07-26-2010, 15:21 | #1 |
Başbakan Erdoğan haklı çıktı
'Ümüğümüzü sıktırmayız' diyen Erdoğan haklı çıktı... Küresel krizde 20'den fazla ülke IMF'ye koştu. Ancak 'Kurtarıcı doktor' olarak gösterilen IMF'nin acı reçeteleri, uygulayan ülkelere hayal kırıklığı yaşatmaya başladı. TÜRKİYE ANLAŞMA İMZALAMADI Macaristan'ın kemer sıkma önlemlerine isyan bayrağını çekerek IMF anlaşmasını çöpe göndermeye hazırlanırken, Uluslararası Para Fonu'nun uygulamaları yeniden tartışmaya açıldı. Türkiye'nin de 22 ay süren pazarlıkların ardından anlaşma imzalamadığı IMF'nin reçeteleri önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacağa benziyor. Çünkü rakamlar, küresel krizin yaşandığı son iki yıl içinde kurtarıcı olarak IMF'ye bel bağlayan ülkelerin hemen hiçbirisinin ekonomisini düzlüğe çıkartamadığını gösteriyor. IMF'yle anlaşan ülkelerin tamamına yakınında ekonomik büyüme yavaşlıyor, işsizlik oranı artıyor. Aslında dünyadaki krizin sürdüğü, hem iç hem de dış pazarların daraldığı bir dönemde IMF'nin önerdiği kemer sıkma politikalarının başka bir sonuç vermesi zaten matematiksel olarak imkansız gibi. Yani kriz doktoru IMF'nin tedavi yöntemi hastaları iyileştirmiyor. IMF'nin anlaşma imzalayan ülkelere siyasi bazı şartlar dayattığını ileri süren Sabah Gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar da şu tespitlerde bulunuyor: 'Verilen bu borçlar, sadece IMF'ye para verenlerin değil, IMF'den para alan ülkelerin kamu borçlarını da çoğaltıyor. Böylece her iki ülke grubunda da özel sektör IMF'nin işlemlerinden olumsuz etkileniyor. Gelelim IMF'nin son günlerde ortaya çıkan yeni uygulamalarına... IMF son dönemde ekonomik kriterlerden ziyade siyaseti öne çıkaran bir davranış sergiliyor. Siyasi koşula bağlı krediler veriyor. Ukrayna'da ekonomiyi istikrarsızlığa götüren Yulia Tymoshenko'ya cömert davranırken, onun ardından iktidara gelen Viktor Yanukovich'e sert davranıyor. Sürekli yeni koşul getiriyor. Yine Macaristan'da "halka gece gündüz yalan söyledik" diyen müsrif Ferenc Gyurcsany'e cömert davranırken, reformcu başbakan Viktor Orban'a gereksiz baskı yapıp aşırı isteklerde bulunuyor. İşleyen stand-by anlaşmasını donduruyor. IMF'nin bu farklı tavırlarının haklı hiçbir nedeni yok. Gelelim Türkiye'ye... Başbakan Tayyip Erdoğan IMF ile müzakereler sürerken, "siyasi koşul öne sürüyorlar" dediğinde kimse pek bir şey anlayamamıştı. Erdoğan'ın "ümüğümüzü sıktırmayız" sözünün ne anlama geldiği, şimdi IMF'nin Ukrayna ve Macaristan'a yaptıklarıyla apaçık ortaya çıkıyor. Anlayacağınız kriz lobisi ve IMF, Türkiye ekonomisini hastaneye yatırarak AK Parti Hükümeti'nin elini kolunu bağlayacaklardı. Kriz lobisi ve statükocu işadamlarının baskılarına karşı iyi ki direnilmiş ve iyi ki IMF anlaşması yapılmamış.' İŞLTE FENALAŞAN ÜLKERER SIRBİSTAN 5 milyar $ aldı, işsizlik % 20'ye çıktı IMF ile Sırbistan arasında birkaç yıla yayılmak üzere 5.16 milyar dolarlık anlaşma yapıldı. Belgrad'ın geçen yıl aldığı para devleti iflastan kurtardı ancak hükümet bunun karşılığında kamu sektöründeki maaşlar ve emekli aylıklarını 2010 yılı boyunca dondurma sözü verdi. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 15.6 seviyelerinde bulunan işsizlik oranı da 2010'un son verilerinde yüzde 19'ları aşmış durumda. LETONYA İlk çeyrekte ekonomisi % 6 küçüldü IMF'den 10 milyar dolar kredi aldı. Yardıma rağmen Avrupa Birliği içinde en kötü ekonomilerden biri olmayı sürdürdü. Ekonomisi 2010 ilk çeyreğinde yüzde 6 küçülen Letonya'da geçtiğimiz yıl da sanayi üretimi yüzde 22, perakendecilik yüzde 25 geriledi. Ülkede krizden İşsizlik oranı yüzde 13.9'dan yüzde 20.4'e yükseldi. YUNANİSTAN İmzayı attı ama iflas riski sürüyor Yunanistan'ın AB ve IMF'den aldığı mali destek de şu ana kadar Komşu'yu krizden kurtarmaya yetmedi. Aralarında Nouriel Roubini'nin de bulunduğu çok sayıda ekonomist, IMF yardımı ile iflas riskinin ortadan kalkmadığını sadece ertelendiğini savunuyor. IMF'ye rağmen, kredi derecelendirme kuruluşları ülkenin kredi notunu yatırım yapılamaz seviyelere çekerken, ülkenin devlet tahvillerinin faizi rekor seviyelere çıktı. İşsizlik oranı Mart verilerine göre yüzde 8.8'den yüzde 11'e yükseldi. Ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 2.5 daraldı. UKRAYNA 16.4 milyar $ aldı, kredi notu 'çöp'te IMF, 5 Kasım 2008'deki anlaşmanın ardından Ukrayna'ya, 16.4 milyar dolar kredi kullandırdı. IMF anlaşması bile Ukrayna için 'İflas eder' söylentilerini uzun süre önleyemedi. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P,25 Şubat 2009'da ülkenin notunu iki kademe birden düşürerek B/B'den CCC+'ya indirdi. Böylece, yatırımcılara güven vermesi beklenen IMF yardımından sonra Ukrayna'nın notu, 'yatırım yapılabilir' olarak değerlendirilen seviyenin 7 not aşağısına geriledi. ROMANYA Mecburen 80 bin memuru işten atacak Mart 2008'de IMF ile 20 milyar euroluk iki yıllık bir program üzerinde anlaşmaya varan Romanya'nın ekonomisi 2009'da yüzde 7.2 oranında daraldı. 22 milyon nüfusu bulunan Romanya 2008 yılında yüzde 7.1 oranında büyümüştü. Ülkede geçen yıl haziranda yüzde 6.4 olan işsizlik bu yıl 7.44'e çıktı. IMF ile yapılan anlaşma gereği kamuda küçülmeyi sürdüren Romanya'da 2009'da on bine yakın demiryolu çalışanının işine son verdi. Hükümet, bu yıl da IMF'nin direktifi üzerine bütçe açığını kapatabilmek için kemer sıkma politikalarını sürdürecek. Bunun için ilk olarak 80 bin memuru işine son verilecek. İZLANDA Hane halkı harcaması % 21 düştü IMF ile Kasım 2008'de yaptığı yardım anlaşmaları da İzlanda ekonomisine yetmedi. Ülkenin Ulusal İstatistik Ofisi'nin verilerine göre, İzlanda ekonomisi 2009'da bir önceki yıla göre yüzde 6.8 oranında daraldı. 2009 yılında gayri safi yurt içi hasılada kaydedilen daralma, ulusal harcamaların yüzde 20.1 oranında azalmasına neden oldu. Zor durumdaki İzlanda, hem komşu devletlerden destek arıyor hem de AB'ye üye olarak gelecekte daha az zarar görmeyi planlıyor. MACARİSTAN 'Bu kadarı da fazla' dedi isyan etti Macaristan, Doğu Avrupalı gelişmekte olan piyasalar arasında IMF'den geçen yıl aldığı 15.7 milyar dolarlık yardıma rağmen yüksek cari açığı nedeniyle yatırımcılar tarafından en riskli ülkelerin başında gösteriliyor. 2009'da IMF desteği sonrası piyasada beklenilen canlanmanın yaşanmaması ile birlikte Macaristan'da sanayi üretimi 1991'den bu yana en hızlı düşüşünü yaşadı. IMF'nin daha fazla tasarruf tedbirleri baskısı sonucu Budapeşte hükümeti, geçtiğimiz hafta IMF ile iplerini kopardı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, IMF'nin acı reçetesi ve kemer sıkma politikasını uygulamayacaklarını ve yollarına AB ile devam edeceklerini açıkladı. IMF anlaşmasının ardından ülkede işsizlik yüzde 9.8'den yüzde 11.4'e çıktı, ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.8 daraldı. POLONYA Örnek ülke dediler ama sarsılıyor Avrupa'nın yükselen ekonomileri arasında ilk sıralarda gösterilen ve Türkiye'deki IMF taraftarlarının da anlaşmasını örnek gösterdiği Polonya'da da ekonomik görünüm belirsizleşmeye başladı. Geçen yılın mayıs ayında IMF ile 20.9 milyar dolarlık bir esnek kredi mekanizması için anlaşma yapan ülkede üretim son 17 yılın en düşük seviyesine indi. Ülkede bu yılın ilk üç ayındaki büyüme oranı yüzde 3 olarak gerçekleşmesine karşın işsizlikteki tırmanış sürüyor. Mayıs 2009-2010 döneminde işsizlik oranı 1.2 puan artışla 11.9'a çıktı. Son olarak önceki gün Polonya Merkez Bankası Başkanı Marek Belka, ülkede daha fazla tasarruf önlemleri alınması gerektiğini açıkladı. Sabah
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-26-2010, 15:33 | #2 |
İmf mi kaldı...
Yar saçların Lüle Lüle... İmf sana Güle Güle... |
|
07-26-2010, 15:54 | #3 |
Sevgili Başbakanım ne demişte gerçekleşmemiş ? Zamanla her şey daha da düzeleceğine eminim |
|
07-26-2010, 16:13 | #4 |
İmf şöyle kötü böyle kötü deyip hükümetleri imf ile anlaşma yapmakla suclayan o sol gençlik hani nerdesin işde hükümet işde başbakan al imf yi ülkeden kovuyo hadi desteklesene madem derdin vatan dı?
|
|
07-26-2010, 16:19 | #5 |
Anlaşmazsak ölürüz biteriz diyenler hangi deliğe girdiler ki acaba...
|
|
07-26-2010, 16:55 | #6 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|