AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-29-2010, 05:33   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Avni Özgürel - Uysa da Uymasa da Oyunu!..
Avni Özgürel



Uysa da uymasa da oyunu!..


Hemen söyleyeyim, AYM’nin geçtiğimiz hafta açıkladığı hukuk garabeti karardan söz edecek değilim. Amacım ‘yüksek’ mahkemenin geçmişte sergilediği ve şimdiki tavrına rahmet okutacak bir örneği hatırlatmak... Ancak şu kadarını söylememe izin verin: HSYK ve Yargıtay’ın hukuk zeminini terk edip işi alenen siyasetle bilek güreşine döken son kararlarından sonra, AYM’nin bunların üzerine tüy dikmesinin yegâne faydası mevcut yargı kurumlarının tamamının tepeden tırnağa yeniden ele alınıp düzenlenme ihtiyacını önümüze koymuş olmasıdır.

Gelelim girişte sözünü ettiğim hadiseye.
Önce, Anayasa’da değişiklik yapma yetkisi kimin, sorusunun cevabını hatırlatmam gerek. Yetkinin kimde olduğu Anayasa’nın 175. maddesinde açıkça ifade edilmiş: TBMM. Bu kadar da değil. 7. maddesinde ‘Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez’ deniliyor. Ayrıca 11. maddede anayasa hükümlerinin ‘Yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları’ olduğu hükmünü getiriyor.

Bu hatırlatmaları ‘Anayasa Mahkemesi anayasanın muhtelif maddelerini TBMM’ni kaale almaksızın kafasına göre değiştirebilir, iptal edebilir mi?’ sorunu cevaplamanız için yazdım. Şayet cevabınız ‘Hayır o kadar da uzun boylu değil, yapamaz’ ise yanıldınız. AYM’miz kendisinde bu yetkinin olduğu inancında, daha ötesi ve vahimi geçmişte bunu iki kez yaptı.

Hukuk labirentinin girift hale getirdiği cümleleri sabrınıza ve dikkatinize sığınarak olabildiğince anlaşılabilir şekilde özetlemeye çalışacağım. Malum; kısaca HSYK dediğimiz kurul 1982 Anayasa’sının ürünü. Öncesinde hâkimler için ayrı savcılar için iki ayrı kurul vardı. Sözünü ettiğim olaylar 1961 Anayasası’nın 137 ve 144. maddelerinde bu kurulların alacağı kararların ‘kesin olup bunlar aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı’ hükmüyle ilgili.

1977’nin nisan ayının son haftasında, yani terörün alabildiğine tırmanıp her gün en az on kişinin cinayete kurban gittiği; siyasetin, kanlı 1 Mayıs hadiseleri, Bülent Ecevit’e suikast sürecine doğru hızla kaymakta olduğu toz-duman içindeki ortamda, Resmî Gazete’de AYM’nin verdiği bir iptal kararı sessiz sedasız yayımlandı. ‘Yüksek’ mahkeme, Anayasa’nın Yüksek Hâkimler Kurulu kararlarının kesin olup aleyhine başka mercie başvurulamayacağını öngören 144. maddesi hükmünü iptal etti.

Siyasetin içine düştüğü tabloda ‘Yahu ne oluyor bu mahkemeye’ diyecek hali yoktu; Demirel’den de Ecevit’ten ses çıkmayınca istim almış olan AYM yola devam etti. Hakkında Yüksek Savcılar Kurulu’nca yer değiştirme cezası verilen bir Cumhuriyet Savcısı’nın anayasanın açık hükmüne aykırı olduğunu bile bile Danıştay’a yaptığı başvurunun Danıştay’ca ‘Davacıdan Anayasa’ya aykırılık savunması’ alınmaksızın AYM’ne intikal ettirilmesi üzerine durumu yeniden tezekkür etti mahkeme. Ve kendince Anayasa’daki hükmün ‘Cumhuriyet temel ilkeleriyle bağdaşamıyacağı’ndan hareketle, muhtemelen mevcut siyasi tabloda gerekli düzeltmenin TBMM’de yapılmasına uygun vasat bulunmadığı düşüncesinden kaynaklanan ‘Anayasa değişikliği yöntemiyle teklif edilmesi olanağı bulunmadığından’ tesbiti üzerine, daha önce Hâkimler Yüksek Kurulu için verdiği iptal kararında izlediği ‘yöntem’e atıfla, ‘Ayrıntılı gerekçelerin yinelenmesine gerek görülmediğini’ de ekleyerek, Yüksek Savcılar Kurulu kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağına ilişkin Anayasa’nın 137. maddenin ikinci fıkrasında yer alan kuralı iptal etti. Hazır eli değmişken, Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nundaki açığı kapatmak gerektiğini düşünen mahkeme bu defa kanunun kurul kararların ‘kesin olup bunlar aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı’ hükmünü, az önce yaptığı değişiklikle yeniden düzenlediği Anayasa metnine dayanarak ‘Anayasa’ya aykırılığı’ sebebiyle iptal etti..

Olay budur... Tuzun koktuğu ortamda 33 yıl yaşadıktan sonra bağırıp çağırıyoruz. Halkın ‘Ben ne derim tamburam ne çalar’ dediği haldir bu...

Radikal 14.07.2010

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi