05-28-2018, 07:01 | #11 |
Kaynak islamveihsan.com
DUALAR ve ZİKİRLER KURÂN’DA GEÇEN DUALAR Fatiha Sûresi Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil’alemin. Errahmânir’rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în. İhdinessırâtel müstakîm. Sırâtellezine en’amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.” Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.*Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O, rahmân ve rahîmdir. mâlikidir. Rabbimiz! Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. lütuf ve ikram yolunu; gazab ve sapmış yolu değil Bakara Sûresi: 67.* Âyet Eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn. Cahillerden Allah’a sığınırım.” Bakara Sûresi: 127. Âyet Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemiy’ul’aliym.”Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! sen işitensin, hakkıyla bilensin.” Bakara Sûresi: 128. Âyet Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadeti göster, tevbemizi kabul et; tevbeleri kabul eden, merhametli olansın Bakara Sûresi: 201. Âyet Rabbenâ âtina fiyddünyâ haseneten ve fiyl’âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr.”Ey Rabbimiz! Bize dünya ve ahirette iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!” Bakara Sûresi: 250. Âyet Rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn.”Ey Rabbimiz! sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır kâfir kavme karşı bize yardım et.” Bakara Sûresi: 286. Âyet Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bize ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediğini yükleme! Bizi affet Bizi bağışla! Bize acı! Sen mevlâmızsın. Kâfire tokarşı bize yardım et!” Âl-i İmrân Sûresi: 8. Âyet Rabbenâ lâ tüzığ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledünke rahmeten, inneke entel vehhâb.” Rabbimiz! Bizi hidayetten eğriltme. katından rahmet bahşet. sen çok bahşedensin.” Ârâf Sûresi: 47. Âyet Rabbenâ lâ tec’alnâ ma’al kavmiz zâlimiyn.”Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!” Ârâf Sûresi: 126. Âyet Rabbenâ efriğ ‘aleynâ sabren ve teveffenâ müslimiyn.”Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak canımızı al.” Ârâf Sûresi: 155 . Âyet Ente veliyyunâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrul gâfirîn.”Sen sahibimizsin, bizi bağışla bize acı! Sen bağışlayansın en iyisisin Ârâf Sûresi: 156 . Âyet Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhırati innâ hudnâ ileyk…”Bize dünyada ve ahirette iyilik yaz Şüphesiz biz sana döndük…” Yûnus Sûresi: 85. Âyet Fe kâlû alâllâhi tevekkelnâ, rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lil kavmiz zâlimîn.” Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimin baskı ve şiddetine maruz bırakma!” Hud Sûresi: 41. Âyet Bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ, inne rabbî le gafûrun rahîm.”O’nun yürümesi ve durması Allah’ın adıyladır. Rabbim bağışlar ve merhamet eder.” Hud Sûresi: 47. Âyet Rabbi innî eûzu bike en es’eleke mâ leyse lî bihî ilm ilmun ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn.”Rabbim bilgim olmayanı istemekten sana sığınırım beni bağışlamaz ve acımazsan, ziyana uğrarım Hud Sûresi: 88. Âyet Ve mâ tevfîkî illâ billâhi aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb.”Başarım Allah’ın yardımı iledir. yalnızca O’na dayandım ve O’na döneceğim” Yusuf Sûresi: 101. Âyet Teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn.”Ey Rabbim Beni müslüman olarak vefât ettir beni sâlihler arasına kat İbrahim Sûresi: 40. Âyet Rabbic’alnî mukîmes salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâi.” Ey Rabbim! Beni ve soyumu namazı kılanlardan eyle; Rabbimiz Duamı kabul et!” İbrahim Sûresi: 41. Âyet Rabbenâgfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâb.” Rabbimiz hesap günü beni, ana-babamı ve müminleri bağışla İsrâ Sûresi: 24. Âyet Rabbirhamhumâ kemâ rabbeyânî sagîrâ. Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, sen de öyle rahmet et!” İsrâ Sûresi: 80. Âyet Rabbi edhılnî mudhale sıdkın ve ahricnî muhrace sıdkın vec’al lî min ledunke sultânen nasîrâ.”Rabbim! Gireceğim ve çıkacağım yerde dürüstlük sağla. Bana hakkıyla yardım edici kuvvet ver.” Kehf Sûresi: 10. Âyet Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşedâ.” Rabbimiz! Bize rahmet ver kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” Kehf Sûresi: 24. Âyet Asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ raşedâ.”Rabbim beni doğruya ulaştırır.” Tâhâ Sûresi: 25-28. Âyetler Rabbişrah lî sadrî. Ve yessir lî emrî. Vahlul ukdeten min lisânî. Yefkahû kavlî.”Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz. Ki sözümü anlasınlar.” Tâhâ Sûresi: 114. Âyet Rabbi zidnî ılmâ.” Rabbim, ilmimi artır.” Enbiyâ Sûresi: 83. Âyet Ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn.” Başıma dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.” Enbiyâ Sûresi: 89. Âyet Rabbi lâ tezernî ferden ve ente hayrul vârisîn.”Rabbim! Beni tek bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın.” Müminun Sûresi: 26. Âyet Rabbinsurnî bimâ*kezzebûni.”Rabbim! yalanlamalarına karşı bana yardım et!” Müminun Sûresi: 29. Âyet Rabbi enzilnî munzelen mubâraken ve ente hayrul munzilîn.”Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın.” Müminun Sûresi: 97-98. Âyetler Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûni.”Ey Rabbim! Şeytan vesveselerinden ve benim yanımda bulunmalarından sana sığınırım.” Müminun Sûresi: 109. Âyet Rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn.”Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” Furkan Sûresi: 65. Âyet Rabbenâsrif annâ azâbe cehenneme inne azâbehâ kâne garâmâ. Ey Rabbimiz! cehennem azabını uzaklaştır onun azabı sürekli bir helaktir!” Furkan Sûresi: 74. Âyet Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zurriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil muttakîne imâmâ.” Rabbimiz gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl Şuara Sûresi: 83-85. Âyetler Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn. Vec’al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn. Vec’alnî min veraseti cennetin naîm.” Ey Rabbim! hikmet bahşet ve beni salih kimselere beni doğrulukla anılanlardan kıl. Naîm cennetinin varislerinden eyle.” Neml Sûresi: 19. Âyet Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn. Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye salih amellere sevk et ve rahmetinle salih kullarına kat Kasas Sûresi: 16. Âyet Rabbi innî zalemtu nefsî fagfirlî…”Rabbim kendime zulmettim başıma iş açtım. Beni bağışla…” Kasas Sûresi: 21. Âyet Rabbi neccinî minel kavmiz zâlimîn.”Rabbim! Beni zalimlerden kurtar.” Kasas Sûresi: 24. Âyet Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr. Rabbim hayra muhtacım.” Saffat Sûresi: 100. Âyet Rabbi heb lî mines sâlihîn.” “Ey Rabbim! Bana sâlihlerden bir oğul ihsan et!” Ey Rabbimiz! rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru Rabbimiz Onları iyi olanları Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!” Zuhruf Sûresi: 13-14. Âyetler Subhânellezî sahhara lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn.*Ve innâ ilâ rabbinâ le munkalibûn. Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. bizim gücümüz yetmez Şüphesiz Rabbimize döneceğiz.” Ahkaf Sûresi: 15. Âyet Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn.” Rabbim! Bana ve ana-babama nimete şükretmemi yararlı iş yapmamı temin et. Benim ve zürriyetim için iyiliği devam ettir. sana döndüm. elbette ki ben müslümanlardanım.” Haşr Sûresi: 10. Âyet Rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninâllezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm.”Rabbimiz! Bizi ve imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı kin bırakma! Rabbimiz sen şefkatli, çok merhametlisin!” Mümtehine Sûresi: 4-5. Âyetler Rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm.”Rabbimiz sana dayandık, ve Dönüş ancak sanadır. Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlere deneme kılma, bizi bağışla! Rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet sahibisin Tahrim Sûresi: 8. Âyet Rabbenâ etmim lenâ nûranâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey’in kadîr. Ey Rabbimiz! Nûrumuzu tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin.” Kalem Sûresi: 51-52. Âyetler (Nazar Duası) Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semiûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn.*Ve mâ huve illâ zikrun lil âlemîn.” inkâr edenler Zikr’i işittiklerinde seni devirivereceklerdi. Hâla da kin ve hasetlerinden o delidir» derler. Oysa Kur’an âlemler için öğüttür.” Nuh Sûresi: 28. Âyet Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ.” Rabbim! Beni, ana-babamı, iman ile evime girenleri, imanlı erkek ve kadınları bağışla, zalimlerin helâkini arttır.” Şifa Âyetleri (Hastalara Okunacak Dualar) Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn.” Anlamı:*“Allah, müminin kalplerine şifa versin gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe) Ve şifâun limâ fîs sudûr…” Anlamı:*“…Gönüllerdeki dertlere şifâdır…” (Yûnus, 57) Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs…”arıların karınlarından şerbet çıkar onda insanlara şifâ vardır…” (en-Nahl) Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîn…”Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ,) Ve izâ maridtu fe huve yeşfîn.”Hastalığımda bana şifâ veren O’dur.” (Şuarâ) Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâ’…” De ki: Kur’ân inananlar için doğruyu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet) |
|
06-04-2018, 03:16 | #12 |
Kaynak ülkücüdünya.com
*MÜ'MİNUN SÜRESİ Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir,* Onlar namazlarında huşû içindedir boş ve yararsız şeylerden yüz çevirir zekat yerine getirirler,* Ve onlar ki, iffetlerini korurlar,*eşleri ve cariyeleriyle ilişkilerinden kınanmış değillerdir.*onlar emanet ve ahidlerine riayet ederler,*namazlarını muhafaza ederler,*Firdevs'e varis olan bu kimseler orada ebedî kalırlar.* And olsun biz insanı, çamurdan, yarattık.* İnsanı emin ve sağlam bir karargahta nutfe haline getirdik.*nutfeyi bir alaka (embrio) yarattık, alakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası halinde) yarattık, kemik yarattık, kemiklere et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. Yapıp yaratanların en güzeli Allah, pek yücedir.* siz muhakkak ki öleceksiniz.*şüphesiz, kıyamet gününde tekrar diriltileceksiniz.* Gökten uygun bir ölçüde yağmur indirip onu yerde durgunlaştırdık. Bizim onu gidermeye elbet gücümüz yeter.* yağmurun sayesinde syararınıza hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik bunlarda sizin için meyveler vardır ve siz yersiniz.* Tûr-ı Sinâ'da yetişen bir ağaç meydana getirdik bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık verir.* Hayvanlarda da sizin için ibretler vardır. Onların karınlarındakilerden size içiririz. Onlarda sizin için faydalar daha vardır; etlerini yersiniz.* And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilah yoktur. Hâlâ sakınmaz mısınız?"* Nuh kavminin içinden kâfir kodaman "Bu, dedi sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir. Size hakim olmak istiyor. Eğer Allah peygamber göndermek isteseydi, muhakkak melek gönderirdi. Biz atalarımızdan böyle bir şey duymadık."* Bu, delidir. Öyle ise, ona katlanıp gözetleyin Hz Nuh: "Rabbim! dedi, beni yalana çıkarmalarına karşı bana yardım et!"*şöyle vahyettik vahyimizle gemiyi yap. emrimiz gelip tandır kaynayınca, her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de içlerinden, hüküm verilmiş dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmişler için yalvarma! onlar kesinlikle boğulacaklardır Sen, yanındakilerle beraber gemiye yerleştiğinde: Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.*Ve de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen, konuklatanların en hayırlısısın."* Şüphesiz sizin için ibretler vardır. biz, kullarımızı denemişizdir.* Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan başka bir rabbınız yoktur. Hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız? bir resul gönderdik.* kâfir olup ahireti yalanlayan ve dünyada kendilerine refah verdiğimiz kodaman peygambere dedi ki Bu sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, bir beşere itaat ederseniz ziyan edersiniz."* Kâfir der ki o peygamber Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, tekrar çıkarılacağınızı mı vaad ediyor?"*Heyhât o size vaad edilen ne kadar uzak!"*Dünya hayatından başka gerçek yoktur. ölür ve yaşarız; diriltilecek değiliz."*Bu adam,Allah hakkında yalan uydurandır biz ona inanmıyoruz."* Peygamber: "Rabbim, dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardımcı ol!"*Allah şöyle buyurdu: "Pek yakında onlar pişman olacaklar!"* Hak tarafından korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini kuşattık. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!* Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.* biz peygamberlerimizi gönderdik. onlar peygamberi yalanladılar; biz onları yokluğa yuvarladık iman etmeyen kavmin canı cehenneme!* birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.*Firavun kibire kapıldı ululuk taslayan zorba bir kavim oldu Biz, dedi "kavimler bize kölelik ederken bu iki adama inanacak mıyız?"*yalanladılar, ve helâk edilenlerden oldular.* Andolsun biz Musa'ya bonlar yola gelirler diye, kitabı verdik.*Meryemoğlu ve annesini (kudretimize) alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, sulu bir tepeye yerleştirdik.* Ey peygamberler! Temiz ve helali yiyin; güzel amel ve hareketlerde bulunun. ben yaptıklarınızı bilirim.* işte sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise benden sakının." insanlar işlerini parça parça böldüler. Her grup, kendinde bulunan ile sevinip böbürlendi.* Sen şonları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak onlar farkına varamıyorlar.* Rablerine olan saygıdan titreyenler,*âyetlerine inananlar,*Rablerine ortak tanımayanlar,* Ve, Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri titreyerek yapanlar;*onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.* Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.* onların kalpleri cehalet içindedir. birtakım kötü işleri vardır refah ve bolluk içinde olanları sıkıntıya uğrattığımızda, feryadı basarlar.* Boşuna feryad etmeyin bugün yardım göremeyeceksiniz.*Çünkü âyetlerimiz okunurdu siz arkanızı dönerdiniz.*Kafa tutardınız Onlar Kur'ân'ı hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?* peygamberlerini tanımadılar da inkâr ediyorlar?* deli olduğunu mu söylüyorlar? Aksine o, hakkı getirmiştir. onlar haktan hoşlanmamaktadırlar.* hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer kimseler bozulur giderdi. biz onlara şan ve şeref getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirirler.* Resulüm istiyorsun? Rabbinin vergisi daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.*sen doğru yola çağırıyorsun.ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.* onlara acıyıp sıkıntıyı giderseydik, körleşerek azgınlıkda direnirlerdi.*Andolsun, biz onları sıkıntıya düşürdük yine Rablerine boyun eğmediler, niyazda da bulunmadılar.* üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!* sizin için kulağı, gözleri ve gönülleri yaratan O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz!* sizi yeryüzünde yaratıp türeden O'dur. O'nun huzuruna toplanacaksınız.* O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir. Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?* Kafirler Dediler ki: "Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?"*Yemin ederiz ki, atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; fakat bu masaldan başka bir şey değildir!" Resulüm de ki: "bu dünya Allah'a aittir" "Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?" Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi Allahdır." siz Allah'tan korkmaz mısınız?" her şeyin melekûtu yönetimi kendisinin elinde olan, her şeyi koruyup kollayan; fakat kendisi korunmayan muhtaç olmayan kimdir?" Allahdır." Allah evlat edinmemiştir; O'nunla beraber hiçbir ilâh yoktur. Aksi takdirde her ilâh kendi yarattığını idare eder ve bir gün mutlaka biri mutlaka galip gelirdi. Allah, onların yakıştırdıklarından münezzehtir.* Allah, gaybı da, açık olanı da bilir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.* Resulüm De ki: Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi göstereceksen,*beni, o zalimler topluluğunda bulundurma, Rabbim!* Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.* Sen, kötülüğü en güzel tutumla sav, biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.* Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım!*Onların yanımda bulunmalarından sana sığınırım.* müşriklerden birine ölüm gelip çattığında, Rabbim, der, lütfen beni dünyaya geri gönder,"* boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım. Onun söylediği söz boştur. yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.* Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soysop vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır.* kimlerin tartıları ağır basarsa, bunlar kurtuluşa erenlerdir.*Kimlerin de tartıları hafif gelirse, kendilerine yazık etmişlerdir; ebedî cehennemdedirler.* Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar. Allah Teâlâ, Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der.* Derler ki: Rabbimiz Azgın ve sapıklar idik.* Bizi çıkar. biz zalim insanlarız.*Allah buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! konuşmayın artık.* kullarım Rabbimiz! iman ettik; bizi bağışla, ve merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin." diyorlardı.*Bugün onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, muradlarına erenlerdir.* siz kullarımı alaya aldınız; beni yâd etmeyi unuttunuz kullarıma gülüyordunuz.* inkârcılar Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?" Sizi huzurumuza getirilmeyeceğinizi mi sandınız?* Mutlak hâkim ve hak olan Allah, çok yücedir. O'ndan başka ilâh yoktur. O, bereketli Arş'ın sahibidir.* Her kim Allah ile birlikte diğer bir ilaha taparsa hesabı ancak Rabbinin nezdindedir. kâfirler kurtuluşa eremezler.* Resulüm! De ki: "Rabbim, bağışla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en iyisisin."* |
|
06-04-2018, 03:17 | #13 |
Kaynak ülkücüdünya.com
NUR SURESİ Nur suresi âyetlerini bizim indirdiğimiz ve hükümlerini farz kıldığımız bir sûredir. düşünüp öğüt alırsınız diye âyetler indirdik.* Zina eden kadın ve erkeğe yüz sopa vurun Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dinini tatbik hususunda sizi acıma kaplamasın Müminler cezaya şahit olsun.* Zina eden erkek, zina eden veya müşrik bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.* Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra dört şahit getiremeyene seksener sopa vurun şahitliğini kabul etmeyin. Onlar günahkardırlar.* tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Allah bağışlayıcı ve merhametlidir.* Eşlerine zina isnadında bulunup da şahitleri olmayanlara gelince, onların şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.* Beşinci defa eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.* Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi,*Beşinci defa kocası doğru ise, Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır.* Allah'ın size bol lütfu ve merhameti olmasaydı ve Allah tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı haliniz nice olurdu. Haberiniz olsun ki Muhammed'in(sav) eşine ağır iftira uyduranlar içinizdendir. Bunu kötülük saymayın; aksine iyiliktir. Onlar günah olarak ne işlemişse ceza) vardır. Elebaşlılık yapan, ve günahın büyüğünü yüklenene çok büyük azap vardır.* Erkek ve kadın müminlerin, iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup bu apaçık biftiradır" demeleri gerekmez miydi iddiayı atanların dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahitlerle ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidir Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi.* siz iftirayı, gelişi güzel alıyor ve bilgili olmadığınız uydurma haberi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki Allah katında çok büyük bir suçtur.* Eğer inanmış insanlarsanız, Allah, sizi sakındırıyor Ve Allah âyetlerini açıklıyor. Allah, çok iyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.* İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. Her şeyi Allah bilir; siz bilmezsiniz.* sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı; Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı haliniz nice olurdu Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, hiç kimse temize çıkmazdı. Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir.* İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere mallarından bağışlasınlar, feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.* Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azab vardır.*O gün dilleri, elleri ve ayakları, yaptıklarına şahitlik edecektir.* O gün Allah onlara gerçek cezalarını tastamam verecek ve onlar Allah'ın gerçek olduğunu anlayacaklar.* Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. Kendilerine bağışlanma ve güzel bir rızık vardır.* Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu iyidir. bunu düşünüp anla Bir eve geldiğinizde size izin verilinceye kadar girmeyin. size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün. bu, temiz bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.*Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.* İçinde kendinize ait bir şeylerin bulunduğu oturulmayan eve girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Resulüm Mümin erkeklere, gözlerini harama dikmemelerini, ırzlarını korumalarını söyle. bu, temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, haberdardır.* Mümin kadınlar Gözlerini haramdan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yaka üzerine kadar örtsünler. Mümin kadınlar Kocaları, babaları, kayınbabaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları köleleri erkeklerden, cinsî güçten düşmüş hizmetçiler, yahut kadınlığının farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Mümin kadınlar Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.* bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. fakir iseler, Allah lütfu ile zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir.* Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allahın lütfu ile varlıklı kılınıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Dünya hayatının menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zorda bırakırsa, Allah onlar için çok bağışlayıcı ve merhametlidir.* Andolsun ki biz size âyetler, sizden öncekilerden örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.* Allah, göklerin ve yerin nurudur O'nun nuru içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billurdur inciye benzer bir yıldız gibidir mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. Bu öyle bir ağaç ki yağı, kendisine ateş değmese bile ışık verir. ışık nur*üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara misal verir; Allah her şeyi bilir.* Allah o evlerin yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu tesbih ederler.* Birtakım insanlar Allahı tesbih ederler ne ticaret ne alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.* Allah işledikleri amellerin en güzeli ile ecir verecek, lütfundan fazlasını bahşedecektir Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.* Küfredenlerin amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir susayan onu su zanneder, ona vardığında hiç bir şey bulamamış, yanıbaşında inanmadığı, Allah'ı bulmuştur. Allah onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür.* kâfirlerin davranışları engin denizdeki karanlıklar gibidir onu dalga üstüne dalga kaplıyor; üstünde de bulut. Bir biri üstüne karanlıklar... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, nerdeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah, nur vermemişse, artık o kimsenin ışık ve aydınlıktan nasibi yoktur.* Görmez misin göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpan kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini? Her biri kendi tesbihini ve duâsını bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.* Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; dönüş ancak O'nadır.* Görmez misin ki Allah bulutları sürüklüyor; biraraya getirip üstüste yığıyor. Ve yağmur çıkıyor. O, gökten,dağlardan dolu indirir. onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de uzak tutar; bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı gözleri alır!* Allah gece ile gündüzü evirip çeviriyor. Şüphesiz hakikatli gözler için mutlak bir ibret vardır.* Allah, her hayvanı sudan yarattı. kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yapar Allah her şeye kâdirdir.* Andolsun biz her şeyi bildiren âyetler indirdik. Allah dilediğini doğru yola iletir.* Allah'a ve Resulüne inandık ve itaat ettik" diyorlar sonra yan çiziyorlar; bunlar mümin değillerdir.* Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları zaman, yüz çevirip dönerler.*eğer Allah ve Resulü kendi lehlerine ise, gönülden saygı ile gelirler.*Kalplerinde hastalık mı var? şüphe ve tereddüd içinde midirler? Allah ve Resulünün zulüm edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!* Allah'a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak "işittik ve itaat ettik" demeleridir. bunlar kurtuluşa erenlerdir.* Her kim Allah'a ve Resulüne itaat eder, Allah'a saygı duyar ve O'ndan sakınırsa, işte asıl bunlar bedbahtlıktan kurtulanlardır.* emrettiğinde en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.* De ki: Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin. yüz çevirirseniz bilin ki, Peygamberin sorumluluğu kendine yüklenen, sizin sorumluğunuz size yüklenendir. itaat ederseniz, doğruyu bulursunuz. Peygambere düşen, sadece açık açık duyurmaktır.* Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, i, kendilerini yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için seçtiği dini onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve geçirdikleri korkudan sonra, güven sağlayacağnı vaad etti. Çünkü onlar kulluk ederler. Hiçbir şeyi eş tutmazlar. kim inkâr ederse, büyük günahkarlardır.* namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz.* İnkâr edenlerin, Allah'ı aciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir orası!* Ey iman edenler! köle ve evlerinizde bulunanlar, soyunduğunuz vakit yanınıza gireceklerinde sizden üç defa izin istesinler. Bu mahrem bulunacağınız vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. İşte Allah, âyetlerini size açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.* nikah ümidi kalmayan, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında vebal yoktur. iffetli olmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.* A'maya topala güçlük ve hastaya güçlük yoktur. Sizin için de kendi evlerinizden, baba anne kardeş amca hala dayı, teyze veya anahtarlarına malik olduğunuz yerlerden, dostlarınızın evlerinden yemenizde sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde bir güçlük ve günah yoktur. Evlere girdiğiniz zaman Allah tarafından mübarek ve güzel bir yaşama dileği olarak selam verin. Allah düşünüp anlayasınız diye âyetlerini açıklar.* Müminler Allah'a ve Resülüne gönülden inanmış kimselerdir. Peygamberden izinsiz bırakıp gitmezler. Resulüm senden izin isteyenler, Allah'a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; çünkü Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.* Ey müminler Peygamberin davetini başka davetler gibi zannetmeyin. İçinizden, sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. O'nun emrine aykırı davrananlar, başlarına bela gelmesinden veya elemli bir azaptan sakınsınlar.* Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda, ne durumda olduğunuzu iyi bilir. Huzuruna döndürülecekleri günde yapmış olduklarını haber verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir..* |
|
06-04-2018, 03:17 | #14 |
Kaynak ülkücüdünya.com
FURKAN SÜRESİ O öyle bir ilâhtır ki, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinindir. O hiç çocuk edinmedi, hükümranlıkta ortağı yoktur. O, her şeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyerek takdir etmiştir.* Kâfirler, O'nu bırakıp bir şey yaratamayan, kendileri yaratılmış olan, kendilerine ne zarar ve ne fayda verebilen; öldürmeye, diriltmeye ve ölümden sonra canlandırmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.* İnkâr edenler: "Bu Kur'ân Muhammed'in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular.*Kur'ân öncekilerin masallarıdır; başkalarına yazdırmış dediler.* Ey Muhammed(sav) De ki: "Onu, göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir. Şüphesiz O, bağışlayandır, merhamet edendir."* İnkâr edenler Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, melek indirilseydi ya!"*Yahut kendisine hazine verilseydi veya besleneceği bahçe olsaydı ya zalimler, inananlara "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.* Ey Muhammed(sav) sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.* Öyle yücedir dilerse sana altından ırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar.* onlar kıyameti yalanladılar. Biz ise o saati yalanlayanlara çılgın alevli bir ateş hazırladık.* cehennem ateşi uzaktan görününce, onun hışımlanmasını kaynamasını ve uğultusunu işitirler.* Elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin dar bir yerine atıldıklarında, yok olmayı isterler.*Onlara şöyle denilir Bu gün bir yok olmayı değil, nice yok olmaları isteyin!* takva sahiplerine vaad olunan ebedilik cenneti bir mükafattır ve bir varış yeridir.*orada ne isterlerse var, orada ebedî kalacaklar. bu Rabbinden yerine getirilmesi istenen bir vaaddir.* o gün Rabbin onları Allah'tan başka taptıkları şeylerle toplar da, der ki: "Siz mi saptırdınız şu kullarımı, yoksa kendileri mi yolu kaybettiler?"* Onlar: "Sübhansın seni tenzih ederiz. senden başka dost bize yaraşmaz; sen onlara ve atalarına nimet verdin seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir kavim oldular." taptıklarını sizi yalancı çıkardılar. Artık ne azabınızı geri çevirebilir, ne de bir yardıma çare bulabilirsiniz içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattıracağız.* Sizin bir kısmınızı bir diğerine imtihan sebebi kılmışızdır bakalım sabredecek misiniz Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir. |
|
06-04-2018, 03:18 | #15 |
Kaynak kurandan.com
Hz. Muhammed (S.A.V.) 40 HADİS* Hadis-i şerifte: "Kim ümmetime dini işlerine dair kırk hadis hıfzediverirse, Allah Teâlâ onu alimler zümresinde haşreder.... Ben de kıyamet gününde ona şahid ve şefaatçi olurum" buyurulmuştur. Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. İslâm, güzel ahlâktır. merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; kötülüğün arkasından bir iyilik yap onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. Allah yaptığınız ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. İman, yetmiş küsurdür En üstünü “Lâ ilâhe illallah Allah'tan başka ilah yoktur sözüdür, İmanın en düşüğü rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya imandandır. Müslüman, elinden ve dilinden emin olunandır Mümin kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. Allah Rasûlü Din Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara nasihat ve samimiyettir” buyurdu. Kim kötü ve çirkin iş görürse eliyle gücü yetmezse diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu imanın en zayıf derecesidir. İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. Hiçbiriniz kendisi için istediğini mü'min kardeşi için istemedikçe iman etmiş olamaz. Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez. Kim, mümin kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarından kurtarır. Kim bir müslümanın kusurunu örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu) örter. İman etmedikçe cennete giremezsiniz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. İşçiye ücretini, alnının teri kurumadan veriniz. Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namaz kılın,oruç tutun, zekat verin, yöneticilerinize itaat edin.Böylelikle Rabbinizin cennetine girersiniz. Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe İyilik cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk diye yazılır. Yalancılık kötüye Kötülük cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb diye yazılır. Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kaldırıp atman da sadakadır. Allah sizin ne dış görünüşünüze ne mallarınıza bakar. o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. Üç dua kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası. Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. Peygamberimiz yetimi görüp gözeten kimse ile ben, cennette yanyanayız” buyurmuştur. Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. en hayırlınız hanımına en iyi davranandır. Cebrâil bana komşu hakkında çok tavsiyede bulundu ki; ben Allah Teâlâ komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. Birbirinize buğuz etmeyin, haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları, kardeş olun Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helal olmaz. İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının onlar Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmaktır Allah'a ve ahiret gününe imân eden komşusuna eziyet etmesin. misafirine ikramda bulunsun. ya hayır söylesin veya sussun. Söz taşıyanlar cezalarını çekmeden affedilmedikçe cennete giremezler. Dul ve fakire yardım eden Allah yolunda cihad eden veya gündüzlerioruç tutup, gecelerini ibadetle geçiren kimse gibidir. Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. Mü'minin hiç kimsede bulunmayan bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. nimete şükreder bu onun için bir hayır olur. darlığa uğrarsa sabreder ve bu da onun için hayır olur. Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. Bizi aldatan bizden değildir. |
|
06-04-2018, 03:19 | #16 |
Kaynak onlinekuraan .net
Mü’minûn Suresinin Fazilet ve Sırrı *Resulullah buyurdu ki: "Her kim Müminun Suresini okumaya devam ederse, ölüm anında melekler, cenneti müjdeler."**Resulullah buyurdu ki: "Bana on âyet indi ki, kim hakkını vererek hükmünü yerine getirerek ve yaşayarak okunursa, Cennete girilir: Bu, Müminun Suresinin ilk on ayetidir."**Mü’minûn Suresi’ni okuyan imani ve itikadi yönden düzelir, imanın kemaline erer.İ bni Kuteybeden rivayetle Bir adama deri hastalığı isabet etmiş, cildi soyulmuştu. Her türlü ilacı denedi derman bulamadı. derdine derman bir kafileye katılarak Hicaz’a çıktı. Hastalığı şiddetlenince Küfe’ye yakın bir yerde kafile-den ayrıldı.rüyasında Hz. Ali yi gördü. Ona: Hazreti Ali Müminun suresinin 14.ayetini okudu. Adamın Cilt Hastalığı iyileşti cildi güzel bir hal aldı Ayeti Kerime derhal tesirini gösterdi Bu ayey sedef ve cilt hastalığına tam bir iman ile yedi gün yedişer defa okunmalıdır. Yalancılara karşı İlahi yardım isteyen Müminun suresinin 26. ayetini okumalıdır. Yolculukta selamet isteyen aracından inerken Müminun suresinin 29. ayetini okumalıdır. *Kötülük yapmasından korkulan bir kişinin Müminun suresinin 93-94 ayetlerini okursa, korktuğundan emin olur.Belalardan emin olmak ve şeytandan korunmak için Müminun suresinin 97-98. ayetlerini okunmalıdır İmam Şafii (Rahimehullah) Mısır’a ulaşınca, insanlar onu çok güzel karşıladılar. Herkes İmam Şafii’yi misafir etmek istiyordu. Halifenin adamlarından ona halifeye gelmesini söyledi. İmam Şafii Sarayda Müminun suresinin 97-98. ayetlerini okudu. ayet tesirini gösterdi hakkında kötü düşünen halife onu ayakta karşıladı. meclisine oturttu. hediyeler sundu.*Muhammed bin İbrahim ra Resulullah tarafından savaşta görevlendirildi ve sabah-akşam Müminun suresinin 115-118. ayetlerini okuması emredildi ayet-i kerime sayesinde ganimet elde edildi selamet bulundu Abdullah ibni Mesud Ra kulağından şikayeti olan bir kimse getirildi. Müminun suresinin 115. ayetinden sonuna kadar sure okundu. kurtuldu. olay Resulullaha intikal edince buyurdu ki:Nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir kimse inanarak bu ayeti celileleri bir dağ üzerine okumuş olsaydı, dağ yerinden oynardı." Bunalıma düşen, sinir hastası olan cinlenmiş kişilerin kulaklarına Müminun Suresinin 115 ve 116 ayetleri okunursa, Allah’ın izniyle şifa olur.hastalık geçmezse, 21 gün 21 kere okunur. |
|
06-04-2018, 03:19 | #17 |
Kaynak kuraanvakti.com
MÜMİNUN SURESİ * *Sure adını ilk ayetdeki “el-Mü’minûn” kelimesinden alır. ilk âyetlerde kurtuluşa eren müminlerin ibadetlerinden, nâil olacakları nimetlerden bahsedildiği için sûre “el-Mü’minûn” adını almıştır. Sure Risalet’in Mekke döneminin ortalarında indirilmiştir. Ayetleri okurken, işkenceler vahşet derecesine ulaşmamışsa da, Hz. Peygamber’le Mekkeli kâfirler arasında çetin bir mücadele başlamıştır Sure Risalet’in ortalarında meydana gelen ‘kıtlık’ senesinde inmiştir surenin indiği günlerde İslâm’a giren Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir: “sure indiğinde Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurdu“Şimdi bana on ayet geldi ki, onlara uyan Cennete girecektir.” Sonra da Sure’nin başlangıç ayetlerini okudu*Sure’nin ana teması, Hz. Peygamber’in (s.a) getirdiği mesajı kabul ve çağrıdır Hz. Peygamber’i kabul edenlerin soylu karakter nitelikleri kazanmıştır tüm kainatı; tevhid ve ahiret inancına çağıran Hz. Peygamber’in (s.a) mesajının açık bir delil olduğunu vurgulamak için insan ve kaniatın yaratılışına dikkat çeker. önceki rasullerle kavimlerinin hikayeleri anlatılarak tarihi deliller getirilmekte ve şu gerçekler vurgulanmaktadır Düşmanların Hz. Muhammede karşı itirazlar Aynı itiraz ve şüpheler Allah’ın elçilerine karşı da yükseltilmiştir. tarihten bir ders almalı ve peyamberlerin ı doğru yolda olduklarına karar verilmelidir *Hz. Muhammed’in tevhid mesajı ve ahiret inancı öteki rasullerin aynısıdır, kabul edilmelidir Mekkeli müşrikler, peygamber mesajını reddetmiştir müşrik toplumlardan ders alınmalıdır peygamberler Allah’dan tek dini getirmişlerdir hepsi tek ve aynı ümmetin üyeleridir. Sapık ve batıni inançları, insan uydurmuş, Allah’tan gelme değildir.Dünya hayatındaki başarı ve mutluluk, Allah katındaki kurtuluş ve başarı için ölçü değildir. Eğer kişiler zengin, güçlü ve refah içindeyse, bu kişinin Allah’ın sevgilileri olduğu anlamına gelmez. yoksulluk ve başa gelen felaketler, Allah’ın onlardan razı olmadığının delili değildir. *Hz. Muhammed’in Allah’ın peygamberi olduğunu delillerle sıralamaktadır. kıtlığın uyarı olduğu anlatılmakta ve yolunuzu doğrultun, yoksa korkunç bir azaba uğratılacaksınız” denmektedir. Müşrikler, Hz. Peygamber’in delillerinedeniyle, yeniden kainattaki ayetler”i gözlemeye çağrılmaktadırlar. Hz. Peygamber’e (s.a) düşmanların kötü davranışlarına misilleme olarak herhangi bir yanlışa girmemesi ve şeytanın dürtmelerine karşı korunması söylenmektedir. gerçeğin düşmanları ahirette hesap verecekleri ve müminlere yaptıkları işkencelerin sonuçlarına katlanacaklardır onlar yollarını düzeltmek konusunda uyarılmaktadırlar |
|
06-18-2018, 20:43 | #18 |
Kaynak online kuraan.net
Furkan Suresinin Fazileti Resulullah (Sav) buyurdu ki: “Her kim Furkan suresini kursa, yorgunluk çekmeksizin cennete girer.“Furkan Suresi Düşmanın perişan olması için okunur.Kötü alışkanlıkdan kurtulmak için 7 kere okunması tavsiye edilmiştir.Ağaçların verimli meyve vermesi için, ağaçların altından alınan toprağa Furk’an suresi 48-49. ayetleri okunur. Cehennem azabından korunmak için Furkan suresinin 65. ayeti okunur Hayırlı evlat isteyen kişi, Furkan Suresinin 74. ayetini okumalıdır Kaynak mumsema.org FURKÂN SURESİ* *Adını, ilk ayetinde geçen "furkan" kelimesinden alır. "Furkan", hakkı bâtıldan ayırandır ve Kur'an-ı Kerim'in isimlerindendir. 77 ayettir. Mekke döneminin ortalarında ve Yâsin Sûresinden sonra nâzil olmuştur. 68-70. ayetlerinin Medine'de indiği rivâyet edilir. Mushaftaki resmi sırası 25., iniş sırasına göre ise 42. suredir.*surede; Mekke'li müşriklerin Kur'an'a ve Hz. Muhammed'in peygamberliğine itirazlar ele alınmakta ve bunlara uygun cevaplar verilmektedir. Sure sonunda, Müminun Suresi'nin başında olduğu gibi, müminlerin ahlâkî-manevî üstünlükleri tasvir edilmektedir.*Surenin temel mesajları Kur'an Allah kelamıdır, o bir insan sözü değildir. Allah, onu parça parça indirmiştir.*Her şey Allah'ındır.*Allah'ın eşi ve ortağı yoktur. yarattıklarına ölçü ve düzen veren odur. *yarattıklarına rızık veren Allah'tan başkasını tanrı edinmek zalimliktir. Yüce Allah, kâinatı altı zamanda yaratmıştır. Gökyüzünde burçları, güneşi ve ayı, gece ile gündüzü yaratan ve bütün kâinatı yöneten odur.*Tüm peygamberler gibi, Hz. Muhammed bir insandır. bir uyarıcı ve müjdecidir.* İnkarcılar, hakkı işitmeyen, düşünmeyen hayvandan aşağı olan varlıklardır.*Ahireti inkar edenler şiddetli azapla karşılaşacakdır. İnananlar ebedi cennetle ödüllendirileceklerdir.*Allah'ın Elçisi gerçek dost ve doğru yoldur. İnsanlar onu dost edinmeli ve onun yolunu takip etmelidirler.*Geçmişteki inkarcı toplulukların başlarına gelenlerden ibret alınmalıdır.*, müminlerin şu hususlara dikkat etmelidir Alçak gönüllülük,cahillere uymamak,* geceyi ibadetle geçirmek,*cehennem azabından Allah'a sığınmak,**harcamalarda israf ve cimrilikten kaçınmak şirkten uzak durmak sadece Allah'a yalvarmak;*haksız yere kimsenin canına kıymamak,*zinadan kaçınmak;*Allah'ın ayetlerini görmezlikten ve duymazlıktan gelmemek;*Allah'tan hayırlı eş ve çocuk istemek.*müminler, sabretmelerine karşılık en yüce cennetlerle ödüllendirilip orada sürekli olarak kalacaklardır.*Dua ve ibadet, insana değer kazandırır. İbadeti ve duası olmayan kişinin Allah katında hiçbir değeri yoktur.* |
|
06-18-2018, 20:44 | #19 |
Kaynak ülkücüdünya.com
*FURKAN SURESİ bize kavuşmayı ummayanlar "Bize melekler indirilmeliydi, ya da Rabbimizi görmeliydik" dediler. Andolsun ki, büyük azgınlık ettiler.*Melekleri görecekleri gün, günahkarlara sevinç yoktur. her iyi işi dikkate alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz.*O gün cennetliklerin kalacakları yer çok iyi, dinlenecekleri yer pek güzeldir.*O gün gökyüzü beyaz bulutlar halinde yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.* o gün gerçek hükümranlık, çok merhametli olan Allah'ındır. Kâfirler için ise pek çetin bir gündür.* zalim ellerini ısıracak: "Eyvah!" diyecek, "keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!"* Şeytan insanı uçuruma sürükleyip yapayalnız ve yardımcısız bırakmaktadır.* biz her peygamber için günahkarlardan düşman yapmışızdır. hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.* O yüzleri üstü cehenneme toplanacaklar var ya! işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.* Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u yardımcı yaptık.*Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda yola gelmeyen kavmi yerle bir ettik.* Nuh kavmi Peygamberleri yalancılıkla itham ettiler, onları suda boğduk ve kendilerini insanlara ibret yaptık. Biz zalimler için acıklı bir azab hazırlamışızdır.* Ad'ı, Semud'u, Ress halkını ve bir çok nesilleri inkârcılıkları yüzünden helak ettik Onlara misaller getirdik; öğüt almadıkları için hepsini kırdık geçirdik.*Andolsun ki, putperestler bela ve fenalık yağmuruna tutulmuşlardır. Seni gördükleri zaman "Bu mu Peygamber diye alaya alıyorlar.*bizi neredeyse tanrılarımızdan saptıracaktı" diyorlar. Azabı gördükleri zaman, kimin sapık olduğunu bilecekler!* Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? onların söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? onlar hayvanlar gibidir, gidişçe daha sapıktırlar.* Rabbinin gölgeyi nasıl uzatmakta olduğunu görmedin mi? Dileseydi onu hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi, delil kılmışızdır.*Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü çalışma yapan Rüzgarları rahmetine müjdeci gönderen ve gökten tertemiz bir su indiren O'dur.* ölü toprağa can verelim, yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su sağlayalım, diye.* gökten tertemiz bir su indiren O'dur.* Andolsun insanların öğütleri anlatmışızdır; ama insanlar nankörlük edip diretmiştir.* Habibim Şayet dileseydik her köye bir uyarıcı gönderirdik.*Madem yalnız seni gönderdik Öyleyse kâfirlere boyun eğme ve Kur'ân ile onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!* Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir serhat koyan O'dur.* O sudan, bir insan yaratıp ona bir neseb bahşeden ve sıhriyet bağı ile akraba yapan O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.* Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda, ne zarar veremeyen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı olan Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır. biz seni müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.* De ki: "Ben, sizden ücret değil, ancak Rabbine doğru yol tutmayı dileyen kimseler olmanızı istiyorum."* Sen, ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter.* Gökleri yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen her şeyden haberdar olan Rahmândan dile.* Onlara "Rahmân'a secde edin" dendiğinde "Rahmân da neymiş? Senin emrettiğine secde eder miyiz derler ve bu emir onların nefretini artırır.* Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil güneş ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.* İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler O çok merhametli Allah'ın kulları tevazu ile yürür cahil kimseleri incitmeksizin selam" derler Rablerine secdeler ve kıyama yatarlar.* Onlar ki, şöyle derler: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu azab geçici değildir.* Orası cidden ne kötü bir uğrak, ne kötü bir konaktır.* onlar ki, harcadıklarında ne israf ne cimrilik ederler; orta yol tutarlar.*onlar ki, Allahtan başkasına yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana kıymaz ve zina etmezler. Bunları yapan cezasını bulur.* Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır.* tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah bağışlayıcı engin merhamet sahibidir.* tevbe edip iyi davranış gösteren şüphesiz tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. onlar yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile giderler.* Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında onlara karşı sağır ve kör davranmazlar.* onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" derler.* İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamları ile mükafatlandırılacaklar, orada hürmet ve selamla karşılanacaklar Orada ebedî kalacaklar, orası ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdır.* Resulüm De ki: "Rabbim size ne kıymet verir duanız olmasa? Ey inkârcılar! Size bildirileni yalan saydınız; o halde azab yakanızı bırakmayacaktır!* |
|
06-18-2018, 20:45 | #20 |
Kaynak online kuraan.net
Şuara Suresinin Fazilet ve Sırları Resulullah (Sav) buyurdu ki: “Her kim şu’ara Suresini okursa, hz Nuh*hz Hud*hz Salih*hz Şuayb*hz İbrahim*ve*hz Muhammed*(Sav)‘e iman edenlerin ve yalanlayanların sayısınca sevap verilir." Her türlü zarardan korunmak için okunur.Kabakulak bölgenin etrafı çizilip Şuara suresinin 130. ayeti çizili olan kısmın içine yazılırsa, Allah’u Teala’nın izniyle şifa bulur Her türlü kötülüğün işlendiği günümüzde kendimizi ve ailemizi küfür, şirk ve sapkınlıktan korumak için Şu’ara suresinin 169. ayeti okunmalıdır. ŞUARA SURESİ Tâ, Sîn, Mîm.*Bunlar apaçık kitabın âyetleridir.* Resulüm iman etmiyorlar diye kendine kıyacaksın* Biz dilersek üzerlerine gökten bir âyet indiririz de, boyunları eğilekalır.* Rahmân'dan yüz çevirirler.*yalandır" dediler; fakat onlara alay edip durdukları haber yakında gelecektir.* Yeryüzüne bakmadılar mı? Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirmişiz.*Şüphesiz bunda mutlak âyet vardır; ama onlar iman etmezler.* şüphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet sahibidir.* Bir vakit de Rabbin, Musa'ya Git o zalim kavme" dedi.*Firavun kavmi, hâlâ sakınmayacak mı?"* Musa şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu korkarım ki beni yalancı sayarlar."*göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a elçilik ver."* onların isnad ettikleri bir suç var. korkarım ki, hemen beni öldürürler."* Allah buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle gidin. Şüphesiz ki, sizinle beraberiz. Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.* İsrail oğullarını bizimle gönder."*Â, dedi, biz himayemizde büyütmedik mi? Hayatını aramızda geçirmedin mi?"*o kötü işi yaptın. Sen nankörün birisin!"*Musa, "Ben, dedi, o işi yaptım şaşkınlardandım."*Sizden korkunca kaçtım. Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."* Firavun dediki Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"* Musa cevap olarak: "Eğer gerçeğini düşünüp anlayan olsanız itiraf edersiniz O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."* Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki atalarınızın da Rabbidir."*Firavun Size gönderilen elçiniz mutlaka delidir" dedi.*Musa dediki Şayet aklınızı kullansanız anlarsınız ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir."* Firavun: "Benden başkasını ilâh tutarsan, andolsun seni zindana kapatılmışlardan ederim" dedi.* Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"*Firavun: "Haydi getir onu bakayım, doğrulardan isen" dedi.*Musa asâsını bıraktı apaçık bir ejderha oluverdi.* Elini koynundan çıkardı; bakanlara bembeyaz nur oluverdi.*Firavun çevresindeki lere: "Bu dedi, sihirbaz!"*Sizi sihriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. ne buyurursunuz?"* Dediler ki: "Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere toplayıcılar gönder."*Bütün sihirbazlar bir araya getirildi.*Halka, toplanın denildi.*Sihirbazlar Firavun'a "Şayet üstün gelirsek, ücret vardır, değil mi?" dediler.*Firavun cevaben: "gözde olacaksınız" dedi.* Musa Atın, ne atacaksanız" dedi.*iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun'un kudreti hakkı için galip geleceğiz" dediler.*Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor!* Sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.*İman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine "*Musa ve Harun'un Rabbine!"* Firavun dedi ki: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha! Anlaşıldı ki o sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!"*Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz."* biz müminlerin evveli olduğumuzdan Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz"* Biz, Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik.*Firavun askerler gönderdi:*bunlar, sayıları az bölük pörçük bir cemaattır."*hakkımızda gayz besliyorlar. "* Biz uyanık ve tekvücut bir cemaatız. diyorlar biz, Firavun ve kavmini bahçelerden, pınarlardan,* Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.* onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık.* Firavun ve adamları onların ardına düştüler.* Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler.* Musa: "Hayır, aslâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir."* Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; infilak etti, her bölük koca bir dağ oluverdi,*Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık,*ötekileri suda boğduk.* Şüphesiz âyetlerde ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.*şüphesiz, Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.* Resulüm onlara İbrahim'in kıssasını naklet.* o, babası ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.*Birtakım putlara taparız onlar sayesinde toplanırız" dediler.* İbrahim as dediki yalvardığınızda onlar sizi işitiyormu size fayda veya zararları olur mu?"*Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk."* İbrahim as dedi ki: atalarınızın, neye taptığını düşündünüz mü?"* onlar benim düşmanımdır ancak âlemlerin Rabbi dostumdur O beni yaratan doğruyu gösterendir,"* yediren, içirendir,"*Hastalağıma şifâ verir."* O ki, canımı alacak, ve diriltecektir. hesap günü, hatamı bağışlayacağını umduğumdur."* Ya Rab! Bana hikmet ve hüküm ver ve beni iyilere kat."*beni doğru anılanlardan eyle!"*beni cennetin varislerinden eyle!"*Babamı da bağışla, çünkü o yanlıştadır İnsanların diriltilecekleri gün, beni mahcub etme."* O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar Ancak Allah'a temiz bir kalple gelenler kurtuluşa erer O gün Cennet müttakilere yaklaştırılmıştır.*Azgınlar için cehennem hortlatılmıştır.* Onlara, "Allah'ı bırakıp taptıklarınız, nerede? Size yardım edebiliyorlar mı kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilir.*Ve arkasından putlar ve azgınlar cehennemin içine fırlatılmaktadırlar.* İblis orduları dediler ki:*Vallahi biz, apaçık sapıklık içindeymişiz."*biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk."*bizi hep o günahkarlar saptırdı."* bizim için ne şefaatçi var,"*Ne de yakın bir dost."* şüphesiz Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.*Nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla itham etti.* kardeşleri Nuh onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"*Haberiniz olsun ki ben, güvenilir bir Peygamberim.Gelin Allah'tan korkun ve bana itaat edin."*sizden ücret istemiyorum. mükafaatımı verecek olan ancak, âlemlerin Rabbidir."* Nuh dedi ki Gelin, Allah'tan korkun ve bana itaat edin." dedilerki, senin ardına düşük kimseler düşmüşken, biz sana inanır mıyız?"*Nuh as dedi ki: "Onların hesabı ancak Rabbime aittir. Ben ancak uyarıcıyım."* Dediler ki: "Ey Nuh! vazgeçmezsen, taşa tutulacaksın!"*Nuh as "Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla itham etti."*benimle onların arasında hükmünü ver. Beni ve müminleri kurtar."* biz onu ve beraberindekileri, gemide kurtardık.* arkasında kalanları suda boğduk.* Şüphesiz mutlak âyete alınacak derslere iman etmiş değillerdir.şüphesiz Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.* Âd kavmi peygamberleri yalancılıkla itham etti.* kardeşleri Hûd şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"* ben, size gönderilmiş, güvenilir bir Peygamberim."* Gelin Allah'tan korkun ve bana itaat edin."* ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafatımı verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir. "* Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz?"*Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz?"*Artık Allah'tan korkun ve itaat edin."* O Allah'tan korkun ki, size Davarlar, oğullar,"* Cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar ihsan etmektedir."* ben sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum."*Dediler ki: "Sen ha vaaz etmişsin, ha vaaz edenlerden olmamışsın, Biz azaba uğratılacak da değiliz."*biz kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlak âyet alınacak ders vardır, ama çokları*iman etmiş değillerdir.* şüphesiz Rabbin, mutlak galip ve merhamet sahibidir.*Semûd kavmi de peygamberleri yalanladılar kardeşleri Salih şöyle demişti: Allah'tan korkmaz mısınız?"*ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."*Gelin, Allah'tan korkun ve bana itaat edin."* sizden hiçbir ücret istemiyorum. mükafatımı verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir."* Siz Bahçelerin, pınarların içinde,"*Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalar arasında,"*güven içinde bırakılacak mısınız?"*bir de dağlardan keyifli kâşâneler oyuyorsunuz."* Gelin! Allah'tan korkun itaat edin."*Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen bozguncuların emrine uymayın."* Sen büyülenmişsin!"*Sen de ancak bizim gibi beşersin. doğru isen, haydi bize bir mucize getir."* Salih as "İşte mucize bu dişi devedir; su içme hakkı onundur, belli bir günün içme hakkı sizin" dedi.* Sakın ona kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir."*Derken onu kestiler; kendilerini azap yakalayıverdi. Şüphesiz bunda âyet ve ders vardır, ama iman etmiş değillerdir.* Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.* Lût kavmi peygamberleri yalancılıkla itham etti.* Hani kardeşleri Lût as şöyle demişti erkeklere mi gidiyorsunuz?"*sizler insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"* dediler ki "Ey Lût! davadan vazgeçmezsen sürülenlerden olacaksın."*Lût "Doğrusu ben, size buğzedenlerdenim."*Yâ Rabbi! Beni ve ailemi onların vebalinden kurtar."*Biz de onu ve ailesini kurtardık,* hepsini helak ettik.*üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, o yağmur ne kötü bir yağmurdu!* Şüphesiz âyet ve ders vardı Ama iman etmiş değillerdir.*Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.* Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla itham etti.*Şuayb şöyle demişti: Allah'tan korkmaz mısınız?"*Ölçeği tam ölçün hak yiyenlerden olmayın."*doğru tartın."*değer düşürmeyin. bozgunculuk yapmayın."*sizi nesilleri yaratan Allah'tan korkun."* dedilerki"Sen, büyülenmişsin."*bizim gibi beşersin biz seni yalancı sayıyoruz."*doğru sözlü isen, üstümüze gökten parça düşürüver."*Şuayb, "Rabbim, yaptıklarınızı en iyi bilendir" dedi.* onu yalancı saydılar da kendilerini azab yakaladı büyük azab idi!* Şüphesiz bunda bir âyet ve ders vardır. Ama iman etmiş değillerdir.*şüphesiz Rabbin, galip ve merhamet sahibidir.*muhakkak Kur'ân âlemlerin Rabbinin indirmesidir.*Resulüm Onu Rûhu'l-emin Cebrail indirdi; Uyarıcılardan olasın diye kalbin üzerine;*Açık bir Arapça lisan ile.* O, şüphesiz daha önceki kitaplarda vardı.* İsrailoğullarının onu bilmesi, onlar için bir âyet değil midir?*Biz onu Arapça bilmeyenlere indirseydik yine iman etmezlerdi.onu günahkar kalplere soktuk. anladılar, ama acıklı azabı görünceye kadar iman etmezler.* İşte azab onlar farkında olmadan, ansızın geliverecektir.*O zaman "Bize mühlet verilir mi diyeceklerdir.*Oysa dünyada iken azabımızı çarçabuk istiyorlardı.* onlara senelerce zevk ettirsek,*Sonra vaad edilen azab gelip çatarsa,*yaşadıkları zevkin hiçbir faydası olmayacaktır.*biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak uyarıcı olmuştur.*ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değiliz.* Şüphesiz onlar vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır.*sakın Allahtan başkasına kulluk edip yalvarma, yoksa azaba uğratılanlardan olursun.* Önce en yakınlarını uyar.*sana uyan müminlere kanadını indir.*sana karşı gelirlerse, de ki: "Ben sizin yaptıklarınızdan uzağım."*Sen mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan.* O gece namaza kalktığın zaman seni görüyor. secde edenler arasında dolaşmanı görüyor. her şeyi işiten, her şeyi bilen O'dur.* Şeytanlar günaha, iftiraya düşkün herkesin üzerine iner Onlar şeytana kulak verirler ve yalancıdırlar onlara sapıklar uyar.*her vadide şaşkınca dolaşıp yapmadıkları şeyleri söylerler iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık*edenler, hangi dönüşe döndürüleceklerini bileceklerdir.* |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|