AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-18-2009, 13:03   #1
Kullanıcı Adı
ultrAstribun
Standart Atlı karınca üstünde sefere çıkma | ÇETİN ALTAN


Her sabah işe gitmek zorunda olanlar için, cumartesi sabahlarının rahatlığı, sıkı mı sıkı bir don lastiğinin gevşetilmesi gibi olmalı.
* * *
Acaba sadece İstanbul’da, kaç milyon insan işe gitmiyor hafta sonu tatillerinde?
Merak eden birileri çıkmış mıdır, bilmiyorum.
* * *
Hiç merak edilmemiş konular, bendenizin hoşuma giden konular.
Çünkü kazançlarıyla ay sonunu getiremeyenlerin dramı da yatar o merak edilmemiş konularda; bir türlü noktalanamayan sıcak çatışmaların topraklara gömdüğü genç insanlarla, onlara duyulan evlat acılarınınkini de.
* * *
Sadece İstanbul’da oturanlardan, kaç kişi merak etmiştir oturduğu sokak, yahut caddenin adının nereden geldiğini?
* * *
Örneğin Nişantaşı’ndaki Hüsrev Gerede Caddesi...
Kimdir Hüsrev Gerede; adı neden konmuştur o caddeye?
* * *
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal’i getiren Bandırma vapurunda, Hüsrev Gerede de vardı.
Acaba daha başka kimler vardı?
Onlardan kaçının adı kondu değişik caddelerle sokaklara, kaçının adı konmadı ve neden konmadı?
* * *
Bir cumartesi sabahı, hiç de merak edilecek bir konu değilmiş gibi görünen sokak adları...
* * *
O sokaklara adları konanlardan, ay sonunu getiremeyenler hiç oldu mu acaba?
Olduysa neden oldu?
Olmadıysa neden olmadı?
* * *
Öf aman, ne ilgisi var bunların, bugünkü çığ gibi büyüyen işsizlik ordusuyla?
* * *
Hadi biraz da, eski gazeteleri karıştırmanın badem şekerlerine uzanalım.
İşte 35 yıl önceki bir gazete haberi:
“İzmir’de bir posta memuru 5 yılda 75 bin pul yalamış”
* * *
Acaba işsizliğin bir nedeni de; bilgisayarlar, internet ve elektronik haberleşme mi?
* * *
Şayet teknolojide hızlı bir gelişme olmasa, haftada binlerce pul yalayacak memurlar sayesinde, işsizlik bir nebze azalır mıydı?
* * *
Ne var ki, teknolojideki hızlı gelişme; bir azaltma yaratmadı sıcak çatışmalarda.
* * *
İşte pek de merak edilmemiş bir konu daha; 19. yüzyıl halk şairlerinden Dadaloğlu’nun biyografisi...
* * *
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Ferman padişahın dağlar bizimdir

Diyen Dadaloğlu, Gâvur ve Ahır dağları yörelerinde yaşadı.
Çukurova’yı, Toroslar’ı, Orta Anadolu’yu dolaşıp durdu.
* * *
Göçer Türkmen aşiretlerinin kendi aralarındaki çatışmalar, zaman zaman da Osmanlı yönetimine başkaldırmaları, Dadaloğlu’nun şiirlerini iyice etkilemişti.
* * *
Osmanlı yönetimi, bu başkaldırılara kesin bir çözüm getirmek için, 1865’te “Fırka-i Islahiye” adlı özel bir ordu kurarak, aşiretlerin üstüne gönderdi.
* * *
Aşiretlere darbe indirildi ve âsilerin aileleri de Anadolu’nun değişik yörelerine iskân edildi.
Dadaloğlu’nun aşireti de onlardan biriydi ve şairi çok etkilemişti.
* * *
Bir cumartesi sabahı da Dadaloğlu’nun hayatı mı merak edilirmiş a canım?
Vallahi doğru.
* * *
Ne yapayım ki bendenizin de, merak edilmeyen konular hoşuma gitmekte.
Belki merak edilse, bugünkü sancılı yaralara da, daha değişik pansumanlar bulunurdu.
* * *
18. yüzyılda yaşamış olan halk şairi Âşık Kamil daha eğlenceli.
İşte ondan da birkaç dörtlük:

Balıkçı oldum balık ağa girmedi
Asla dört paraya elim ermedi
Dilenci oldum kimse para vermedi
Büyük kapılarda boyun eğerken

İmam oldum kaba sofu çoğaldı
Eski beynamazlar camiye döküldü
Zelzele oldu birgün cami yıkıldı
Abdestli abdestsiz namaz kılarken
* * *
Bu da 140 yıl önce yaşamış olan Feryadi’den bir taşlama örneği:

Varsın şurda hırılasın
Bize taş atıp ürenler
Eşek olup zırılasın
Bize taş atıp ürenler

Bir didilmiş kavuk olsun
Yazı kışı soğuk olsun
Bir yolunmuş tavuk olsun
Bize taş atıp ürenler
* * *
İstanbul’daki yollarla caddelerin adını, biraz da halk şiirini ve eski gazetelerdeki haberleri merak edince...
* * *

Ajans haberlerinden kara kefenli kahır iskeletleri fışkırsa da, cumartesinin gevşekliği sehpa ilmiğine dönüşmüyor.
* * *
Azerbaycan’la artan gerilimin nasıl çözümleneceğine, kim kulak asar ki bir tatil günü.
* * *
Güzel bir uyku çekmiş, istediğin saatte kalkmışsan; çay demli, hava da güzelse...
* * *
Yaşasın, kim yaşasın; ömrü olan şak şak şak!

MİLLİYET
18.04.2009

 

ultrAstribun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi