pişmeden olma yollarını arıyorsunuz diye söylendi yaşlı adam kendi kendine.

genç nesilin kavga meraklısı tiplerini müşahade ettikçe.

içi boş bir aksiyon, sizi de içinde barındıran hareket.

"yatağına kırgın ırmaklar"ın, "eski tüfekler"in şimdilerde olumsuzladığı.

hakikate müdrik olanların…

kimi "ipek bir eldiven içindeki demir yumruk" olmak arzusundaydı.

kimi "demir yumruğunu devrim yumruğuna tebdil etmek" fikrinde.

kimi antitezin savaşçısı oldu, oysa bir tezleri de yoktu.

kimi tezin savaşçısı.

yaraladılar, yaralandılar. öldüler, öldürdüler.

kırmızı bir nehire dönüşmüştü caddeler, kan sızıyordu ağaçlardan bile; duvarlarında yazan "kahrolsun"ların çirkef rengi üzerine ne sürülürse sürülsün kustuğu sokaklarda yitirdiler gençliklerinin en güzel yıllarını...

bir sizden bir onlardan. bir sidik yarışı haline dönüşen.

karanlık sokaklarında şehrin, biri aydınlanacak memleketten bir "yobaz" eksilsin diye bastı tetiğe. diğeri bir kızıl kuklayı devirmenin onurunu taşıdı bir kaç zaman.

mes’ele karışıktı ve hamur çok su götürüyordu.

sonra maktaından kesilir gibi kesildi sesler. sessizliğin içindeki sesi duyanlar tank paletlerinin sesleriyle uyandığında.

alanlarda kalan dövizleri, pankartları süpüren çöpçünün sövgüleri duyuluyordu.

tarihsel olarak önce yollar yürümekle aşınmadı, sonra astılar beslememek için.

asılmayıp kalan, "birlikte yaşamanın sırrına eremeyenler" salındı karanlık kuyulara, aynı iple.

birlikte işkence gördüler; kimi bir ciğerini karanlığa hediye etti, kimi cesedini, kimi ruhunu.

kimi elektrik geçirgenlik testine tabi tutuldu "allahsız" diye aşağılanırken sadece bir ahh çıktı ağzından.

gözünün önüne önündeki kur'an'a eğilmiş, sağa sola sallanan anaannesi geldi de, "allahsız" sensin bile diyemedi.

kimi kerpetenin ucunda gördüğünde tırnağını "memleketi kurtarmak sana mı kaldı lan" sözünü işitemedi bile.

ne memleket kalmıştı, ne vatan ne ülkü zira.

kalanlarından biri, tek ciğeriyle karanlıktan aydınlığa çıktığında, aniden beliren kendi gölgesinden korkup irkildiği anda, kapıdaki çavuş gülerek şöyle seslendi:

ne o lan aşık mısın nesin?