|
08-12-2010, 14:55 | #1 |
Arınç'ı rahatsız eden karar
Bülent Arınç katıldığı programda Ergenekon sanığı Tuncay Özkan'la Mustafa Balbay'ın şikayetlerini değerlendirdi... Arınç'ı rahatsız eden karar Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili sözleri hakkında, ''Ben bu nezaketsizliği yapmakla eğer suçlanıyorsam, onun bize söylediklerini tartmak mümkün değil'' dedi. Arınç, NTV televizyonunda son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. "TUNCAY ÖZKAN'IN FERYADINA KULAK VERİLMELİ" Bir hakim zorla izne çıkarılıyor, yerine geçici olarak atanan hakim ise serbest bırakma kararı veriyor. Hangi yargıç hukuka uygun karar veriyor? Bir takım telefon dinleme kayıtlarında veya bazı belgelerde iddia edildiği gibi şeyler gerçekse bu karanlık bir tablodur. 102 kişiyle ilgili mahkemelerin farklı kararları üzüntü verici. Tuncay Özkan ve diğer tutukluluların, 'Komutanlara darbe yapmaları emrini biz mi verdik, asıl sorumlular neden dışarıda ve biz neden hala içerideyiz' şeklindeki feryatlarına kulak vermeliyiz. Olayın asli failleri vardır, bir de yardım etmek, suçu övmek gibi unsurlar vardır. En sondaki insanların ilk baştakilere bakarak ben haksızlığa uğuruyorum demesini ben önemsiyorum. Referandum öncesi siyasi üslubun sertleştiğinin ve son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Başbakan sertleşti ama ben sertleşmeyeceğim'' sözlerinin hatırlatması üzerine Arınç, ''Ramazan müjdesi gibi ne kadar güzel'' dedi. Siyasetteki gerginliğin ve sertleşmenin daha da artıp artmayacağı yönündeki soru üzerine Arınç, Kılıçdaroğlu'nun, CHP kongresi sonrasında kendilerinden bir ay önce meydanlara çıktığını kaydetti. Kılıçdaroğlu'nun meydanlara çıkmasının hakkı olduğunu ve bütün genel başkanların da bunu yapması gerektiğini dile getiren Arınç, ''Ama lütfen o bir ay içinde meydanlarda söylediklerine dikkat etmemiz lazım. Ben o kadar dolmuştum ki, elimle de bir işaret yaparak onu eleştirmek istedim. Dünyayı başıma yıktı'' dedi. ''Sonra pişman oldunuz mu?'' sorusu üzerine Arınç, ''Canım söylenecek şey değil bunlar. Ama size o kadar hakaret edildiğinde, 'Yeter artık be, sen de biraz kendine bak' demiş olmak, bizim için affedilir bir şey olmayabilir. Ama ben bu nezaketsizliği yapmakla eğer suçlanıyorsam, onun bize söylediklerini tartmak mümkün değil. Ne sahtekarlığımız kaldı, ne kalpazanlığımız kaldı, ne yiye yiye doymadığımız kaldı, ne hırsızlığımız kaldı. Söylemediği bir şey kalmadı. Vatan satıcılığı, bölücülük vesaire. Bunlar geçmişte bir insana söylendiği zaman cinayet çıkaran sözlerdi. Böyle bir sertliği böyle bir hakareti hiçbirimiz hak etmedik. Bunu Kılıçdaroğlu'nun yapmaması lazım. Yapıyor ve yapmaya devam ediyor. Umarım dün bir eşref saatine geldi, böyle güzel şeyler söyledi. Onun başlattığı polemiklere Sayın Başbakan da haklı bir tepki vererek işi biraz da yükselttiyse bunun siyasete bir faydası yok. Öncelikle kendi başlattığı işten kendisinin vazgeçmesi lazım.'' Kılıçdaroğlu'nun söylediği bütün sözlerin dökümünü çıkardığını belirten Arınç, okuyunca yüzünün kızardığını söyledi. ''ONLAR (MİZAH DERGİLERİ) SAYIN KILIÇDAROĞLU'NDAN DAHA İYİ BU KONUDA'' Arınç, ''Biz de siyaset yapıyoruz, biz de rakiplerimizi eleştirebiliriz. Ama kişilik haklarımıza, özel hayatımıza, bizim sıfatlarımızı kendisinin tayin etmesine kadar hakaret içeren konuşmalarını bugün bazı köşe yazarları da artık rahatlıkla yazıp bunlardan rahatsızlık duyduklarını söylüyorlar'' diye konuştu. ---- CHP liderinin, ''Sayın Arınç'ı mizah dergilerine havale ediyorum'' dediğinin hatırlatılması üzerine Arınç, mizah dergilere baktığını belirterek, ''Onlar Sayın Kılıçdaroğlu'ndan daha iyi bu konuda. Çünkü iki karikatür çıkmıştı ikisi de fevkalade seviyeliydi. Ben bu seviyenin Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözlerine de yansımasını bekliyorum'' dedi. Leman ve Penguen dergilerine saygı duyduğunu dile getiren Arınç, geçmişte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açmış olduğu davalardan vazgeçmesi gerektiği yönündeki görüşlerinin de bilindiğini söyledi. Dergilerin görevlerini yaptığına işaret eden Arınç, ''Ben ona, boyunu da işaret ederek, 'Yeter artık bu söylediklerin' demişsem. Beni istediği yere havale etsin ama kendisi de bu yanlışlarından vazgeçsin'' dedi. ''HAVUZLU VİLLA'' ''Havuzlu villa'' konusunda polemik yapıldığını, bunun eleştirilecek bir konu olmadığını belirten Arınç, ''Sayın Başbakan'ın da varsa eğer, gidip görmedim doğrusu, ama fotoğraflar çekiliyor, 10-15 tane evin olduğu bir yerde ortada da bir havuz olması, üstünün de kapalı olması, kime ne zararı var? Senin de varmış bak, üstelik 7 tane de evin varmış'' diye konuştu. Video kayıtları yayınlandığını ve ''Özel hayatla siyasetin ilgisi yok'' denildiğini ancak arkadan başka şeyler çıktığını ifade eden Arınç, özel hayatın siyasetle ilgisinin olmaması, bunun üzerinden bir tartışma açılmaması gerektiğini söyledi. ''(AŞK GEMİSİ GİBİ BU NE BÖYLE HER GÜN VİDEO KAYDI YAYINLANIYOR) DEMEZLER Mİ?'' Arınç, siyasetçilerin de özel hayatlarına biraz dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Bir genel başkanı götüren, hatta ayakta duramaz hale getiren bir kaset, bir başkası hakkında olunca, 'Ya siyasetçi sen de kendine bir çeki düzen ver kardeşim. Aşk gemisi gibi bu ne böyle her gün video kaydı yayınlanıyor. Sizin aileniz yok mu, aile hayatınız yok mu' demezler mi? Şimdi bugün açık bırakılan bir telefonda, '40 derece sıcaklıkta o koşarken biz de kumar masasının başındayız' diyen bir başka vekilin sözleri yayınlanıyor. Bunlar hoş şeyler değil. Bu tarafta olduğu zaman, 'Vay hainler bak nelerle meşguller'. Bu tarafta olduğu zaman, 'Özel hayatla siyaseti birbirinden ayrı tutalım'. Amenna, tutalım ama her siyasetçinin de kendi özel hayatına da iş hayatına da, siyaset hayatına da dikkat etmesi gerekir. Hem de başkalarından daha fazla.'' ''EVET'' MÜHRÜ TARTIŞMASI Referandumda kullanılacak ''Evet'' mührünün zihinleri karıştıracağı yönünde bazı haberlerin medyada yer aldığının belirtilmesi üzerine Arınç, ''Bence zihin karışıklığı olmaz. Bu ''Evet'' mührü Yüksek Seçim Kurulunun da kabul ettiği bir şeydir. Hangi tarafı tuttuğunuzu gösteren bir mühür. Onun üstünde de ''Evet'' olacak. Yani 'Ben bu taraftayım' denecek'' dedi. Arınç, mühür tartışmalarının çok yersiz olduğunu söyledi. Referandumla ilgili AK Parti'nin yaptığı son bir anket bulunup bulunmadığı sorusu üzerine de Arınç, partisinin bu konuda yaptığı bir anketten haberdar olmadığını ve bugünlerde yapılıp yapılmadığını da bilmediğini kaydetti. Referandumla ilgili tahmininin sorulması üzerine Arınç, ''Eski tahminimden vazgeçmiyorum. 'Evet'ler çok olacak inşallah. Bunun bir delili de muhalefet partileri bu Anayasa değişikliğinin ne getirdiği ne götürdüğü konusunda hiçbir söz sarf etmiyorlar. Sadece hükümeti, sadece Başbakan'ı eleştiriyorlar. Hükümetin eleştirisi üzerine bir seçim oluyormuş gibi, seçimde partilerin kamplaşması üzerine bu yöntemi sürdürüyorlar'' dedi. AK Parti olarak Anadolu'yu dolaşırken Anayasa paketi içindeki değişiklikleri anlatmaya gayret ettiklerini belirten Arınç, ''Halkımız esasen bildiği konuları biraz daha pekiştirdikçe 'Evet' oylarının sayısı daha da artacak'' diye konuştu. ''Evet''le ''Hayır'' arasındaki makasın ne kadar olacağı yönündeki tahmininin sorulması üzerine Arınç, ''Anlamlı bir açıklık olması lazım. Bence bu 10 puandan aşağı olmamalı'' dedi. Arınç, 10 puandan aşağı bir sonucu başarısızlık olarak görüp görmeyecekleri sorusunu yanıtlarken de, çıkacak sonucu ne hükümetin AK Parti iktidarı olarak, ne de muhalefetin kendi lehine yorumlamasını doğru bulmayacağını söyledi. (AA)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|