01-20-2010, 21:47 | #1 |
Aziz ÜSTEL "Haitili’ye ilk yardım eli Kızılay’dan"
Haiti yerle bir... İnsanlar aç bilaç, susuz... Kan revan içinde... Dolanıyor şaşkın şaşkın enkaz arasında... Mideleri bomboş... Dudakları susuzluktan çatlamış. İşte tam bu sırada Dominik Cumhuriyeti’nden dev bi tanker yaklaşıyor, içme suyu dolu. Gönderinde Türk, altındaysa Kızılay bayrağı dalgalanıyor. “Yokohama ve Tokyo’daki 1923 depremini incelemeye başladım, Haiti depremini duyar duymaz” diye söze giriyor Kızılay Başkanı Tekin Küçükali. “Bu iki kentte de yapılaşma, 2010 daki Haiti’de var olan evlere göre çok daha sağlam. Depremin şiddeti 8.4 ve süresi 4 dakikayla 10 dakika arasında. Üzerinden silindirle geçilmiş yani, özellikle de Yokohama’nın. Buna rağmen ayakta duran binalar var. Ölü sayısıysa toplam olarak iki kentte 50 bin civarında. Haiti’deki depremin şiddeti 7, süresiyse 60 saniye. Yer kabuğuna yakınlığı da 8 kilometre... Ama ölü sayısı, en iyi tahminle 200 bin... Son bin yılın en büyük depremi. Dilim varmıyor söylemeye ama ölü sayısı 400 binlere ulaşabilir... Sokaklar cesetten geçilmiyor... Enkaz altında kalanlara ulaşılmıyor.” Ne yapmış Tekin Bey, depremi duyar duymaz. “Hemen bir ruh bilimciyle (psikolog) afet uzmanını yolladım. Barınma ve beslenme koşulları nedir, tespit ettirdim.” Düşünüyor biraz. Sonra acı acı gülümsüyor. “Dominik Cumhuriyeti’nde, 2007 yılında sel felaketi olmuştu. Hemen uçağa atlayıp gitmiştik, ne yapabiliriz diye. Uçakta Daniel adında biri yanımıza geldi. Kim olduğumuzu, niye Dominik Cumhuriyeti’ne gittiğimizi sordu. Biz de Kızılay’dan geldiğimizi, nasıl yardım edebileceğimizi öğrenmeye gittiğimizi söyledik. Adam bize inanmadı. Meğer Dominik Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın en yakın adamıymış. Uçaktan inince bizi izletmiş. Sonra yaptığımız yardımları görünce, boynumuza sarıldı. ‘Acının dini, gözyaşının milleti olmaz!’ dedim Daniel’e. Adamın gözleri doldu. Ciddi yardımlarda bulunduk Dominik Cumhuriyeti’ne o zaman. Haiti’deki depremi duyunca hemen Daniel’i aradım, bizim adımıza dev bir su tankeri kiralamasını rica ettim. O saat tanker kiralandı ve içme suyuyla dolduruldu. Ve Haiti’ye doğru yola çıktı. Ardından bir feribot kiraladık yine Daniel aracılığıyla. Mutfak malzemeleri, süt, mama, değişik yiyecekler, 200 bin battaniye... Yükledik feribota ve yolladık. Bu arada bütçeden 500 bin dolar ayırdık ilk aşamada Haiti için. Sağlık Bakanlığımız da hemen bir seyyar hastane yolladı...” Böyle konuşurken biz Tekin Bey’le, telefonlar durmuyor. Cep telefonundan Dominik Cumhuriyeti’yle konuşurken, masa üstündeki telefondan Haiti’ye emirler yağdırıyor. Ve birden susuyor; gözleri doluyor: “Tamam... İlk aşamada 20 bin ceset torbası gönderelim...” Türkiye nire Haiti nire... Dünyanın en yoksul devleti. Kölelerin kurduğu, 9 milyon insanın yaşadığı, uyurken de uyanıkken de kabus gördüğü bi yer. İnsanların yüzde 86’sı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşsizlik oranı yüzde 62, AIDS illeti dört bi yanı sarıp sarmalamış... Bütün bunların üstüne de tarihin en büyük insan kaybına neden olan deprem sillesini yiyor... Tankerler, feribotlar yardım üstüne yardım taşıyor Dominik Cumhuriyeti’nden Haiti’ye. Tekin Küçükali’nin komutanlığında Kızılay ordusu seferberlik ilan etmiş. Ve 24 saat orada, parasıyla, aşıyla, çadırıyla, ilacıyla, suyuyla, sütüyle... Ay yıldızlı bayrakla Kızılay’ın bayrağı biraz olsun gözyaşlarını dindiriyor Haitililer’in...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|