![]() |
#1 |
![]() ![]() Aydın Doğan hakkında çıkan Ergenekon haberleri, Hürriyet'e yapmadığını yaptırttı. Gazete bugünkü birinci sayfasının sağ üst köşesinden, Cumhuriyet gazetesi benzeri bir bildiri yayınladı. İşte ayrıntıları: Hürriyet'i başvurmadığı bu uygulamayı yaptıran sebep ise dün bir gazetede yayınlanan haber ve köşe yazısı oldu. Haberde ve köşe yazısında Aydın Doğan'ın Ergenekon'la bağlantıları ile ilgili bazı bilgiler verilmişti. Bunun üzerine köpüren Aydın Doğan, Hürriyet'e yapmadığını yaptırarak, sağ sütunundan bildiri yayınlama talimatı verdi. Hürriyet'in bu tavrı, Cumhuriyet gazetesinin taktiğini hatırlattı. İşte Aydın Doğan'ın, Ergenekon haberleri üzerine nasıl köpürdüğünü gösteren o bildirisi: İŞTE HÜRRİYET'TE YAYINLANAN O BİLDİRİ Cüce, yandaş ve besleme TÜRK basınında adil ve dürüst yarış imkánı ne yazık ki tedavülden kalktı. Kaldırıldı, iptal edildi. Babıáli’nin DNA’sı bozuldu, genlerine fesat yerleştirildi. Mahallemizin ilginç bazı yeni sakinleri var. Kalleşçe, birlikte pusu kurup mahallenin eski sakinlerinin üzerine çullanıyorlar. Siyasetçi eliyle cüce, yandaş ve besleme bir basın yaratıldı. * * * Bu basın cüce... Topunun satışını birbirine ekleseniz, tümünü üst üste koysanız bir Hürriyet etmiyor. Ama yaptıkları yaygaraya baksanız, sanırsınız ki beş katı. Siyasetçi eline bir borazan tutuşturmuş, mahallenin altını üstüne getiriyor. Bu basın yandaş... Bütün gün sahibinin dizinin dibinde oturup, yukardan "Saldır" sesi geldiğinde saldıran yeni bir tür bu. Bildiği tek istikamet, sahibinin işaretparmağının ucu. Konuşabildiği tek lisan, sahibinin iki dudağının ucundan fışkıranlar. Bu basın besleme... Kabına kim yiyecek koyarsa onun emrine amade. * * * Çıkardıkları şeyin adı hukukta mevkute diye geçiyor. Hayrettir, kimse onlara "gazete" demiyor. Gazete denince, insanın, vatandaşın aklına Hürriyet geliyor. "Soygunlar, yolsuzluklar konusunda ne yaptınız" diye sorsanız, mafyanın üzerine gittiniz mi deseniz, tıs yok. Deniz Feneri deseniz ışığı yok ki sayfalarını aydınlatsın. Lügatlerinde "Ali Dibo" kelimesi yok. Yolsuzlukları görmezler, siyasetçinin yalanlama makinesidirler. Yolsuzlukların üzerine gitmezler, gidemezler; ama yolsuzlukları yazan Hürriyet gibi gazetelerin üzerine saldırırlar. Habercilik, gazetecilik yarışına hiç girmezler. Çünkü bilirler ki, daha ilk 50 metrede havlu atacaklar. Gazetecilik dalında yarışamayınca başka branşa geçerler. En iyi bildikleri dal, iftira atmadır. Orada rekorlarına kimse erişemez. * * * Bu cüce, yandaş ve besleme basın şimdi Hürriyet’e ve sahibine saldırıyor. Onlara cevaplarını gazetecilikte vermeye kalksak, muhatap yok ki yakasına yapışalım. Mesleki rekabet desek, Babıáli olimpiyatlarında, iftira atma diye bir branş yok. Varsa da biz o yarışta yokuz. Öyleyse, evli evine, köylü köyüne. Biz gazeteciliğe, siz yarıştığınız iftira ve pislik kulvarına. "Sahibinin sesi" olmak kolay değildir, çok meşakkatli iştir. Allah’tan ki, böyle musibetleri sava sava yaşamayı ve bir de şunu öğrendik. Türkiye’de iktidarlar geçici; Babıáli’deki cüce beslemeleri ise onlardan bile gelip geçici. Bizse hancıyız... Değerli okurlarımız, böyle bir yazıyla zamanınızı almak istemezdik. Ancak son günlerde iyice saldırganlaşan tavırlar karşısında, bir defalığına, affınıza sığınıyoruz.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Tahammülsüzler..!!
Kendileri muhalif oldukları kişilere karşı en ufak bir duyumda doğruluğunu araştırmadan haber yapan ve okuyanları yanlış yönlendiren bu adiler haklarında çıkan iddialara ağzılarından köpükler saçarak söyleniyorlar tıpkı it gibi.. Ben doğan gurubunu haberci olarak görmüyorum.. Olayı kişiselleştirip sürekli muhalif gazetelerin sahipleri ile köşelerinden birbirine sataşan haberden çok mahalle karısı misali asılsız iddialarla ortamı geren bu insanlar okuyucularına hiç bir şey veremezler..Bunların haberlerni okuyupta itibar edenin aklına şaşarım.. selametle.. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|