10-06-2008, 13:09 | #1 |
Aşk,ateş ve su ...
Aşk, ateş ve su
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol… Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüreğim sana armağan… Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına… Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı… Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su… Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları… Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını…. Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş.. Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş… SAİT ÇAMLICA Eğitimci - Yazar
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-06-2008, 20:58 | #2 |
Sevmek bazen "sevgilinin varlığı için" acılar içinde de olsa terketmekmiş öyleyse.. Ama şunu da düşünmeli, "yar"dan ayrı bir hayatta tüketilen nefes sevgilye bir lütûf mudur yoksa onu ateşler içine atmak mıdır?
Paylaşım için teşekkürler ... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|