12-05-2010, 01:30 | #1 |
Başörtüde yasakçı ‘tam gün’de özgürlükçü / Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit
Dindar insanlar için bir hak mı istenir? Bu yönde bir düzenleme mi yapılır? Örneğin, üniversitelerde başörtü yasağını kaldırma amaçlı kıyafet serbestisi mi getirilir? CHP hemen “İstemezük” der.. Siyasallaşmış yargıyı devreye sokar. Siyasallaşmış yargı da başlar gerekçeleri sıralamaya... “Devletin temel esasları..”, “devletin anayasasında yer alan; değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi olunamaz laiklik ilkesi..”, “Özgürlük demek, her istediğini yapmak demek olmayıp...”, “Bireyler özgürlüklerini, anayasanın öngördüğü çerçevede kullanmaları...” gerekçeleri sıralanıp, yasakçı söylem ön plana çıkar. Dinlediğinizde hayretler içinde kalırsınız.. Gerekçelerini okuduğunuzda, tepeden dikte edilen anlatımlara neredeyse hak vereceğiniz gelir.. Konu değişir.. Gariban halkın sömürülmesine set çekmek için, “tam gün” yasası çıkartılır.. Doktorların gündüz memur statüsünde, akşam da özel muayenehanesinde çalışamayacağına dair bir düzenleme yapılır. CHP, yine “İstemezük” der. Siyasallaşmış yargıyı devreye sokar. Siyasallaşmış yargı da, başlar gerekçeleri sıralamaya... “Bilimsel özerklik”, “bilimsel özgürlük”, “bazı dallarda uzman olan hekimlerin sayıca az olması ve kamunun yanında özel sağlık kuruluşlarının da bu dallarda uzman hekimlere ihtiyaç duyması, bu hekimlerin mesleğini mesai saatleriyle sınırlı olmaksızın yaygın bir şekilde icra etmelerini gerekli kılabilir...”, “Kişilerin maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmelerinin, mutlu ve huzurlu olabilmelerinin başlıca şartı, ihtiyaç duydukları anda sağlık hizmetlerine ulaşıp, bu hizmetlerden yararlanabilmeleridir...”, “Devlet için bir görev ve kişiler için de bir hak olan bu amacın gerçekleştirilmesine bu haktan yararlanmayı zorlaştırıcı ya da zayıflatıcı düzenlemeler Anayasa'ya aykırı düşer.” Söylem farkını hissediyorsunuz değil mi? Birisinde özgürlükçü.. Birisinde yasakçı. Birisinde devletten yana. Diğerinde ise korumaya çalıştığı yüksek konumlu bireylerden yana.. Birisinde yasağı katı şekilde uygulatabilmek için, her veriyi acımasızca aleyhte kullanan... Diğerinde ise, her ayrıntıyı, sınırsız özgürlük için bahane yapan... Evet, dün Resmi Gazete’de yayınlanan, tam gün yasasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptali ile ilgili gerekçeyi okurken, aklıma hep başörtü yasağı ile ilgili gerekçeler geldi.. Mesela, dün diyordu ki Anayasa Mahkemesi, “Tam gün yasası kural olarak doğru olabilir. Ama sağlık alanındaki bazı dallarda, insanların hayat haklarının vazgeçilemezliği gereği, o kurala istisna getirmemiz gerekir.” Doğru olabilir mahkemenin bu gerekçesi.. Ama sormamız lazım, aynı gerekçeyi, başörtü yasağında niye aklınıza getirmediniz? “Edebiyat fakültesinde, fen bilimlerinde kabul edilmeyebilir ama; sağlık alanında hizmet verecek doktor adaylarımızın, vatandaşın sağlık hakkının vazgeçilemezliği karşısında, hiçbir yasağa tabi olmadan öğrenim görebilmeleri gerekir” şeklinde bir gerekçe, dünkü “tam gün” ile ilgili gerekçe ile paralellik arzetmez miydi? Hayır, ben bazı fakültelerde yasak olsun, bazılarında kaldırılsın anlamında söylemiyorum. Anayasa Mahkemesi’nin, yasakta ne kadar acımasız olduğunu, kendi savunduğu ilkeleri nasıl pervasızca ihlal ettiğini ispat açısından bu örneği veriyorum. Dünkü karardan bir başka gerekçe: “Yasayla elde edilen bu statünün çalışanlar için kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi olanaklı olmasa da, yasada öngörülen süre yönünden meşru bir beklentiye sahip oldukları, bu beklentinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri gereğince korunmasının kabulü gerekir.” Aynı gerekçenin başörtü yasağındaki karşılığı da şu olmalı idi: “Yasak, bir gün rektörün yayınladığı genelge ile, aniden konulamaz. O güne kadar başörtü ile okula gelen öğrencilerin hakları korunmalı, o günden sonra okula kaydolacak öğrenciler için yasak uygulanabilmelidir”! Evet, Mahkeme dürüst bir karar verecekse, tıp fakültesinin 5. sınıfına gelmiş öğrenciyi, aniden kapının önüne koyma vahşetine onay vermezdi. “Bu yasak uygulanacak olsa bile, ilerisi için olabilir, okula devam eden öğrencilere yeni yasak uygulanamaz” demeli idi. Ama demedi. Siyasallaştığını, ideolojik karar verdiğini böylece ispatlamış oldu. Olanlar oldu. Temennimiz, bundan sonrasında, benzer insafsızlıklara imza atılmaması!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|