Aziz ÜSTEL "İmralı'ya yüzme havuzuyla sauna yapılıyor!" - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 01-19-2010, 00:03

İmralı bundan böyle dört yıldızlı otel haline getirilecek.
Avluya, Sayın Apo Bey serinlesin diye bir yüzme havuzu yapılacak. Havuza girmeden önce de terlemesi için, bir sauna dikilecek.

Aslında İmralı Palas beş yıldızlı olacaktı ama; Türk hamamı yapmak için yer bulunamadı.

Sonracığıma, mutfak yeterli değil.

Madam Mitterand Fransa’da bi aşcı (ahçı değil) göndermeyi önerdiyse de, adamın istediği para 357 sayılı Devlet Memurin yasasına uyduralamadığından, ne yazık ki kabul görmedi.

Bahçe mimarisi konusunda da görüşmeler sürüyor.

Ünlü bahçe mimarı Süreyya Yerebakan, iki taslak hazırlamış. Ama bunları Sayın Apo Bey onaylamamış. Palmiye, kivi, hindistan cevizi ve ananas yetişsin istiyor has bahçesinde. Şimdi bunlar için araştırma yapılıyor.

Sunulan bir başka tasarıysa, Sayın Apo Bey’in taşınacacağı Çapulcubaşı Dairesi’nin duvarlarını yıkıp baştan aşağı cam yapmayı içeriyor. Böylece kaptan köşkünde oturuyormuş gibi olacakmış Sayın Apo Bey.

Aman cam kurşun geçirmez olsun; başımıza iş almayalım! PKK’lının biri “biz dağda yarı aç yarı tok dolanırken, efendimiz hazretleri böyle leb-i deryaya kurulmuş, dalgın dalgın sulara bakınıp cavuş üzümleri lüplemekte”, diye düşünüp bi delilik yapmasın!

Bu arada, Sayın Apo Bey, “Benim Kavgam” adlı yeni bi kitap kaleme alıyormuş; sakın Hitler’in “Kavgam”ıyla karıştırılmaya; Sayın Apo Bey’inkinin başında “Benim” yazmakta.

Ya işte böyle dostlar.

Sayın Apo Bey uluslararası koşullara uygun bi cezaevinden alınıp, dört yıldızlı bi otele dönüştürülecek İmralı Palas’da yaşamını sürdürecek bundan böyle.

Sayın Apo Bey’in yaşam koşullarını bahane edip böğürenlere duyurulur. Yeni bi mazeret bulmanız gerekecek!

Lütfen Büyükelçiyi sınırdışı et Ayalon!

Kurtlar Vadisi nam bi dizi, pek sinirlendirmiş faşist Libermann’ın yardımcısı Danny Ayalon’u.

“Valla bu dizi devam ederse, Büyükelçi’yi sınırdışı ederiz!” buyurmuş.

Danny’ciğim bak, sen önce, kendine iyi bi ruh doktoru bul. Sana bi önerim de var: King Saul Bulvarı No 5/2 Tel Aviv’de, Türkiye’de gitme, zamanında Mazhar Osman Bey’in asistanlığını yapmış, 97 yaşında David Bergmann oturuyor. Sen ona bi görün. Valla bu böyle devam etmez. Televizyonda dizi seyredip kafayı üşütüyorsun. Ondan sonra da evine gidip coluğunu çocuğunu dövüyorsundur! Yazık sana kardeşim. Ya da her sabah valium gibi bi sakinleştirici iç; öyle git evine. Dizilere falan takma kafanı!

Ha az daha unutuyordum; sıkıyorsa eğer, Yahudilerle hafiften hafiften dalga geçen Amerikan dizilerini ve güldürü ustalarını protesto etmek için ABD Büyükelçisini de çağırsana! Onu da alçağa oturtup, kendin yüksek koltuğa kurulsana! Hadi bi dene! Nasılsa özür mektupları yazmaya alıştın artık! Kağıdı kalemi alır bi tane de Washington’a yollarsın!

Belediye Meclisinde bir gün

Üye A: Sayın Başkan, Fevzi Çakmak Bulvarı’nın adı değiştirilsin diye bir önerge var. Gündeme yazmışınız.

Başkan: (Gündeme bakar) Evet.

Üye A: Efendim bizim kentte “Fevzi Çakmak Bulvarı” diye bi bulvar yok.

Başkan: Nasıl yok? Var efendim! Şehire girerken ilk ışıklardan sola saptın mı hangi bulvara çıkıyorsun?

Üye A: Miralay Sadullah Bey Bulvarına!

Başkan: Olur mu efendim?! Öyle mi arkadaşlar?

Meclis üyelerinin kimi başını sallayarak onaylar, kimi “öyle” der.

Başkan: Peki kim değiştirdi bu bulvarın adını?

Üye A: Sizden önceki Başkan?

Başkan: Yani?

Üye A: Enişteniz efendim, enişteniz! Sizden önce Meclis Başkanıydı ya hani?! Siz de İstanbul’da oturmaktaydınız. İşleriniz bozulunca geldiniz. Seçime girdiniz. Seçilip, başkanımız oldunuz!

Başkan: Tamam tamam anladık! Peki kim bu Miralay Sadullah Bey!

Üye A: (Gülerek) Kim olacak. Eniştenizin rahmetli babası!!

(Cemal Kazancı’ya teşekkürler)

Özel güvenlikçiler dertli

Özel Güvenlik Görevlilerinden şikayet üstüne şikayet geliyor. Her şeyden önce polis statüsünde olmalarına rağmen hiç bir sosyal hakları yok. Bu gün özel güvenlik görevlileri Irak’ta, Afganistan’da, Türki Devletler’de, Rusya’da bir çok Türk müteahhidin inşaatlarını bekliyor, yirmi dört saat boyunca. Aldıkları maaş 1500 dolar. Ama Amerikalı ya da İngiliz bir özel güvenlikcinin maaşı 15.000 dolardan başlıyor. Sigorta yasasında var olan haftalık çalışma saati neredeyse ikiye katlanıyor, ama fazla mesai ödenmiyor. İşe özel güvenlikci olarak başlayan bi kişinin yükselmesi neredeyse imkansız. Çünkü polislikten ya da askerlikten emekli olanlar, hemen yıllarını bu işe verenlerin başına getiriliyor. Sorunlar uzadıkca uzuyor böyle. Benden dile getirmesi. Çaresi de devletin yeni bir yasda çıkarmasında.

(Abdullah,Sinan,Cemil ve arkadaşları. Soyadlarınınn yazılmasını istememişler)

Bakan geldi mi, illa Cumhurbaşkanıyla mı görüşecek?

Dünyanın hiç bi ülkesinde, bi Bakan geldi mi, illa da Cumhurbaşkan’ı ve Başbakan’la görüşecek diye bi kural yoktur.

Ehud Barak, İsrail Savunma Bakanı. Sayın Vecdi Gönül’le görüşür. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı’yla niye görüşecek ki? Geçenlerde Macaristan Ulaştırma Bakanı gelmişti. Ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı’yla görüştü. Sayın Binali Yıldırım’la oturup konuştu ve ülkesine geri döndü. Kimse de ayaklanmadı! İsrail’in ayrıcalığı mı var?

01-19-2010, 00:03	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Aziz ÜSTEL "İmralı'ya yüzme havuzuyla sauna yapılıyor!" İmralı bundan böyle dört yıldızlı otel haline getirilecek. Avluya, Sayın Apo Bey serinlesin diye bir yüzme havuzu yapılacak. Havuza girmeden önce de terlemesi için, bir sauna dikilecek. Aslında İmralı Palas beş yıldızlı olacaktı ama; Türk hamamı yapmak için yer bulunamadı. Sonracığıma, mutfak yeterli değil. Madam Mitterand Fransa’da bi aşcı (ahçı değil) göndermeyi önerdiyse de, adamın istediği para 357 sayılı Devlet Memurin yasasına uyduralamadığından, ne yazık ki kabul görmedi. Bahçe mimarisi konusunda da görüşmeler sürüyor. Ünlü bahçe mimarı Süreyya Yerebakan, iki taslak hazırlamış. Ama bunları Sayın Apo Bey onaylamamış. Palmiye, kivi, hindistan cevizi ve ananas yetişsin istiyor has bahçesinde. Şimdi bunlar için araştırma yapılıyor. Sunulan bir başka tasarıysa, Sayın Apo Bey’in taşınacacağı Çapulcubaşı Dairesi’nin duvarlarını yıkıp baştan aşağı cam yapmayı içeriyor. Böylece kaptan köşkünde oturuyormuş gibi olacakmış Sayın Apo Bey. Aman cam kurşun geçirmez olsun; başımıza iş almayalım! PKK’lının biri “biz dağda yarı aç yarı tok dolanırken, efendimiz hazretleri böyle leb-i deryaya kurulmuş, dalgın dalgın sulara bakınıp cavuş üzümleri lüplemekte”, diye düşünüp bi delilik yapmasın! Bu arada, Sayın Apo Bey, “Benim Kavgam” adlı yeni bi kitap kaleme alıyormuş; sakın Hitler’in “Kavgam”ıyla karıştırılmaya; Sayın Apo Bey’inkinin başında “Benim” yazmakta. Ya işte böyle dostlar. Sayın Apo Bey uluslararası koşullara uygun bi cezaevinden alınıp, dört yıldızlı bi otele dönüştürülecek İmralı Palas’da yaşamını sürdürecek bundan böyle. Sayın Apo Bey’in yaşam koşullarını bahane edip böğürenlere duyurulur. Yeni bi mazeret bulmanız gerekecek! Lütfen Büyükelçiyi sınırdışı et Ayalon! Kurtlar Vadisi nam bi dizi, pek sinirlendirmiş faşist Libermann’ın yardımcısı Danny Ayalon’u. “Valla bu dizi devam ederse, Büyükelçi’yi sınırdışı ederiz!” buyurmuş. Danny’ciğim bak, sen önce, kendine iyi bi ruh doktoru bul. Sana bi önerim de var: King Saul Bulvarı No 5/2 Tel Aviv’de, Türkiye’de gitme, zamanında Mazhar Osman Bey’in asistanlığını yapmış, 97 yaşında David Bergmann oturuyor. Sen ona bi görün. Valla bu böyle devam etmez. Televizyonda dizi seyredip kafayı üşütüyorsun. Ondan sonra da evine gidip coluğunu çocuğunu dövüyorsundur! Yazık sana kardeşim. Ya da her sabah valium gibi bi sakinleştirici iç; öyle git evine. Dizilere falan takma kafanı! Ha az daha unutuyordum; sıkıyorsa eğer, Yahudilerle hafiften hafiften dalga geçen Amerikan dizilerini ve güldürü ustalarını protesto etmek için ABD Büyükelçisini de çağırsana! Onu da alçağa oturtup, kendin yüksek koltuğa kurulsana! Hadi bi dene! Nasılsa özür mektupları yazmaya alıştın artık! Kağıdı kalemi alır bi tane de Washington’a yollarsın! Belediye Meclisinde bir gün Üye A: Sayın Başkan, Fevzi Çakmak Bulvarı’nın adı değiştirilsin diye bir önerge var. Gündeme yazmışınız. Başkan: (Gündeme bakar) Evet. Üye A: Efendim bizim kentte “Fevzi Çakmak Bulvarı” diye bi bulvar yok. Başkan: Nasıl yok? Var efendim! Şehire girerken ilk ışıklardan sola saptın mı hangi bulvara çıkıyorsun? Üye A: Miralay Sadullah Bey Bulvarına! Başkan: Olur mu efendim?! Öyle mi arkadaşlar? Meclis üyelerinin kimi başını sallayarak onaylar, kimi “öyle” der. Başkan: Peki kim değiştirdi bu bulvarın adını? Üye A: Sizden önceki Başkan? Başkan: Yani? Üye A: Enişteniz efendim, enişteniz! Sizden önce Meclis Başkanıydı ya hani?! Siz de İstanbul’da oturmaktaydınız. İşleriniz bozulunca geldiniz. Seçime girdiniz. Seçilip, başkanımız oldunuz! Başkan: Tamam tamam anladık! Peki kim bu Miralay Sadullah Bey! Üye A: (Gülerek) Kim olacak. Eniştenizin rahmetli babası!! (Cemal Kazancı’ya teşekkürler) Özel güvenlikçiler dertli Özel Güvenlik Görevlilerinden şikayet üstüne şikayet geliyor. Her şeyden önce polis statüsünde olmalarına rağmen hiç bir sosyal hakları yok. Bu gün özel güvenlik görevlileri Irak’ta, Afganistan’da, Türki Devletler’de, Rusya’da bir çok Türk müteahhidin inşaatlarını bekliyor, yirmi dört saat boyunca. Aldıkları maaş 1500 dolar. Ama Amerikalı ya da İngiliz bir özel güvenlikcinin maaşı 15.000 dolardan başlıyor. Sigorta yasasında var olan haftalık çalışma saati neredeyse ikiye katlanıyor, ama fazla mesai ödenmiyor. İşe özel güvenlikci olarak başlayan bi kişinin yükselmesi neredeyse imkansız. Çünkü polislikten ya da askerlikten emekli olanlar, hemen yıllarını bu işe verenlerin başına getiriliyor. Sorunlar uzadıkca uzuyor böyle. Benden dile getirmesi. Çaresi de devletin yeni bir yasda çıkarmasında. (Abdullah,Sinan,Cemil ve arkadaşları. Soyadlarınınn yazılmasını istememişler) Bakan geldi mi, illa Cumhurbaşkanıyla mı görüşecek? Dünyanın hiç bi ülkesinde, bi Bakan geldi mi, illa da Cumhurbaşkan’ı ve Başbakan’la görüşecek diye bi kural yoktur. Ehud Barak, İsrail Savunma Bakanı. Sayın Vecdi Gönül’le görüşür. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı’yla niye görüşecek ki? Geçenlerde Macaristan Ulaştırma Bakanı gelmişti. Ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı’yla görüştü. Sayın Binali Yıldırım’la oturup konuştu ve ülkesine geri döndü. Kimse de ayaklanmadı! İsrail’in ayrıcalığı mı var?

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)