Balyozcuları, kendi avukatları yaktı! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**LâHuTî** · 09-23-2012, 14:53

Yeni Akit › Ali Karahasanoğlu › 23 Eylül 2012

Bana sorarsanız, darbeye teşebbüs edenlere herhangi bir hapis cezası verilmesi şart değil.

Çoğu yaşını başını almış insanlar.. 60'ından sonra cezaevine koysanız ne olacak?
Sadece bir tesbit bile yeter.
Sonrakilerin, böyle bir yanlışa teşebbüs etmemeleri için..
"Bundan sonra, Türkiye'de artık darbe sadece kanunda değil, gerçekte de yasaktır. Cezaya çarptırılacak bir eylemdir" anlayışını hakim kılmanız yeterli idi.
Örneğin, "Darbeye teşebbüs ettiklerinin tesbitine, bu sebeble rütbelerinin sökülmesine, toplumsal barış adına herhangi bir özgürlüğü kısıtlayıcı ceza verilmesine gerek olmadığına" denilebilirdi.
Böyle bir karar vermek, bugün için teknik olarak mümkün değil ama..
En azından bu karara yaklaşabilirdik.
En azından.. En azından, karar ile birlikte, tüm sanıkların tahliyeleri sağlanabilirdi.
Nasıl?
Avukatlar medyaya oynamasaydı..
"Şu tv benim, bu gazete senin" mantığı ile tribünlere hitap etmek amacıyla, işin sansasyonuna kaçmasalardı..
Mahkeme heyetini tehdit eder mahiyette kavgalar çıkarmasaydılar..
İşin hukuki boyutu ile ilgilenseydiler..
Suçun işlendiği tarihte (2003'te) yürürlükte olan eski TCK ile, yeni TCK arasındaki ceza farklılıklarını gündeme taşısaydılar..
Eski kanun ile yeni kanunda suçun sabit cezası açısından ikisinin de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını öngörse de..
Yeni TCK'nın, teşebbüs halinde 13 yıldan 20 yıla kadar..
Eski TCK'nın ise, 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasını öngördüğünü hatırlatıp, yeni TCK'nın uygulanmasının, sanık lehine olduğuna dikkat çekseydiler. (Kanun hükmünü uygulamak, mahkemenin re'sen yapması gereken görev olsa da) mahkemenin bu yönde karar almasının önünü açacak altyapıyı hazırlasaydılar..
Yeni TCK'nın (teşebbüs maddesi uygulanırken, üst sınır açısından eski kanunla aynı düzenlemeyi öngörse de), alt sınır açısından daha az bir ceza öngördüğünden, sanıklar lehine olduğunu mahkemeye aktarıp, bu konunun düşünülmesini talep etseydiler..
Buna ilaveten, hemen her mahkumiyet kararında sanıklara uygulanan takdiri indirim maddesinin uygulanmasının önünü tıkayacak yanlışlıklardan kaçınsaydılar..
Böylece yeni TCK gereği verilecek 13 yıllık cezaya 1/6 indirim uygulamasını yaptırsaydılar..
Neticeten, 10 yıl 10 ay ceza alacaktılar..
Bunun da yatarı, 5 yıl olacaktı.
Zaten çoğu 2 yıldır yatıyor.
Hepsi tahliye olacaklardı..
Hayır, mahkemenin zıttına, kendilerinin de inanmadığı söylemlerle, savunmalar geliştirdiler.
Sanki suçun tek delili CD'lermiş gibi, birbiri ile çelişkili bilirkişi raporlarına bel bağladılar..
Suç darbe girişimi..
Darbe girişiminin CD ile değil, her türlü delille ispatı mümkün idi.
Deliller içinde CD'ler, sadece küçük bir ayrıntı idi..
Kendilerini bu gerçeğe yoğunlaştırıp, "Bu işten çıkışımız yok. Yüzlerce kişinin listesi yapılmış. Görevler tasnif edilmiş. CD'lerde yer alanların dışında, kağıt çıktılar var. Genelkurmay ile irtibat sırasında yaşanan belli rahatsızlıklarla ilgili somut bilgiler var.. Biz böyle bir çalışmanın yapıldığını kabul edelim. Ancak suçun tamamlanmadığı gerçeğinden hareketle, suça uygulanacak indirimlerin azamisini uygulatalım.." deseydiler..
Dahası var..
"Biz suçun hazırlık işlemlerinden, kendi isteğimizle vazgeçtik. TCK 36 gereği beraat talebinde bulunuyoruz" deseydiler.. Tahminimce 5-10 kişi hariç, sanıkların tamamı beraat ederlerdi..
"Gönüllü olarak vazgeçildiği için!"
Ama yapılmadı.
Yarım doktor candan, yarım avukat da, özgürlükten eder..
Aynen böyle oldu..
Çok basit bir dava..
Kördüğüm haline getirildi..
Hiç mi olmasın Yargıtay aşamasında, eski ısrarlarından vazgeçsinler..
Nasıl olsa bugünden sonra, kimse onlara "Vatanı kurtarmak için yola çıkmışsınız. Size ödül vermek istiyoruz" diyecek değil.
Bari kendilerini kurtarsınlar. Hem yeni nesil için kötü örnek olmasınlar.
Hem de, "Bir hata yapıldı. Ancak geri dönüldü. Bu çerçevede daha az ceza takdir edilsin" desinler..
Bakın, o zaman nasıl çok şey değişecek.
Bunu üst kademe yapamasa bile..
Alt kademedeki subaylar yapabilirler..
Nasıl olsa 15-16 yıl ceza almışlar..
Bu samimi beyanları sebebi ile, daha fazla mı ceza yiyecekler?
Tek olumsuzluk, darbeciler nezdinde dışlanmak olabilir.
Bugünden sonra, darbecilerin devri kapandığına göre, onu da göze alsınlar artık.
Benden, acizane bir tavsiye.
Dinleyip dinlememek, muhteremlerin takdirinde!

**El Emin** · 09-23-2012, 15:29

Yarısı makul yarısı saçma..
Ceza alınmaması falan demiş bahis mevzu dahi olamaz.
Bakın bakalım abd diye örnek aldığımız peşinden koştuğumuz ileri demokrasi ülkeleri askeri suçlara ne ceza veriyor.
Biz hala paklama peşindeyiz.Açıp bir tarihinize bakın askeri konularda ki ceazalara.
10 yıl 10 ay espirisine kadar makul ve haklı..
Ama 10 yıl 10 ayın "yatarı" bir kere tabir saçma sanki kağıt oyunu muhabbeti yapıyor, tabiri geçtim 5 yıla düşürüyor hangi mantıkla ve neye dayanarak nasıl bir dünya ?
5 yıldan 2 yılı çıkarıyor al sana tahliye oldu diyorlar ki devlet bahcelinin 40 sayısını cıkarma yolu daha makul ...

09-23-2012, 14:53	#1
Kullanıcı Adı LâHuTî	Balyozcuları, kendi avukatları yaktı! Yeni Akit › Ali Karahasanoğlu › 23 Eylül 2012 Bana sorarsanız, darbeye teşebbüs edenlere herhangi bir hapis cezası verilmesi şart değil. Çoğu yaşını başını almış insanlar.. 60'ından sonra cezaevine koysanız ne olacak? Sadece bir tesbit bile yeter. Sonrakilerin, böyle bir yanlışa teşebbüs etmemeleri için.. "Bundan sonra, Türkiye'de artık darbe sadece kanunda değil, gerçekte de yasaktır. Cezaya çarptırılacak bir eylemdir" anlayışını hakim kılmanız yeterli idi. Örneğin, "Darbeye teşebbüs ettiklerinin tesbitine, bu sebeble rütbelerinin sökülmesine, toplumsal barış adına herhangi bir özgürlüğü kısıtlayıcı ceza verilmesine gerek olmadığına" denilebilirdi. Böyle bir karar vermek, bugün için teknik olarak mümkün değil ama.. En azından bu karara yaklaşabilirdik. En azından.. En azından, karar ile birlikte, tüm sanıkların tahliyeleri sağlanabilirdi. Nasıl? Avukatlar medyaya oynamasaydı.. "Şu tv benim, bu gazete senin" mantığı ile tribünlere hitap etmek amacıyla, işin sansasyonuna kaçmasalardı.. Mahkeme heyetini tehdit eder mahiyette kavgalar çıkarmasaydılar.. İşin hukuki boyutu ile ilgilenseydiler.. Suçun işlendiği tarihte (2003'te) yürürlükte olan eski TCK ile, yeni TCK arasındaki ceza farklılıklarını gündeme taşısaydılar.. Eski kanun ile yeni kanunda suçun sabit cezası açısından ikisinin de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını öngörse de.. Yeni TCK'nın, teşebbüs halinde 13 yıldan 20 yıla kadar.. Eski TCK'nın ise, 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasını öngördüğünü hatırlatıp, yeni TCK'nın uygulanmasının, sanık lehine olduğuna dikkat çekseydiler. (Kanun hükmünü uygulamak, mahkemenin re'sen yapması gereken görev olsa da) mahkemenin bu yönde karar almasının önünü açacak altyapıyı hazırlasaydılar.. Yeni TCK'nın (teşebbüs maddesi uygulanırken, üst sınır açısından eski kanunla aynı düzenlemeyi öngörse de), alt sınır açısından daha az bir ceza öngördüğünden, sanıklar lehine olduğunu mahkemeye aktarıp, bu konunun düşünülmesini talep etseydiler.. Buna ilaveten, hemen her mahkumiyet kararında sanıklara uygulanan takdiri indirim maddesinin uygulanmasının önünü tıkayacak yanlışlıklardan kaçınsaydılar.. Böylece yeni TCK gereği verilecek 13 yıllık cezaya 1/6 indirim uygulamasını yaptırsaydılar.. Neticeten, 10 yıl 10 ay ceza alacaktılar.. Bunun da yatarı, 5 yıl olacaktı. Zaten çoğu 2 yıldır yatıyor. Hepsi tahliye olacaklardı.. Hayır, mahkemenin zıttına, kendilerinin de inanmadığı söylemlerle, savunmalar geliştirdiler. Sanki suçun tek delili CD'lermiş gibi, birbiri ile çelişkili bilirkişi raporlarına bel bağladılar.. Suç darbe girişimi.. Darbe girişiminin CD ile değil, her türlü delille ispatı mümkün idi. Deliller içinde CD'ler, sadece küçük bir ayrıntı idi.. Kendilerini bu gerçeğe yoğunlaştırıp, "Bu işten çıkışımız yok. Yüzlerce kişinin listesi yapılmış. Görevler tasnif edilmiş. CD'lerde yer alanların dışında, kağıt çıktılar var. Genelkurmay ile irtibat sırasında yaşanan belli rahatsızlıklarla ilgili somut bilgiler var.. Biz böyle bir çalışmanın yapıldığını kabul edelim. Ancak suçun tamamlanmadığı gerçeğinden hareketle, suça uygulanacak indirimlerin azamisini uygulatalım.." deseydiler.. Dahası var.. "Biz suçun hazırlık işlemlerinden, kendi isteğimizle vazgeçtik. TCK 36 gereği beraat talebinde bulunuyoruz" deseydiler.. Tahminimce 5-10 kişi hariç, sanıkların tamamı beraat ederlerdi.. "Gönüllü olarak vazgeçildiği için!" Ama yapılmadı. Yarım doktor candan, yarım avukat da, özgürlükten eder.. Aynen böyle oldu.. Çok basit bir dava.. Kördüğüm haline getirildi.. Hiç mi olmasın Yargıtay aşamasında, eski ısrarlarından vazgeçsinler.. Nasıl olsa bugünden sonra, kimse onlara "Vatanı kurtarmak için yola çıkmışsınız. Size ödül vermek istiyoruz" diyecek değil. Bari kendilerini kurtarsınlar. Hem yeni nesil için kötü örnek olmasınlar. Hem de, "Bir hata yapıldı. Ancak geri dönüldü. Bu çerçevede daha az ceza takdir edilsin" desinler.. Bakın, o zaman nasıl çok şey değişecek. Bunu üst kademe yapamasa bile.. Alt kademedeki subaylar yapabilirler.. Nasıl olsa 15-16 yıl ceza almışlar.. Bu samimi beyanları sebebi ile, daha fazla mı ceza yiyecekler? Tek olumsuzluk, darbeciler nezdinde dışlanmak olabilir. Bugünden sonra, darbecilerin devri kapandığına göre, onu da göze alsınlar artık. Benden, acizane bir tavsiye. Dinleyip dinlememek, muhteremlerin takdirinde!

09-23-2012, 15:29	#2
Kullanıcı Adı El Emin	Yarısı makul yarısı saçma.. Ceza alınmaması falan demiş bahis mevzu dahi olamaz. Bakın bakalım abd diye örnek aldığımız peşinden koştuğumuz ileri demokrasi ülkeleri askeri suçlara ne ceza veriyor. Biz hala paklama peşindeyiz.Açıp bir tarihinize bakın askeri konularda ki ceazalara. 10 yıl 10 ay espirisine kadar makul ve haklı.. Ama 10 yıl 10 ayın "yatarı" bir kere tabir saçma sanki kağıt oyunu muhabbeti yapıyor, tabiri geçtim 5 yıla düşürüyor hangi mantıkla ve neye dayanarak nasıl bir dünya ? 5 yıldan 2 yılı çıkarıyor al sana tahliye oldu diyorlar ki devlet bahcelinin 40 sayısını cıkarma yolu daha makul ...

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)