04-13-2011, 15:12 | #1 |
Başbakan Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisinde Konuştu
Avrupa'ya sesleniyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda konuştu.
Türkiye'de azınlıkların ibadet özgürlüğünün olmadığını iddia eden Fransız parlamentere Başbakan Erdoğan, espriyle karışık cevap verdi: "Türkiye'yi yakından takip etmiyorsunuz. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Ama arkadaş Fransız galiba. Türkiye'ye de Fransızsınız." İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: - Avrupa içinde kutuplaşma giderek artıyor. Türkiye bulunduğu coğrafya içinde halkı Müslüman, ancak kendi laik olan tek ülkedir. Avrupa Konseyi'nin temel değerleri her zamankinden daha önemlidir. - Biz Ortadoğu ve Afrika’da yeni Afganistanlar, Iraklar görmek istemiyoruz. Afganistan, Irak, Filistin’de yaşananlar, bölge insanında olduğu kadar insanlık vicdanında da büyük yaralar açmıştı. - Libya’da ve son günlerde Filistin’de yaşanan olaylara Avrupa’nın vicdan ölçeğiyle bakması, evrensel boyuttan bakmasını arzu ediyoruz. Bu süreçte, Avrupa Konseyi’nde oluşturduğumuz ortak değerlerin yakın çevredeki komşularımızla paylaşılması çok önemliydi. - Mısır’da anayasal demokrasiye geçisin tüm bölge için yararlı olduğuna inanıyor, iktidarın en kısa zamanda sivil yönetimde geçmesini umuyorum. Otokratik düzenden demokratik düzene geçiş çok kolay olmayabilir. - Libya’da 1973 sayılı BM kararlına saygı duyuyoruz. Libya halkının huzur ve güvenliğinin garanti altına alması önem taşıyor. Aynı zamanda Bahreyn’deki gelişmeleri önemle takip ediyor, bölgedeki taraflarla yakın temastayız. Sadece tek taraflı değil, karşılıklı münasebetleri sürdürüyoruz. - Türkiye bu coğrafyada tüm ülkelerle, her etnik kökenle aktif ilişkide bulunabilen bir ülkedir. AB ile katılım müzakerelerini sürdüren bir ülke olarak, bunlarla birlikte yakın tarihsel bağlarını sürdüren bir ülke olarak, bölgede barış için çaba sarf etmektedir. Çıkar, rol kapma yarışı içinde değiliz. Aktif ve ilkeli politikamızla, sadece ülkenin huzur barış ve istikbali için çözümler üretmeye çalışıyoruz. - Türkiye, bölgenin barışı çok önemli bir ülke. Son denemde gelişmeler, AB üyeliğimizin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Altını çizerek söylüyorum, AB üyeliğimiz, genel seçimlerde istismar edilemeyecek kadar önemlidir. - Türkiye, son küresel finans krizini başarıyla atlatmış, ekonomisi son yılda yüzde 9.8 büyüme göstererek, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkesi olmuştur. 736 milyar dolarlık ekonomimizle, dünyanın en büyük 17.’inci ekonomisi olmuştur. AB MÜZAKERE SÜRECİ - BöYle bir Türkiye’nin, yapay bahanelerle, popülist gerekçelerle engellenmesi, müzakere sürecinde önüne yeni engeller çıkarılması anlaşılabilir değil. Bugün çok daha net olarak söylemek durumundayım, Türkiye'nin AB’ye, AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı vardır. - Türkiye’nin kendi iktidar hırsı için üyeliğini tartışma konusu yapanlar, aslında kendi ülkelerine zarar verirler. Türkiye’nin içinde yer aldığı Gümrük Birliği bile Türkiye’nin üyeliğinin önemini kanıtlamaya gerek bırakmamızdır. Özellikle değinmek istiyorum. Türkiye 2002 sonundan itibaren, bizim hükümetimizle birlikte, özellikle demokratikleşme konusunda tarihi reformları gerçekleştirdi. - Üç konuda mücadele ettik. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk. Ve bu mücadeleyi de başarıyla sürdürmektedir. Hükümetimiz, yasaklarla mücadeleyi öngörmüş, son sekiz yılda önemli atılımlar yapmıştır. Sekiz yıl önce sözü dahi edilemeyen konular gündeme gelmiştir. İşkence engellenmiş, ifade özgürlüğüne karşı duran engeller ortadan kaldırılmıştır. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ - Herkes özgürce, serbestçe eleştirilmekte. Bazı tutuklamalar ve gözaltıların, Avrupa’da basın özgürlüğüne müdahale olarak görüldüğünü biliyoruz. Ancak bir şeyin altını çizerek söylüyorum. Avrupa’da darbelerle ilişkiler içinde olmayan gazeteciler olmadığını belirtmek isterim. - Şu anda Türkiye’de tutuklu bulunan 26 gazeteciden hiçbiri, gazetecilik suçundan dolayı içerde değildir. Son zamanlar Avrupa basınında yer alan değerlendirmelerin bunlar göz önüne alınarak yapılmasını isterim. Yerine gelin, bazı incelemeleri kaynağından yapın, bunların böyle olmadığını görün. Bunu gördükleri zaman, size gelecek olan bilgiler çok daha farklı olacaktır. - Biz, insan haklarının, hukukun üstünlüğün tarafında olmalıyız. Üstünlüğün hukukunun değil. Zulmün değil, hakkın, adaletin yanında olmalıyız. - Tüm küresel camianın, bu ilkelerin etrafında toplanması gerektiğine inanıyorum. Biz geldiğimizde yüzde 10 barajı vardı. Kısa zamanda nasıl oldu da iktidar oldu? Biz sol kanatta sağ kanatta ya da uçlarda kalmadık merkez siyaset yaptık. -Fransa'da romanların kovulduğunu duyduk demokrasi bu mu? Önce kendilerine baksınlar sonra sizi yargılasınlar. Yüzde 10 barajını indirmke ya da indirmeke demokrasiyle ilintili değildir. Ama biz ülkemizin istikrarı için böyle bir adımı devam ettirme kararını almışız. Ülkemize yeni sıkıntılar yaşatmak istiyoruz. Yeri geldiğinde halkımıza sorarız, size soracak değiliz. Halkımız bize indir derse indiririz kararı verecek olan halktır. Çok bedelini ödedik yeni bedeller ödemek istemiyoruz. -Türkiye'yi yakından takip etmiyorsunuz. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Sizi Türkiye'ye davet etmek isterim. Ama arkadaş Fransız galiba. Türkiye'ye de Fransızsınız. -Geçen yıl Sumela manastırını orada ayinlerini yaptılar. Aynı şekilde Van'da yıkılmak üzere olan kiliseyi kendi kasamızdan yaptırmak süretiyle oradıy da ibadete açtık. Daha başka örnek vereyim mi? İbadet noktasında onların sigortası benim. -Ermenistan yönetimi diasporaya karşı ürkeklik içinde. Eğer ürkekliğini atabilirse bu iş çok daha kolay çözülür. internehaber
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-13-2011, 15:12 | #2 |
Başbakan Erdoğan: "Avrupa'da kutuplaşma şiddetleniyor"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Üzülerek gözlemliyorum ki Avrupa içinde kutuplaşma giderek şiddetlenmektedir. Bu durumun bazı ülkelerde artık devlet kademelerinde bile görülmesi olayın vehametini artırmaktadır'' dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi binasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'na hitap etti. Başbakan Erdoğan, konuşmasına, Avrupa halklarının en eski parlamenter forumu olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde milletvekillerine hitap etmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek başladı. Türkiye'nin, 61 yıl önce bugün, 13 Nisan 1950'de Konsey'e üye olduğunu hatırlatan, Avrupa Konseyi ve Türkiye açısından son derece anlamlı bir yıl dönümünde genel kurula hitap ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: ''61 yıl sonra, yine bir 13 Nisan gününde, Avrupa Konseyi'nin kurucusu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Dönem Başkanı Türkiye'nin Başbakanı olarak; başkanlığını bir Türk parlamenterin yaptığı bu Meclise hitap ediyor olmaktan büyük heyecan ve gurur duyduğumu da belirtmek istiyorum. Kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi, 62 yıldır Kıta'da demokratik istikrarın güçlendirilmesine önemli katkılar sağladı. Her türlü ayrımcılığa karşı çıkan, insan onuruna saygıyı ortak kültürümüzün temel unsuru haline getiren Konsey'e bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum. 62 yıllık süreçte Konsey'e hizmet edenlere, bugün de aynı idealler etrafında hizmetlerini sürdüren siz değerli milletvekillerine ayrıca teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Bu parlamentoda, bundan 5 yıl önce, 'Medeniyetler İttifakı' girişimi konusunda sizlere hitap etmiştim. Bugün de 'Kültürler Arası Diyaloğun Dini Boyutu' konulu raporun ele alındığı bir ortamda sizlere hitap ediyorum. Türkiye ile İspanya'nın Birleşmiş Milletler çatısı altında başlattıkları 'Medeniyetler İttifakı' girişimi, çok kısa bir süre içinde 100'den fazla ülkenin, Dostluk Grubu'na üye olmasıyla küresel ölçekte büyük ilgi gördü. Esasen, 'Medeniyetler İttifakı' girişimi, bugün dünyamızın ihtiyacını hissettiği, daha doğrusu, açlığını hissettiği bir boşluğu doldurma noktasında önemli bir girişim haline geldi.'' SİYASETÇİNİN MESULİYETİ... Hristiyan dünyası ile İslam dünyasının birbirine bakışının, tarihsel süreçte büyük oranda Haçlı Seferleri ile şekillendiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, yaklaşık bin yıl önceki bu karşılaşmaların, bin yıl boyunca önyargılara, yanlış anlamalara, bloklaşma ve kutuplaşmalara bir bahane ve bir gerekçe olarak görüldüğünü ifade etti. Bugün, Haçlı Seferlerinin bir başka boyutunu da görmenin ve Haçlı Seferlerini artık farklı şekilde değerlendirmenin önemine dikkat çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Haçlı Seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur. Bilimde, sanatta, mimaride, dilde, musikide, günlük yaşam alışkanlıklarında, hatta yeme-içme kültürlerinin transferinde Haçlı Seferleri son derece etkili olmuştur. Bugün, Batı medeniyetinin temellerinde de Doğu medeniyetinin temellerinde de bu karşılaşmanın etkisini hiç kimse inkar edemez. Haçlı Seferleri tarihi, sadece savaşlar, çatışmalar tarihi değil, aynı zamanda bir kültürel etkileşim, yakınlaşma, birbirini doğrudan tanıma tarihidir. Nitekim, birbiriyle savaşan ordular, savaşın hemen ardından ticari faaliyetlere başlamışlar, malların mübadelesi süreciyle birlikte kültürlerin mübadelesi sürecini de başlatmışlardır. Avrupa tarihi bundan hiç farklı değildir. Tarihi, artık savaşlar, çatışmalar, kamplaşma ve kutuplaşmalar üzerinden okuyamayız. Tarihi savaşlar üzerinden okuyanlar, geleceği barış üzerine inşa edemezler. Haçlı Seferlerini derin hafızasından silemeyenler, kendi toplumlarına da bölgelerine de dünyaya da barış ve hoşgörü vaat edemezler. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği, bizatihi, tarihin kutuplaşmalar üzerine okunamayacağının en somut göstergesidir. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği, bugün dünyanın özlemini duyduğu evrensel barış ve evrensel değerlerin iyi bir örneğidir. Tüm dünyanın gıpta ile izlediği bu oluşum, ortak değerleri, barışı ve evrensel değerleri daha da yücelterek, dünyaya ve insanlığa yol gösterici olmaya devam etmek zorundadır. Son dönemde, Avrupa içinde yükselen ırkçılığın, ayrımcılığın, hoşgörüsüzlüğün, Avrupa halklarını tedirgin ettiğinden çok daha fazla, çevre coğrafyalardaki halkları tedirgin ettiğini ve kaygılandırdığını vurgulayan Erdoğan, ''Üzülerek gözlemliyorum ki, Avrupa içinde kutuplaşma giderek şiddetlenmektedir. Bu durumun bazı ülkelerde artık devlet kademelerinde bile görülmesi, siyasi partilerin bu temelde prim yaparak oy kazanmaya çalışıyor olmaları, olayın vehametini artırmaktadır. Siyasetçinin mesuliyeti, bu tehlikeli gidişata engel olacak liderliği ve basireti göstermektir. Popülizm uğruna, oy alabilmek ve seçilebilmek hırsıyla, en temel insani değerlerin, en temel hakların, özgürlüklerin baskı altına alınması, sadece o ülkenin halkına değil, tüm bir Avrupa'ya, bu geniş coğrafyaya yapılmış en büyük haksızlık ve kötülük olacaktır'' ifadelerini kullandı. "MEDYA ÜZERİNDE BASKI YOK" Erdoğan, "medya üzerinde baskı olduğu ile ilgili iddialar gerçeği yansıtmıyor. Mafyadan baskı alarak yayın yapan yayın organları artık özgürce manşet atıyor. Bazı tutuklamalar Avrupa'da basın özgürlüğüne müdahale olarak algılansa da bu böyle değil" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda Türkiye'de 26 gazeteci hapisde. Hiçbiri gazetecilik nedeniyle tutuklu değildir. Gelip yerinde incelemeler yapılsın, araştırmalar yapın. Bunların böyle olmadığını, suç örgütleriyle ilişkili olduğunu göreceksiniz." "Çevremizdeki köklü değişiklikler oluyor" diye Erdoğan, " Biz çatışmanın, baskının, zulmun tarafında değil hakkın, adaletin tarafında olmalıyız. Tüm uluslararası camianın bu ilkeler için bir araya gelmesi lazım" dedi. SORULARI YANITLADI Azınlık hakları ile ilgili soru üzerine "Sizi Türkiye'ye davet etmek isterim. Sanırım Türkiye'ye de çok 'Fransız' kalmışsınız" dedi. Erdoğan, "Kimse Türkiye'de ibadetimizi yapamıyoruz diyemez" dedi. AKPM GÖRÜŞMELERİ Başbakan Erdoğan, AK Genel Sekreteri Jagland ile görüştü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam, laiklik ve demokrasiyi gayet birbiriyle hazımlı bir şekilde yaşayan bir ülke olarak, Ortadoğu, Kuzey Afrika'da ve Balkanlardan gelen taleplere cevap vermenin sorumluluğu içerisinde olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jaglan'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, görüşmede İslam, laiklik ve demokrasiyi gayet birbiriyle hazımlı bir şekilde yaşayan bir ülke olarak bunu nasıl gerçekleştirdiğini ele aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Şu anda sadece Ortadoğu'da değil, Kuzey Afrika'da ve Balkanlarda da ortaya koymanın ve taleplere bu noktada cevap vermenin sorumluluğu içerisindeyiz." dedi. Görüşmede Tunus, Mısır, Libya, Cezayir, Fas ve Yemen'deki gelişmeleri ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Özellikle Libya'daki son gelişmeler kaygı verici." dedi. Güçlü bir AKPM'nin işlevini çok önemsediklerini belirten Erdoğan, "Bugüne kadar üzerimize düşeni nasıl yerine getirdiysek bundan sonra da getireceğiz." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Kişisel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin egemen olduğu bir dünya özlemimizdir. Bunun için de sadece elimizi taşın altında koymak yetmiyor. Vücudumuzu taşın altına koymuş bir yönetimiz." şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, AKPM Başkanı Çavuşoğlu ile görüştü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne (AKPM) geldi. AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından kısa bir açıklama yapan Erdoğan, görüşmede Avrupa ve Balkanların yanı sıra Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun çok çok sıkıntılı bir sürecin içinden geçtiğini belirterek, Avrupa Konseyi üyesi ülkelere önemli görevler düştüğünü ifade etti. Erdoğan, "Barışa inanmış ülkeler olarak, liderler olarak buralardaki katkımız çok çok önemli. Türkiye olarak bunun gayreti içerisindeyiz. Medeniyetler İttifakı'nı bundan dolayı çok ama çok önemsiyoruz." şeklinde konuştu. Erdoğan, dün AKPM'de 'kültürler arası diyaloga dinin rolü' başlıklı oturumun bu açıdan önemli olduğunu dile getirdi. Kaynak : Habertürk |
|
04-13-2011, 15:14 | #3 |
Çok güzel konuşmaydı,çok güzel ayrıntılı cevaplar verdi.
Bir kadın 'yanınız da bayan göremedim' dedi,başbakan da '2 bakanımla geldim buraya,bayan vekillerimde burada' dedi,ön yargıyı ve cahilliklerini çok güzel vurdu yüzlerine. İzlemeyen varsa videoyu bulup baştan sona izlesin. |
|
04-16-2011, 21:42 | #4 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|