![]() |
#1 |
![]() YENİ ŞAFAK İNTERNET
AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu Meclis bugüne kadar hiç bir vesayeti hiçbir gölgeyi kabul etmedi. Bundan sonra da kabul etmeyecek. Bu Meclis kurtuluş destanını yazmış. Bu Meclis milletin evidir. 70 milyon sahibi vardır. Burada herkesin hukuku korunur. Milletimizin hukukunu ilelebet koruyacağız. Milletimizin iradesini hakkıyla temsil edeceğiz. Müşterek hukukumuza sahip çıkacağız.' dedi. İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIRBAŞLARI: Esen rüzgarlara göre yönümüzü belirlemiyoruz. Bu siyaset milletindir. Rotamızı millet belirelmiştir. Bizler burada milletimizin tarihi yürüyüşüne ortaklık ediyor. Milletimizin rüyalarını temsil ediyoruz. Bu millet adalet istiyor, demokrasi istiyor. Hiçbir zaman bulunduğunuz mevkileri kendi mevkiniz zannetmeyin. Bize oy versin vermesin, istisnasız bütün vatandaşlarımızın hukukunu koruyacağız. Çoğulcu demokrasinin gereği de farklılıklarımızın ahenkle beraber olmasıdır. Gölgelerin üstümüze geldiği günlerde bile üstümüze güneşin tekrar doğduğuna şahit olduk. Türkiye'de asıl mesele, siyasetin alanını daraltmak için çalışanların siyasetin içinde var olmasıdır. CHP, yasama ve yürütmeyi karşı karşıya getirmek istiyor. Kuyu kazma siyasetinin bedelini millet ödüyor. CHP'nin siyaseti içerden kuşatmaya yönelik girişimleri gayretleri ortadadır millet bunun farkındadır CHP'nin demokrat açılımları korku siyaseti ile durdurma çabaları Türkiye'ye zarar veriyor.. CHP'nin millete karşı, demokrasiye karşı tutum içinde. Anayasa Mahkemesi, sadece şekil bakımından inceler. Mahkemenin aldığı karar tartışılıyor. Daha da tartışılacaktır. Yasama yetkisi, Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Bu yetki, hiçbir surette devredilemez. TBMM'nin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek veya kaldırmaktır. Kanun koymak sadece ve sadece seçilmiş meclislere aittir. Bu yetkisi kimse, yüce meclisimizden alamaz. Kimse kendini, yasa koyucu yerine koyamaz. Ben yaptım oldu anlayışını, demokratik rejimler kaldırmaz. Ben yaptığımda da kaldırmaz, yargı yaptığımda da kaldırmaz. Ben yaptım oldu anlayışı, demokrasinin kimyasını bozar. Kuvvetler arasında yetki çatışmasından nemalanan siyasi aktörler olduğuna da şahit olduk. Bu durumların, baş mesebbibi CHP'dir. CHP'nin muhalefet zihniyetidir. CHP dün Yüksek Mahkeme'ye söylediklerini bugün iktidara söylüyor CHP'nin yasama ve yargı arasında yetki çatışması çıkarması, bu konuyu bu noktaya getirmiştir. Mesele hukukun üstünlüğü ve Anayasa'da belirlenen yasama faaliyetlerine saygı meselesidir Hiçbir kurum kendisini Anayasa'nın üzerinde göremez. İptal kararları, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Bunu Tayyip Erdoğan söylemiyor, Anayasa söylüyor. Niçin gerekçeler açıklanmadan, iptal kararı açıklanıyor. Bunun altında ne var? Bu millet gerekçesini görmek istiyor. Neydi aceleniz, gerekçeleri de hazırlansaydı, ondan sonra açıklansaydı. Anayasa'nın 148. maddesinde yazılı olduğu halde neden esastan görüşüldüğü açıklanmalıdır. Bu iş oyuncak değil, ülke yönetiyoruz biz ülke! Hukuk devletlerinde, Anayasa herkesi bağlar. Herkesten önce, yargıyı bağlar! AYRINTILAR GELİYOR!..
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|