05-16-2009, 13:03 | #1 |
Başbakanımızın Katılımı İle Gerçekleştireceğimiz Bursa 3.İl Olağan Kongremize Davet!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-17-2009, 19:50 | #2 |
Erdoğan, Merkel ve Sarkozy'e çıkıştı
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde üzerine düşeni hakkıyla yerine getirdiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye için farklı formüller öneren bazı Avrupalı liderleri sert bir dille eleştirdi.Başbakan Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Bursa'nın 29 Mart seçimlerinde bir kez daha ''AK Parti'' dediğini ve kendilerini bağrına bastığını ifade etti. Erdoğan, dolayısıyla bugün 5 vilayette gerçekleştirilen kongreler kapsamında Bursa'ya gelişinin aynı zamanda bir teşekkür ziyareti olduğunu söyledi. Solandaki sıcaktan bunalan ve ceketini çıkararak konuşmasına devam eden Erdoğan, Bursalıların yola çıktıkları günden bu yana 2002 seçimlerinde yüzde 41,5, 2004 seçimlerinde yüzde 48,5, 2007 seçimlerinde yüzde 50,8, 2009 seçimlerinde il genel meclisinde yüzde 43, belediyede ise yüzde 47,7 oy vererek AK Parti'yi yine birinci parti yaptıklarını vurguladı. Erdoğan, Bursa'nın emanetine bugüne kadar nasıl onur ve gururla sahip çıktılarsa, bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceklerini ifade ederek, Bursa'yı yeniden imar ve inşa etmeye devam edeceklerini dile getirdi. Millete hizmette yorgunluk olamayacağını ifade eden Erdoğan, ''Sizin umut dolu yürekleriniz sayesinde bu ülke karamsarlığı aştı, kör düğümü çözdü. İçine saplanıp kaldığı bataklıktan kurtuldu. Sizin çabalarınız, Türkiye'de demokrasinin, hukukun, güvenin, istikrarın, refahın, adaletin kalkınmanın yolunu aydınlattı'' diye konuştu. AK Parti olarak Türkiye'yi hangi şartlarda devraldıklarını ve 6,5 yılda ülkeyi nerelerden nerelere getirdiklerinin hiçbir zaman unutulmamasını isteyen Erdoğan, AK Parti'nin, Türkiye'nin meselelerine nasıl çözüm ürettiğini, Türkiye'nin ''çözülemez'' denilen sorunlarını nasıl çözüm yoluna koyduğunu her zaman hatırda tutacaklarını belirtti. -''YETKİYİ KULLANMAKTAN ASLA TEREDDÜT ETMEDİK''- Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bakınız burası son derece önemli. Teşkilatımızın her bir mensubu, bu harekete gönül vermiş her bir arkadaşım, AK Parti'nin Türkiye'ye kazandırdıklarını, kapı kapı dolaşarak herkese her bir ferde anlatmak durumundadır. Şunu unutmayalım, 'Hafızayı beşer, nisyan ile malüldür'. İnsanoğlu unutur. Her an aklında tutmaz. Öyleyse sürekli anlatmamız gerekiyor, hatırlatmamız gerekiyor. Türkiye'nin 6,5 yıl önce hangi şartlar içinde olduğu, son 10 yılı, yerinde saydığı, sorunlarını ertelediği, meselelerinin üzerini örttüğü dönemler unutulmuş olabilir. O dönemlerle bugünü kıyaslamak, Türkiye'nin hangi mesafeleri katettiğini, kendisine nasıl yeni yollar açtığını anlatmak zorundayız. Türkiye'nin yeni vizyonunu, imajını, küresel ölçekte ulaştığı seviyeleri, bıkmadan, usanmadan halkımıza aktarmak durumundayız. Abartmadan, üzerine hiçbir şey eklemeden, ne bir eksik ne bir fazla, olanı biteni tüm samimiyetimizle milletimizle paylaşmak zorundayız.'' İktidara geldikleri günden itibaren, hukuku ve demokrasiyi kendilerine yegane kriter olarak belirlediklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''(Türkiye hukuk, demokrasi üzerinde büyüyecek, bu şekilde muasır medeniyetler seviyesine ulaşacak) dedik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi 'Hukuksuzluğa göz yumamayız' dedik ve göz yummadık. Bizden öncekilerin yaptığı gibi demokrasiye yönelik tehditler karşısında 'Başımızı önümüze eğmeyiz' dedik ve hamdolsun eğmedik. Milletimizden aldığımız yetkiyi kullanmakta asla tereddüt etmedik. Bu noktada asla cesaret eksikliği göstermedik. Elimizi taşın altına koymamız gerekiyordu, koyduk. Yıllardır ihmal edilen reformları yapmamız gerekiyordu, kararlılıkla yaptık, yapıyoruz. Türkiye'nin yapması gereken açılımlar vardı, cesaretle bu açılımları yaptık, yapıyoruz...'' -''DÜRÜST BİR POLİTİKACIYA YAKIŞIR BİR ŞEY DEĞİL''- Erdoğan, 2002 sonunda iktidara geldiklerini anımsatarak, sadece 2 sene içinde gerekli kriterleri, Kopenhag kriterlerini sağladıklarını ve 2004 sonunda AB ile katılım müzakerelerine başlama kararını aldırdıklarını ve 2005 yılında da müzakerelere başladıklarını belirtti. Resmi bir ziyaret için beraberindeki bir heyetle Polonya'ya gittiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz Türkiye olarak AB katılım sürecinde üzerine düşeni hakkıyla yerine getiriyoruz. Türkiye'nin standartlarını yükseltmek, Türkiye'de hayat şartlarını çok daha iyi seviyelere taşımak için reformları, belirlediğimiz takvim çerçevesinde sürdürüyoruz. Ancak, bazı Avrupalı dostlarımız, hala bizleri anlamamakta direniyor. Türkiye'ye karşı, maalesef Türkiye içerisinden siyaset yapmak veya Türkiye üzerinden siyaset yapmak suretiyle kendi ülkesindeki halka mesaj vermeye çalışıyor. Bu çirkin, dürüst değil. Bu dürüst bir politikacıya yakışır bir şey değil. İşte Fransa'ya bakıyorsunuz. Avrupa Parlamentosu seçimleri var ve bu seçimlere yönelik olarak halkına mesajı veriyor. Halkına mesajı verirken, kendi yaptıklarından veya yapacaklarından değil, Türkiye üzerinden vermeye çalışıyor. Geliyoruz Almanya'ya bakıyoruz. Almanya'da da aynı durum var. 700 bin Türk var ve bu Türklere karşı yine Türkiye üzerinden orada da mesaj veriyor. Bunlar çirkin, dürüst davranış değil. Orada yaptıkları bu hareketler bizimle bir arada oldukları zaman yaptıkları hareketlerle uyumlu değil. Bize farklı, orada farklı, bu ikircikli siyaset anlayışı tutmaz. Bunu bir kere karşı tarafa tutturursun, iki defa tutturursun, ondan sonra ters döner. Çünkü hiçbirimiz bu makamlarda kalıcı değiliz. Kimler geldi kimler geçti, aynı şey onlar için de geçerli.'' -''DÜN BU YOKTU, ŞİMDİ NİYE VAR?'' Bu işin daha iyi yürümesi ve daha ciddi olarak ele alınması için bu yılın başında başmüzakereci tayin ederek, bir devlet bakanlığı tahsis ettiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Süreci daha yakından takip edebiliyoruz, daha sık bir araya gelebiliyoruz ve daha sık bir araya gelmek suretiyle, Türkiye'nin AB ile münasebetlerini, müzakere masasındaki çalışmaları daha kararlı bir şekilde sürdürelim istedik. Bütün bu çalışmaları yaparken, hala kalkıp da burada Türkiye'ye yeni yeni engeller çıkarmanın gayreti içine girmek, dürüstlükle bağdaşmaz. Bakın burada bir şey daha söyleyeceğim, hiçbir dönem olmayan, 1959'dan bu yana yaşanmayan şeyleri, AB müktesebatı içinde olmayan şeyleri, şimdi şimdi bizim önümüze koymaya başladılar. Dün bu yoktu. Şimdi niye var? Güvenilirliğini yitiriyor. AB üyesi ülkelerin hepsi böyle mi? Hayır, böyle değil. Örneğin ziyaret ettiğim Polonya, asla bunları kabul etmiyor. Polonya, bizlere bu noktada her türlü desteği verdi, vermeye devam ediyor. Aynı şekilde İspanya, İngiltere, İtalya böyle değil. Benzer birçok ülkeler hamdolsun böyle değil. Ne yazık ki işte böyle davrananlar da var. Fakat olsun, biz sabırlıyız. Biz bu yolun ne kadar zorlu olduğunu biliyoruz. Biz siyaset yaptığımızın da farkındayız. Siyasetin zorlukları da var bunu da biliyoruz ama biz, ferhat gibi yürüyoruz, dağları dele dele yürüyoruz. Bizim gösterdiğimiz samimiyeti, aynı kararlılığı AB tarafında özellikle bazı ülkelerde maalesef göremiyoruz. İnanıyorum ki bunu da göreceğiz. Tüm bu adımları atarken, Türkiye'nin Avrupa'da dış politika malzemesi yapılmasını tabii ki kaygıyla izliyoruz ve buna derhal son verilmesini arzu ediyoruz.'' ''HÜKÜMETİMİZİ TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK İSTEYENLER, SPEKÜLATİF VE YALAN HABERLER ÜZERİNDEN KARDEŞLİĞİMİZİ GÖLGELEMEYE ÇALIŞANLAR HİÇ BOŞUNA UĞRAŞMASINLAR'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan arasındaki ilişkilerle ilgili, ''Bizi birbirimize düşürmek, hükümetimizi töhmet altında bırakmak isteyenler, spekülatif ve yalan haberler üzerinden kardeşliğimizi gölgelemeye çalışanlar hiç boşuna uğraşmasınlar'' dedi. Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa İl Kongresi'nde, Türkiye'nin bir başka yapay sıkıntıyı Azerbaycan ilişkilerinde yaşadığını belirterek, yalan haberler üzerinden iki kardeş ülkenin arasını açmaya çalışanlar olduğunu söyledi. Bu nedenle Azerbaycan'dan davet aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''İçeride ve dışarıda oldu ve bu yalan haberler üzerine Azerbaycan'dan birçok milletvekili kardeşlerimizin bizleri arayarak 'ne olur Başbakanım Azerbaycan'a gelin. Burada yanlış enformatik haberlere bakın. Bizi zorda koydular, ne olur gelin'. Salı ve çarşamba günü Azerbaycan'daydım. Azerbaycan'daki 'gardaşlarımla' görüştüm ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev gardaşımla uzun uzun görüştük. İkili ilişkilerimizi, bölgeye, dünyaya yönelik ilişkileri görüştük. Azerbaycan Milli Meclisi'nde parlamenterlere hitap ettim. Dış politikada hiçbir ülke arasında kardeşlik tabiri olmadığı halde Azerbaycan-Türkiye ilişkileri tamamıyla kardeşlik ilişkilerine, kardeşlik esasına dayanıyor. Bunun tarifini yaptık. Son derece güçlü diplomatik ve siyasi ilişkilerimiz var, umarım böyle olur. Türkiye-Azerbaycan arasındaki ikili ticaret hacmini nasıl daha da artıracağız bunları konuştuk. Azerbaycan'ın petrol dışı sektörlerine yatırımlarımız, 3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye Azerbaycan'ın petrol dışı sektörlerinde en büyük yatırımcı konumuna gelmiştir.'' -''İYOT GİBİ AÇIĞA ÇIKTILAR''- Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Kars-Tiflis-Bakü demir yolu ile eski ''İpek Yolu''nu şimdi yeni bir yapılandırmayla demir yolu haline getirmeye çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: ''Bizi birbirimize düşürmek, hükümetimizi töhmet altında bırakmak isteyenler, spekülatif ve yalan haberler üzerinden kardeşliğimizi gölgelemeye çalışanlar hiç boşuna uğraşmasınlar. İçerden de buna gayret edenler var, dışardan da buna gayret edenler var. Bunların samimiyeti bizim ziyaretimizle bozuldu ve bu ortaya çıktı. İyot gibi açığa çıktılar, açıkta kaldılar. Bakıyorsunuz ki adam hayatında Azerbaycan'ın yolunu bilmiyor, bizi kalkmış Azerbaycan ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Kaç kere Azerbaycan'a gittin, kaç kere Azerbaycan ile bu tür görüşmeler yaptın? Azerbaycan'da birliğin bozulması için gayret sarf edenler, Türkiye'nin Azerbaycan'a bakışını eleştiriyor. Olacak iş değil.'' -''BALKANLAR'I YALNIZ KOYMADIK''- Erdoğan, dış politikada, bugüne kadar ''düşman üretmek değil, dost kazanmak'' anlayışını yakaladıklarını ifade ederek, Azerbaycan ile Türkiye'nin bu yöndeki yakınlığını Balkanlar'da da aynı şekilde sürdürdüklerini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Şimdi Balkanlar'da hangi ülkeye giderseniz gidin, Türkiye'nin oralarda da ne gibi adımlar attığını, ne gibi dostluklar geliştirmeye başladığını görürsünüz. Gidin, Romanya'ya, Bulgaristan'a, Gümülcine'ye, Batı Trakya'ya bunu görürsünüz, hatta Yunanistan'da bunu görürsünüz. Gidiniz Arnavutluk'a, Kosova'ya bunu görürsünüz ve Balkanlar'ın her yerinde bu sesi görürsünüz. Bosna-Hersek'te bunu görürsünüz. Niçin? Çünkü, biz Balkanlar'ı yalnız koymadık ve hala oralarda çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Niçin? Oralarda tarihimiz var. O tarihten biz kopamayız, kopmadık, kopmayacağız ve oralarda çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.'' (AA) |
|
05-17-2009, 19:50 | #3 |
|
|
05-17-2009, 19:51 | #4 |
|
|
05-17-2009, 19:51 | #5 |
|
|
05-17-2009, 19:51 | #6 |
|
|
05-17-2009, 19:51 | #7 |
|
|
05-17-2009, 19:53 | #8 |
AKP Bursa İl Başkanlığına Nagıp Vardar seçildi
AKP'de nefes nefese geçen kongre süreci tamamlandı ve hiç de akıllara gelmeyen sürpriz gelişmeler sonucu Nagıp Vardar il başkanı seçildi. Sedat Yalçın'ın ardından Cafer Yıldız da il başkanlığına adaylığını açıklamış ve bu gelişme genel merkez yöneticilerinin de Bursa'ya akın etmesine yol açmıştı. Gece boyunca sürdürülen pazarlıklar işe yaramadı. Gerek İl Başkanı Sedat Yalçın ve gerekçe İl Başkan Yardımcısı Cafer Yıldız'ın adaylıktan çekilmeyi kabul etmemesi nedeniyle, üçüncü bir isim gündeme geldi. AKP Teşkilat Başkanı Haluk İpek'in girişimleri üzerine iki aday da, İl Başkan Yardımcısı Nagıp Vardar'ı desteklemeyi kabul ederek çekildi. Ve Bursa kongre sabahına, tek adaylı seçim gündemiyle uyandı. İl Başkan Yardımcısı Nagıp Vardar tek aday olarak liste çıkardığı seçimde il başkanlığına seçildi. -BAŞBAKAN ERDOĞAN DA KATILDI- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı AKP Bursa İl Kongresi Atatürk Spor Salonu'nda yapıldı. Erdoğan, programını değiştirerek kongrenin yapılacağı salona gitmek yerine, ilk olarak Bursa Valililiği'ne geçti ve Vali Şahabettin Harput'tan brifing aldı. Erdoğan daha sonra Atatürk Spor Salonu'na gelerek bir konuşma yaptı. Ardından seçimlere geçildi. Tek listeyle gidilen seçimde, Nagıp Vardar yeni il başkanı oldu. YENİ AKP BURSA İL BAŞKANI NAGIP VARDAR VE LİSTESİ Nagıp Vardar'ın AKP Bursa il başkanlığına seçildiği olağan genel kurulda göreve getirilen yeni il yönetiminde de şu isimler yer aldı: Murat Demir, İsmet Acar, İsmet Su, Emel Gözükara Durmaz, Cevdet Kamış, Refik Özen, Sakiye Erdem, Kamuran Çatalkaya, Mehmet Babacan, Çiğdem Ceyhan, Önder Matlı, İbrahim Güler, Celil Çolak, Emir Cemal Beşkardeş, İsmail Edebali, Mehmet Çetin, Nilüfer Taşan, Nilüfer Kahveci, İbrahim Aytekin, Okay Talay, Bülent Şeker, Cemal Tuna, Dursun Akan, Mustafa Yıldız, Hasan Gürses, Mutlu Keskin, Şener Güngör, Remzi Topuk, Şükran Misci, Serpil Ulu, Cüneyt Şener, Necmi Şentürk, Kadir Oruç, Öznur Yağcı, Sertaç Karaalp, Hüdeyde Üftadeoğlu, Mustafa Sarı, Mustafa Kaymaz, Mustafa Kaya, Atilla Demirtaş, Resul Dursun, Ali Ömeroğlu, Nuran Gözü, Orhan Yavuz, Yusuf Dündar, Nesuha Özyıldırım, Cemile Yiğit, Işıl Zeliha Gençoğlu Maydaer... |
|
05-17-2009, 22:26 | #9 |
Gerçekten siyaset ateşten bir gömlek olduğu kadar,her türlü sonuca gebe olduğunuda birkez daha bursa il kongremizde yaşadık.Mevcut başkana kesin gözü ile bakıldığı bir kongre sürecinde,karşısına çıkan aday ile iki liste halinde gidilmesi kararlaştırılmıştı..Lakin gece ne olduysa ikiside çekildi,yola nagıp vardar devam etti?!
|
|
05-18-2009, 13:41 | #10 |
[email protected]
Böylesi görülmedi… Genel Merkez teşkilatını göz göre göre harcadı AK Parti Genel Merkezi teşkilatı nasıl sabote etti? Sorumlular kimler? Sabaha karşı neler oldu? Liste nasıl? Sonuç Bakan Çelik açısından ne anlama geliyor? Teşkilat neyi, nasıl protesto etti? Siyasette bugüne kadar Genel Merkez-teşkilat çatışmasına çok tanık olduk. Ama, dünkü gibisini hiç görmedik, duymadık. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’da ahenk içinde, tek bir sorun yaşamadan çalışan başarılı bir teşkilat yapılanması vardı. Ta ki düne kadar… Dünkü il kongresinde o büyülü hava bozuldu, tek vücut olan teşkilat bölündü, hevesler kırıldı. Çünkü… Hiç hak etmedikleri şekilde dışlandılar, horlandılar, ezildiler ve kullanılmış peçete gibi kenara atıldılar. Üstelik… Teşkilatların hançerlenmesini bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın teşkilatları emanet ettiği isimler yaptı. Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ile Yardımcısı Zeyit Aslan herkesin gözü önünde AK Parti Bursa teşkilatını resmen sabote ettiler, dilim dilim doğradılar. Sırf Devlet Bakanı Faruk Çelik’i küçük düşürebilmek için hiç acımadan herkese yazık ettiler. 18 aydır canla başla çalışan, başarılı da olan Sedat Yalçın’a “Arkanda Başbakan var, yürü” deyip yazık ettiler. Bugüne kadar görülmemiş bir güçle 17 ilçe başkanını, İl Genel Meclisi’ni ve belediye meclislerini arkasına alıp çıkan Cafer Yıldız’a yazık ettiler. Sorumlu oldukları teşkilata yazık ettiler. Bursa’ya da yazık ettiler. Bütün bunları da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gözü önünde yaptılar. Başbakan’ın olan bitenin ne kadarından haberi vardır bilemiyoruz ama, ilk seçimde çalışmaları için Bursa’ya Haluk İpek ile Zeyit Aslan’ı göndermesinde yarar var. Çok kişi hasretle bekliyor. İlginç olan da şu: Kendilerini güçlü ve yıkılmaz gören partiler bu abuklukları inişe geçtikleri zaman yapıyorlar. Sabaha karşı Nagip Vardar AK Parti İl kongresine yönelik gelişmeleri önceki gece yarısına kadar izledik. Biz yatağa girdiğimizde, Devlet Bakanı Faruk Çelik ile Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de hazır bulundukları ortamda Sedat Yalçın ve Cafer Yıldız arasında uzlaşma olmamıştı. İkisi de çekilmemiş, iki adaylı kongre için liste hazırlamak üzere dağılmışlardı. Gece yarısından sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin evsahipliğinde Ankara’dan gelen konuklar tarafları bir kez daha bir araya getirdiler. Bu kez gündemde kongrenin ertelenmesi vardı. Fakat… Başbakan Erdoğan ertelemeye sıcak bakmadı. Kongrenin yapılmasını isterken, “Tek aday için uzlaşmayı sağlayın” talimatı da verdi. Bunun üzerine… Sabaha karşı saatlerinde üçüncü isim konusu çok daha ciddi bir şekilde gündeme geldi. Başbakan’ın arzusu iletildiğinde Yalçın ve Yıldız karşı çıkmadılar. Üçüncü isim olarak gündeme yönetim kurulundan Kamuran Çatalkaya ile İl Genel Meclisi Başkanı Nurettin Avcı ve Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Yıldırım geldiler. Değerlendirmeler yapılırken de, Altepe’nin önerisi olan Nagip Vardar genel kabul gördü. Listeye eski yönetimden 23 kişi alındı. Şehir Plancısı Nilüfer Taşan, eski Harita Mühaendisleri Odası Başkanı Celil Çolak, Önder Matlı yeni iesimler oldu. Ancak… 50 kişi olması gereken liste 49 kişi yazıldığı için, birinci yedek Saadettin Kurt yönetime girdi. Buna “teşkilat protestosu” derler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kongre için 652 il delegesi var. Fakat dün salonda bu rakam yoktu. Dahası… 300 civarında delege oy kullandı. Yeni İl Başkanı Nagip vardar da 190 civarında oyla seçilebildi. 105 de boş oy çıktı. Sonucun açıklanmasından sonra, “kullanılan oy sayısının yarıdan az olması” nedeniyle kongrenin iptal edilmesi gerektiğini söyleyenler oldu. Ancak hazirun listesini yeter sayıda delege imzaladığı için iptal gerekçesi oluşmadı. Buna karşın, bu tablo çok açık şekilde teşkilatın protestosu anlamına geliyor. Kongre ve Bakan Çelik Sürpriz adayla sonuçlanan AK Parti İl kongresinden çıktıktan sonra, geç saatlere kadar telefonumuz neredeyse hiç susmadı. Arayanlar, ortaya çıkan tablonun Devlet Bakanı Faruk Çelik açısından ne anlama geldiğini merak ediyordu. Düşüncemizi soranlara şöyle anlattık: Bir… Kongre öncesinde Sedat Yalçın kamuoyuna Başbakan’ın adayı olarak lanse edildi. Ama Cafer Yıldız’ın çıkışındaki destek gücünden sonra kazanamayacağı ortaya çıktı. Faruk Çelik dün Başbakan’ın oylanmasını ve kaybetmesini önledi. Bu çok önemliydi. İki… Kimi çevreler, “Faruk Çelik adının çizildiğini, artık inişe geçtiğini” düşünüyor ve bunu da yayıyorlardı. Kim nasıl düşünürse düşünsün, gelişmelere karışmadı. Örneğin Yıldız’ın adaylık çıkışında hiç kimseyi aramadı. Ama orta yol bulunup sonucun alınmasında etken oldu ve gücünü bir kez daha gösterdi. Erdoğan 5 ildeki kongreleri bıraktı, seçimlerde verilen destek nedeniyle Bursa’ya teşekküre geldi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Atatürk Spor Salonu’ndaki İl kongresinin başlangıç saati 12.00 olarak duyurulmuştu. Fakat… O saatte salonun içi de, tribünler de boştu. Delege kartları dağıtılmadığı için, delegeler salona yeni yeni girmeye başlamışlardı. Saat 12.20’de delege sayısı 100 civarındaydı. Tribünlerin de üst kısmı boştu. 12.45’te delege sayısı yarıya yaklaşırken, üstü taraflar yine boştu. Kongre saat 13.15’te, İl Başkanı olarak Sedat Yalçın’ın konuşmasıyla açıldı. “Başarı teşkilatındır, eksiklikler bana aittir, hakkınızı helal edin” dedikten sonra ekledi: “Yüzünüzü yere baktırmadık, yanlış içinde olmadık, hizmet etmeye çalıştık.” Divanda… Başkan olarak Teşkilat Başkan Yardımcısı Zeyit Aslan yer aldı. Yardımcılığını en büyük ilçe olarak Osmangazi İlçe Başkanı Tahsin Kara yaptı. Yönetimden Sakiye Erdem, İl Kadın Kolu Başkanı Tülin Kara ve İl Gençlik Kolu Başkanı Ahmet Kılıç da divanı oluşturdular. Başbakan Recep Tayip Erdoğan saat 13.42’de salona girdi ve doğruca kürsüye geldi. Saat 13.45’de başladığı konuşmasını 14.38’de bitirdi ve 53 dakika kürsüde kalmış oldu. Sözlerine… “Bugün 5 ilde kongre var. Ama ben Bursa’yı seçtim. Bursa bir kez daha AK Parti dedi, bizleri bağırına bastı. Onun için bu gelişim teşekkür ziyaretidir” diye başlayıp rakamlar verdi: “2002’de yüzde 41.5, 2004’te yüzde 48.5, 2007’de yüzde 50.8, 2009’da İl Genel Meclisi’nde yüzde 43, belediyede yüzde 47.7 oy vererek AK Parti’yi birinci parti yaptınız.” Konuşmasında… Son dönemde Avrupa Birliği yolunda Fransa ve Almanya’nın çıkardığı engellere değinirken “Türkiye’yi iç politika malzemesi yapıyorlar” deyip ekledi: “Ama biz sabırlıyız. Ferhat gibi dağları delerek yürüyoruz.” Ayrıca… Azerbaycan ilişkilerini bozmak isteyenlerin amaçlarını anlattı, bunu kimsenin başaramayacağını söyledi. Ekonomide de işlerin iyiye gittiğini kaydetti. “Kongreyi önemsiyorum” dedikten sonra da, “Rehavet yok, çalışmak var. Gurur yok, tevazu var” dedi. Belediyelerin bu dönem Büyükşehir abiliğinde ve daha dayanışma içinde çalışmalarını istedi. Hedef olarak da Bursa’nın tarihini ve kültürünü ortaya çıkaracak hizmetlerle Uludağ’ı gösterdi. Sonra da şu çağrıyı yaptı: “Bizim birliğimize gölge düşmemeli. Birlik, dirlik çok önemli. Zaaf başlarsa bizi bölmek isteyenler zil takıp oynarlar. Buna fırsat vermeyiniz.” Şu da önemliydi: “Bu çatı altında menfaat ilişkileri sebebiyle bulunanlar bulunmasınlar. Millete efendi olmak yoktur, hizmet vardır anlayışıyla gelenler bu çatı altında olsunlar.” 18-05-2009 |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak, akp, bursa, erdoğan, gençlik, il, ishak, kongre, yılmaz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|