Babacığım (mutlaka okuyun) - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**ak sevda** · 09-03-2010, 22:33

BABACIĞIM
Küçük çocuk okuldan gelir gelmez holün sonundaki odaya doğru gitti Ve duvarın dibinde duran tabureye çıkarak, kapının üstündeki camlı bölümden baktı Babacığı her zamanki yerinde, eski bir sedirde oturuyordu Önünde de birkaç tane içki şişesi vardı Sedirin üstüne yayılan örtü, sigara yanıklarıyla yer yer delinmiş, dökülen sıvılarla rengini kaybetmişti Köşedeki televizyon yine açıktı, babası ona bakacak durumda olmasa da…
Küçük çocuk okula yeni başlamıştı Buna rağmen kontrol görevini, büyüklere taş çıkartacak bir şekilde yapar, bu işe her şeyden fazla önem verirdi Çünkü babası sızınca sigarasını elinden düşürür, bazen üstünü başını, bazen yorganı, bazen de yerdeki kilimleri yakardı Üstelik de her yere alkol bulaştığından, o zamana kadar bir yangın çıkmaması, mucizeden başka bir şey değildi
Babası için ettiği dualar, daha yangın çıkmadan onu söndürüyordu
Küçük çocuk kontrol işlemini, kapının üstünden yapmak zorunda idi Çünkü içeri girse çok kötü azarlanır, duyduğu üzüntüden, o günkü hiç bir dersine çalışamazdı Anneciği “geçim işi”ni üstlenmişti Sürekli olmasa da, haftada birkaç gün temizliğe giderdi Küçük çocuk bu günlerde babasına daha fazla ihtimam gösterirdi Holün duvarındaki sarkaçlı saatleri, ona görev vaktini bildirirdi Buçuklarla birlikte, bu da yarım saatte bir demekti İkide bir yerinden kalkmaya üşense de, babasına duyduğu sevgiden ötürü, bu işten asla şikayet etmezdi En büyük üzüntüsü ona yaklaşamamak, bir kerecik bile okşanmamaktı “Tek çocuk çok kıymetlidir” diyenler, bu bakımdan kesinlikle yanılıyordu
Babası, yıllar boyu kapandığı odadan sadece tuvalet ihtiyacı için ayrılır, daha sonra hiç bir mekâna uğramadan, âdeta koşarcasına geri dönerdi Küçük çocuk kapının açıldığını duyunca aceleyle koridora fırlayıp, babasının kendisiyle konuşmasını, hatta bazen rüyasında gördüğü gibi, sarılarak öpmesini beklerdi
Fakat ondan sadece tek bir kelime duyardı: “N’aber?”
“İyiyim babacım!” derdi gülümseyerek ve sevgisini gönlüne hapsederek…
…
Çocuk bir gün yine okuldan döndüğünde, kontrol vazifesini yapmak istedi Fakat çıktığı taburenin bir ayağı aniden kırılınca, kapının pervazına asılı kaldı Ellerini bırakarak aşağı atlaması, onun için son derece basit bir işti Fakat tabure devrilip tersine dönmüş, sivri bir kama şeklinde kırılan ayak, tam atlayacağı yere gelmişti
Çocuk o şekilde sallanıp durmaktayken, babası sesleri duyup dışarı çıktı Ve tabureyi bir kenara ittikten sonra, oğlunu bel kısmından sıkıca kavrayarak:
“Ellerini bırak!” diye bağırdı “Merak etme seni tuttum, düşmezsin”
Küçük çocuk, bu sözleri hiç duymamış gibiydi O şekilde beklerken:
“Bırak, bırak, korkma!” diye tekrarladı babası “Seni çok sıkı tuttum, endişelenme!”
Çocuk, ancak kendisinin duyacağı şekilde:
“Gücüm tükenmeden bırakmam babacım!” dedi “Çünkü bana ilk defa sarılıyorsun

**Ak Asude** · 09-21-2010, 15:59

Çok güzeldi. Emeğine sağlık.

**hüma** · 09-21-2010, 17:10

ayyy canım benm,içim parçalandı ya

**ak sevda** · 09-22-2010, 20:36

okuyan gözlerinize sağlık

**akgurbetci** · 09-22-2010, 21:30

Cocuklarimiza olan sevgimizi göstermekten utanmayalim onlari ihmal etmeyelim sevgiyle yetistirelim insaAllah. Cok tesekkürler.

**Ruh-i zar** · 09-22-2010, 21:37

Ama ağlarım ben hemen ya

Böyle bi durum olmasada bende hiç hatırlamam babama sarıldığımı..
Kötü bi durum..

**ak sevda** · 09-22-2010, 21:40

ben babama sarılmıyorum ama sevgiyle göz göze geldiğim an dünyanın en mutlu insanı oluyorum.

**EZEL** · 09-22-2010, 21:43

Hemende ağladınız sulugözlüler sizi

**Mâsivâ** · 09-22-2010, 21:44

off ya düzelmiştim bugün, ağlattınız yahu.. ibret bi paylaşım olmuş

**.::ReyyaN::.** · 09-22-2010, 21:49

Çok güzel bir paylaşımmış sağolasın

09-03-2010, 22:33	#1
Kullanıcı Adı ak sevda	Babacığım (mutlaka okuyun) BABACIĞIM Küçük çocuk okuldan gelir gelmez holün sonundaki odaya doğru gitti Ve duvarın dibinde duran tabureye çıkarak, kapının üstündeki camlı bölümden baktı Babacığı her zamanki yerinde, eski bir sedirde oturuyordu Önünde de birkaç tane içki şişesi vardı Sedirin üstüne yayılan örtü, sigara yanıklarıyla yer yer delinmiş, dökülen sıvılarla rengini kaybetmişti Köşedeki televizyon yine açıktı, babası ona bakacak durumda olmasa da… Küçük çocuk okula yeni başlamıştı Buna rağmen kontrol görevini, büyüklere taş çıkartacak bir şekilde yapar, bu işe her şeyden fazla önem verirdi Çünkü babası sızınca sigarasını elinden düşürür, bazen üstünü başını, bazen yorganı, bazen de yerdeki kilimleri yakardı Üstelik de her yere alkol bulaştığından, o zamana kadar bir yangın çıkmaması, mucizeden başka bir şey değildi Babası için ettiği dualar, daha yangın çıkmadan onu söndürüyordu Küçük çocuk kontrol işlemini, kapının üstünden yapmak zorunda idi Çünkü içeri girse çok kötü azarlanır, duyduğu üzüntüden, o günkü hiç bir dersine çalışamazdı Anneciği “geçim işi”ni üstlenmişti Sürekli olmasa da, haftada birkaç gün temizliğe giderdi Küçük çocuk bu günlerde babasına daha fazla ihtimam gösterirdi Holün duvarındaki sarkaçlı saatleri, ona görev vaktini bildirirdi Buçuklarla birlikte, bu da yarım saatte bir demekti İkide bir yerinden kalkmaya üşense de, babasına duyduğu sevgiden ötürü, bu işten asla şikayet etmezdi En büyük üzüntüsü ona yaklaşamamak, bir kerecik bile okşanmamaktı “Tek çocuk çok kıymetlidir” diyenler, bu bakımdan kesinlikle yanılıyordu Babası, yıllar boyu kapandığı odadan sadece tuvalet ihtiyacı için ayrılır, daha sonra hiç bir mekâna uğramadan, âdeta koşarcasına geri dönerdi Küçük çocuk kapının açıldığını duyunca aceleyle koridora fırlayıp, babasının kendisiyle konuşmasını, hatta bazen rüyasında gördüğü gibi, sarılarak öpmesini beklerdi Fakat ondan sadece tek bir kelime duyardı: “N’aber?” “İyiyim babacım!” derdi gülümseyerek ve sevgisini gönlüne hapsederek… … Çocuk bir gün yine okuldan döndüğünde, kontrol vazifesini yapmak istedi Fakat çıktığı taburenin bir ayağı aniden kırılınca, kapının pervazına asılı kaldı Ellerini bırakarak aşağı atlaması, onun için son derece basit bir işti Fakat tabure devrilip tersine dönmüş, sivri bir kama şeklinde kırılan ayak, tam atlayacağı yere gelmişti Çocuk o şekilde sallanıp durmaktayken, babası sesleri duyup dışarı çıktı Ve tabureyi bir kenara ittikten sonra, oğlunu bel kısmından sıkıca kavrayarak: “Ellerini bırak!” diye bağırdı “Merak etme seni tuttum, düşmezsin” Küçük çocuk, bu sözleri hiç duymamış gibiydi O şekilde beklerken: “Bırak, bırak, korkma!” diye tekrarladı babası “Seni çok sıkı tuttum, endişelenme!” Çocuk, ancak kendisinin duyacağı şekilde: “Gücüm tükenmeden bırakmam babacım!” dedi “Çünkü bana ilk defa sarılıyorsun

09-21-2010, 15:59	#2
Kullanıcı Adı Ak Asude	Çok güzeldi. Emeğine sağlık.

09-21-2010, 17:10	#3
Kullanıcı Adı hüma	*ayyy canım benm,içim parçalandı ya*

09-22-2010, 20:36	#4
Kullanıcı Adı ak sevda	okuyan gözlerinize sağlık

09-22-2010, 21:30	#5
Kullanıcı Adı akgurbetci	Cocuklarimiza olan sevgimizi göstermekten utanmayalim onlari ihmal etmeyelim sevgiyle yetistirelim insaAllah. Cok tesekkürler.

09-22-2010, 21:37	#6
Kullanıcı Adı Ruh-i zar	Ama ağlarım ben hemen ya Böyle bi durum olmasada bende hiç hatırlamam babama sarıldığımı.. Kötü bi durum..

09-22-2010, 21:40	#7
Kullanıcı Adı ak sevda	ben babama sarılmıyorum ama sevgiyle göz göze geldiğim an dünyanın en mutlu insanı oluyorum.

09-22-2010, 21:43	#8
Kullanıcı Adı EZEL	Hemende ağladınız sulugözlüler sizi

09-22-2010, 21:44	#9
Kullanıcı Adı Mâsivâ	off ya düzelmiştim bugün, ağlattınız yahu.. ibret bi paylaşım olmuş

09-22-2010, 21:49	#10
Kullanıcı Adı .::ReyyaN::.	Çok güzel bir paylaşımmış sağolasın

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)