11-10-2007, 15:18 | #1 |
Atatürk Türk Rönesansını Gerçekleştirdi
Atatürk Türk Rönesansını Gerçekleştirdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: "Atatürk'ün gerçek lider konumu, Türkiye'yi komünizme ve faşizme teslim etmemiştir." Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk'ün taassuptan uzak ve gerçek bir lider özelliğine işaret ederek, 'Onun gerçek lider konumu, Türkiye'yi komünizme ve faşizme teslim etmemiştir. Böylece onun gerçekçiliğinin bir başka görüntüsü olan ideolojik aşırılıktan kaçınma, demokratik sistemin asıl hedef olarak muhafaza edilmesi gayreti belirgin olarak öne çıkmaktadır' dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Atatürk'ün vefatının 69. yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Okunuşunun 80. Yılında Büyük Nutuk'un Değeri" töreninde konuştu. Törene Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bazı bakanlar ve kuvvet komutanları da katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Atatürk'ün gösterdiği hedeflere yaklaştığını vurguladı. Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden 84 yıl geçtiğini anımsatan Gül, 'Bu uzun yolculuğun bugün geldiği aşamada Türkiye, Atatürk'ün koyduğu 'çağdaş uygarlık düzeyi' hedefi doğrultusunda ileri bir demokrasi olarak Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerinde ilerlemektedir' dedi. Türk ekonomisi bütün sektörlerinde üretim ve kalite hamlesi yaparak dünyadaki yükselen ekonomiler arasına girmiş bulunduğunu kaydeden Gül, barışçı diplomasisi ve modern ordusu ile dünya ve bölge barışına katkıda bulduğunu ?Yurtta Sulh Cihanda Sulh' şiarını hayata geçiren, itibarlı bir konuma ulaştığını belirtti. TÜRK RÖNESANS'I Gül, Türk halkının kendi kültür mirası ile çağdaş kimliğini ve değerlerini başarıyla uzlaştırdığını ifade ederek, 'Edebiyatta, sanatta, sporda, eğitimde ve bilimde yaşamakta olduğu bir çeşit rönesans ile dünyaya adını duyurmuştur' şeklinde konuştu. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne, egemenliğine, çeşitliliğine, kimliğine ve değerlerine sahip çıkarken, aynı anda çağdaş dünya koşullarına ve evrensel değerlere uyum gösterdiğini vurgulayan Gül, 'Bütün bu gayretlerdeki ortak hedef, Türkiye'nin millî birlik, bütünlük ve huzur içinde gelişmesi, güçlenmesi, büyümesi, modernleşmesi olmuştur. Bu hedefe ancak demokrasi ve hürriyet ortamında, laiklik ve hukukun üstünlüğü ilkeleri temelinde ulaşılabilmiştir' dedi. GERÇEK LİDER Konuşmasında, liderliği 'Çağın ihtiyaçlarını iyi tespit edip tarihi yaşarken yakalayabilmek' olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: 'Bu anlamda Mustafa Kemal, bütün çabalara rağmen çağının ruh ve dinamiklerini yakalayamayan son dönem Osmanlı idarecileri karşısında, gerçekçi, dengeli, açık ve Türkiye'nin özellikleriyle örtüşen bir lider olarak emsalleri arasında temayüz etmiştir. Ayrıca, büyük bir medeni cesaret göstererek yeni durumla ilgili düşünce ve tekliflerini ifade etmekten çekinmemiştir. Onun bu anlamda bir başka özelliği de, devletin 1. Dünya Harbindeki yenilgisi karşısında mücadeleyi terk etmeyerek milli güçleri gerçekçi ve meşruiyetçi bir çizgide TBMM çatısı altında biraraya getirmesi olmuştur.' Kurtuluş Savaşının, Atatürk'ün çağın ruhunu ve toplumun dinamiklerini ne kadar doğru anladığını gösterdiğini ifade eden Gül, 'Onun gerçek lider konumu, Türkiye'yi komünizme ve faşizme teslim etmemiştir. Böylece onun gerçekçiliğinin bir başka görüntüsü olan ideolojik aşırılıktan kaçınma, demokratik sistemin asıl hedef olarak muhafaza edilmesi gayreti belirgin olarak öne çıkmaktadır' diye konuştu. TAASSUPTAN UZAK LİDER Gül, Atatürk'ün bütün prensiplerini tamamlayan ve sahip olduğu çağdaş anlayışın donup kalmasını önleyen şeyin 'taasuptan uzak tavrı' olduğunu kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bu anlayışın arkasında her türlü eleştirel ve yeni düşünceye açık olma anlamına gelen bilimsel anlayışı yol gösterici alma prensibi yatmaktadır. Atatürk bu anlayışıyla, değişen yurt ve dünya şartlarına asla ters düşmemiştir. Onun ölümünden sonra belki de ihmal ettiğimiz şey, bilimsel düşüncenin gözardı edilmesi ve çağın ruhunun anlaşılamamasıdır.' Cumhuriyetin hala bir Medeniyet projesi olduğunu ifade eden Gül, Türkiye'nin bu hedefe gerçekçi ve meşru yollarla varmak kararında olduğunu söyledi. Gül, 'Siyasi hayatımızın demokratikleşmesi hedefi tahakkuk etmekte, demokrasimiz derinleşmektedir. Devletin yaptığı her şey, hukukun, kamuoyunun ve bilimsel düşüncenin denetim ve eleştirisine açıktır. Bu vadide en geniş anlamda ifade hürriyetinin sağladığı imkanlarla meydana gelen tartışmalar sayesinde, Türkiye'nin çağın ruhunu yakalayarak yurtta ve dünyada barış ilkesini hayata geçirmesi mümkün olacaktır. Türkiyemizi daha güçlü, daha etkin, halkı refah içinde yaşayan, sözü dinlenir bir ülke haline getirme yolunda atılacak her türlü adım, aynı zamanda yüce Atatürk'ün hatırasına en anlamlı saygıdır. Böyle zamanlarda, Atatürk'e bağlılığın ve saygının en güzel göstergesi, problemlerini çözme kudretindeki bir Türkiye'nin inşası için çalışmaktır" diyerek sözlerini bitirdi. (ANKA)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|