AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı ve T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölümü,resimler bilgiler ve paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-18-2012, 13:50   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Başbakan'ın şaşıp kaldığı an

Başbakan Erdoğan, Can Ataklı ile içkili yemeklerinde Ataklı'nın eşi için "Yenge de maşallah ne içiyor" demiş

Türkiye'nin ünlü gazetecilerine ait ilginç anıların anlatıldığı Bab-ı Ali'nin Dikenleri adlı kitapta yakın siyasi tarihin bilinmeyenleri yer alıyor. Özlem Kılıç ve Kübra Demir'in hazırladığı kitapta, Mehmet Altan'dan Can Ataklı'ya, Bekir Coşkun'dan Cüneyt Ülsever'e birçok isim anılarını anlatıyor

Taraf'tan Serkan Ayazoğlu'nun haberine göre kitaptaki dikkat çekici bölümlerden biri de Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ailece yedikleri içkili yemeklerle ilgili.

Erdoğan başbakan olmadan önce aynı masada kadeh kaldırdığını anlatan Ataklı, "Böyle de bir hukukumuz vardı" diyor.

YENGE MAŞALLAH NE İÇİYOR AMA...

Ataklı, kitapta Erdoğan'la içkili yemekleri şöyle anlatıyor: "Tayyip Bey'le teke tek yemek yiyoruz. Ben Tayyip Bey'le içki de içerdim. Ama yemeği ben veriyorsam. Yemeği o veriyordu. İçki içmedim. Bana dedi ki, "Can Bey bir şey iç", "Olmaz siz, davet ettiniz, sevmiyorsunuz içmem. Ben davet versen belki içerim" dedim. Nitekim onunla aynı masada içki içtik. Bir yemek sonra, "Yenge de maşallah ne içiyor ama" dedi. O zamanki karım aşka geldi votkayı dolduruyor da dolduruyor. 'Sağlığınıza Tayyip Bey' diyor. Rauf Tamer'in karısı bir de Hüsnü Özyeğin'in karısı üçü aldılar Emine Hanım'ı, 'Yahu ne güzel kadınsın sen şu başını açsan, kocan Başbakan olur' diye. Vallahi billahi! Şimdi böyle de bir hukukumuz var."

ERDAL GÜVEN: RADİKAL DE ALET OLDU

Gazeteci Erdal Güven ise Radikal'deki günlerinden ilginç ayrıntılar veriyor kitapta: "Hatırladığım ve canımı sıkan bir olay var. Başbakan'ı protesto eden öğrencilerden birisi bebeğini kaybetmişti. Normalde Radikal gazetesi için bu haber nereden bakarsanız bakın tartışma götürmez ertesi günün manşeti idi. O gün yazı işleri toplantısında Eyüp Can şöyle bir laf etmişti: "Ama o da hamile hamile neden gitmiş oraya." Ahmet Şık olayında da daha kitap ortada yokken bir tür kitabı itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmıştı. Radikal de çok üzücü bir şekilde isteyerek yahut istemeyerek o kampanyalara alet oldu."

ÇÖLAŞAN: CUMHURİYET BENİ İSTEMEDİ

Kitapta Emin Çölaşan, Hürriyet'ten ayrılışını şöyle anlatıyor: "Bir gün Ankara'da odama Ertuğrul Özkök geldi. 'Bak, patronun elçisi olarak geliyorum. Sana üç seçenek sunuyorum; birincisi hükümet aleyhine yazmayacaksın, ikincisi uzun süreliğine izne çıkacaksın, üç gazeteden istifa edeceksin, patron sana büyük paralar verecek' dedi."

Gazeteden ayrıldığımda yazacağım tek yer vardı Sözcü. Cumhuriyet beni hiç istemedi. Neden olduğunu hala bilemem bir gün olsun 'gel yaz' demediler. Çok ilginçtir bu. Şimdi Hürriyet boş bir magazin gazetesi oldu. Gazetenin künyesinde Aydın Doğan'ın ismi yoktur. İsmini çıkarttı korkusundan.

METEHAN DEMİR ÇEVİK BİR'İN ULAĞIYDI


28 Şubat dönemini anlatan Cüneyt Ülsever bazı gazetecilerin 28 Şubat döneminde Çevik Bir'in ulağı olduğunu söyledi: "Ergun Babahan, Fatih Çekirge'ye, Fatih Altaylı'ya bakalım. Bugün hükümetin her söylediğini haklı bulan insanlara bakalım. O dönemde asker çağırdığı zaman brifinge gidiyorlardı. Asker içeri girdiği zaman ayağa kalkıyorlardı. Şimdi bu adamların çoğu aynı muameleyi Recep Tayyip Erdoğan'a yapıyorlar. O zamanki yöneticilerin adı paşaydı, şimdi başbakan. Değişen bir şey yok. Türkiye böyle bir ülke. Türkiye şunu da kaldırıyor, Ergun Babahan, Fatih Altaylı, Fatih Çekirge ve Hürriyet'in Ankara temsilcisi Metehan Demir resmen Çevik Bir'in ulağıydı. Enis Berberoğlu da askeri ayakta alkışlıyordu."

ZARARI KİM KARŞILIYORSA PATRON ODUR

Kitapta anılarına yer verilen isimlerden Mehmet Altan ise medyayı şöyle anlatıyor: "Aslında sisteme bakmak lazım. "Medya parasını nasıl kazanır sorusunu sormak, medya düzeninin değişip değişmediğine bakmak lazım. Bugün gazete 50 kuruşa satılıyor ama maliyeti 50 kuruşun üzerinde. O zaman zarar etmeye başlıyor. O zararı kim karşılıyorsa patron odur. Bugünkü siyaset de dahil hiç kimse bu medya düzenini halktan para kazanacak hale getirmez. Bunu kullanmayı amaçlar. 28 Şubat'ta asker kullanıyordu şimdi bugün de siyasi iktidar."


Habervaktim

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-18-2012, 13:50   #2
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi