AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-21-2014, 22:24   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Atilla Yayla - Yargıyı Kim Denetleyecek?
Atilla Yayla



Yargıyı kim denetleyecek?

Hukukun çok önemli olduğunu herkes kabul ediyor; ama pek az insan bunun ne anlama geldiğini ve bizatihi hukukun ne olduğunu sorguluyor. Meselâ, birçok hukukçu, hukukun hayatın başlangıcı olduğunu sanıyor. Önce hukukun ortaya çıktığını sonra hayatın başladığını zannediyor. Böyle olunca, hukuku hukuk adamıyla özdeşleştirmek ve hukukçuyu kutsal ve dokunulmaz kılmak kolaylaşıyor.

Oysa, hukuk bir başlangıç değil bir sonuç. Toplumsal hayatın regüle edilmesi bir ihtiyaç. Bunu yapmanın çeşitli araçları var; hukuk ve ahlâk gibi. Ancak, bu regülasyon araçları, dolayısıyla hukuk, hayatın akışı içinde önce ortaya çıkıyor sonra yazılı hukuk kuralı olarak ifade ediliyor. Yani hukuk kuralları yazılı olarak ifade edilmese de var. Bu yüzden, insanlığın uzun tarihi içinde düşünüldüğü zaman, büyük hukuk teorisyeni Hayek'in dediği gibi, hukukçunun görevi hukuku yapmak değil keşfetmektir. Kuralların kaynağı hukukçunun iradesi değil toplumun kendisi ve toplumsal hayattır.

İnsanlık tarihinin başında değiliz. Geride kalan dönemlerde ortaya çıkmış hukuk kuralları demetine sahibiz. Bu kurallara göre adalet dağıtmak için de yargı dediğimiz cihazı görevlendirmiş durumdayız. Yargıya o kadar önem veriyoruz ki, onu adalet yanında veya adaletin bir parçası olarak bireysel özgürlükleri de korumanın bir aracı olarak görüyoruz. Hukukun ve hukukçuların statüsünün yüksek olmasının sebebi bu, hukukçuların farazi üstün meziyetleri değil.

Ancak, yargıya ayrıcalıklı statü tanırken yargının bağımsız ve tarafsız olacağını varsayıyoruz. Yargı mensubunun bilinen hukuk kuralları çerçevesinde, vicdan adamı olarak hareket edeceğine inanıyoruz. Ya bu varsayım yanlışsa? Yargı mensupları onlara emanet ettiğimiz yetkileri; özel, bireysel veya grupsal çıkarları için kullanırlarsa ne yapacağız?

Yasama organını anayasa yargısı üzerinden yargısal denetime tâbi kılıyoruz. Aynı şeyi yürütmeye de uyguluyoruz. Hem Danıştay hem Sayıştay yürütmeyi murakabe altında tutuyor. Buna itiraz edemeyiz. Ama şu soruyu da görmezden gelemeyiz: Yargıyı kim denetleyecek? Yargı mensupları da insan olduğuna ve her insan gibi hata yapabileceğine göre, yargı bürokrasini de denetime tâbi tutmamız gerekmez mi?

Demokratik sistemde toplumun elinin doğrudan veya temsilcileri vasıtasıyla tüm kamu otoritelerine dokunması gerekir. Aksi takdirde, kamu otoritelerinin meşruluk açığı oluşur. Yasama organı zaten seçimlerle halk tarafından teşkil ediliyor, yani demokratik meşruiyete sahip. Parlamenter sistemde yürütme de parlamento içinden çıktığı için bir demokratik meşruiyete sahip. Meşruiyet yanında ağır ve etkili bir halk denetimine de tâbi: Seçimler. Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?

Şimdi HSYK'yı yeniden yapılandırma girişimi var. Buna gösterilen tepkilere bakınca bürokratik vesayetçi zihniyetin ne kadar derinlere gittiğini görüyoruz. Kurulun bazı üyeleri tüm kuralları aşıp demokratik iradeyle gayri meşru bir çete savaşına giriyor. Kurulun anayasal pozisyonunu kendileri belirlemek istiyor. Hangi hak ve yetkiyle? Seçilmiş siyasetçilerin, yani Meclis'in HSYK yapılanmasına müdahil olmasını anayasaya aykırı buluyor. Oysa, demokratik ülkelere bakınca HSYK gibi kurulların bir şekilde siyasetin müdahalesine mârûz kaldığını görüyoruz. Gazetelere yansıyan bilgilere göre benzer kurulların diğer demokrasilerdeki durumu şöyle: İsveç: 11 üyeli Kurul'un başkanlığını hükümet tarafından atanan bir Genel Müdür yürütüyor. Üyelerin dördü hâkim, ikisi siyasetçi, biri avukat, ikisi sendikacı. Tüm üyeleri hükümet atıyor. İspanya: 21 üyeli Kurul'un başkanı Yargıtay Başkanı. 12 hâkim ve 8 avukat/hukukçu üye Meclis ve Senato tarafından aday gösterilenler arasından Kral tarafından atanıyor. İtalya: 27 üyeli Kurul'un başkanı devlet başkanı. Yargıtay Başkanı ve Başsavcısı doğal üye. 16 üye hâkim ve savcılar tarafından, 8 üye Parlamento tarafından seçiliyor. Hollanda: Adalet Bakanı'nın önerisi üzerine Kurul tarafından atanan 3 hâkim üye, yine Bakan tarafından önerilen ve Kral tarafından atanan diğer mesleklerden 2 üye. Bu 5 üye, aralarından başkan seçiyorlar. Portekiz: 17 üyenin 6'sı meslek içi seçimle geliyor; 2'si yüksek mahkeme hâkimlerinin başkanlarından oluşuyor; kalan 9 üyeden 6'sını Parlamento, 2'sini devlet başkanı seçiyor. Polonya: 25 üyeden Adalet Bakanı ile iki yüksek yargı başkanı doğal üye; 15 üye hâkim ve savcılar arasından seçiliyor; 4'ü parlamento, 2'si senato ve 1'i de cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Bu bilgiler gösteriyor ki, birçok demokratik ülkede Meclis benzer kurulların oluşmasına katılıyor. O hâlde, Türkiye'de niye bu mümkün olmasın?

Olanı biteni tarafsızım diyerek uzaktan seyredenler veya yargıda bir otonom yapılanma yokmuş, sicili muhteşem bir yargımız varmış gibi kitap ezberine dayanan analizler yapanlar vahim bir hataya düşüyor. Karşı karşıya kaldığımız tuhaf vakıaya hiç kimse kayıtsız kalamaz. Otonom, demokratik etkiye ve murakabeye açık olmayan bir yargı yapılanması haklar ve özgürlükler için büyük bir tehdittir. Bugün size zarar vermemesi yarın da vermeyeceği anlamına gelmez.

Kaynak


Yeni Şafak 21.01.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-22-2014, 00:49   #2
Kullanıcı Adı
manifesto
Standart
Bütün medeni toplumlarda yargıyı yine yargı denetler
Yargı sabundur kendi kendini temizler
Bu yargı bu hakimler bu savcılar bu polisler hepimize lazım
Bugün birileri kabaran dosyalarından dolayı yargıdan intikam alıyor olabilir
Ama ülkede hukuk herkese lazım
En başta bunu yapanlara
HSYK nın bu yapısını Hükümet 10 yıl önce millete referanduma götürerek karar kılmıştı
Şimdi Yolsuzluk dosyalarına kızıp ateşe benzin dökmek kimseyi kurtarmaz
manifesto isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 01:20   #3
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
manifesto Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bütün medeni toplumlarda yargıyı yine yargı denetler
Yargı sabundur kendi kendini temizler

Atilla Yayla, yukarıdaki makalesinde şunları söylüyor: "Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?"

Yasama ve Yürütme'nin olduğu kadar Yargı'nın da hukuka uyması şarttır. Yargı'nın en önemli kurumu olan Anayasa Mahkemesi'nin bazı üyelerinin 2008 yılında AK Parti Kapatma davasıyla hukuk dışı ve gayrimeşru olarak Hükümeti ve dolayısıyla Yürütme'yi ortadan kaldırmaya çalıştığı gerçeğini unutmayalım. Anayasa Mahkemesi'nde AK Parti hakkında 6'ya 5 değil de 7'ye 4 oyla kapatma kararı verilseydi, AK Parti yani Yürütme; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru bir kararla ortadan kaldırılmış olacaktı.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 11:47   #4
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Atilla Yayla, yukarıdaki makalesinde şunları söylüyor: "Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?"

Yasama ve Yürütme'nin olduğu kadar Yargı'nın da hukuka uyması şarttır. Yargı'nın en önemli kurumu olan Anayasa Mahkemesi'nin bazı üyelerinin 2008 yılında AK Parti Kapatma davasıyla hukuk dışı ve gayrimeşru olarak Hükümeti ve dolayısıyla Yürütme'yi ortadan kaldırmaya çalıştığı gerçeğini unutmayalım. Anayasa Mahkemesi'nde AK Parti hakkında 6'ya 5 değil de 7'ye 4 oyla kapatma kararı verilseydi, AK Parti yani Yürütme; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru bir kararla ortadan kaldırılmış olacaktı.
Yahu siz hâla parti kurtarma endişesi taşıyorsunuz.Geçen geçti.Bundan böyle parti kapatma işi tarihe karışacak.Bu iyi bir gelişmedir, lakin bundan daha tehlikelisi olan yargı organlarını adalet bakanlığına bağlanmasıdır.Bu geçici de olsa tedbir olmuştur.Ancak ileride AKP'nin muhalefete düştüğü yılları düşünürsek üstü örtbas edilen yolsuzluk ve rüşvetlerin dosyaları hasıraltından çıkarılmayacak mı sanıyorsunuz?

"Türkiye'de demokrasi var" diyorlarsa halt etmişlerdir.Artık bu saatten sonra kimse hak, hukuk,adalet demokrasi aramasın.Hukuk, guguk" olmuştur.MONARŞİ rejimi önümüze gelmek üzeredir.Oligarşi ise kısmen beritaraf edilmiştir.Milletimiz gidişatı sezememektedir.Çünkü basın ve medya "suspayı" almaktadır.Bununla birlikte milletimiz artık narkozu yiyip, başında E,E,E,EEE!" denilip derin bir uykuya dalma zamanı gelmiştir.Yarın (kıyamet gün) uyanmak üzere adios diyorum..

Barış Manço'dan "Nenni Bebek"i dinlersek anlarsın beni...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 17:23   #5
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Şu an bu ülkede meydana gelen olayları yargıya müdahale olarak algılamak nasıl bir saçmalıktır anlamak zor.

Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

Geçmişi özleyen ne çok şahıs varmış
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 17:52   #6
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
Ekinoks Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şu an bu ülkede meydana gelen olayları yargıya müdahale olarak algılamak nasıl bir saçmalıktır anlamak zor.

Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

Geçmişi özleyen ne çok şahıs varmış
Bana söyler misin bu HSYK, Adalet Bakanlığına bağlandığına göre meşruiyeti devam ediyor mu etmiyor mu?Taraflı mı tarafsız mı?

Vallahi Azimüşsan bundan böyle kimseden adalet madalet beklemeyin.Hırsıza yolsuza rüşvetçiğe, usülsüze yol açılmak isteniyor.En vahim durum da budur.Bundan böyle partili bir yargı artık karşımıza çıkacak.Kimse demokrasiden bize dem vurmasın.Nasıl olsa medya ve basın "suspayı" alıyor.Oohh, ne iyi!.Evi fareler basmış ev sahibi fare deliklerini tıkamaya çalışıyor.Ulan bu evi istila eden farelerle bu ev sahibi nasıl başedecek yahu?Ya evi yakması lazım ya da o evi tamamen boşaltması, terketmesi lazımdır.Farelerle dolu bir evde hiç rahat oturulur mu?Birgün gelir o fareler aç kalınca ev sahibini de yer.Ona göre bu misallerimi herkes biraz düşünsün...

AB ülkelerinin parlamentosunda her görüşlü milletvekilleri var.üstelik seçim barajı en fazla 2-3'tütr.Orada bizim gibi kavga da etmiyorlar.Üstelik koalisyon hükümetleri mevcut durumda olduğu halde gül gibi geçinirken bizimkiler birbirlerini yiyorlar.Demokrasiye değil kediköpek kavgasına çevirdiler bu meclisi...Herkes makam mevki hırsı olmuş.Ahiretini düşünende yok.Ne çalar çırparsam kârımdır diyerek mal el altından yürütülmektedir.Kimsede hesap soramayacak.Bu gafil millette bu rejimden medet bekleyecek öyle mi?.Yandım Allah ketem külü..

Halimize ağlayacağımız yerde gülüyoruz.Birde hiç düşünmeden ve de utanmadan yapmışlarsa en iyilerini yapmışlar, helal olsun diyoruz.İşte ülkemde ki siyaset anlayışı bu kadar yozlaşıp kalıplaştı.Allah encamımızı hayreylesin, başka bir şey demiyorum...
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 17:58   #7
Kullanıcı Adı
safahat
Standart
Ekinoks'un cümleleri anlaşılmadı galiba, apaçık doğru olan budur.

Ekinoks; Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.
safahat isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 18:15   #8
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
safahat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ekinoks'un cümleleri anlaşılmadı galiba, apaçık doğru olan budur.

Ekinoks; Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.
ZAMANLA ONU DA ANLAYACAĞIZ.HELE ÇIKARILACAK YASA NETLİK KAZANSIN ANLARIZ NEYİN NE OLDUĞUNU...
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2014, 19:54   #9
Kullanıcı Adı
safahat
Standart
Alıntı:
MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ZAMANLA ONU DA ANLAYACAĞIZ.HELE ÇIKARILACAK YASA NETLİK KAZANSIN ANLARIZ NEYİN NE OLDUĞUNU...
Eğer Adam gibi adam Sayın Başbakan Erdoğan;
''Evlatlarımdan birinin yolsuzluğa bulaşması halinde onları yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim!''
diye ağır cümleleri sarfetmişse ve 80 milyon buna şahid olduysa, bundan güzel bundan samimi bir yargı geleceği vaadedilebilirmi?
Ne olur pencerelerden artık farklı bakmaya çalışalım muhteremler.
safahat isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-23-2014, 18:06   #10
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
safahat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eğer Adam gibi adam Sayın Başbakan Erdoğan;
''Evlatlarımdan birinin yolsuzluğa bulaşması halinde onları yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim!''
diye ağır cümleleri sarfetmişse ve 80 milyon buna şahid olduysa, bundan güzel bundan samimi bir yargı geleceği vaadedilebilirmi?
Ne olur pencerelerden artık farklı bakmaya çalışalım muhteremler.
Gerçekten sizler çok safmışsınız..Gözünüzü açın, masumiyet oyunları kadar tehlikeli bir siyaset yoktur.Asıl meselenin içinde şeytanilik ve gizlilik vardır.Siz bunları sezemiyorsunuz.Hak'la batılı birbirine karıştırıyorsunuz.YARIN MAHŞER GÜNÜNDE BİAT ETTİKLERİNİZLE BERABER HESAP SORULACAKSINIZ.VE YÜCE ALLAH ADALET TERAZİSİNİ ÖNÜNÜZE O GÜN KOYMUŞ OLACAKTIR.Bilmeden, araştırmadan, gerçekleri göremeden bir şeye hüküm vermek akıl işi değildir.

Yukarıda ki yazmış olduğun o sözleri daha Tayyip'in oğlu Bilal ilk operasyonlarda hakkında savcılar tarafından soruşturma açılmak istenirken neden o sözleri söylemedi?.Söylemez, çünkü o sıraları yargı paralel devletin elinde idi.Ne zaman ki yargı Adalet bakanlığının emrine verilince meydanı boş bulup oğlu hakkında o sözleri iş bittikten sonra söylemiştir..Kimse kimseyi kandırmasın.



Tam bu karikatür cuk diye oturmuş...

Artık adalet aciz, masum kendini savunamayan ve parası olmayanlara işliyor.İmtiyazlı, zengin, mevki sahibi, tuzukurulara işlemiyor.HAK,HUKUK ADALET ÖLDÜ.MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.SEYREYLEYİN BUNDAN SONRA ÜLKEMİZDE NELER OLACAĞINI...HERKES YAPTIĞI İLE KÂR KALACAK VE KİMSE ONDAN HESAP SORAMAYACAK.İŞTE MONARŞİ DÜZENE DOĞRU İLK ADIMLAR ATILMIŞTIR.

BİZ O KADAR YALDIZLI SÖZLERE DEĞİL MESELENİN PERDE ARKASINDA OLUP BİTENLERE BAKARIZ.VARSA CESARETİNİZ BUNLARI DA AÇIKLAYIN...

Konu MEÇHUL ADAM tarafından (01-23-2014 Saat 18:13 ) değiştirilmiştir..
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi