Nuh GÖNÜLTAŞ yazdı... (Bugün)
20 Şubat Cumartesi

Başbuğ ne dedi ne demeliydi?

Hayır, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un dün internete düşen ses kaydından bahsetmeyeceğim.

Ben biraz geriden geliyorum. Çünkü okuyucular "şövalye ruhu" konusunda takılı kaldı.

Bizim okuyucular da bir acayip oldu. Bu sütunda ne zaman Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında olumlu bir şeyler söylesem beni mesaj bombardımanına tutup "yanıldığımı" söylüyorlar.

General İlker Başbuğ denizci teğmenlere yaptığı konuşmada onlardan "şövalye ruhlu" olmalarını istemiş, ben de bu konuşmayı övmüştüm.
Çünkü "her ne kadar şövalyelik deyince milletin aklına Haçlı Seferleri, Tapınak Şövalyeleri vs. gelse de genelde şövalye ruhlu olmak olumlu manalar çağrıştırır" demiştim.

Star Wars'tan, Jedi Şövalyeleri'nden falan bahsetmiştim.

Vay sen misin bunları yazan!

Neden General İlker Başbuğ kendi tarihimizden, Türk tarihinden değil de Hristiyanlar'ın tarihinden örnek veriyor?

Ne oldu Fatih'in askerlerine...

Ulubatlı Hasan gibi olmalısın dese ya...

Ya da madem hitap edilen kitle denizci, o zaman neden Barbaros Hayrettin Paşa gibi olmalısınız demiyor?

İşin doğrusunu söylemek gerekirse okuyucular da haklı.

Mesela bir okuyucu "Türk tarihinde bugüne kadar şövalye unvanı alan bir asker var mı" diye soruyor.

"Tarihimizde kahramanlar paşa olarak mı anılıyor yoksa şövalye olarak mı? Atatürk Sakarya'da o şövalelerle savaşırken yaralanıp gazi payesini almadı mı? Tarihimizde nice paşalarımız var, Gazi Osman Paşa, Tiryaki Hasan Paşa, nice padişahlarımız var, Viyana'ya kadar dayanan paşalarımız var. Hepsinin ruhları şad olsun."

Bir başka okuyucumuz Atatürk'ün sözlerini hatırlatıyor İlker Paşa'ya:
"Türkoğlu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."

Mesela kahramanlık şiirlerinde ismi geçen Aktolgalı Beylerbeyi örnek gösterilebilir askere;

"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
Aktolgalı Beylerbeyi haykırdı ilerle
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle.
Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
Cennette bugün gülleri açmış görürüz.
Hâlâ o hatıra titrer gözümüzde..."

"Şövalye ruhlu olacaklarına yeniçeri ruhlu olsunlar daha iyi" diyenden şövalyelerin İslam alemine karşı Haçlı Seferleri'ni tertip eden Hristiyan askerler olduğuna dair epey e-posta aldım.

İyi ama sevgili okuyucular İlker Başbuğ askerlerimize "şövalyeler gibi olun" demedi ki.

"Şövalye ruhlu olun" dedi.

Evet şövalyelik bizim tarihimizden bir unvan değil. Bilakis tarihimizde bu
şövalyelerden çok çektik.

Doğru, şövalyeler din adına, Hristiyanlık adına savaşan askerlerdi.

Ama şövalyelik ruhu başka bir şey.

Cesareti, adanmışlığı, hedefe kilitli olmayı ifade eder.

"Evet de bizim tarihimizden cesarete, adanmışlığa örnek olacak şahsiyetler yok mu" diyebilirsiniz.

Deyin ama bence abartmayın!

Okuyucularımız kabul etmiyor ama bence Türk askerine "şövalye ruhlu" olun demekte bir mahsur yok!

Bakınız, dün Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu bir askere uğurlama töreni düzenledi. Askere gidecek gençlerin eline bizzat kendisi kına sürdü.

Mehter, Eyüp Sultan Meydanı'nda gümbürdedi. Çevrede biriken kalabalık gözyaşlarını tutamadı.

Bir defasında da ben böyle olmuştum.

Ankara Abdi İpekçi Parkı'nda Mehter Takımı'nın çaldığı marşları dinlerken gözlerim dolmuş. Özellikle de "Hücum Marşı" sırasında gözyaşlarıma hakim olamamıştım.

Evet haklısınız, bu milleti şövalyelik ruhu değil Osmanlı ruhu coşturur, heyecanlandırır, harekete geçirir.

Ama ne yapalım, Genelkurmay Başkanı "şövalye ruhlu" olun diyor.

Star Wars'ın Jedi Şövalyeleri gibi olun da diyebilirdi. Buna şükür!

Herkes taşıdığı kültürün tabirleri ile hareket eder. Demekki Osmanlı ruhu pek canlı değilmiş bazı bedenlerde.