Semm
05-10-2008, 09:00
Öylesine yalnız ki herkesin gözü onun üstünde.
http://www.samanyoluhaber.com/images/yazar/blok/690.jpg
Ne yapacağı, neye karar vereceği, kapatma davasından nasıl bir manevra ile kurtulacağı merak konusu. Başbakan ile haftada bir görüşen partinin önemli isimleriyle görüşüyoruz Başbakan’ın ne düşündüğünü tam olarak ‘kestiremiyor’.
Yıllardır AK Partiyi ve Başbakan’ı takip eden, tabir yerinde ise partiyi avucunun içi gibi bilenlere danışıyoruz onlarda da ‘ses’ yok.
Herkes bilgi kırıntısıyla yorum yapıyor; Yani zirvedeki yalnız adam ser verip sır vermiyor. Kim bilir bel ki oda ne yapacağını tam olarak bilemiyor.
İster dışarıdan bakın isterseniz çok yakından Başbakan’ın inanılmaz dingin bir görüntüsü var karşınızda. Başbakan’ın bu sessizliğini “partisinin kapatılmayacağı kulağına fısıldandı” şeklinde yorumlayanlar var. Bu ihtimalin doğru olduğunu düşünmek istemiyorum. Velev ki birileri Başbakan’a böyle bir şey fısıldadı, Başbakan’ın buna inanacağını sanmıyorum; inanmamalı da..
Çünkü bu kaygan zeminde, puslu havada kime ne kadar güvenebilirsiniz ki?
Böyle bir risk nasıl göze alınabilir ki?
Bence Başbakan son dakika sürprizi hazırlıyor. Yapacağı manevrayla bir çok kişiyi ters köşe yapacak.
Milletvekilleri 50’şerli gruplar halinde AK Parti Genel Merkezi’nde ağırlanıyor. Burada Başbakan Erdoğan’a kapatma davasına yönelik görüşlerini bildiriyorlar.
AK Partili vekillerin ekseriyeti ipi yüksek mahkemenin eline vermeyelim kanaatinde. Çünkü onlarda birçok kişi gibi kararın hukuki bir karardan çok siyasi bir karar olacağı görüşünde; yani partilerinin kapatılacağını düşünüyorlar.
Vekiller Anayasa değişikliği yapılmasını istiyor. Bu konuda ciddi bir talep var tabanda. Başbakan’da 15 gündür bu taleplerle yüzleşiyor.
Yani Anayasa değişikliği tam olarak rafa kaldırılmış değil. Vekillerin görüşlerini alan Başbakan, başka güvendiği isimlerle de temaslarını sürdürüyor.
Özetle Başbakan Erdoğan zirvede tek başına duruyor. Esen sert rüzgarlara, kopan fırtınalara karşı hala sessiz hala sakin. Her şey zirvedeki adamın iki dudağı arasında.. Zirvenin yamacındaki ve eteğindekilerin ise kafaları hep yukarı da, merakla bu yalnız adamın ne yapacağını bekliyor.
Giyotine kafasını mı uzatacak yoksa ipleri eline mi alacak?
Sizce?
http://www.samanyoluhaber.com/images/yazar/blok/690.jpg
Ne yapacağı, neye karar vereceği, kapatma davasından nasıl bir manevra ile kurtulacağı merak konusu. Başbakan ile haftada bir görüşen partinin önemli isimleriyle görüşüyoruz Başbakan’ın ne düşündüğünü tam olarak ‘kestiremiyor’.
Yıllardır AK Partiyi ve Başbakan’ı takip eden, tabir yerinde ise partiyi avucunun içi gibi bilenlere danışıyoruz onlarda da ‘ses’ yok.
Herkes bilgi kırıntısıyla yorum yapıyor; Yani zirvedeki yalnız adam ser verip sır vermiyor. Kim bilir bel ki oda ne yapacağını tam olarak bilemiyor.
İster dışarıdan bakın isterseniz çok yakından Başbakan’ın inanılmaz dingin bir görüntüsü var karşınızda. Başbakan’ın bu sessizliğini “partisinin kapatılmayacağı kulağına fısıldandı” şeklinde yorumlayanlar var. Bu ihtimalin doğru olduğunu düşünmek istemiyorum. Velev ki birileri Başbakan’a böyle bir şey fısıldadı, Başbakan’ın buna inanacağını sanmıyorum; inanmamalı da..
Çünkü bu kaygan zeminde, puslu havada kime ne kadar güvenebilirsiniz ki?
Böyle bir risk nasıl göze alınabilir ki?
Bence Başbakan son dakika sürprizi hazırlıyor. Yapacağı manevrayla bir çok kişiyi ters köşe yapacak.
Milletvekilleri 50’şerli gruplar halinde AK Parti Genel Merkezi’nde ağırlanıyor. Burada Başbakan Erdoğan’a kapatma davasına yönelik görüşlerini bildiriyorlar.
AK Partili vekillerin ekseriyeti ipi yüksek mahkemenin eline vermeyelim kanaatinde. Çünkü onlarda birçok kişi gibi kararın hukuki bir karardan çok siyasi bir karar olacağı görüşünde; yani partilerinin kapatılacağını düşünüyorlar.
Vekiller Anayasa değişikliği yapılmasını istiyor. Bu konuda ciddi bir talep var tabanda. Başbakan’da 15 gündür bu taleplerle yüzleşiyor.
Yani Anayasa değişikliği tam olarak rafa kaldırılmış değil. Vekillerin görüşlerini alan Başbakan, başka güvendiği isimlerle de temaslarını sürdürüyor.
Özetle Başbakan Erdoğan zirvede tek başına duruyor. Esen sert rüzgarlara, kopan fırtınalara karşı hala sessiz hala sakin. Her şey zirvedeki adamın iki dudağı arasında.. Zirvenin yamacındaki ve eteğindekilerin ise kafaları hep yukarı da, merakla bu yalnız adamın ne yapacağını bekliyor.
Giyotine kafasını mı uzatacak yoksa ipleri eline mi alacak?
Sizce?