![]() |
#1 |
![]() Başbakanın konuşması
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dünki genişletilmiş grup toplantısındaki konuşması, demokrasi tarihimizin en başarılılarından biri idi. Gerçekten tarihî bir nutuk oldu. Türkçe, telaffuz ve ses tonlaması kusursuzdu. Hitabet yeteneği üstündü. Çok önemli fikirler, özenle, biribiri ardınca sıralandı. Hatibin psikolojik durumu bakımından da dikkate değer olduğunu belirtmek gerekir. İtidal, heyecan, tebessüm, tenkit, her şey dengeli, yerli yerinde idi. Asabiyetten, hınçtan, husumetten, yanlış mimik ve jestlerden eser yoktu. Çünkü inanarak ve samimiyetle konuşuyordu. Uzun yazı hayatımda bu makaledeki üslûpla bir değerlendirmeyi Menderes, Demirel, Özal, Türkeş gibi en büyük devlet adamları için ancak birkaç defa yaptığımı, beni izleyen okuyucularım bilirler. Erdoğan, olgun bir devlet adamı tablosu oluşturdu. Gerçek bir lider olduğunu gösterdi. 5 yıl içinde Türkiye’ye büyük mesafe aldırdı. Her politikacı gibi hatalar yaptı. Ama içtenlikle Merkez Sağ’a yaklaşmaya, Türkiye’ye en yararlı ve üçte iki potansiyelli bu akımın tam ortasına oturmaya çalıştı. Merkez Sağ’a sığmayan davranışlardan kaçınarak ilerleyecektir. Şimdi AK Parti, dış politikada hata yapıp bu tabloyu bozmamaya dikkat edecektir. Dış politikada hatanın giderilmesi imkânsız denecek derecede zordur. Zira bizim irademizde değil, başka devletlerin inisiyatifindedir. İç politikadaki hatalarımızı ise -derin olmamak şartıyla- kendi irademizle çözebiliriz. Dış politikada hüner, kazanacak tarafta bulunarak o kazançtan pay almaktır. Bütün devletler bunun için çalışır. Bir kısmı kazanır, gerisi kaybeder. Dünya tarihi bu suretle oluşur. Durum Yılmaz Öztuna
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|