07-27-2008, 19:12 | #1 |
Aygün, Paşalara Neden Çay Demletmedi ? (: [ FİKRİ AKYÜZ ] (:
Soru : Sinan Aygün niçin tutuklanmıştı ? Cevap : Atatürk ü çok sevdiği için … Soru : Aygün niçin 14 gün sonra salıverildi ? Cevap : Bağımsız Yargı Aygün ‘ü Adli Tıp Enstitüsü Kemalizm Grafoloji Departmanına sevk edip teste tabi tutması üzerine tahliye etti. Çünkü yapılan tetkikte Aygün’ ün Atatürk ‘ü yeterince sevmediği kanaatine varıldı. ( Aygün ‘ün bu karara Hürriyet Medya Towers ya da Basın Konseyi nezdinde itiraz edeceği bildirildi . Umalım ki; “ bu suçtan “ dolayı kendini ispatlayarak müebbet hapis yesin …) Soru : Aygün niçin “ Aynı koğuşta kaldığım Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’ a çay demlettirmedim . Bulaşık yıkattırmadım . Çünkü komutanlara ayıp olurdu” dedi.? Cevap : Çünkü Şener Eruygur çay içmeyen bir komutandır. Sarıkız isimli bir ineği besleyip , onun postundan , postunu satın alan dostundan , etinden ve sütünden istifade ettiği iddia edilen birinin süt içme ihtimalinin ne kadar kuvvetli olduğu aşikardır. Kaldı ki sütü kaynatınca oluşan “ kaymak tabakasından “ istifade edecek olan birileri de mutlaka olacaktır. İlaveten ; Sarıkız isimli ineğin sütünü kapalı cezaevinde içmek ile Ayışığı altında demli çay içmek arasında Kemalizm farkı olmasa bile romantizm farkı vardır (..) Soru : Tuncay Özkan ATV’yi niye bastı ; “Biz kaç kişiyiz “ grubu ATV binalarını niye yumurta yağmuruna tuttu ? Cevap : Çünkü ATV Anahaber , Tuncay Özkan ile Muzaffer Tekin ‘İn aynı karede yer alan bir fotoğrafını yayınladı. Tuncay Özkan ve Grubu buna kızdı .Atv’ye atılan yumurtalar ile kardeşler bakkaliyesinin deposunda bulunan yumurtaların aynı tavukların yumurtaları olup olmadığı noktasındaki spekülasyonlara savcı Zekeriya Öz son noktayı koydu. Oysa , o stratejik yumurtalar atılmamalı ve “Hepimiz Kubilay’ız” nidası eşliğinde “Menemen “ yapılmalıydı. Soru : Başta Radikal Yazarı Nuray Mert olmak üzere bazı yazarlar kapatma davası ile Ergenekon davası söz konusu olduğunda tarafını belli etmede niçin zorlanıyor ? Cevap : Bazıları kafasını kuma gömer.Gömdüğü için yönünü tayin edemez.Ve bu nedenle pusulasını şaşırır. Dolayısıyla duruşu bozulur.Savunmaya geçince de “ Ama ben sizin Türban Özgürlüğünüzü savunduğum için az mı hırpalandım “ der. Hani Şu fıkrayı bilirsiniz. Hocanın karısı “Sağındaki lambayı ver de yakayım “ demiş. Kocası cevap vermiş.Ben bu karanlıkta sağ tarafımın neresi olduğunu nasıl bileyim … Pardon bu fıkra uymadı .Başka bir fıkra yazayım. Bir akıl hastası , akıl hastanesinden kaçtıktan sonra akıl hastanesinin santralini çevirip, “ 9 numaralı odada kimse var mı “diye sorunca , santral görevlisi odaya bakıp döndükten sonra hayır kimse yok diye cevap vermiş. Telefonu açan akıl hasrası rahatlamış bir vaziyette “ Oh çok iyi . Demek ki kaçmışım “ diye kendi kendine konuşmuş (..) Soru : Abdüllatif Şener Partisinden niçin ayrıldı ? Cevap : TOBB Üniversitesinde ders vermek için ayrıldığını söyledi ama büyük bir feraset örneği göstererek meydanlardan ders almanın daha “ fizıbıl” olacağını gördü.Çünkü O bir halk adamıydı.Ve o yüzden meydanlara indi ve o halktan ders aldıktan sonra tekrar üniversiteye dönüp ders vermeye başlayacak kadar hassas bir siyasetçidir. [ FİKRİ AKYÜZ ] / YENİ ŞAFAK
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|