07-02-2008, 02:20 | #1 |
Aygün’den aynı taktik: ‘Atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum’
Dün yaşanan gözaltılara, en ilginç yorumu, kendisi de gözaltına alınan Sinan Aygün yapmış.. Polislerin arasında iken bir gazeteci fırsatını bulmuş ve sormuş: “Ne ile suçlanıyorsunuz?” Cevap hazır: “Atatürk’ü sevmekle!” Ne kadar kolay bir cevap. Ne kadar istismar kokan bir karşılık.. Sanki sadece kendisi Atatürk’ü seviyormuş da, onun için gözaltına alınmış! Başka hiç kimse Atatürk’ü sevmiyormuş! İnsan o cevabı verirken, biraz düşünür.. Daha gözaltıların üçüncü; bilemediniz dördüncü saatindeyiz.. Herkes bilir ki, gözaltının bu ilk saatlerinde, arama ve diğer klasik tesbit işlemleri yapılır. Birinci günün sonuna doğru, arama ve diğer tesbitlerin akabinde suçlama söylenir, sanığın ne diyeceği sorulur.. Olsun.. Adam ne ile suçlanacağını, daha ilk dakikadan biliyor.. Daha doğrusu, kendisini ne ile savunacağını biliyor.. Adama soruyorlar:“Adın ne?” Cevap veriyor: “Ben Atatürk’ü çok seviyorum.” Devamla soruyorlar: “Soyadın ne?” Onun da cevabında yine Atatürk istismarı var: “Atatürk’ü sevdiğim için buradayım.” Kimlik tesbit işlemlerinden sonra, ancak ertesi günü sabah saatlerinde belki başlayacaktır, esas suçlamaların anlatılması.. Gözaltının somut sebebini biz de bilmiyoruz. Ama örneğin sorulacaktır: “Kıbrıs ile ilgili tek karış toprak Rumlara verilmediği halde, ‘Kıbrıs satıldı. Kıbrıs bitti’ diye yaptığınız kışkırtmalarda amacınız ne idi?” Aygün de cevap verecektir: “Amacımız, Atatürk’ü sevdiğimizi göstermekti..” İyi de Atatürk döneminde Kıbrıs zaten bizde değildi ki.. Sen şimdi Kıbrıs’la ilgili iddialarda bulunurken, Atatürk döneminde hiçbir yeri bizde olmayan bir toprağın satıldığını nasıl söyleyebiliyorsun? Soracaklar; “Kerkük-Musul üzerinden, ‘Türkmenlere ihanet edildi’ açıklamaları ile Türkiye’yi karıştırmak istediğiniz iddiaları hakkında ne diyeceksiniz?” Cevap verecek Sinan bey: “Atatürk’ü sevdiğim için o kışkırtmaları yaptım.” İyi de bey abi... Kerkük ve Musul, zaten Atatürk döneminde Irak’a bırakılmadı mı? Sen şimdi 70 yıl sonra, bir yandan ‘topraklarımız satılıyor’ derken, bir yandan da başka devletlerin topraklarını almamız için kışkırtıcılık yapıyorsun, bunun ne manası var ki? Soracaklar, “Anayasal düzene uygun şekilde iktidara gelen meşru hükümete karşı, bazı emekli askerlerle işbirliği içinde, korkutma, yıldırma politikaları uyguladığınız, halkı tedirgin edecek açıklamalar yaptığınız, iktidarı seçim yoluyla değil, illegal yollarla değiştirmek istediğiniz iddia ediliyor. Ne dersiniz?” Cevap verecek Aygün: “Atatürk’ü çok sevdiğimden!..” İyi de Sinan bey... Atatürk, size “İktidarı illegal yollardan değiştirin” mi diyor? Öyle bir açıklaması mı var Atatürk’ün? Atatürk değil miydi, saltanatı kaldırıp, cumhuriyeti ilan eden? Sen şimdi cumhuriyeti kaldırıp, bir avuç egemene ülkeyi teslim etmek istiyorsun, bunu yapmak için de, Atatürk’ü öne çıkarıyorsun, öyle mi? Soracaklar Aygün’e: “Senin irtibatta bulunduğun, şu şu şu kişilerde bomba, silah vesair bulundu. Ne diyorsun?” Cevap verecek büyük tacir: “Ben Atatürk’ü çok seviyorum.” Bu soru-cevapların abartılı olduğunu sanmayın. Olaylar gerçekten bu minvalde cereyan ediyor.. Olaylar, gerçekten bu kadar basit bir dar cephede cereyan ediyor. Adam kendi menfaatlerini gözeterek işlerini yürütürken, “Atatürk istismarı ile dokunulamaz” olmak istiyor.. Adam Ticaret Odası’nın başkanı ama, aslında en cesur Atatürk ticareti ile karşımıza çıkıyor.. Dün yaşanan gözaltılarla, Türkiye br dönemi kapatıyor.. Atatürk’ü kendi menfaatleri için istismar edenlerin, bu uyanıklıklarına artık son veriliyor.. Gerek gözaltına alınanların kimlikleri, gerekse soruşturulan tüzel kişiliklerin söylemleri, Atatürkçülük üzerinden menfaat peşinde koşanların devirlerinin kapandığını, açıkça müjdeliyor bize.. Yok artık; banka hortumlayıp, Atatürkçü geçinerek suçunu örtbas etmek. Yok artık; gecekonduya Atatürk büstü dikerek yıkımdan kurtulma taktiği.. Yok artık.. Yok.. Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 02/07/2008
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|