Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Votanikos bölgesindeki Elaiona semtinde Deniz Kuvvetleri'nin mülkiyetindeki eski bir yapının Müslümanlara ibadet yerine dönüştürülmesi için gerekli yasal düzenlemenin, Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanarak parlamentoya sunulduğu bildirildi.
Yunan basını, ilgili diğer bakanlıklar tarafından da imzalanan düzenlemede, Elaiona'daki eski bir deniz üssü kompleksine ait binanın restore edilerek ibadet için Atina'da yaşayan Müslümanlara tahsis edilmesinin öngörüldüğünü duyurdu.

Haberlerde, ibadet yerine dönüştürülmesi planlanan yaklaşık 500 kişi kapasiteli binada minare bulunmayacağı, çalışmaların tamamlanmasının ardından ibadet yerinin 5 Yunanlı devlet memuru ile 2 Müslümandan oluşan bir heyet tarafından yönetileceği, ibadet yerinin imamının da Eğitim Bakanlığı tarafından atanacağı belirtildi.

Eski binanın ibadet yerine dönüştürülmesi için gerekli olan yaklaşık 15 milyon avro tutarındaki giderlerin devlet bütçesinden karşılanacağı bildirildi.

Yunanistan'da 13 yıldır başkent Atina ve çevresinde yaşayan Müslümanların ibadetleri için bir cami inşası ve mezarlık yapımı konusu tartışılıyor. Parlamentonun karar alması ve kilisenin desteklemesine rağmen şu ana kadar bu konuda ilerleme kaydedilmedi.

Yunan başkentinde çoğu Afgan, Iraklı ve Pakistanlı 200 bin civarında Müslüman yaşıyor. Müslümanlar dini ibadetlerini apartmanların bodrum katlarında ya da depolarda yerine getiriyorlar. Bayram namazlarını ise Atina'da kendilerine tahsis edilen meydanlarda kılıyorlar.

AA

gayrimüslim bir devletin yaptırdığı cami acaba gayrimüslim bir insanın yaptırdığıyla aynı statüdemidir ?
Bildiğim kadarıyla ayetle sabit bir hüküm var ve camiler sadece iman edenler tarafından yapılabilir...
Hatta cami vakıflarının gayrimuslimlerden yardım kabul etmeside bidat diye biliyorum...
Devlette bu hüküme giriyormu ?

Bu hususta eleştirilebilirim ama devletin dini olmaz. Din insanlar içindir. Devlet ise halkına hizmet etmekle mükelleftir. Yunan halkının çoğunluğu yarın Müslüman olsa, Yunan devleti için de belki Müslüman diyeceğiz. Çünkü devlet için kullanılan dini tabirler, halkın çoğunluğuna bakılarak yapılır.

Eğer ben bir Yunan olsaydım, devletimden Camii talep ederdim. Yaptırırsa, gider ibadetimi de yapardım.

Ama bireylerin dini olur. Bir Hıristiyan zenginine "bize Camii yap" demem. Yaptırdığı Camii'ye de (gitmem diyemem ama) şüpheyle yaklaşırım.

şu yazını okuyunca Hz Ömer aklıma geldi,,O insanda hem devlet görevlisiydi, hemde din'i görevler hususunda şeri'i kanunlarda inanılmaz adaletli ve hükümlüydü.
yunanistan gibi bi kültür müslümanlara yıllardan beri cami 'sini ve kültürünü zaten sevmemiş bi topluluk..adım atma aşamasında bence çok gösterişçe olmuş..ama adım atmış artık nediyelim . biz müslümanlarda beşeriz ,HAK'kın bu konudaki zuhuruna nediyebilirim.
Hz ömer ve onun gibi müslümanlar ve ondan sonra gelen bütün islam alimleri Devlet'i alanın herzaman DİN' den yana oluşlarıyla biryerlere geldiler düşüncesindeyim. din ve devlet işlerinde bi ayrım olmaması halk'ın gönül penceresindede müslümanlar olarak ayrı düşürülmemesi HALK'ın selameti açısındanda bir nimettir.
mesela Osmanlı zamanında Alimi ve ulemaların devlet kademesinde adalet hususunda KADI yetiştirmesi gibi.