![]() |
#1 |
![]() İKİ KRALİÇE VE BİR "ALTIN VURUŞ" Bebek annesininayakalrında bir sağa bir solagidiyor,yeryüzünün en güvenilir salıncağında kah gölerini ayırarak tempoyu düşürüyor,kah gözlerini ayırarak salıncağı hızlandırıyordu.Anne,ayğında salladığı bebeğinin şekilden şekile girmesine hayret ermiyor,dolunaydan kraliçeye,kraliçeden güle dönüşmesine ses çıkarmıyor sanki hersey normalmiş gibi ninni söylüyordu ona...Tek korkusu ayağında salladığı gülün solması olacak k,gül olduğunu itiraf etmekten çekiniyor,kimliğini saklayarak koruyabileceğini düşünüyordu onu ...Suya indim su uyur huu huu Suda balıklar büyür huu huu Ben yavruma gül demem huu huu Gülün ömrü az olur huu huu Balıklardan daha hızlı büyüdü kraliçe.Belkide bir ninnni bitene kadar büyüdü.Ninni bittiğinde annesi uyuya kalmış,kraliçe annesinin ayakları üzerinden kallıp giyinmiş,sonrada bir taksiye atlayıp Ortaköy'deki bir dövmecinin yolunu tutmuştu.Dövmeciye vardığında herşey hazırdı.Boyalar şırıngalar iğneler..Ve tabi katolog.Kraliçe katologtan bir resim seçti.Bu kozadan çıkan bir kelebekti.Kraliçe sırtında kozadan çıkan bir kelebek resmi bulunsun istiyordu.Biyoloji dersinde dinlediğiöykünün resmiydi bu:"Kelebek önce yumurta sonra tırtıldır,daha sonra pupa ya da krizalit haline dönüşür.Ergin kelebek pupakabuğunun içinde gelişir.Bundan sonra pupa kabuğu yarılır ve ergin kelebek buradan dışarı çıkar,kanatları genişleyip sertleşene kadar bir süre bekler,sonra uçar.Bu,tam bir başkalaşımdır;Çünkü kelebeğin şekli tırtıl evresinden ergin kelebek olana kadar tamamen degişmiştir." Biyoloji öğretmenin sustu.Dövmeci kraliçenen sırtına iğneleri sapladı,deriye açılan delikleri boyayla dolurdu.Kraliçe sırtında ibr ömür boyu gezdireceği kelebekler için iğnelerin acısına,bayaların sızısına dayandı."Ancak estetik bir operasyon ile silinebilir" sözüne aldırış etmeden,hatta buna sevinerek taksi şöförüne çoşkuyla "Taksim"dedi. Taksim'de bir rock bar..Heavy metelve hard rock müziğinin sarmaşıklarına tutunup,karanlık bir ormanda daldan dala uçan gençler arasına karışıyor kraliçe.Vestiyerde tacını alıp,kanatlar veriyorlar ona.Kanatları gövdesine oranla çok büyük olması nedeniyle,ilk bakışta sadece kanatlardan oluşan intibaını veren kelebekler gibi varlık nedenini "uçma"sanıyor.Her uçuş başka bir uçuşu özetliyor.İrtifa yetmedikçe yeni kapıları çalıyor,ya da çalmadığı kapıları açıyorlar ona.Ve kraliçe kraliçeyle tanışıyor sonunda... Karanlık ortamın en kuvvetli zehrini ismini "kraliçe"kyomuşlar.Bu alemde sihirli bir adla sunuyorlar onu.Dokuduğu bedeni lime lime edien bu cüzzamlı acuzeye taç takıp tuvalet giydiriyorlar.Uçuruma yuvarladığı genç kraliçeye"uçuyorsun"diyor yaşlı kraliçe.Günde bir,iki uçuş;sonra beş altıya çıkıyor...Ve tam "ALTIN VURUŞ"denilen son köprüye gelindiğinde uyanıyor anne!Ayaklarında salladığı bebeği yerinde bulamayınca,telaşla üstünü giyp çıkıyor evden.Bir taksiye atlayıp bebeğini aramaya başlıyor.Soluk soluğa dolaşıyor şehri.Geçmedikler caddee, fren yapmadıkları trafik ışığı kalmıyor.O"hastahane"demişti,taksici neden Levent Cami'nin yanında duruyor? **** Tabutun üzerine konulan fotoğrafın altında "BEBEĞİM 1982"yazıyor.Dr. Gülüm Atılgan,"Bebeğim,kraliçemdi o benim!","Nasıl kıydınız yavruma!"diye çığlıklar atıyor.. O sırada 21 yaŞındaki Selen Ayıtlgan'a eroin verip ölümüne neden olduğu öene sürülerek tutuklana erkek arkadaşı İlkay Güven polise şu ifadeyi veriyor: "O gece saat 04:00 sıralarında Taksimde eğlendikten sonra,birlikte eve döndük.Selen daha önce yaptığı dövmeyi estetik operasyonla sırtından sildirmişti.Dövmenin yeri kanayınca Beykoz Tıp Merkezi'ne gittik.Tedavisini yaptırıp eve geldiğimizde benim aldığım 7 gram eroini kullanmaya başlamıştık.Ben tuvalete gittim.Döndüğümde Selen elindeki şırıngayla"altın vuruş" yapmıştı...Müdehale edemedim.Döndüğümde herşey bitmişti.Hemen arkadaşımla birlikte yine aynı sağlık merkezine götürdük.Tıp merkezinin açıkladığı gibi Selen'i bırakıp kaçmadık.Hepimiz Şoka Girmiştik.Ben neyaptığımı bilmiyordum." ***** Anne, bebeğini ayaklarına yatırıp yeniden sallamaya başlıyor. Suya indim su uyur huu huu Suda balıklar büyür huu huu Ben yavruma gül dedem huu huu Gülün ömrü az olur huu huu Ona baktığımda ninniyi kesip dönüyor ve "Neden bebeğimin güzel anılarını yazmıyorsun"diye çıkışıyordu bana. Susuyorum. Bunun üzerine biyoloji öğretmeni tebeşiri eline alıp dersin konusunu tahtaya yazıyor: "BAŞKALAŞIM." A.Ali Ural
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Yüreğine sağlık
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|