![]() |
#1 |
![]() Atılgan Bayar / Akşam
CHP'de 'aklını yemiş' kaç kişi var? Kemal Bey, 'Rahibe' afişleri hakkında esip gürler, 'o afişleri biz astırmadık, hükümet bulsun yoksa üstüne kalır,' mealinde konuşurken... Önümde twitter açıktı. Oraya, 'o afişlerdeki söylem CHP'lilerin söylemine uygundur' yazdım... Canan Arıtman'ın geçmişte yaptığı 'rahibe' konuşmasını hatırlayıp, küçük bir google araştırmasıyla bulup, daha Kılıçdaroğlu paragrafını tamamlamadan, linkini twitter'a yapıştırdım. Kemal Bey coşup, 'Kara Propaganda' demeye başladığı zaman ise, 'o afişlerin CHP işi olduğu ortaya çıkınca çok zor duruma düşecek' diye yazdım. Peki ben, daha söz Kemal Bey'in ağzından çıkarken gerçekliği görebiliyordum da, Kemal Bey niçin göremiyordu? Çünkü Kemal Bey, CHP'de bir reform süreci başlattığına ve CHP'nin o süreci yaşadığına inanıyor. Genel başkan 'yalakalığı' da bu inancı besliyor. O 'insanın böyle bir cümle söyleyebilmesi için aklını yemiş olması gerekir' derken; bazı CHP'liler ise o cümleleri kurmaya devam ediyor. Şimdi, Kılıçdaroğlu'nun cümlesinin karinesinden, 'CHP'de aklını yemiş kaç kişi' olduğu sorusunu sorabiliriz... İşin aslı ise şu... CHP hiçbir entelektüel tartışma süreci yaşamadan... Hiçbir dilbilgisi ve din bilgisi güncellemesi yapmadan, referandum sürecine girdi. Genel başkanın zihniyet düzeyi ile parti teşkilatları arasında büyük bir uçurum var. Dünkü konuşmasında dikkat ettim, Kılıçdaroğlu CHP'nin 'din Allah ile kul arasındadır' söylemini tashih etmiş, doğrusunu söylüyor; 'inanç Allah ile kul arasındadır,' diye... Ancak bu bilinç ile teşkilatlardaki siyasi söylem arasındaki boşluk çok büyük. Afiş krizinde de işte bu boşluğun neden olduğu çatışma yaşandı. Kılıçdaroğlu uyarılmamış mıydı, uyarılmıştı. İşte buraya bir kez daha yazıyorum: Entelektüel üretimi Sancer Ayata, İstanbul İl Yönetimi'ni Berhan Şimşek düzeyine bırakan bir CHP yönetimi benzeri bunalımları ve skandalları yaşamaya devam edecek. Kılıçdaroğlu, belli ki, referandum telaşıyla, 'kurucu felsefe'yi güncelleştirmeye yönelik bir entelektüel çalışma yapmayı önemsemedi. Bunun öncelikli olduğunu düşünmedi. Ama artık sanırım, referanduma giderken yaşanan skandalların, mesaj kirliliğinin ve oy kaybettirecek ekonomist söylemlerin bu yoksunluktan kaynaklandığı görülmüştür. Kılıçdaroğlu, 'o afişleri asanlar CHP'li ise ihraç ederiz,' demiş. Bu da çok doğru bir yöntem gibi görünmüyor. CHP ne zaman kadrolarına bir reform anlattı da, şimdi o reforma uymayanları ihraç edecek? Ne zaman özeleştiri yaptı? Ben şahsen, satır aralarında genel başkan düzeyinde güncelleme girişimleri gözlemliyorum. Ancak, seçimden hemen sonra CHP, tarih kongreleri, sosyoloji kongreleri, antropoloji kongreleri, dil kongreleri kadar geniş çaplı tartışma platformlarıyla yeni siyasetinin entelektüel söylemlerini oluşturup, yeni kavramlar üretip, önce parti örgütünde yaygınlaştırmak durumunda. Başka yolu mu var? Asabi CHP teyzeleri Hİç unutmam... Militan Kemalist bir akademisyen olan tarihçi dostumla bir panele katılmıştık. Yanımızda oturan 'CHP teyzesi,' arkadaşımın sakallarına bakıp bakıp, 'sizin yüzünüzden memleket bu hale geldi. Şeriatı getirdiniz' demişti... Yine hiç unutmam... Entelektüel bir dostum, ortak olduğu dükkanda asılı duran, çok çirkin yapılmış bir Atatürk büstünü çıkarttığı için, çevredeki 'CHP teyzeleri' tarafından 'İslamcı' olmakla suçlanmıştı. 'Ama ben dinsizim,' cevabını verdiği zaman ise... 'Olur mu öyle şey. Bu ne terbiyesizlik. Nasıl dinsiz olursun' diye fırça yemişti. Ve yine hiç unutmam... Dindar bir yazar dostumun hamile eşine, yakasında Atatürk rozeti olan bir beyefendi yer vermişti... O teşekkür edip otururken, karşısındaki 'CHP Teyzesi', 'o başındaki yakışıyor mu, bir de Türkiye'nin geleceğine çocuk doğuracaksın,' fırçası atmıştı. Bu 'CHP teyzeleri' var. Mizah dergilerinde artık 'CHP teyzeleri' başlığıyla görselleştiriliyorlar. Bunlar kötü niyetli insanlar değiller. Bunlar yanlış bilinçle yüklenmiş, varoluşlarını tehdit altında gören, öfkeli ve siyasal nevrotik bir profil. Bu profille çalışmadan, bu profili dönüştürmeden... Bu profile, o çok kızdıkları örtülü kadınlara, öteki uçtan da aynı muamelenin yapıldığı, örneğin, 'başın örtülü ama o spor ayakkabı yakışıyor mu sana' fırçası atıldığı anlatılmadan... Okumak isteyen dindar kızlara, 'şırfıntı mı olacaksın' diye çıkışıldığı kavratılmadan... CHP'nin bir arpa boyu yol alabilmesi maalesef mümkün değil.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|