07-26-2010, 13:11 | #1 |
Atılgan Bayar - Kılıçdaroğlu Liderliği Bitmiştir
Atılgan Bayar
Kılıçdaroğlu Liderliği Bitmiştir Tamam, kabul... Bazı şeyleri vaktinden önce yazıyorum ve medya patronlarından bürokratlara kadar çok canı sıkılan olabiliyor. Fakat benim işim bu. Bu yazıyla da CHP'de Kılıçdaroğlu liderliğinin bittiğini kayda geçirmek durumundayım. Yok, hayır... Önünde iki yol vardı, ya halkın gündemini ve CHP tabanının da değişim talebini merkeze alacak ve siyaset yapacaktı... Ya da nomenklatura'nın kapalı iktidarına teslim olacaktı... gibi yorumlar yapmayacağım. Demokratik Atatürkçülük, kuruluş felsefesini yeniden üretmek gibi entellektüel çaba gerektiren zaruretlerden de söz etmeyeceğim. Bunları zaten genel başkan olmadan önce ve olduktan sonraki süreçte miktar-ı kâfisiyle yazdık. Ben şimdi, Malatya'da, 'Bu anayasa değişikliği kayısı üreticisinin sorununu çözüyor mu? O zaman hayır' sözünü söylediği an itibarıyla Sayın Genel Başkan'ın liderlik vasfının kalktığının aleniyet kazandığını kayda geçiriyorum. Bundan sonra aynen şöyle olacak: Kılıçdaroğlu ve Sav ikilisi ağır referandum yenilgisinden sonra, emekliye ayrılacak. CHP'de doğacak yeni liderlik, muhakkak surette, demokratik düşüncenin nasıl refah getirdiğini, demokratikleşmenin kayısı üreticisinin sorununu da nasıl çözebileceğini en az kayısı üreticisi kadar anlayabilecek yeterlilikte bir liderlik olacak... Ve Kılıçdaroğlu ile birlikte bir adım ileri, iki adım geri atan, her şeyi bilen ekibi bu değişimi hayret kuşlarını seyreder gibi seyredecek. Cesaret edemedikleri her değişimi bu yeni liderlik yapacak. Bu bir kural mı? İstisnası hiç mi yok? Var elbette ama Kılıçdaroğlu ve ekibinde 'aikido' üzerine düşünebilecek entellektüel müktesebat ve cesaret yok... Baksanıza, 35. madde diye afra tafra yapıyorlar... Başbakan, 'buyurun getirin teklifi değiştirelim' diye yerlere çarpıyor hazretleri... Genel başkanlığı bir müddet daha devam edecek olsa da, Kılıçdaroğlu liderliği, anayasa değişiklik paketinde 'kayısı' başlığı aramakla resmen kapanmıştır. Ama hesaplarını Kılıçdaroğlu üzerine yapmış olanların ikna olması elbet biraz daha zaman alabilir. Kesip, bir köşede saklasınlar bu yazıyı. 12 Eylül vurgusu çok yerinde Çünkü... Diğer müdahaleler toplumun bir kesimi hedef alınarak yapılmasına rağmen, 12 Eylül toplumun tümünü hedefe alan, yeniden formatlamaya çalışan bir müdahaleydi. Dolayısıyla... Sadece bir kesim için değil, toplumun tamamı lehine anayasa değişikliği getirmeye çalışan Başbakan'ın 12 Eylül vurgusu yerindedir. Aksi, bu anayasa değişikliğini sadece bir kesimin talebine indirgeyebilecek bir tehlike içeriyor. Teknik olarak da, zaten bir kesimin maksimum yüzde 47'ye ulaşmış oyundan daha geniş bir mutabakata ihtiyaç duyuluyor. Toplum demokratikleşmeyi her alanda zorluyor. Siz bakmayın, Ertuğrul Özkök'ün, 82 Anayasası'nın aldığı yüksek oyu hatırlatıp sopa sallamasına... 82 Anayasası içeriği yüzünden onaylanmadı. Bu milletin derin bilinci, bu anayasayı onaylamazsak, askerî yönetim sürmeye devam eder kaygısıyla onayı verdi ve kapanmamış bu hesabı vicdanında saklıyor. 12 Eylül'de yaralı da olsa demokrasiye bir an önce geçilebilsin diye onay verenler, şimdi o anayasanın değişmesi için 'evet' diyecek. Referandum, bu imkânı sunuyor. Sarıgül, Hüsamettin Özkan'ı neden dinledi? Benim için karanlıkta kalan konu şudur: İlk kez buradan öğreneceksiniz, Sarıgül'ü CHP'den kopartan olaylı kongrenin kapısından girerken, Hüsamettin Özkan, Mustafa Sarıgül'ü arayıp, 'o salona girme, vazgeç' demişti... Sarıgül, Hüsamettin Özkan'ı o zaman dinlemedi. Peki şimdi, 'parti kurma, CHP'nin önünü aç' diyen Hüsamettin Özkan'ı niye dinledi? Bunun cevabını çok yakında öğreneceğiz. Sarıgül-Baykal görüşmesini küçümsemeyin. Akşam 26.07.2010
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-26-2010, 13:33 | #2 |
Kılıçdaroğlu'nun gidici olduğu zaten gelirken belliyedi. Ama bu düşünce (Bu anayasa değişikliği kayısı üreticisinin sorununu çözüyor mu?) malesefki halkın çoğunda var. Anayasa değişikliğine sadece taslak yönünden bakılıyor. İçeriği görülmüyor. Hatta çoğu hangi maddelerin değişeceğini bile bilmiyor. Kılıçdaroğlu tamda beklediğim gibi konuştu. Hangi maddelerin değişeceğinden bahsetmedi bile, bize düşen referandum gününe kadar elimizden geldiğince çevremizdeki insanları bu konuda bilinçlendirmek olmalı.
|
|
07-26-2010, 13:50 | #3 | |
Alıntı:
CHP ve MHP, Türk Mileti'ni salak zannediyorlar ve yanılıyorlar. Türk Mileti zeki bir millettir. AK Parti olarak 12 Eylül 2010 Referandumunda oylanacak olan Anayasa Değişiklik Paketinin içeriği hakkında halkımıza elimizden geldiğince detaylı bilgiler vermeliyiz. Türk Milleti, CHP'nin ve MHP'nin kara propagandalarına kanmayacaktır inşaallah. Milletimiz, Anayasa Değişiklik Paketinin ülkemizin ve milletimizin yararına olduğunu görecek ve 12 Eylül 2010 Referandumunda % 50'den fazla Evet oyu kullanacaktır inşaallah. |
||
07-26-2010, 13:54 | #4 |
Neye Niye HAYIR diyeceğimizi söylemek yerine Recep Beye hesap sormaya geliyoruz diyen bir muhalefetten ne bekleyebilirsiniz...
Sanarsınız ki seçim felan var... Sanarsınız ki Milletvekili seçimi var... Ciddi diyorum para verip bu kadar komedi izleyemezsinz... |
|
07-26-2010, 14:39 | #5 | |
Alıntı:
Tek kanallı TV günlerinde değiliz ki CHP ve MHP bir kısım halkımızı istedikleri gibi kandırabilsinler. Milletimizin evlerinde onlarca kanallı televizyonlar yok mu? Var. Milletimizin pek çoğunun evinde bilgisayarlar ve İnternet bağlantıları yok mu? Var. Eee, o zaman nasıl gizleyecek CHP ve MHP 26 maddesi de Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin yararına olan Anayasa Değişiklik Paketinin maddelerini?! CHP ve MHP ne yaparlarsa yapsınlar, TBMM'de 336 oyla kabul edilmiş olan Anayasa Değişiklik Paketinin 26 Maddesinin de ülkemizin ve milletmizin yararına olduğunu halkımızdan gizleyemezler. Türk Milleti salak değildir. Türk Milleti, 26 Maddesinin de Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin yararına olduğu apaçık ve kesin belli olan İlerici Anayasa Değişiklik Paketine Hayır oyu verip de ülkesine ve milletine ihanet edecek kadar hain değildir. Türk Milleti, Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin yararına olduğu apaçık ve kesin belli olan İlerici Anayasa Değişiklik paketine Hayır oyu verip de; hak, hukuk, demokrasi ve özgürlük düşmanlığı yapacak kadar gerici ve beyinsiz değildir. Apaçık ve reddedilemez gerçek şudur ki; Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin yararına olan, Türkiye'yi daha demokratikleştiren ve daha özgürleştiren, Türk Milleti'ne daha çok; hak, hukuk, demokrasi ve özgürlük getiren, Yüksek Yargı'daki kast sistemini kıran, Anayasa Mahkemesi'ni demokratikleştiren, Türkiye'yi ilerleten ve geliştiren İlerici Anayasa Değişiklik Paketini reddedip Faşist 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinin faşist anayasası olan Gerici 1982 Anayasası'nı destekleyip savunmak; darbeciliktir, faşistliktir, gericiliktir, statükoculuktur, beyinsizliktir. İşte bu apaçık ve reddedilemez gerçeği bile bile 12 Eylül 2010 Referandumunda Hayır oyu kullanacak olanlar; darbeciler, gericiler, faşistler, statükocular, beyinsizler, Türkiye karşıtları, Türkiye düşmanları, halk karşıtları, halk düşmanları, hak, hukuk, demokrasi ve özgürlük düşmanları olacaklardır. Konu Cihannur tarafından (07-26-2010 Saat 14:45 ) değiştirilmiştir.. |
||
07-26-2010, 14:42 | #6 |
Manşetle gelen manşetle gider.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|