AK Gençliğin Buluşma Noktası
Sağlık Sağlığımızla ilgili bütün paylaşımlar bu bölümümüzde.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 04-23-2009, 21:21   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Bahar Alerjisini Hafife Almayın
Prof. Dr. Levent Tabak, özellikle ilkbahar aylarında artan polenler nedeni ile
alerjik astım hastalarını dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Prof. Dr. Levent Tabak,
ayrıca saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinitin soğuk algınlığı ile karıştırılmaması
gerektiğini hatırlatıyor.
Alerjik Rinit Nedir?
Saman nezlesi, bahar alerjisi ya da yaz gribi olarak isimlendirilen
alerjik rinit; kişilerin duyarlı oldukları alerjenler ile teması sonrası ortaya çıkan ve
çok sayıda kişiyi etkileyen bir hastalıktır.
Ağırlıklı olarak burun iltihabı belirtilerinin bulunduğu hastaların önemli bir kısmında;
alerjik astım, konjonktivit ve deri hastalıkları da görülmektedir.
Alerjik rinitin başlıca belirtileri; burunda kaşıntı, tıkanıklık, akıntı, hapşırma,
kuru öksürük ve boğaz kaşıntısıdır.
Başta polenler olmak üzere; küf mantarları, çeşitli gıdalar (yumurta, çilek, balık… vb.),
ev tozu, kedi ve köpek gibi hayvan tüyleri ve çeşitli kimyasallar da hastalığa
neden olabilmektedir. Alerjik riniti olan kişilerde; sinüzit, kulak hastalıkları ve geniz
eti gelişimi de sıklıkla görülmektedir.
Alerjik Astım Neden Olur?
Alerjik astım, genetik olarak alerjiye yatkın olan kişilerin, belirli bir süre boyunca duyarlı
oldukları alerjene maruz kalmaları sonucunda gelişebilir.
Alerjik astım; hava yollarının, mikrobik olmayan iltihabına bağlı gelişen bronş aşırı duyarlılığıdır.
Bu kişiler, duyarlı oldukları alerjenler ile temas etmeleri sonucunda;
kuru öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ve göğüste sıkışıklık hissi gibi şikâyetler duyabilmektedir.
Bu şikâyetler tekrarlayan nöbetler halinde seyretmekte; şikayetler geceleri ve
sabaha karşı artmakta; alerjenden uzaklaşma ya da ilaç kullanımı sonrasında
azalmakta ve hatta tamamen kaybolabilmektedir. Alerjik astım, bazı hastalarda
yılın belli aylarında daha fazla görülmektedir.
Alerjik astımlı hastalarda en sık rastlanılan alerjiler; ev tozu (akar), ağaç ve
çimen poleni, kedi-köpek tüyü, hamam böceği ve küf mantarı alerjileridir.
Alerjik astımlı hastalarda çoğu kez tanı, iyi bir hikâye alınması ile konulabilmektedir.
Kesin tanı konulabilmesi için kişinin alerjen ile karşılaşması sonrasında şikâyetlerin
başlaması ve muayene bulgularının ortaya çıkması; alerjenden uzaklaşması
sonrasında ise şikâyetlerin azalıp, kaybolması gerekmektedir. Muayene sırasında tanı,
solunum fonksiyon ve çeşitli laboratuvar testleri ile konulabilmektedir.
Polenlerden Korunmak İçin...
Doktorunuza danışarak uygun bir yöntem ile hangi polenin bünyenizde alerjiye
yol açtığını belirleyin. Her bitki, yılın belli bir döneminde polen ürettiği için alerjik
olduğunuz polene göre önceden koruyucu tedaviye başlayarak hazırlık yapabilirsiniz.
Polen sayısının ılık, kuru ve güneşli günlerde artması; sabahları erken saatlerde ve
yağmur sonrasında azalması nedeni ile özellikle polen miktarının fazla
olduğu saatlerde, açık alanlarda olabildiğince az sürelerde kalınmalıdır.
Çim polenine alerjisi olanlar, bahçe çimlerini kendileri biçmemelidir.
Polenler ile kaplanma sonucu iç mekânlarda alerjiye neden olma riskine karşı;
giysiler ve çamaşırlar yazın açık havada kurutulmamalıdır. Polen mevsiminde
pencereler, kapalı tutulmalıdır.
Eğer mümkün ise polen mevsiminde tatile çıkılmalı ve şikâyetleri
tetikleyen polenlerin bulunmadığı, kıyıdaki esintiler vasıtası ile polen sayısının
nispeten daha az olduğu deniz kıyısında yer alan bölgelere seyahat edilmelidir.
Otomobil alma ya da değiştirme ihtiyacı gündeme geldiğinde; polen
yakalayıcı hava filtreleri olan otomobiller tercih edilmelidir. Otomobillerinde polen
filtresi olan kişiler de otomobillerinin bakımları esnasında polen filtrelerinin değiştirilmesine özen göstermelidir.
Alerjisi olduğu halde çiçek yetiştirmekten vazgeçmek
istemeyenler,
böcekler vasıtası ile döllenen renkli süs bitkilerini; örneğin gülü tercih etmelidir.
Bu tarz çiçeklerin polenleri, hava ile taşınamayacak kadar ağır olduğu için
semptomlara yol açma olasılıkları daha düşüktür.

Mesleğe Bağlı Gelişen Astım...
Spirometri cihazı ile solunum fonksiyonlarını ölçerek, çeşitli akciğer
hastalıklarına tanı koymak mümkündür.
Nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışıklık hissi olan hastalarda bu şikâyetlerin,
öncelikle akciğer hastalığına bağlı olup olmadığı ölçülmelidir. Solunum fonksiyon
testleri ile bu şikâyetlerin, akciğer hastalığına bağlı olup olmadığı büyük ölçüde anlaşılabilmektedir.
Solunum fonksiyon testleri ile önce hastanın akciğer fonksiyonları değerlendirilmekte;
çıkan sonuca göre ilaç tedavisi uygulanmakta
ve yeniden uygulanan solunum fonksiyon testlerinde düzelme gösterilmesi ile
tanı konulabilmektedir. Solunum fonksiyonları normal olan kişilerde de bronş provokasyon
testi ile yine astım hastalığı olup olmadığı belirlenebilmektedir.

-alıntı-

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-23-2009, 21:35   #2
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Bu önemli bilgileri paylaştığın için teşşekürler...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi