02-19-2009, 02:12 | #1 |
BAMTELİ
Karz-ı Hasen ve Borç Alış-Verişi
Soru: Karz-ı hasen ne demektir? Bu tabirdeki “hasen” sıfatı hangi manaları ihtiva etmektedir? Karz-ı hasen çerçevesine ne türlü ödünç vermeler dahildir? Rasûl-ü Ekrem Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) borçlunun cenaze namazını kılmayışı nasıl anlaşılmalıdır? -Kısaca, “dinin emirlerine uygun şekilde verilen güzel ödünç” demek olan “Karz-ı Hasen”, hiçbir maddî çıkar düşüncesi gözetmeksizin sırf Allah’ın rızasını kazanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla karşılıksız borç vermeye denir. -“Hasen” sıfatıyla nitelenmesi, karzın, zatında güzel oluşundan ve amacındaki ruh yüceliğinden ileri gelmektedir. Ayrıca, ödünç veren kişinin, verdiği bu ödünç sebebiyle müstakrizden (ödünç alandan) bir menfaat talebi haramdır. Çünkü, karzın karşılığında fazla bir şey istemek faizdir. -Kur’an-ı Kerim, muhtelif ayet-i kerimeleriyle mü’minleri, Allah yolunda infakta bulunmak manasını da içeren karz-ı hasene teşvik etmektedir. Ayrıca, “Eğer borçlu sıkıntıda ise, kolaylığa çıkıncaya kadar ona mühlet verin. Şayet bilirseniz, alacağınızı bağışlamanız sizin için daha da hayırlıdır.” (Bakara, 2/280) buyurarak borçlu güç durumda ise ona kolaylık gösterilmesini ve hatta mümkün ise alacağın bağışlanmasını salık vermektedir. -Teğâbûn Suresi’nin 17. ayet-i kerimesinde –mealen– şöyle denilmektedir: “Eğer Allah’a ödünç verirseniz, O hem size onun kârını kat kat artırarak verir hem de sizin günahlarınızı bağışlar. Çünkü Allah şekûr’dur, halîmdir (küçük iyiliklerden ötürü bile büyük mükâfat verir; çok merhametli ve müsamahakârdır, cezalandırmada da acele etmez).” -Rasûlullah (aleyhi ekmelüttehâyâ) borçlu olarak ölenin cenazesini kılmazdı. (Bir gün) bir cenaze getirildi. Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) “Onun borcu var mı?” diye sordu. “Evet iki dinar borcu var.” dediler. Bunun üzerine, “Arkadaşınızın namazını siz kılınız!” buyurdu. Ensâr’dan Ebû Katâde hazretleri “O iki dinarı ben yükleniyorum ya Rasûlallah!” deyince İnsanlığın İftihar Tablosu o adamın cenaze namazını kılmayı kabul etti. -Dünyayı sarsan ekonomik kriz.. çek, senet ve krediye bağlı hesapsız işler.. karz talepleri karşısındaki çaresizlik.. ve borçlanmanın sebebiyet verdiği felaketler... -Sahabe efendilerimiz borçlarını ödeme ve öteye kul hakkıyla gitmeme hususunda her zaman büyük bir hassasiyet ortaya koymuşlardır. Mesela, Hazreti Ömer (radıyallahu anh), vefatına sebep olan hançer darbesini alır almaz, “Bakın bakalım, malım borcumu ödemeye yetecek mi?” demiş ve “Şayet yetmeyecekse, Adiyy oğullarından, onlarda da yoksa Kureyş’ten alıp borcumu ödeyin!” vasiyetinde bulunmuştur. -Her meselede iktisadı gözetme, elden geldiğince borçlanmama ve şayet mecburen borca girmişse onu hemen ödemenin yollarını araştırma esaslarına bağlı yaşamaları gereken adanmış ruhlar, -borçlu kalmak ve borçlu ölmek bir yana- aldıkları bursu ya da maaşı hak edip etmediklerinin de endişesini taşımalı, haksız kazanç ve haram yemekten sakınmalı ve bu hususta her zaman çok temkinli davranmalıdırlar. www.herkul.org
Konu Canan ERDOĞAN tarafından (02-19-2009 Saat 02:17 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|