilmesi de zordur. yok akrdeşim vakit gibi 60 bin satsın ama tertemiz satsın. ben bunu çocuklarıma gönül rahatlığı ile verebileyim. çocukarın anneleri tam tesetürde gazetede mini etekli anneler o çocuk ne düşünecek yanlışı doğruyu nasıl ayırt edecekler.

ayrıca gizli hata örtülür gizli hata deşifre edilme gizli hata araştırılmaz. Şuan eleştirdiklerimiz ne gizli ne örtülü 1 milyon kişinin evine gönderilen alın alın bakın sizde yapın için ve ya kullanın denilen hatalar.

Dostum bende tebrik etmedin demedim..

Sen 2 mesajı kendiliğinden attın..Ondan sonra iki mesaj başkasının yazısını alıntılayıp ekleme yaptın..Sadece bir tane mesajın diyalog olarak geçti..
Eğer kendi kendine konuşuyorsan ona bizim halkın çok güzel bir atasözüyle cevabı vardır malum bilirsin..;;)

Dostum bu konu eleştirme konusu veya dokundurma konusu değil..Hadi bir dokundurma yaparsın yine anlarız..Fazlası için Gider ayrı konu açarsın o konuda yayınlarsın fotoları boy boy bırakırsın gerek duyan kişilerde cevap verir..Alakasız konularda paylaşıp o konuyu sabote edecek kadar küçülmemelisin bence..

söyliyebilirtsin çekinme zaten yeterince hakaret ediyorsun sorund eğil alışkınız. ben kendi mesajlarımı sana karşı alıntıladım ne demişim ve yorum ekledim ne demek istemişim ve yeni yorum eklemişim kendi yorumlarıma. ne yaptığımın farkındayım merak etme. ayrıca konuyu buraya bu noktaya taşıyan sensin iyi bak !

eleştirmek için özel konu açmaya gerek yok. yeri geldikçe zamanı geldikçe eleştiririz.

burası kutlama olabilir ama yanlışlı kutla yapılıyor onuda ekliyim.

İyi bittiyse artık sabote etme güzelim..;)

İyi bittiyse artık sabote etme güzelim..;)

doğru sabote edilir, yanlışlar değil

( pek güzel sayılmam en azından sizin açınızdan ) ( ZAMAN ve STV açısından Zaten bakılmıcak durumda-yım-yız )

doğru sabote edilir, yanlışlar değil

( pek güzel sayılmam en azından sizin açınızdan ) ( ZAMAN ve STV açısından Zaten bakılmıcak durumda-yım-yız )

Hadi be dostum şimdi sana burda laf ebeliği mi yapayım..:)
Doğruysa doğru yanlışsa yanlış yeter artık sulandırma..(bak sabote etme demedim:))

( Güzel misin değil misin bilmem ama şu dünyada çok soğuk olduğum bir topluluktansın açık söylemem gerekir..Solcuları ile anlaşabiliyorumda sizinkilerle bir türlü frekansı tutturamadım..:) En azından solcular yapmacıkta olsa nazik davranıyorlar..Sizinkiler fethoş fetho diye dalıyorlar..:)Bilmem anlatabildim mi? Artık gözünü seveyim sulandırma)

Hadi be dostum şimdi sana burda laf ebeliği mi yapayım..:)
Doğruysa doğru yanlışsa yanlış yeter artık sulandırma..(bak sabote etme demedim:))

( Güzel misin değil misin bilmem ama şu dünyada çok soğuk olduğum bir topluluktansın açık söylemem gerekir..Solcuları ile anlaşabiliyorumda sizinkilerle bir türlü frekansı tutturamadım..:) En azından solcular yapmacıkta olsa nazik davranıyorlar..Sizinkiler fethoş fetho diye dalıyorlar..:)Bilmem anlatabildim mi? Artık gözünü seveyim sulandırma)


neden diyorlar acaba ? videonun 3:35 dk sina dikkat. Gülenin kendi ağzından.
FwcgzwTxLes&feature
ben şahsım adına Gülen medyasınıon tüm haber karalama ve iftiralarına rağmen onu savunan ve aşırı olmasa da bi alim olarak sevedim taki kendi ağzından duyudum ve ve asıl haber ve manşetlerin onun ağzı olduğunu öğrendim. NOKTA konuldu işte.


bir şey irdelenecekse önce sebebi irdelenir. etki tepki meselesi vardır.

en azından Fethullah gülen ve onun medyası ve onun çoğu mensupları gibi terörist. vahşet ergenekoncu demiyor. en önemlisi Siz müslüman değilsiniz demiyorlar.

Bu fetho demeye dayanak mı ? Siyonist Fethoş demeye dayanak mı?

Evet dostum...Hizbulvahşet-Pkk ilişkilerini çok iyi biliyoruz..
Sizin imamınız veli küçük değil mi?


Evet...Sizin yüzünüzden millet ismimi duyunca bön bön bakıyor..
Öyle bir intiba bıraktınız ki millet böyle yobaz kesici yıkıcı vurucu olarak görüyor..
Sizin yüzünüzden gençleri namaza sohbetlere çekemiyoruz..
Hep siz korkuttunuz bu halkı..
Sizin ölüm evleriniz yüzünden millet çocuğunu en basitinden camiideki yaz kurslarına dahi korkuyor yollamıyor ...

Kardeşlerim konuların özü kayıyor... ! Dikkat-i nazar ederim acizane...

Bu fetho demeye dayanak mı ? Siyonist Fethoş demeye dayanak mı?



demeleri belki doğru değil. doğruluğunu tartışabiliriz. bize yakışır mı peki yakıştığını söyliyemem.

sevgisizliğe sonra nefrete sonrada kine dayanak olur. bu ve benzeri söz ve hakaretler. Gülen kendi ağzı ile hayatında tek kelime kendileri ile konuşmadığı kendileriden bildgi edinmediği bir cemaat hakında vahşet diyor, terör diyor. sonra yine kendisi başka bir konuşmasında diyorki terörist olan müslüman olamaz. müslüman olan terörist olamaz diyor. ( doğrudur. ) bu ne demek oluyor AÇIKÇA siz MÜSLÜMAN değilsiniz demek oluyor. fetoş veya Feto demek mi yoksa Bu dedikleri mi daha kötü hangis.

ÇOK önemli NOT: Fethullah gülen adamlar Feto Fetoş dediği için söylemiyor söyledikleriniz ama Feto Fetoş Diyenler Fethullah Gülen ağzına geleni Söylediği için Söylüyor.

Evet dostum...Hizbulvahşet-Pkk ilişkilerini çok iyi biliyoruz..
Sizin imamınız veli küçük değil mi?


Evet...Sizin yüzünüzden millet ismimi duyunca bön bön bakıyor..
Öyle bir intiba bıraktınız ki millet böyle yobaz kesici yıkıcı vurucu olarak görüyor..


bu izlenimi Arif Doğanları ilham alan ve onun gibilerin ve zamanın ergenekoncuların zamanında medyaya servis ettiği haberleri çarçaf çafçaf maşet eden o çok sevdiğiniz 1 milyon satan Zaman ve STV olmasın ? Ve kartel medyası ? ve PKK medyası O günde propangandaları bu idi şimdi bu

ve senin gibi kanan binlerce müslüman kardeşimiz.

yanlış yerde yanlışı arıyorsun doğru yere bak. camilerden toplanan camilerde taranan siz değilsiniz. Cami sorumlusu, cami ayakkabı sorumlusu, koku sürmem sorumlusu, tesbih dağıtma toplama sorumlusu vs. diye 15 gün ve üstü iskence görenler yine en az 12 yıl hapis yiyen çocuklar sizin değildi yada gençler sizin değildi. Savaş meydanında olmayan Aslan kesilirmiş. tarih yaşadığı şartlar altında incelenir. yazılan veya söylenen zaman değil.

not: Allah binlerce kes şükürler olsun o bön bön bakıyor.. bakıyor dediğiniz gençler kafile kafile islami şuura erişiyor. biraz daha çalışırsanız karalama yerine emek harcarsanız sizde başarırsınız.

Sizin imamınız veli küçük değil mi?


BUNU İspatlamayan Adidir Şereften nasibini almamıştır. mufteridir.

Gülen kendi ağzı ile hayatında tek kelime kendileri ile konuşmadığı kendileriden bildgi edinmediği bir cemaat hakında vahşet diyor, terör diyor. sonra yine kendisi başka bir konuşmasında diyorki terörist olan müslüman olamaz. müslüman olan terörist olamaz diyor. ( doğrudur. ) bu ne demek oluyor AÇIKÇA siz MÜSLÜMAN değilsiniz demek oluyor. fetoş veya Feto demek mi yoksa Bu dedikleri mi daha kötü hangis.


Kardeşim Kilitlenen konuda size bu video ile ilgili açıklamaları yapmıştım... Lakin sizler fazla taassup ve alınganlık gösteriyorsunuz... Medyadaki yanlışlıklar ayrı bir mevzu lakin bu videoda yanlış olan nedir ??? Kelimesi kelimesine aynen doğrudur söyledikleri... !!! Eğer siz Hizbul Vahşet kavramını kendi alanınıza çekiyorsunuz siz konuşmanın içeriğinide anlamıyorsunuz... ! Bu ülkede 'Hizbul Vahşet' ismi adı altında cinayetler işlenmedi mi ? Bunlara karşı 'Dahilde kılıç çektirmek' isteyen Askeri istihbarat ve Masonlar Yok mu ??? O zaman sorun nedir ? Bunlar uyarılardır ve Bu uyarılar haklı uyarılardır... ! Hizbullah yahut, El Kaide yahutta 'Tahşiye' diye anlamamak ''Bunların üzerinden Fitne çıkarmak isteyecekleri' hakkında uyarı yapmak ! Ne kadar farkındasınız lakin 'El Kaide', 'Tahşiye' fitnelerine başlayacaklardı ki Bu uyarı fitne sahiblerini durdurdu ! Bunu bilmiyorsunuz... Acizane ben biliyorum !!!

Örnek mi ?

http://www.yenibursa.com/El-Kaideciler-Adliyede-23396.html

http://video.cnnturk.com/2010/haber/1/23/turk-el-kaide-lideri-dogandan-cihat-cagrisi

Bu Fitneleri çevirenlere karşı uyarıdır bu video ! Cnn'in videosuna dikkat et... Ali Doğan'ı nasıl takdim ettiğine bir bakınız !!! Bunun Toplum nazarındaki değerlendirmesini takdirinize bırakıyoruz... !

Evet...Sizin yüzünüzden millet ismimi duyunca bön bön bakıyor..
Öyle bir intiba bıraktınız ki millet böyle yobaz kesici yıkıcı vurucu olarak görüyor..
Sizin yüzünüzden gençleri namaza sohbetlere çekemiyoruz..
Hep siz korkuttunuz bu halkı..
Sizin ölüm evleriniz yüzünden millet çocuğunu en basitinden camiideki yaz kurslarına dahi korkuyor yollamıyor ...


o korkuyor sohbete gelmiyor dediğin gençleri en son batmanda gördüm muhammed geçen pazar...
tevhit bayrağı sallayıp tekbirler getiriyorlardı...
hiçte korkuyor gibi değillderdi...
hatta gençler değil bebekler çocuklarda oradaydı...
sorunu kendinizde arayın neden bu insanlar bizim sohbetimize gelmiyor diye biraz düşünün...

öğğğ geldi beyler...!!!

Kardeşim Kilitlenen konuda size bu video ile ilgili açıklamaları yapmıştım... Lakin sizler fazla taassup ve alınganlık gösteriyorsunuz... Medyadaki yanlışlıklar ayrı bir mevzu lakin bu videoda yanlış olan nedir ??? Kelimesi kelimesine aynen doğrudur söyledikleri... !!! Eğer siz Hizbul Vahşet kavramını kendi alanınıza çekiyorsunuz siz konuşmanın içeriğinide anlamıyorsunuz... ! Bu ülkede 'Hizbul Vahşet' ismi adı altında cinayetler işlenmedi mi ? Bunlara karşı 'Dahilde kılıç çektirmek' isteyen Askeri istihbarat ve Masonlar Yok mu ??? O zaman sorun nedir ? Bunlar uyarılardır ve Bu uyarılar haklı uyarılardır... ! Hizbullah yahut, El Kaide yahutta 'Tahşiye' diye anlamamak ''Bunların üzerinden Fitne çıkarmak isteyecekleri' hakkında uyarı yapmak ! Ne kadar farkındasınız lakin 'El Kaide', 'Tahşiye' fitnelerine başlayacaklardı ki Bu uyarı fitne sahiblerini durdurdu ! Bunu bilmiyorsunuz... Acizane ben biliyorum !!!

Örnek mi ?

http://www.yenibursa.com/El-Kaideciler-Adliyede-23396.html

http://video.cnnturk.com/2010/haber/1/23/turk-el-kaide-lideri-dogandan-cihat-cagrisi

Bu Fitneleri çevirenlere karşı uyarıdır bu video ! Cnn'in videosuna dikkat et... Ali Doğan'ı nasıl takdim ettiğine bir bakınız !!! Bunun Toplum nazarındaki değerlendirmesini takdirinize bırakıyoruz... !



El kaide beni bağlamaz. ama ben yinde Gülen, gülen medyası ve Gülen cemaati mensupları gibi onlara terörist demem. onlara atfedilen suçların ne kadarı doğru ? Hiç ama hiç olmayan suçlardan yargılanabiliyor insanlar. onun çin ben vebal almak istemediğim gibi alma gücümde yoktur.

Gülen diyor ki Birden bir Hizbulvahşet diye bir şey çıkarısınız sonra çıkar temiz vatan evladı eşkiyaya karşı mucadele ediyor diyeceksiniz ve asit kuyuları çıkar sonra yüzlerine çarpılıyor diyor.. Allahtan korkusun yaw Allahtan korksun o kuyulardan yüzlerce kayıp kardeşimiz var PKK yi demiyorum Müslümanları diyorum. Fethullah gülenin kaynağı nedir ? Arif doğan değil mi ? yada yıllarca kendi kanalında stvde çalışan Tuncay mı ? tuncaya benzer tek adam hizbullahın içinde çıkmış olsaydı siz o zaman görürdünüz yaygarayı. şimdiye kadar hani kuyudan Hizbullah öldürdüğü kişiler çıkmış. Hizbullah kendi arşivlerideki sorguların kamuoyu ile paylaşmasını istiyor 11 yıldır neden Gülen medyası budan hiç bahsetmiyor. hiç sorguladınız mı ?

STV de not düşmeyi ihmal etmiyor. PKK donra Hizbullahvahşet kuruldu diyor. ( herkes bilir ki HİZBULLAHtan bahsediyor ) Hizbullah 1978-79 de kurulmuş nasıl oluyorda PKK dan sonra kurulmuş oluyor.

Hizbulvahşeti neden üsüne alıyorlar diyorsun. lütfen rica ediyor senden benden çok daha iyi biliyorsun ki Hizbullah için söylüyor.

o korkuyor sohbete gelmiyor dediğin gençleri en son batmanda gördüm muhammed geçen pazar...
tevhit bayrağı sallayıp tekbirler getiriyorlardı...
hiçte korkuyor gibi değillderdi...
hatta gençler değil bebekler çocuklarda oradaydı...
sorunu kendinizde arayın neden bu insanlar bizim sohbetimize gelmiyor diye biraz düşünün...

nedan düşünsünler ki bulmuşlar bi Günah keçisi beğenmedikleri yapmadıkları yapamadıkları hatta kendi yanlışlarını bile çekinmeden yüklüyorlar. yıllarca can ciğer oldukları HanefiAvcı ergenekoncu olduğu belli olunca hemen ertesi STV Hizbullahla ilişklendirip haber yapmıştı. arkasından da H.Gülerce onu çok sevdiğini falan söyleyip sitem ediyordu.

El kaide beni bağlamaz. ama ben yinde Gülen, gülen medyası ve Gülen cemaati mensupları gibi onlara terörist demek. onlara atfedilen suçların ne kadarı doğru ? Hiç ama hiç olmayan suçlardan yargılanabiliyor insanlar. onun çin ben vebal almak istemediğim gibi alma gücümde yoktur.

Gülen diyor ki Birden bir Hizbulvahşet diye bir şey çıkarısınız sonra çıkar temiz vatan evladı eşkiyaya karşı mucadele ediyor diyeceksiniz ve asit kuyuları çıkar sonra yüzlerine çarpılıyor diyor.. Allahtan korkusun yaw Allahtan korksun o kuyulardan yüzlerce kayıp kardeşimiz var PKK yi demiyorum Müslümanları diyorum. Fethullah gülenin kaynağı nedir ? Arif doğan değil mi ? yada yıllarca kendi kanalında stvde çalışan Tuncay mı ? tuncaya benzer tek adam hizbullahın içinde çıkmış olsaydı siz o zaman görürdünüz yaygarayı. şimdiye kadar hani kuyudan Hizbullah öldürdüğü kişiler çıkmış. Hizbullah kendi arşivlerideki sorguların kamuoyu ile paylaşmasını istiyor 11 yıldır neden Gülen medyası budan hiç bahsetmiyor. hiç sorguladınız mı ?

STV de not düşmeyi ihmal etmiyor. PKK donra Hizbullahvahşet kuruldu diyor. ( herkes bilir ki HİZBULLAHtan bahsediyor ) Hizbullah 1978-79 de kurulmuş nasıl oluyorda PKK dan sonra kurulmuş oluyor.

Hizbulvahşeti neden üsüne alıyorlar diyorsun. lütfen rica ediyor senden benden çok daha iyi biliyorsun ki Hizbullah için söylüyor.

Kardeşim Askeri İstihbaratların 'Kırmızı Kitabı' ve 'İç Tehdit' kavramları uyarınca 'İrtica ile Mücadele' adı altında Yabancı Ülkelerin servisleri ve Devletler arası andlaşmalar söz konusu basit şekilde algılanacak şeyler değildir... Yoksa Türkiye'de 'El Kaide' mi var ki ! Varsa 'El Kaide' mi yoksa bir takım Mücahidleri koruyan ve savunan Fethullah Hocanın dediği gibi çulsuz insanlar mı ? Ama 'İrtica zihniyeti' bunu malzeme olarak kullanır ! Kullandıda ! Bunuda bu cemaatin üzerine kaydırır ! Kaydırmaya çalıştıda ! Amaçları Ülkede Mücahidleri ve İslami hassasiyetleri 'Kıstırma' taktiğidir...! ''Sinagoglara yapılan bombalama eylemlerini yapanlar'' Ergenekoncu zihniyet idi ! Önce karar veremediler ! Dediler ki Hizbullah diyelim ! Sonra Masonlardan haber geldi ! Şu anda 'Teröre karşı savaş konseptimiz var' 11 Eylül olayları ile Müslüman olan Türk Halkı 'El Kaide' adı altında Mücahidleri destekleme oranı fazla ! El Kaide'ye atalım suçu dediler ve attılar... ! Sonra ne hale geldiğini iyi biliyoruz... ! Andlaşmalar var devlette eğer sen Pkk'yı terörist ilan edersen sende El Kaide'yi terörist ilan etmek zorundasın !!! Medyadaki ağızları bu şekliyle değerlendirmelisin !!! Bilmediğinizi düşündüğüm kavramlar var kardeşim... İşler yoluna girdikçe hakikatler ortaya çıkacaktır :

http://www.samanyoluhaber.com/h_402723_bu-haberi-mutlaka-izleyin---video.html

Kardeşim Askeri İstihbaratların 'Kırmızı Kitabı' ve 'İç Tehdit' kavramları uyarınca 'İrtica ile Mücadele' adı altında Yabancı Ülkelerin servisleri ve Devletler arası andlaşmalar söz konusu basit şekilde algılanacak şeyler değildir... Yoksa Türkiye'de 'El Kaide' mi var ki ! Varsa 'El Kaide' mi yoksa bir takım Mücahidleri koruyan ve savunan Fethullah Hocanın dediği gibi çulsuz insanlar mı ? Ama 'İrtica zihniyeti' bunu malzeme olarak kullanır ! Kullandıda ! Bunuda bu cemaatin üzerine kaydırır ! Kaydırmaya çalıştıda ! Amaçları Ülkede Mücahidleri ve İslami hassasiyetleri 'Kıstırma' taktiğidir...! ''Sinagoglara yapılan bombalama eylemlerini yapanlar'' Ergenekoncu zihniyet idi ! Önce karar veremediler ! Dediler ki Hizbullah diyelim ! Sonra Masonlardan haber geldi ! Şu anda 'Teröre karşı savaş konseptimiz var' 11 Eylül olayları ile Müslüman olan Türk Halkı 'El Kaide' adı altında Mücahidleri destekleme oranı fazla ! El Kaide'ye atalım suçu dediler ve attılar... ! Sonra ne hale geldiğini iyi biliyoruz... ! Andlaşmalar var devlette eğer sen Pkk'yı terörist ilan edersen sende El Kaide'yi terörist ilan etmek zorundasın !!! Medyadaki ağızları bu şekliyle değerlendirmelisin !!! Bilmediğinizi düşündüğüm kavramlar var kardeşim... İşler yoluna girdikçe hakikatler ortaya çıkacaktır :

http://www.samanyoluhaber.com/h_402723_bu-haberi-mutlaka-izleyin---video.html

değerli kardeşim seni anlıyorum kavramlardan da antlaşmalardan da rejimden de tağuttanda zalimden de iftiracılardan da bilmeden konuşanlardan spariş üzerine haber yapanlardan da özellikle birilerine suçları yıkma konusunda haberim var. ama benim anlamadığım

devletin dilini bir kullanmak zorunda mıyız. yada Devletin terörist ilan ettiğini biz caat veya fert olarak aynen kullanmak zorunda mıyız ? ne zorunluluğumuz var Gülen HOCAEFENDİ antlaşmalar mı bağlı ki devlet dilini yada uluslar arası dili ( ABD dili İstmediğini Terörist ilan etme ) Kullanıyor.

ben terörist terör demiyorum gönül verdiğim yapıda demiyor. bişeyde olmuyor.

devletle fertleri cemaat ve STK ları ayıralım artık.

http://www.samanyoluhaber.com/h_402723_bu-haberi-mutlaka-izleyin---video.html

izledim ve gerçekten bir kez daha ürperdim..biz hala birbirimizle uğraşalım..teşekkürler haarp

http://www.samanyoluhaber.com/h_402723_bu-haberi-mutlaka-izleyin---video.html

izledim ve gerçekten bir kez daha ürperdim..biz hala birbirimizle uğraşalım..teşekkürler haarp

bende öyle

ama tamamda aynı kanal değil miydi ki ? el kaide yaptı diyen.

demekki neymiş Müslüman kardeşlerimizi körü körüne karalamicaz iftira atmicaz terörist demicez.

Recep Tayyip Erdoğan adam ya adam.

Bu millet sana hasta,

Çok yaşa Recep Usta!

=)

kardeş seninle zaman öldürecek kadar boş değilim...gülen hocaya ve sevenleri hakkında istediğini düşünmekte serbestsin..cami çıkışlarında gülen hocanın abdullah gülün ve tayyip erdoğanın kara propaganda cdlerinide dağıtmayı unutmayın..mümkünse seçimlerden önce...Rabbim gönlünüze göre versin..

http://www.samanyoluhaber.com/h_402723_bu-haberi-mutlaka-izleyin---video.html

izledim ve gerçekten bir kez daha ürperdim..biz hala birbirimizle uğraşalım..teşekkürler haarp

Meselenin özü budur kardeşim... Birbirimize sarılmak hatta meseleleri Hucurat suresi 6ncı ayet uyarınca değerlendirmek yerinde olacaktır...Acizane bu konuda daha fazla söz etmeye gerek yok kanaatindeyim... Çünkü Meseleler derindir... İnanın bunlar yüzeyseldir... Çok daha derindir...!

kardeş seninle zaman öldürecek kadar boş değilim...gülen hocaya ve sevenleri hakkında istediğini düşünmekte serbestsin..cami çıkışlarında gülen hocanın abdullah gülün ve tayyip erdoğanın kara propaganda cdlerinide dağıtmayı unutmayın..mümkünse seçimlerden önce...Rabbim gönlünüze göre versin..

bizim öyle bir derdimiz yok hep yaptığınız şeydir sonuna kadar saldır sonra mazlum ayaklarına at dikkat et ben atmıyorum attıkları için eleştiriyorum. sabahtan beri STV ve Zamanı karalama haberlerini konuşuyoruz. varsa bizim karaladığımız haberleri getir. Allaha binlerce kes şükürler olsun ki biz aşağıdaki CD leri dağıtıyoruz. İnternette bunları dağıtıyoruz Gazetelerimizde bunları dağıtıyoruz TV dede Kutlu doğum mitingleri canlı veriyoruz. STV ZAMAN gibi başka cemaat Örgütleri CD yapmıyoruz Haberde etmiyoruz Manşette etmiyoruz.

ayrıca AK Parti Kimsenin tekelinde değil Daha önce olduğu gibi Bizi Çakma Akpartili ilan etmeye çalışmayın.

Erdoğan = zaman değil Gül= STV hiç değil Ak parti = Gülen cemaati Hiç değil.

DAĞITTIKLARIMIZ

http://www.peygambersevdalilari.com/resimler/reklamlar/17.jpg (http://www.peygambersevdalilari.com/890_Efendimiz-Anisina-1-Degil-2-Album!.html)

yolunuz açık olsun kardeşim..Allah gönlünüze göre versin...

yolunuz açık olsun kardeşim..Allah gönlünüze göre versin...

Amin Cümlemize

o korkuyor sohbete gelmiyor dediğin gençleri en son batmanda gördüm muhammed geçen pazar...
tevhit bayrağı sallayıp tekbirler getiriyorlardı...
hiçte korkuyor gibi değillderdi...
hatta gençler değil bebekler çocuklarda oradaydı...
sorunu kendinizde arayın neden bu insanlar bizim sohbetimize gelmiyor diye biraz düşünün...

Sana en son başımdan geçen bir vakayı anlatayım..
Ben ahmet( bir sene öncesine kadar pkk sempatizanı olan biri sayılırdı) denen bir arkadaş ..Diğer bir arkadaşı kötü özelliklerden arındırmak adına sohbetlere çekmeye çalışıyoruz.
Çocukta bir inat var ben gelemem diyor..
Birader hayırdır mesele durum ne?
Ya ben mustazafların bir iki sohbetine gittim ondan sonra o adamları sevemedim gitmedim.
Sonra iki üç tane sakallı adam geldi kapının önüne babamla biraz sohbet ettiler.
Sonra içeri aldık..Babam ben çocuğumu yollamayacağım dedikçe onlar ısrar ettiler..
Sonra bize tehditler savurmaya babamı tehdit etmeye başladılar..
O gündür bu gündür hiç bir dini sohbete gitmem başıma bela almaya niyetim yok dedi..

Sana daha binlerce aynı veya değişik tarzdan sadece kendi yaşadığımı aktarmama gerek var mı? Bence yok..Sözün kısası ..

Sana en son başımdan geçen bir vakayı anlatayım..
Ben ahmet( bir sene öncesine kadar pkk sempatizanı olan biri sayılırdı) denen bir arkadaş ..Diğer bir arkadaşı kötü özelliklerden arındırmak adına sohbetlere çekmeye çalışıyoruz.
Çocukta bir inat var ben gelemem diyor..
Birader hayırdır mesele durum ne?
Ya ben mustazafların bir iki sohbetine gittim ondan sonra o adamları sevemedim gitmedim.
Sonra iki üç tane sakallı adam geldi kapının önüne babamla biraz sohbet ettiler.
Sonra içeri aldık..Babam ben çocuğumu yollamayacağım dedikçe onlar ısrar ettiler..
Sonra bize tehditler savurmaya babamı tehdit etmeye başladılar..
O gündür bu gündür hiç bir dini sohbete gitmem başıma bela almaya niyetim yok dedi..

Sana daha binlerce aynı veya değişik tarzdan sadece kendi yaşadığımı aktarmama gerek var mı? Bence yok..Sözün kısası ..


bu senin dediğinin nerdeyse aynısı şu kitapta geçiyor Muhbiler Eşreften Esfele 2004 baskılı yanılmıyorsam.

ayrıca herkes bilir ki çocuğunu sohbete davet ettiğin bir kişiyi hele evinde hiç kimse tehdit etmez. tebliğ ve davet adabına taban tabana zıt.

bende başımdan geçeni anlatayım.

ben arkadaşımı eve davet ediyorum adam diyor ki gelemem orda sofikler ( Hizbullah ) beni öldürecekler ilk okul çocuğu kafalarına kimin soktuğu önemli.

ayrıca daha öncede bi kaç mesaj önce yazdım yüzlerce genç bu davaya katılıyor. ayakta uyumanın anlamı yok.

bu senin dediğinin nerdeyse aynısı şu kitapta geçiyor Muhbiler Eşreften Esfele 2004 baskılı yanılmıyorsam.

ayrıca herkes bilir ki çocuğunu sohbete davet ettiğin bir kişiyi hele evinde hiç kimse tehdit etmez. tebliğ ve davet adabına taban tabana zıt.

bende başımdan geçeni anlatayım.

ben arkadaşımı eve davet ediyorum adam diyor ki gelemem orda sofikler ( Hizbullah ) beni öldürecekler ilk okul çocuğu kafalarına kimin soktuğu önemli.

ayrıca daha öncede bi kaç mesaj önce yazdım yüzlerce genç bu davaya katılıyor. ayakta uyumanın anlamı yok.


Nerede geçtiği nasıl geçtiği zerre umrumda değil..Ben başımdan geçeni yaşadığımı anlattım..Bencede tebliğ adabına uymaz ama sizinkilerin adabına uymuş..
Daha sana epeyde tehdit vakalarını sıralayabilirim..Fakat sözün fazlası deliye söylenir derler..

Bir milyonu geçtiyse kurtulduk komşu illa eniştemi üye yap diyordu gerek kalmadığını söylerim :w:

Nerede geçtiği nasıl geçtiği zerre umrumda değil..Ben başımdan geçeni yaşadığımı anlattım..Bencede tebliğ adabına uymaz ama sizinkilerin adabına uymuş..
Daha sana epeyde tehdit vakalarını sıralayabilirim..Fakat sözün fazlası deliye söylenir derler..


sen bildiğini ister yaz ister oku bu cemaat onun 1000 katı daha ağır iftira ve karalamalar atlatmıştır.yine bu cemaatin tüm karalama, iftira, iskence, hapis, zülüm, cefa, hicret sürgün ve şahadetlere rağmen yüzbinlere tehditlerle hitap ettiğini ve kendine bağladığını idaa ediyorsan. yol senindir.

sen bildiğini ister yaz ister oku bu cemaat onun 1000 katı daha ağır iftira ve karalamalar atlatmıştır.yine bu cemaatin tüm karalama, iftira, iskence, hapis, zülüm, cefa, hicret sürgün ve şahadetlere rağmen yüzbinlere tehditlerle hitap ettiğini ve kendine bağladığını idaa ediyorsan. yol senindir.

:) Dostum gözümle gördüğüme yaşadıklarıma inanırım ben..:)
Senin gibi binlerce insan görüyorum nette her gelene kafamı teslim etseydim;
"Battı balık yan gider...""Yandı gülüm keten helva" hesabı olurdu..:evet:

:) Dostum gözümle gördüğüme yaşadıklarıma inanırım ben..:)
Senin gibi binlerce insan görüyorum nette her gelene kafamı teslim etseydim;
"Battı balık yan gider...""Yandı gülüm keten helva" hesabı olurdu..:evet:

gördüklerine inanmak en matıklısı ve en güzelidir. ama şunuda unutmamak gerekir ki ben bilmem ne sandım diye bişey var. her zaman görünen göründüğü gibi değildir.

belki sizin de başınıza gelmiştir çokça başımıza gelmiştir " ya kusura bakma hakkını helal et ben şöyle yaptın veya şöyle dedin sandım " diye özür mahiyetinden cümleler kurarız. benim kuzenim PKK tarafından şehit edildi ama onu PKK ya gözcülük edip gelin geldiler diye ihbar eden. o Tandırın önündeki ekmek yapan kadınlardı görünürde bişey yok masum kendi halinde bunlar.

ben dediğimi tekrar ediyorum.

sen bildiğini ister yaz ister oku bu cemaat onun 1000 katı daha ağır iftira ve karalamalar atlatmıştır.yine bu cemaatin tüm karalama, iftira, iskence, hapis, zülüm, cefa, hicret sürgün ve şahadetlere rağmen yüzbinlere tehditlerle hitap ettiğini ve kendine bağladığını idaa ediyorsan. yol senindir.

ayrıca kul olmamız hasebiyle günahsız değiliz sizin gibi dinini yaşamaya çalışanların bizim günahımıza girmesi savaplarımızın artmasına günahlarımızın hafiflemesine sebeb olabiliyorlar. sakın buna sevindiğimi sanmayın ancak ısrar edenlerde evet seviniyorum sonuçta her şeyin bir bedeli vardır.

1 yaşansa amenna..2 yaşansa amenna 3 yaşansa amenna..
Lakin o gerçekleştiğini söylediklerimin hiç haddi hesabı yok..O derece yok..
Birinci derece tanıdıklarımın yaşadığı onlarca o tür çirkin vakalar var..
Yani herkes mi iftira atıyor? Hepsini geçtim babamın yaşadıkları var..
Her ne ise..Daha fazla yazmak istemiyorum..

Varsın sen hepsine iftira söyle sahadayız pozisyonları çok yakın görüyoruz hamdolsun..

1 yaşansa amenna..2 yaşansa amenna 3 yaşansa amenna..
Lakin o gerçekleştiğini söylediklerimin hiç haddi hesabı yok..O derece yok..
Birinci derece tanıdıklarımın yaşadığı onlarca o tür çirkin vakalar var..
Yani herkes mi iftira atıyor? Hepsini geçtim babamın yaşadıkları var..
Her ne ise..Daha fazla yazmak istemiyorum..

Varsın sen hepsine iftira söyle sahadayız pozisyonları çok yakın görüyoruz hamdolsun..

benyok demiyorum öyle vakalar olmuş ama ben Hİzbullaha iftira diyorum sana kaynakta gösterdim. senin dediklerin devede kulak onlar ne ki dah vahimleri var cemaatın karalanması için ergenekon ve benzeri yapıların tezgahları.

" Batman emniyet müdürü M. Emin Körpe kontra faaliyetlerinde kullandığı A. Demir adlı işbirlikçiye şu talimatları veriyor: Cami çalışmalarını sabote etmek için gelen çocukları kendine çekerek onlara sarkıntılıkta bulun. Halk seni Hizbullahi bildiği için mahallede ve sokaklardan geçerken kadınlara el at, sarkıntılıkta bulun, hakaret et, camilerin mihrab ve minberlerine necaset atın ve kendin de oraları pislet, Perşembe günleri halkın mezar ziyareti yaptığı esnada onların arasına dalıp kadınlara sarkıntılıkta bulun, cemaat adına sempatizanların evlerine giderek orada kalmaya, hem rahatsız etmeye hem de çocuklarına sarkıntılıkta bulunmaya çalış. Ne yazık ki, bu işbirlikçi yaratık bütün bunları ve burada yazmaya haya ettiğim daha bir çok pisliği yapmış ve bu yaptıkları yaşadığı çevrede cemaate mal edilmiştir.

Yukarıda yazdıklarım güvenlik ve istihbarat birimlerinin cemaati halkın nazarında karalamak ve halkın teveccühünü kırmak için kendilerine bağlı ajan, muhbir ve işbirlikçilerin tümünden istedikleri ve harfiyen yerine getirdikleri faaliyetlerdir. Sadece birkaç örneğini verdim. Bu örnekler gibi hatta daha feci yüzlerce örnek mevcuttur. Yazmaya çalışırsam ciltlerle kitap ortaya çıkar. Evet hizbul-kontra gerçeği işte budur. Bu işin sadece bir cephesidir. "
HİZB-İ KONTRA GERÇEĞİ -3
http://www.huseynisevda.net/articles.php?article_id=319

Dostum hangi ilde yaşıyorsun ve onlarla irtibatın ne düzeydedir bilmiyorum lakin ben çok yakından tanırım..Derneklerine falanda çok gitmişliğim vardır..:) En az senin tanıdığın kadar şahıs tanırım içlerinden..

Ama ikimizin gördüğü kare çok farklı.. :) İkmiz aynı mustazaflardan mı bahsediyoruz şüphe etmeye başladım..(:hihi2:)

Bizimkiler sizinkileri, sizinkiler onlarınkileri, onlarınkiler bunlarınkini, bunlarınkilerde şunlarınkileri döver :)

Dostum hangi ilde yaşıyorsun ve onlarla irtibatın ne düzeydedir bilmiyorum lakin ben çok yakından tanırım..Derneklerine falanda çok gitmişliğim vardır..:) En az senin tanıdığın kadar şahıs tanırım içlerinden..

Ama ikimizin gördüğü kare çok farklı.. :) İkmiz aynı mustazaflardan mı bahsediyoruz şüphe etmeye başladım..(:hihi2:)



inasna bunları duyunca tüyleri diken diken oluyor değil mi ? gerçi bu sözde duyguları ifade etmiyor ama ancak bu kadar diye biliyoruz. onun için diyoruz kardeşlerim müminlerim vebaline girmeyelim o kadar büyük oyunlar var ki insanın beyni duruyor. bu yazdıklarım Hizbullahın sorgu kastleriden veya sorgu yazılarından. 11 yıldır hizbullah üyeleri ve hizbulah avukatları ısrarla beykoz arşivlerinin kamuoyu ile paylaşılmasını ısrarla istemelerine rağmen neden paylaşmıyorlar hiç düşündünüz mü bir sürü jitem elemenı ve ajanları ( muhbirleri ) sorgulanmış ve çoğu görüntülü... duyulsun gerçekler anlaşılsın istenmiyor. az önce sana yazdıklarımı hizbullah yazıyor diye herkes görmemezlikten geliyor başkası bunları yazsa medyayada yayınlasa türkiyeyi sarsacak cinsten.


HİZB-İ KONTRA GERÇEĞİ -3
" Cemaat mensubu sıfatı ile gayri İslami ve gayri ahlaki davranışlarla cemaati halkın nazarında karalamak:

Jitem, Hizbullahi harekete karşı kontra faaliyetlerinde kullandığı işbirlikçilerine bakın hangi taktik ve yöntemlere başvurmalarını ve hangi talimatları vermişler. A. T adlı muhbir bu yöntem ve talimatları şu şekilde izah eder:
“ sen ne yapıp edip cemaat’in tam güvenini kazanmalısın. Cemaate itaatkar ve çok çalışkan ol. Her işe koşmaya ve fedakar olmaya çalış. Bol bol infakta bulun ve zekat ile senden istenen yardımları esirgeme, yapılacak işlerde hep öne çıkmaya çalış. Bu şekilde hem cemaat içerisinde yükselmelisin hem de halk arasında cemaatin önemli bir adamı konumuna gelesin. Hatta ilerideki işlerde daha konumlu olabilmen için hacca git. Bu ünvanınla halk arasında daha çok tesirli olursun. Cemaat içerisinde yükselirsen bizim için çok daha verimli olursun. Halk arasında da cemaatin önemli bir adamı olarak tanınman yine cemaate karşı yapacağımız faaliyetler açısından daha tesirli olursun. Yine kendi çevrendeki özellikle maddi durumları düşük cemaat mensuplarını topla ve onlara iş ver ve bol bol yardımda bulun ki hem ilerde onlar üzerinde etkili olabilesin ve aynı zamanda onlar da cemaat içerisinde daima sana destek ve arka çıksınlar. Hem onları kazanmış olacağız hem de cemaat içerisinde senin için tampon görevi görürler. Kendini her yerde ve her ortamda cemaatin yetkilisi olarak tanıt. Cemaat içerisinde konumunu bu şekilde güçlendirirken öbür yandan halka yönelik icra etmek istediğimiz faaliyetleri artık icra edebilirsin. Buradaki maksadımız, senin bu sıfatınla halka yönelik yapacaklarının tesirli olmasıdır.

• Sürekli etrafında toplayacağın ve güveneceğin bir iki kişi ile halkı ziyaret et, cemaatin usullerinin tersine zamansız ve uygun olmayan zamanlarda ziyaretleri yap. Ziyaretini yine cemaatin usullerine aykırı olarak uzun tut ve ziyaret ettiğin insanları bu şekilde rahatsız et. Ziyaretlerinde sürekli aşırı giderek insanları tekfir et, ziyaret ettiğin kişileri İslam'a yakınlaştırmaktan çok üslubunla uzaklaştırmaya çalış. Güya islamı anlatacaksın ancak sevdirmekten çok nefret ettireceksin. Güya cemaatti şanına yakışır bir şekilde temsil edeceksin ancak davranışlarınla insanların cemaatten nefret etmesini sağlamaya çalışacaksın.

• Sürekli molla ve ilim ehlini cemaat adına ziyaret et, onlara cemaat adına kendilerini ziyarete geldiğini söyle. Bu ziyaretlerin esnasında sürekli tartışmacı bir üslup kullan. Onlarla ilmi tartışmalar yap. Onlara karşı bilgicilik tasla ve kibirli davran. Onların konuşmalarını sürekli kesip araya gir. Ayet ve hadisleri yanlış oku ve yanlış yorumla. Bu şekilde davranırsan molla ve ilim ehlinin cemaatten nefret etmesine ve uzaklaşmasına sebep olacağın gibi bu kesimin halk arasında cemaat aleyhinde propaganda yapmasına vesile olursun. Cemaat mensuplarını cahillikle ve adab-usul bilmemekle itham edecekler. Yaptığın ziyaretlerinin sonucunu da cemaate çok müspet geçtiği şeklinde iletirsin.

• Sen esnaf ve tüccar bir adamsın. Halkın sana düşen işlerini savsakla, sağlam yapma, işe sahtekarlığı karıştır, zamanında teslim etme, yani işlerini bitirinceye kadar iş sahiplerinin canlarını çıkar. Öyle yap ki her yerde cemaat aleyhinde propaganda yapsınlar. Alacak verecek işlerinde sürekli hile ve sahtekarlığa başvur, kimsenin borcunu zamanında ödeme, alacaklılarına ise sürekli eziyet edip onları sıkıştır, minnet ederek onlara haksızlık yapmaya çalış. Böyle davrandığın zaman kimse sadece senin şahsını hedef almaz, herkes cemaati kötüleyecek.

• Gerek ev ve gerekse işyeri komşularını sürekli rahatsız et. Müsait olmayan zamanlarda işye-rini çalıştır ve rahatsızlık vermeye çalış. Ahlakınla muamele ettiğin insanlara kötü bir imaj oluştur. Yapabileceğin herkese zulüm ve haksızlık yap.

• Sürekli kadın ve kızlara bak, bakışların cemaat mensuplarının şahsiyetlerini zedeleyecek şekilde olsun. Kadınlarla haşir-neşir ol ve mutlaka birlikte olmalısın.”"
http://www.huseynisevda.net/articles.php?article_id=319

Bizimkiler sizinkileri, sizinkiler onlarınkileri, onlarınkiler bunlarınkini, bunlarınkilerde şunlarınkileri döver :)

değerli kardeşim valla benim böyle ne bi niyetin nede bir isteğim var ben bişeyler anlatmaya çalışıyorum sadece. çok çok büyük ön yargılar peşin yargılamalar var. yoksa ben özellikle bunun için yazmıyorum

Zaman birlik olma zamanıdır kardeşlerim...

Zaman gazetesi bölümünü iyice meşgul ettik... Zaman gazetesinden bir haberle kardeşlerin arasını bulalım ve lütfen bu konuyu kilitleyelim kardeşlerim...!

Arif Doğan’ın JİTEM ve Hizbullah ile açıklamalarına Aygan’dan cevap geldi

[Aygan] Hızbullah’ın JİTEM tarafından kurulmuş olduğuna inanmıyorum.
Hızbullah'ın JİTEM tarafından kurulmuş olduğuna inanmıyorum. Ancak, PKK'nin tüm yurtsever Kürd örgütlerine karşı uyguladığı faşist tavrı Hızbullah'a karşı da kullanmış ve Hızbullah'ı bugünkü durumuyla tartışılmasına/sorgulanmasına neden olmuştur. Yani, PKK; Hızbullah'ı çatışma ya da teslim olma ikilemine zorlamıştır.


CMK'un 252. maddesinin, yeni hükmünün yürürlüğe girmesi ve uygulanmaya başlanması ile cezaevinden salıverilen Hızbullah yöneticilerinin yanı sıra, Ergenekon sanığı Arif Doğan'ın şahsıma ilişin; “ben Aygan'ı öldürttüm, öyle biri yaşamıyor” saçmalığı, yine medyanın ilgi odağı oldum. Bundan dolayı da birçok medya kuruluşlarına açıklamalarda bulundum. Bunu yaparken de www.Nasname.com (http://www.Nasname.com) okuyucularının ısrarla benden Hızbullah'a ilişkin bildiklerimi açıklamam talebi üzerine, Nasname sitesi aracığıyla konuya ilişkin bildiklerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Kendimi ifade etmeme her zaman yardımcı olan Nasname çalışanlarına da şimdiden şükranlarımı sunuyorum.

Aşağıya aktardığım Hızbullah örgütü hakkındaki kısa bilgi, 1993 ve sonrasında JİTEM, MİT, Emniyet ve Askeri İstihbarat teşkilatlarından oluşan “İstihbarat Koordinasyon Kurulu”nun hazırlamış oldukları raporlardan derlemedir. Bu raporun JİTEM'e ait olan bölümünün hazırlanmasında bizzat görev aldım.

Devletin resmi İstihbarat teşkilatlarının hazırlamış olduğu bu raporda da görülebileceği gibi; eski JİTEM komutanlarından emekli Albay Arif Doğan yalan söylemektedir. Gerçeği saptırmaktadır. Hem JİTEM'in ne olup olmadığının yanı sıra, devletin resmi bir kurumu olduğu gerçeğini bulandırmak hem Hızbullah hem de şahsıma ilişkin iddialarının temelinde; devleti aklamak, Ergenekon Davası'nı sulandırarak ve soruşturmanın daha da derinlere inmesinin (dönemin siyasi sorumluları/bürokratları) önünü almaktır.

Kısacacı, bu bunak yalan söylüyor…

1990 yılından 1999 yılına kadar Diyarbakır'daki JİTEM Grup Komutanlığında Sivil Memur (haber elemanı) olarak görev yaptım. Türkiye'nin batı illerinin birkaçını ve Kürdistan'ın birçok ilini gezdim, gördüm. Görev yaptığım süre zarfında; Hızbullah Örgütünün Jandarma'da veya Emniyet Teşkilatında eğitildiğine dair herhangi bir bilgi ve ize rastlamadım. Bu konuda amirlerimden ve mesai arkadaşlarımdan da herhangi bir şey duymadım.

Emniyet istihbaratıyla ilişkide olan bazı ''itirafçı''ların kullandıkları sivil arabalarda Hızbullah'ı öven ilahi kasetlerinin dinlendiğine tanık oldum. Ancak; bu teyp kasetlerini hangi amaçla arabalarında bulundurduklarını bilmiyorum. Diyarbakır çevresinde yolculuk yaptıklarında kendilerine Hızbullahçı süsü veriyor olabilirler. Ayrıca; bu şahıslar kendilerine Hızbullahçı süsü vererek bazı eylemlerde de kullanılmış olabilirler…

Diyarbakır'da ve bölgede kaldığım süre zarfında sadece, Hızbullah fikrini benimseyen ve dini vecibelerini yerine getiren esnaflarla karşılaştım.

Ayrıca; Diyarbakır E-Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan bir Hızbullah itirafçısıyla (Vecdi Şeran), görevli olmam dolayısıyla görüştüm. Görüşmede yanımda JİTEM Diyarbakır Tim Komutanı Savaş Gevrekçi de vardı. Görüşmedeki amacımız; Hızbullah örgütü hakkında bilgi almaktı. Arif Doğan yalan söylemiyorsa, Hızbullah'ı kendisi kurdurtmuşsa, JİTEM niçin Hızbullah hakkında istihbarı çalışması yapsın ki?

Devlet istihbaratı, her illegal ve legal örgütü izler. Bu işi, genellikle teknik ve fiziki takiple yapar. Fakat katı kurallara göre ve derin bir inançla örgütlenmiş illegal bir örgütün içerisine ajan sokarak uzun süreli bir çalışma yapması oldukça risklidir. Çünkü bu tip örgütlenmelerin içerisine sızdırılan ajanlar kısa sürede açık vererek deşifre olma olasılığı büyüktür.

Şu bir gerçektir ki; Devlet içerisindeki bazı karanlık odaklar, illegal örgütlerin adını kullanarak kendi ajan ve provokatörleri vasıtasıyla bazı yasadışı eylemler gerçekleştirebilirler. Türkiye'de de bu olmuştur. PKK adına da, Hızbullah adına da başka örgütler adına da bu tür eylemler gerçekleştirilmiştir. Bu bir ''Psikolojik Harekât" taktiği'dir. Hizbullah kisvesi altında PKK'li vurur, PKK'li kisvesi altında Hızbullah taraftarını vurdurur. Böylece; çatıştırarak ''böl-yönet'' taktiğini uygulamış olur.

Bölgedeki birçok suikast ve başka eylemler Derin Devlet'in bu sinsi taktiği neticesinde vuku bulmuştur. Örneğin Diyarbakır Emniyet Müdürü A.Gaffar Okan Suikastı gibi...

Bizzat benim de bölgede yaptığım araştırmalar sonucu JİTEM tarafından hazırlanan ''Hızbullah Raporu''nun aşağıya aktarmış olduğum kısmında görüldüğü gibi; Arif Doğan gibileri henüz bölgede değilken Hızbullah'ı fikrin Hüseyin Velioğlu tarafından benimsendiği görülmektedir.

Sonuç olarak; Hızbullah'ın JİTEM tarafından kurulmuş olduğuna inanmıyorum. Ancak, PKK'nin tüm yurtsever Kürd örgütlerine karşı uyguladığı faşist tavrı Hızbullah'a karşı da kullanmış ve Hızbullah'ı bugünkü durumuyla tartışılmasına/sorgulanmasına neden olmuştur. Yani, PKK; Hızbullah'ı çatışma ya da teslim olma ikilemine zorlamış, çatışmalardan sonra devlet “İt'i İt'e Kırdır” taktiğiyle Hızbullah'ı kullanmış ve amacına ulaştıktan sonra da işini bitirmek istemiştir.

Ve ne yazık ki, her zaman olduğu gibi, kazanan sadece devlet olmuştur… Kürdler bundan ders çıkarmalı ve bu tür çatışmalardan uzak durmalıdır diye düşünüyorum.

Yukarıda ifade ettiğim ve benim de hazırlanmasında görev aldığım, “İstihbarat Koordinasyon Kurulu” raporunu aşağıya aktarıyorum:

a.aygan

http://iskandinavya.zaman.com.tr/iskandinavya/newsDetail_getNewsById.action?newsId=4645

Anlatılmak istenen de budur.Jitem Hizbullahı Kurmamıştır sadece maalesef bazılarını kullanmıştır.Eğer maksat birileri karalamaksa kimse sütten çıkmış ak kaşık değil Kimse gidipte evinden zorla tehdit ederek kimsenin coçuğunu almaya kalkmamıştır en azından benim çevremde böyle durumlar olmadı eğer bir yerlerde olduysa ne akıl mantıkla genelleme yapıyorsunuz.
Madem siz bildiğiniz iantla devam edecekseniz bende derim ki

“Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” Kafirun suresi

söylüyoruz söylüyoruz dinleyen yok ki kardeşim.

HİZB-İ KONTRA GERÇEĞİ -2

Hizbullahi Hareketi Halkın Gözünden Düşürmek ve Teveccühü Kırmak İçin Yapılan Kontra Faaliyetler:

Hizbullahi Hareket bölgede güç konumuna gelip belli bir etkinliğe sahip olunca devletin güvenlik ve istihbarat birimleri, bu gücü ve etkinliği kırmak ve halkın teveccühünü baltalamak için kontra yöntemlere başvurdu. Burada özellikle 93-94’ten sonra güvenlik ve istihbarat birimlerinin Hizbullahi Harekete karşı verdikleri mücadelenin konseptine değinmekte fayda vardır. Bu yeni konseptte; “Hizbullah örgütüne karşı yasa ve kanunlarla mücadele vermede başarılı olunamaz. Ancak bu örgüte karşı örgüt ve gayri meşru yol ve yöntemlerle mücadele verilebilir.” Anlayışı benimsenmişti. Bakın bu konseptin gereği olarak hangi kontra faaliyetleri geliştirilmiş!

Hedef; Hizbullah cemaatini halkın nazarında şüpheli duruma getirmek, halkın teveccühünü kırmak ve cemaati hedefinden saptırarak tasfiye etmektir. Bunu gerçekleştirmek için her türlü gayri meşru yol ve yöntemlere başvurulabilir. Bu kapsamda yapılan faaliyetler kendilerine bağlı ajan, muhbir ve işbirlikçiler vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Bunlar, yapacakları faaliyetler hususunda gerekli eğitimlere tabi tutulmuş ve organizeli olarak bu faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Özellikle bu alanda yapılacak işlerde İslami kimlikleriyle tanınan ancak gerçekte güvenlik ve istihbarat birimlerine hizmet veren ve onlara bağlı ajan, muhbir ve işbirlikçilerin seçilmesi, yapacakları tahribatların daha etkili olabilmesini sağlamaya yöneliktir.

Bunları başlıklar halinde özetlersek bu ajan, muhbir ve işbirlikçiler vasıtasıyla;

-Hizbullah cemaatinin itibarını düşürmek ve halkın nazarında şüpheli bir konuma sokmak için Hizbullah’ın devlet destekli, devlet kaynaklı ve PKK’ya karşı kullanmak maksadıyla kurulduğu ithamının yapılması ve kamuoyunda bu şekilde propaganda yapılarak karalanması.

-Cemaat tabanına yönelik fitne ve fesat çıkarma gayretleri: Bu hususta kendilerine bağlı ajan ve işbirlikçiler vasıtasıyla cemaat içerisinde rahatsızlığı, sorunları ve hastalığı olan kişileri cemaate karşı kışkırtmak, fitne ve fesat çıkarmak, ayırmak veya aleyhe döndürmek için çalışmak.

-Cemaat adını kullanarak insanları cezalandırmak: Ajan ve işbirlikçilerin de içinde bulundukları istihbarat birimlerine bağlı ekipler cemaat adını kullanarak bölgeden ta İstanbul’a kadar gözlerine kestirdikleri insanları cemaat adına cezalandırmışlardır.

-Cemaat adını kullanarak halktan zorla zekat toplamak: Cemaat Müslümanların zekatını istiyordu. Ancak hiçbir zaman zekat vermediği için kimse cezalandırılmamıştır. Bu ajan ve işbirlikçilerin yardımı ile halktan zorla zekat istenmiştir. Burada çok daha vahimi; zekatı olmayanlardan da zorla zekatın istenmesi ve böylece cemaat aleyhinde kötü bir imajın oluşturulmasıdır.

-Cemaatin imajını kötülemek için Cemaat mensubu sıfatıyla halka eziyet etmek, haksızlık yapmak ve haksız çıkar sağlamak.

-Cemaat adına fidye karşılığı adam kaçırmak:

-Cemaat adını kullanarak tehdit ve şantaj yoluyla halktan zorla para toplamak.
http://www.huseynisevda.net/articles.php?article_id=317

Madem siz bildiğiniz iantla devam edecekseniz bende derim ki

“Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” Kafirun suresi




Fe SubhanAllah Es Sükut kardeşim...

Fe SubhanAllah Es Sükut kardeşim...

:) değerli kardeşim bu konuda hiç empati yaptın mı çok merak ettim gerçekten. 1- değil 3 değil 7 değil 10 değil 12 yıldan fazladır bu kardeşlerimiz bu baskılar altında dır bi yandan devlet bi yandan PKK ve DTP( BDP ) bi yandan Malum üzerine konuştuğumuz islami medya bi yandan diğer islami medyalar bi yandan bu medyaya kanan insanla ve sürekli bir karalama baskı iftira say say bitmiyor ki haliyle insan bi anda sakin olamıyor.

aff ola bu arada ayganl ilgili yazıyı nerden aldın bilmiyorum ama o yazıdan kırpmalar var hemden en önemli yerleri.

kırpılan yazı

İstihbarat Koordinasyon Kurulu Raporu

“Amaç Kürt-İslam devleti kurmak:

Hizbullah'ın gerçek amacı; İran'dakine benzer bir Kürt-İslam devleti kurmaktır. Kelime anlamı olarak Hizbullah, “Allah'ın Partisi” anlamına geliyor. Hizbullah Terör Örgütü mensupları kendilerini “Allah'ın Askerleri” olarak nitelendiriyorlar. Örgüte karşı mücadele eden herkesi ise “Hizbuşeytan” olarak tanımlıyorlar.

Hizbullah Terör Örgütü'nün amacı, mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine İran rejimini esas alan şeri hükümlere dayalı bir devlet kurmak. Örgüt, amacına ulaşmak için Hizbullahi Mücadele Metodu'nu seçmiştir. Hizbullah Terör Örgütü'nü diğer İslami örgütlerden ayıran temel fark cami eksenli olması. Amaç; kitleleri cami çevresinde ve camiye bağlı olarak örgütlemek ve örgütlenme içinde silahlı birimler tesis ederek 'İslami Devrim'e ulaşmak.

Hüseyin Velioğlu ve arkadaşları, 80 sonrası cemaat (örgüt) fikrini benimseyerek, Diyarbakır'da “İlim Kitabevi” adında bir dükkan açtılar ve çalışmalarını burada başlattılar. Bu arada, kendilerinden kopan bir grup, 1984 yılında, başını Mehmet Ali Bilici'nin çektiği, yeni bir oluşum Batman ilinde ortaya çıktı. Grubun düşünceleri arasında kendileri dışında herkesin kafir olduğu, devlet kontrolünde bulunan camilerde namaz kılınamayacağı, cami imamlarının kafir olduğu da yer alıyordu.
Bu grubun başını Ali Bilici, Şefik Polat, Ekrem Baytab, İhsan Deniz gibi isimler çekiyordu. 84 yılından beri var olan bu grup İslami Hareket Örgütü adını almıştır.

1985/1986 yılları arasında Hüseyin Velioğlu'ndan kopan ve başını Diyarbakırlı Molla Yasin Ekinci ve oğlu Molla Abdulvahap Ekinci'nin çektiği bir molla grubu Hüseyin Velioğlu'nun liderliğinde bir İslami mücadele olmayacağını ileri sürerek, “Vahdet” isimli yeni bir grup oluşturmuştu.

Hüseyin Velioğlu kendisinden kopmalar olmasına rağmen Diyarbakır ilinde İlim Kitapevi çevresinde faaliyetlerini sürdürüyordu. 1980 ve 1990 yılları, Hüseyin Velioğlu'nun kurduğu ve yönettiği örgütten yeni kopmalarla geçti.

1989 yılında Velioğlu'na bağlı İstanbul İl Sorumlusu Hasan Şengül ve örgütün ikinci adamı Fidan Güngör, örgütten ayrılıp birlikte “Menzil” grubunu kurdular. 1991 yılında da Batman'da başını Molla İhsan Yeşilırmak ve Abdurrahman Ensari'nin çektiği bir grup, Menzil'e katıldı.

PKK-HİZBULLAH ÇATIŞMASI:

1992/93 yıllarında güvenlik güçlerinin PKK'ye karşı operasyonları yoğunlaştırmasından yararlanan Hizbullah örgütü, Batman başta olmak üzere Diyarbakır'ın Silvan, Mardin'in Kızıltepe ve Nusaybin İlçesi'nde örgütlenme faaliyetlerine başladı.

PKK, 1991 yılının ikinci yarısında Mardin'in İdil İlçesi'nde, Hizbullah Örgütü mensubu bir şahsın evini basıp, ev sahibi ve eşini öldürdü. Bu olay, Hizbullah Örgütü İlim Kanadı'ndan kopmaların durmasına neden oldu. Velioğlu PKK'ye karşı bir taktik geliştirdi. PKK ve HADEP'in şehir merkezlerindeki belli başlı adamlarına karşı eylem başlattı. Silahlı eylemlerin yanı sıra bıçaklı ve satırlı saldırılarla da gündeme geldi. Güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla PKK örgütünün kırsal ve kent merkezlerinde kontrol edilebilir hale getirilmesiyle, gözler bu kez Hizbullah'a çevrildi. PKK bu kanlı döneminde, Hizbullah Terör Örgütü'nü, kontrgerilla olarak nitelendirdi.

Menzil grubu ile Hizbullah-İlim Grubu arasında karşılıklı suçlamalarla gerginleşen ilişkiler Menzil Grubu'nun Batman'da saldırıya geçmesi ile başladı. İki grup arasındaki anlaşmazlık noktaları şunlardı:

-Hizbullah-İlim Grubu PKK ile savaşının, İslam- kafir savaşı olarak tüm gruplarca tanınmasını istemektedir.

-Hizbullah-Menzil Grubu ise, PKK ile çatışmanın devlete yarayacağını söylenmektedir.

Neticede Menzil ile İlim gruplarının çatışması Menzil Grubu'nun Güneydoğu bölgesinden silinmesi ile noktalandı. İstanbul'da İlimcilerce yakalanan Menzil Grubu lideri Fidan Güngör'ün akıbeti ise hâlâ bilinmemektedir. Örgüt içinde yaşananlar, karşılaşılan olaylar, Velioğlu'nun durum değerlendirmesi yapmasına neden oldu. Askeri kanadı batı illerine göç ettirerek işe başladı.

Türkiye Cumhuriyeti ile fiili çatışmanın ilk olayları 95 yılında başladı. Bundan sonra amacı batı illerindeki alt yapısını tamamlayarak, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı harekete geçmek olacaktır...

Hizbullah Terör Örgütü'nün, diğer illegal ve radikal dini esaslara dayalı örgütlerle bağlantısı bilinmemektedir. Ayrıca İranlılar'ın Batman iline ve Şırnak'ın İdil ilçesi Tepe Köyü'ne gelerek Hizbullah Terör Örgütü elemanları ve sempatizanları ile görüştükleri yakalanan örgüt mensuplarının ifadelerinden de anlaşılmıştır.

Kayseri ve İstanbul illerinde 89 yılından itibaren örgütsel faaliyetleri devam etmekte. Diğer batı illeri olan Ankara, İzmir, Bursa, Manisa, Muğla, İzmit, Adapazarı ve Konya'da da taban çalışmaları sürüyor. Karadeniz'de de üniversite öğrencileri düzeyinde örgütsel bir çalışması var. Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde deşifre olan örgüt mensupları, hızla batı illerine göç ettirilerek buralarda örgüt faaliyetlerini devam ettiriyorlar.

Örgüt içinde, eylemlerde deşifre olmuş veya yakalanması muhtemel örgüt mensupları tedbir olarak başka illere zorunlu olarak göç ettiriliyor. Bu yer değişikliğine örgüt terminolojisinde “Hicret” denilmektedir.

Örgüt mensuplarının Legal ve illegal yollardan İran'a gittiklerinde, Devrim Muhafızları Komutanı Resul'un karşıladığı .

Örgüt camilerde zekat adı altında para toplayarak, kadınların bileziklerini alarak, infak adı altında gıda, yiyecek malzemesi toplayarak finans sağladı. Genellikle dini duyguları ve propagandayı araç olarak kullanıp yardım toplayan örgüt, silahlarının büyük bir kısmını ise 1992/1993 yılları arasında çatışmaların tırmandığı ortamda köylerden yardım adı altında topladı. Bu silahlar, kalaşnikof, makarof ve takarof tabancalardan oluşuyor. Örgütün diğer gelir kaynakları arasında ise bağış, kurban derileri, kaset satışları, çiftçi hasat mahsulünden pay, kaçırılan şahıslar için alınan fidyeler, çeşitli adlarla camilerden toplanan paralar, fitre, sadaka ve hibeler geliyor.

ÖRGÜTÜN ÇALIŞMA ŞEKLİ

Hedef belirlenmesi:

1- Bilgi toplama
2- Bilgilerin değerlendirilmesi
3- Eylem kararı alma
4- Planlama ve görev bölümü

Eylemin gerçekleştirilmesi:

1- Tetikçi, eylemi fiilen gerçekleştirir
2- Korumalar, eylem sırasında tetikçiyi korur ve merak nedeniyle toplanan kalabalığı havaya ateş atarak dağıtır, kaçar.
3- Gözcü eylemin gerçekleşmesi esnasında dışarıdan gelebilecek engellemeleri takip eder.
Eylemi gerçekleştirenlerden bir tanesi verilen zamanda kontrol noktasına gelmediği takdirde yakalandığı düşünülerek, diğer eylemciler örgüt tarafından hemen hicret ettirilirler. Eylemden sonra deşifre olmuş veya beşeri ilişkileri örgüt açısından sakıncalı hale gelmiş, yakalanması söz konusu olan örgüt elemanları, tedbir olarak, “Mahkum evi” tabir edilen yerlerde hiç dışarıya çıkmadan aylarca, bazen yıllarca zorunlu ikamet ettirilir. Mahkum evi, yerleşim merkezlerinde hiç dikkati çekmeyecek mevkilerden seçilir. Bu evlerde kalan şahısların bütün ihtiyaçları deşifre olmamış örgüt elemanları tarafından karşılanır. Harcamalar da örgütçe sağlanmaktadır.

Örgütün kısa vadeli hedefleri:

1- Askeri kanadın tamamlanarak şehir ordusu ve kırsal kesim ordusu şeklinde tesis edilmesi
2- Cami yapılanmasının Türkiye genelinde tam olarak oturtulması
3- Devletin Hizbullah içine sızmasını imkansızlaştırmak ve bu konuda hiçbir taviz vermemek.
4- Türkiye'deki diğer islami örgütlerin dağıtılarak, tabanın Hizbullah'a kaydırılması sağlamak.

Uzun vadedeki hedefler:

1- Halkın devlete karşı gösterilen şekilde, harekete geçmesi
2- Milyonlarca kişiden oluşturulacak Muhammed Ordusu'nun fiili olarak devletin güçlerine karşı harekete geçmesi
3- Devlet kurumlarının işgali ve İslam devletinin resmen işgali

Bölgede öldürülen Hizbullah mensuplarının toprağa verildiği ve örgütün şehitlik adını verdiği Silvan'ın Yolaç ile Çınar'ın Bulutçeker köyünde iki mezarlık bulunuyor. Öldürülen örgüt elemanları bu mezarlıklarda toprağa veriliyor. Özellikle dini bayramlarda mezarlığı yüzlerce kişi ziyaret ediyor. İran'dan Türkiye üzerinden Lübnan'a giden yolcular da bu şehitliklerde konaklayıp dua okumaktadır.

Örgütün cezaevlerini birer eğitim merkezi olarak gördüğü ve buralara giren örgüt sempatizanlarının militanlaştırılarak, cezaevlerinden tahliyelerinden sonra eylemlerde faal bir şekilde kullanıldıkları kesindir.

Mensuplarının yatmakta olduğu cezaevlerinde yürütülecek faaliyetlerle ilgili olarak Hizbullah Terör Örgütü tarafından görevlendirilen cezaevi sorumlusu bulunur. Cezaevine giren her örgüt mensubu ilk etapta polis sorgusunda neler sorulduğunu ve kendisinin polise anlattıklarını da içeren bir rapor hazırlayarak en kısa sürede örgüte ulaştırır.

Cezaevi sorumlusu perde arkasında kalarak, yönetime karşı göstermelik birini öne çıkarır. Cezaevi sorumluları ile örgüt yönetimi arasında haberleşme özel olarak seçilmiş kuryeler (avukatlar) ile sağlanır. Cezaevlerinde tutuklu bulunan örgüt mensupları hasta oldukları bahanesiyle aldıkları ilaçları kuryeler vasıtasıyla örgüte gönderirler. Koğuşlar, örgüt elemanları tarafından nöbet tutulmak sureti ile kontrol altında tutulmaktadır. Cezaevinde örgütsel faaliyetlere iştirak etmeyenler, uyarı olarak darp edilmekte veya hakkında öldürülme kararı alınanlar varsa şahsın tahliye olmasından sonraya bırakılmaktadır. Bu da sempatizan dahi olsa, cezaevine giren tüm örgüt mensupları üzerinde büyük bir otorite ve baskı unsuru olmaktadır.

Hizbullah'ın gerçek amacının bir Kürt-İslam devleti kurmak olduğu ve devletin ilgili mekanizmalarının örgüte karşı bir an önce harekete geçmesinin gereğine işaret edilmektedir. Çöküş süreci yaşayan PKK'nin kötü durumunu fırsat bilerek güçlenme hesabı içindedir. 'Örgüt, sadece laik demokratik rejim açısından değil, ülke bütünlüğü açısından da tehlikeli bir özellik göstermektedir'



Üst düzey örgüt mensuplarının İran'a gittikleri, burada askeri ve siyasi eğitim gördükleri, doğu illerinden kılavuzlarla yaya olarak sınırı geçtikleri veya pasaportla yasal yollardan İran'a gittikleri, kendilerini Hizbullah örgütünün, İranlı yetkililerin ve Devrim Muhafızları Komutanı Resul'un karşıladığını, lüks bir villada siyasi eğitim verilmesinin ardından, Tahran yakınlarında bir dağda askeri eğitim aldıklarını, eğitimin yaklaşık 1.5 ay sürdüğünü, İran'ın Kum kentinde Cemaati/Hizbullah örgütünü Silvanlı Melle Enver'in temsil ettiğini itiraflardan anlaşılmıştır.

Hizbullah'ın temel stratejisi yeterli sayı ve imkan bulunduğunda silahlı mücadeleye, cihat aşamasına geçilmesidir. Örgüt 'tebliğ, cemaat ve cihat' üçlü stratejisi doğrultusunda hareket eder.

Örgüt genel emiri (Genel Başkan) her şeyi belirler. Ondan sonra şura (Yürütme Kurulu/Merkez Karar Kurulu) gelmektedir. Şura üyeleri, Tebliğ, İçtimai, Askeri ve İstihbarat olarak dört ana kolun sorumlularından oluşmaktadır.

1994 yılında Diyarbakır, Mardin ve Batman gibi illerde gruplara yönelik olarak gerçekleştirilen başarılı operasyonlar neticesi, bu illerde faaliyet gösteren örgüt mensuplarının Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Muş, Bingöl ve Van gibi çevre illerle metropollere kaydıkları, Menzil grubu lideri Fidan Güngör'ün de İstanbul'a yerleştiği saptanmıştır. Zekeriya Ay, örgütün Menzil grubunda çok etkilidir.

Legal ve illegal yollardan İran'a gittiklerinde, Devrim Muhafızları Komutanı Resul karşıladı
Örgüt camilerde zekat adı altında para toplayarak, kadınların bileziklerini alarak, infak adı altında gıda, yiyecek malzemesi toplayarak finans sağladı. Genellikle dini sömürü aracı olarak kullanıp yardım toplayan örgüt, silahlarının büyük bir kısmını ise 1992/1993 yılları arasında şiddetin tırmandığı Güneydoğu'da köylerden yardım adı altında topladı. Bu silahlar, kalaşnikof, makarof ve takarof tabancalardan oluşuyor.

Örgütün diğer gelir kaynakları: bağış, kurban derileri, kaset satışları, çiftçi hasat mahsulünden pay, kaçırılan şahıslar için alınan fidyeler, çeşitli adlarla camilerden toplanan paralar, fitre, sadaka ve hibeler.

A. Liderlik

(1) Siyasi lider
(2) Dini lider

B. Şura

(1) Askeri kanat
(a) Birim sorumluları
(b) Eylem timleri

(2) Siyasi kanat
(a) Yüksek öğretim birimi
(b) Orta öğretım birimi
(c) Halk birimi

C. Cami seydaları,

(ii)Mahalle ve köy sorumluları şeklinde görülmektedir.

Hizbullahi gruplar günümüzde, Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki illerimiz başta olmak üzere Doğu'dan göç alan Batı'daki bazı il ve ilçelerde propaganda faaliyetlerini sürdürmektedirler. Hizbullah İlim Grubu'nun Menzil Grubu'na oranla faaliyet ve propagandalarını daha sistematik ve planlı yürüttüğü gözlenmektedir. Özellikle camilerde düzenlenen Kur'an kurslarındaki öğrencileri hedef alan çalışmaları dikkat çekmektedir.

Diğer taraftan Hizbullah İlim Grubu'nun PKK terör örgütü ile aralarındaki silahlı çatışmalar sona ermekle birlikte; örgütün önüne engel olarak çıkan şahıslarla, örgüt içerisinde ajan olarak değerlendirdiği kendi mensuplarına dönük kaçırma, tehdit ve silahlı saldırı eylemlerine girdiği gözlenmektedir.

Propaganda faaliyetlerinde; İmam Hatip Liseleri, Kur'an kursları ve türban gibi muhafazakar kesimlerin de hassas oldukları konuları propaganda malzemesi olarak kullanmak ve muhafazakar halk kitleleri ve devletin güvenlik güçlerine karşı karşıya getirme ve halkı devletten soğutmak suretiyle kendi propagandalarına uygun bir zemin oluşturmaya gayret gösterdikleri de bilinenler arasındadır. Hatta bu konuda "ülkedeki son dönemlerdeki uygulamaların, halk kitlelerini örgüte kazandırma açısından örgüt için çok müsait bir propaganda zemini oluşturduğu" örgüt mensuplarının ifadeleri arasında yer almaktadır.

Hizbullah'ın, operasyonlar nedeniyle uzun süredir uyguladığı, ancak, deşifre olan yöntem ve tekniklerini değiştirdiği, daha gizli ve daha planlı olarak hareket ettiği görülmektedir.

Hizbullah terör örgütü mensuplarının Türkiye'deki laik rejimin değiştirilmesi ve İran İslam rejimine benzer rejimin kurulması maksadıyla mensuplarına, şer'i hükümlerle yönetilen devletlerdeki sistemleri tanıtıcı derslerin verildiği tespit edilmiştir. Tüm örgüt mensuplarının gelirlerinden % 10 nispetinde alınan para, köylerde hasat zamanı mahsullerden alınan % 10 oranındaki miktar, fidye ya da cezalandırma amaçlı adam kaçırma ve tehdit yoluyla elde edilen gelirler, Kurban Bayramları'nda toplanan deriler, zekat adı altında vatandaşlardan toplanan paralar örgütün gelirlerini oluşturmaktadır.

PKK örgüt mensuplarına ve devlete ait her türlü taşınmaz mal örgüt tarafından ganimet olarak değerlendirilmekte, bu türden her çeşit mal ve mülkün gasp edilmesine dini bir kılıf uydurulmak suretiyle el konulmaktadır. Özellikle, baskılar sonucu köylerden göçe zorladıkları PKK terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının evleri ile diğer mülklerine el konulmakta, örgüt mensupları tarafından da gelir temini amacıyla işletilmektedir.

Operasyonlarda ele geçirilen Hizbullah militanlarının sorgulamasında; üst düzey örgüt mensuplarının İran'a gittikleri, burada askeri ve siyasi eğitim gördükleri, Doğu illerinden kılavuzlarla yaya olarak sınırı geçtikleri veya pasaportla yasal yollardan İran'a gittikleri, kendilerinin Hizbullah örgütü ve İranlı yetkililerin karşıladığı, lüks bir villada siyasi eğitim verilmesinin ardından Tahran yakınlarında bir dağda askeri eğitim aldıkları, eğitimin yaklaşık 1,5 ay sürdüğü,

İran'ın Kum kentinde Cemaati/Hizbullah örgütünü Silvan'lı Melle Enver'ın temsil ettiğini itiraf etmişlerdir. K.Irak Talabani bölgesinde faaliyet gösteren "İslami Kürt" Partisinin lideri Şeyh Osman ile ilişkileri olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.

Bölgedeki bazı kamu görevlileri Hızbullah Terör örgütü hakkında bilgi vermekten çekinmektedirler. bazı kamu görevlileri ise; ''PKK'ya karşı savaşıyorlar'' gerekçesiyle bu örgütün üzerine gidilmemesi gerektiğini salık vermektedirler.”

http://www.haberpanorama.com/news_detail.php?id=24632

:) değerli kardeşim bu konuda hiç empati yaptın mı çok merak ettim gerçekten. 1- değil 3 değil 7 değil 10 değil 12 yıldan fazladır bu kardeşlerimiz bu baskılar altında dır bi yandan devlet bi yandan PKK ve DTP( BDP ) bi yandan Malum üzerine konuştuğumuz islami medya bi yandan diğer islami medyalar bi yandan bu medyaya kanan insanla ve sürekli bir karalama baskı iftira say say bitmiyor ki haliyle insan bi anda sakin olamıyor.

aff ola bu arada ayganl ilgili yazıyı nerden aldın bilmiyorum ama o yazıdan kırpmalar var hemden en önemli yerleri.

Yazılarımı baştan sona dikkatlice tekrar tekrar okumanı istirham ederim... Anlayacağını umuyorum...!

Yazılarımı baştan sona dikkatlice tekrar tekrar okumanı istirham ederim... Anlayacağını umuyorum...!

tamam peki :)

Fe SubhanAllah Es Sükut kardeşim...
İyice okuyun lafım size değil :)

İyice okuyun lafım size değil :)

Bende acizane genelledim kardeşim... İttihad-ı İslam... Aramızı bulma zamanı...

Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Gayretlerin sonunda böyle bir oranı yakalamak mutlu etti. Eksikleri , noksanlıkları olsa bile küfre karşı duruşuna ihtiyacımız var.Mevlam sayılarını artırsın.

O mini etekli, artis artis pozlar veren kadın resimleri olan reklamlar hoşuma gitmiyor.
Hatta tesettür içindeki reklamcı kızlarda olan makyaj bile gıcığıma gidiyor.
İnşallah diyorum; bir gün onlarda olmaz.

Babam ben ufakken uzun zaman Sabah Gazetesi almıştı ansiklopedi için.
Keşke almasaydı.
Keşke hep Zaman alaydı.
Zaten o zamanlar Zaman reklam da alamıyordu sanırım.
Varsın alsındı.
Varsın o mini etekli ya da makyajlı kadınlar olan reklamlar olaydı da

o Sabah Gazetesi girmeseydi evimize.

Üzülüyorum şimdi. Bende tahribatı büyük oldu.

"Yetmez ama Zaman" diyorum.

"Birmilyon yetmez ama idare eder." diyorum.

Allah utandırmasın.

birincisi.
konunun ilk başlığın 1000000 kere teşekkürlerdi ( isterdim ki 1000000 kere Şükürler olsun ama olabilir bişey demiyoruzç herkes şükür etmek zorunda değil )

Sanırım Ekrem Dumanlı bu forumu takip ediyor,,

Gönlümüzün en derin yerlerinden sana sesleniyoruz: Bir milyon kere teşekkür ediyoruz. O da yetmez; milyonlarca teşekkür ediyoruz ki, Cenab-ı Mevlâ sizler gibi vefalı bir kitleyi bu gazeteye okur yapmış.


:w:


Tamamı için,, [İki nokta işareti çalışmıyor da =) ]

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1125770&title=bu-kriz-herkese-ders-olmadikca

Sanırım Ekrem Dumanlı bu forumu takip ediyor,,

Gönlümüzün en derin yerlerinden sana sesleniyoruz: Bir milyon kere teşekkür ediyoruz. O da yetmez; milyonlarca teşekkür ediyoruz ki, Cenab-ı Mevlâ sizler gibi vefalı bir kitleyi bu gazeteye okur yapmış.


:w:


Tamamı için,, [İki nokta işareti çalışmıyor da =) ]

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1125770&title=bu-kriz-herkese-ders-olmadikca

Geneli itibari ile iyi niyetli bir yazı... Dahili kısımlarda isabet etmiş... Lakin Harici kısımlarda uzmanı olmadığı bir konuya girmemesi gerekir kannatindeyim... Çünkü bazı cümlelerin nereye gideceğini iyi bilmek lazım gelir...