Yani ülkemizde romanlar diye bir azınlık var. Bu azınlığı da temsil edecek bir romanın meclise mi girmesi gerekiyor?

Eğer romanları romanlar, Kürtleri Kürtler, Lazları Lazlar, Çerkezleri Çerkezler... temsil eder diye bir zihniyeti bu milletin ruhuna yerleştirirsek, Türkiye'nin temelini kendi elimizle dinamitlemiş oluruz.

550 vekilin tamamı, ister Kürt olsun, ister Laz olsun, isterse Çerkez. Bu ülkeye layığıyla hizmet ettikten sonra, 75 milyon insanımızı kucakladıktan sonra bunun ne önemi var? Yoksa meclisin etnik kökenini araştırıp, "44 vekil Çerkezleri, 20 vekil Kürtleri, 1 vekil Romanları..." mı temsil ediyor diyeceğiz?

Balık Ayhan'ın etnik kökeninin benim ve diğer arkadaşlarım için zerre önemi yoktur. B. Ayhan ister ortasyadan gelmiş Türk oğlu Türk olsun. Yine düşüncemiz değişmez. Bizim için önemli olan milletvekili olarak bu ülkeye ne kadar hizmet edeceğidir? Kapasitesinin buna ne kadar yeterli olduğudur.

Çalıştığın şirkette sanırım üst düzey bir çalışansın Mavera. Belki de patronsun, iş yeri sahibisin. Peki sen şirketinin başına Balık Ayhan'ı getirir misin? Ya da "şirketimde roman çalışanlar da var" diyerek Balık Ayhan'ı personel müdürü olarak işe alır mısın?

Ben almam. Bu adam belki roman kardeşlerimizi iyi tanıyor olabilir. Ama kapasitesi yönetici olmaya yetmez. Ben iş yerimi emanet etmeyeceğim bir insana, koskoca bir ülkeyi, bir kültür bakanlığını nasıl emanet edeyim?

Balık Ayhan roman kardeşlerimizi kültürel olarak biliyorsa, Kültür Bakanımız bir çalışma yapar. Balık Ayhan'dan ve diğer romanlardan destek alır. Bu kapsamda bir çalışma başlatır. Zaten bildiğim kadarıyla bir roman açılımı da var.