11-20-2010, 09:12 | #1 |
Ashabın şehadet tutkusu!
Ashabın şehadet tutkusu! Ashabın Allah yolunda öldürülme temennisi... Şehadet için yarışanlar! Hâkim'de geçtiğine göre şöyle anlatılmıştır: Hz. Peygamber sallu aleyhi vesellem, Bedir'e çıktığında Sa'd bin Hayseme ile babası peygamberle beraber gitmek istedi. Bu, peygambere söylenince, Hz. Peygamber birisinin kalmasını emretti. Hayseme oğlu Sa'd'a: "Birimizin burada kalması gerekir. Sen hanımlarınla beraber kal!" dedi. Sa'd ise: "Eğer cennetten başka bir mesele olsaydı seni nefsime tercih ederdim. Ben bu gidişimde Allah yolunda şehid olmayı umuyorum" dedi. Bunun üzerine kura çekildi ve kurada Sa'd'ın adı çıktı. Böylece Sa'd Bedir'e gitti ve Amr bin Abdived tarafından şehid edildi. [Hâkim] Ubeyde bin Hâris: 'Ya Resulullah! Ben şehid miyim?' Bedir gününde Utbe, yiğitlerin karşısına geçip meydan okudu. Hz. Ali radıyu anh, meydana çıkıp onun oğlu Velid'le karşılaştı. İkisi de aynı çağda ve yetişmiş birer gençtiler. Ali radıyu anh, onu elinden tutarak yüzükoyun yere çarptı ve hemen öldürdü. Sonra Şeybe bin Rabia kalktı. Şeybe kalkınca, Hz. Hamza radıyu anh da kalktı. Onlar da aynı yaşlarda idiler. Hamza kuvvetli bir vuruşla onu yere serdi. Sonra Utbe bin Rabia kalktı. Ona da Ubeyde bin Haris karşı çıktı. İkisi de, iki direk gibiydiler. Birbirlerine saldırdılar. Ubeyde ona bir darbe vurarak sol tarafını kesti. Utbe de Ubeyde'nin ayağına yaklaştı ve kılıçla ayağına vurarak baldırını kesti. Sonra Utbe öldü. Hz. Ali ve Hz. Hamza, Ubeyde'yi Resûlullah'a getirdiler. Hz. Peygamber Ubeyde'yi yatırıp ayağını ona yastık yaptı. Yüzündeki toprakları siliyordu. Ubeyde: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a yemin ederim ki eğer Ebu Talib beni bu halde görseydi, "Ne zaman ki hepimiz Muhammed'in etrafında vurulup yere serilir ve bizden, çocuk ve kadınlarımızı koruyacak kimse kalmazsa, ancak o zaman onu düşmanlarıyla baş başa bırakırız" demeye, beni kendinden daha fazla hak sahibi görecekti. Acaba ben şehid miyim? dedi. Hz. Peygamber: "Evet, sen şehidsin. Ben de buna şahidim" dedi. Sonra Ubeyde vefat etti ve Hz. Peygamber onu Safra'da defnetti. Onun kabrine kendisi indi. Hz. Peygamber, Ubeyde'den başka hiç bir kimsenin kabrine inmemiştir. [Kenzü'l Ummal, İbn Asakir'den...] Ömer ile Zeyd'in şehadet tutkusu Hz. Ömer radıyu anh, Uhud gününde kardeşine: "Benim zırhımı al, ey kardeşim!" dedi. Kardeşi ona: "Ben de senin arzuladığın şehidlik mertebesini arzuluyorum" diyerek zırhı almadı. İkisi de zırhı bıraktı. [Taberani'den... İbn Sa'd] Peygamber öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız? Enes bin Malik'in amcası Enes bin Nadr, Ömer bin Hattab, Talha bin Ubeydullah ve muhacir ile ensardan bazı kimselerin yanına vardı. Onlar savaştan tamamen el çekmiş bir vaziyette idiler. Onlara: "Neden oturuyorsunuz?" dedi. Onlar da: "Hz. Peygamber öldürüldü" dediler. Enes bin Nadr: "O halde peygamberden sonra hayatı ne yapacaksınız? Kalkınız, peygamber nasıl ölmüş ise siz de öyle ölünüz" dedikten sonra müşriklere yöneldi. Şehid düşünceye kadar savaştı. [Bidaye, İbn İshak'tan] 'Bismillah deseydin, melekler seni yükseltecekti' Bazı kimseler, Uhud gününde peygamberi yalnız bırakarak kaçtı. Onunla beraber ensardan on bir kişi ve Talha bin Ubeydullah vardı. Peygamber dağa doğru çıkıyordu. Müşrikler onlara yetiştiler. Hz. Peygamber: "Bu müşriklere karşılık verecek bir kimse yok mudur?" diye sordu. Talha, "Ben, ya Resûlullah!" deyince, Hz. Peygamber: "Ey Talha! Yerinde dur" buyurdu. Bunun üzerine ensardan bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! Ben" dedi ve çıkarak onlarla savaştı. Peygamber de beraberindekilerle dağa doğru çıkıyordu. Sonra o ensari öldürüldü. Müşrikler yine peygamberi ablukaya aldılar. Peygamber: "Bunlara karşı duracak kimse yok mudur?" deyince Talha; sözünü tekrarladı. Peygamber de aynı sözü tekrarladı, yine ensardan bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! Ben" dedi. Ve savaşmaya başladı. Peygamber ve arkadaşları dağa çıkmaya devam ediyorlardı. Nihayet ensarî şehid oldu. Kureyşliler tekrar peygamberi sardılar. Ve peygamber ilk sözünü tekrar etti, Talha da aynı şekilde konuştu. Peygamber ona yine izin vermedi. Ta ki, Talha'dan başkası kalmayıncaya kadar bu devam etti. Müşrikler Talha ile peygamberi ablukaya aldılar. Hz. Peygamber, "Kim bunlara karşılık verecektir?" deyince Talha: "Ben" dedi ve o, daha önceki savaşçıların hepsi kadar dövüştü. Fakat parmakları kesildiği için: "Eyvah" dedi. Hz. Peygamber: "Eğer sen bunun yerine, 'Bismillah' deseydin melekler seni yükseltip götüreceklerdi" dedi. Hz. Peygamber dağa çıkınca arkadaşlarının orada toplandıklarını gördü. [Bidaye, İmam Ahmed ve Beyhaki'den...]
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|