AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-18-2011, 10:53   #1
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart Başörtüsü !
Prof. Hayrettin Karaman, "Kur'an'da başörtüsü hükmü yoktur' veya 'Devir değişti, İslam hukuku artık uygulanmaz" fetvasını veren ilahiyatçıları aklınızı başınıza alın diye uyardı ve konuyu yazısında detaylarıyla ele aldı...

"Kur'an'da başörtüsü emri yok mu?"

"Bazı ilahiyatçılarlar, 'Kur'an'da başörtüsü hükmü yoktur' veya 'Devir değişti, İslam hukuku artık uygulanmaz' diyorlar. Dayandıkları bir nas var mı?"
Okuyucumun ikinci sorusu bu idi.
Bu konuda yıllardır yazıyoruz; ama hâlâ konuşulduğunu, tartışıldığını, sorulduğunu görünce yazmaya devam etme ihtiyacı ortaya çıkıyor.
"İslâm'da başörtüsü vardır" diyecek yerde "Kur'ân'da vardır" dememizin sebebi, "Kur'ân'da olmayan İslâm'da da yoktur" diyenlere itiraz payı/fırsatı bırakmamaktır. Doğrusu ise "Kur'ân'da, Sünnet'te, ictihadda ve ictihadların birleşmesi ile meydana gelen icmâda var olanın İslâm'da da varolduğu" hükmü ve kaidesidir. Cehaletten cesaret alanlarla bilgisini "nefsânî arzularına, menfaatine, taassubuna, peşin hükmüne" kurban edenler, Müslüman halkımızın kafasını karıştırıyorlar. Ortaya attıkları yeni iddia -daha doğrusu yeniden ısıtıp sofraya getirdikleri temcit pilavı- "başörtüsünün Kur'ân'da bulunmadığı, başın ve saçın açılmasında dinî bir sakınca olmadığı" hükmüdür. Halbuki biraz Arapça bilenler, Nur sûresinin ilgili ayetinde (24/29) geçen "hımâr" (çoğulu humur) kelimesinin "başörtüsü ve baş dahil vücudun üst kısmını kapatan örtü" mânasına geldiğini bilirler. Bu âyet gelmeden önce başlarındaki örtünün öndeki iki ucunu omuzlarından arkaya atan, boyunlarını ve gerdanlarını açıkta bırakan kadınlara "böyle yapmayın, bu iki ucu göğsünüzün (elbisenizin yakasının, gerdanınızın) üzerinden bağlayın" emrinin verildiğini de bilirler. Hadis okuyanlar, bu âyet gelince mescitte bulunan Ensar kadınlarının -ilâhî emri geciktirmeden yerine getirmek üzere- etekliklerini yırtarak başlarını, boyun ve gerdanlarını bununla bağladıklarını; keza Hz. Peygamber'in (s.a.) "Ergenlik çağına gelmiş bir kadın başörtüsü giymedikçe Allah onun namazını kabul etmez" buyurduğunu da bilirler. Bunları bilmeyenlerin fetva verme hakları yoktur. Bilip de bilmezden gelenlerin, güneşi nefsânî balçıklarıyla sıvamaya kalkışanların ise hesap günü gelip çatmadan akıllarını başlarına almaları gerekir.
Bu vesile ile konuyu bir daha özetlemekte fayda görüyoruz:
Nur sûresindeki âyetlerde kadınların avret (örtmeleri gereken) yerleri açıklanmış, hadisler de bu açıklamayı tamamlamıştır. Örtme, kapatma emri ve yabancıya (nâmahreme) gösterme yasağının, kadın başını ve saçını da içine alıp almadığı bütün devirlerde konuşulmuş, sorulmuş ve başın ve saçın avret olduğu, kapatılması gerektiğinde ittifak edilmiştir (icmâ meydana gelmiştir). Bizim tesbitimize göre sahâbeden günümüze kadar her asırda yapılan ve kısmen yazılan tefsirlerde hür, Müslüman kadınların el, yüz ve ayakları hariç, bütün vücutlarının avret olduğu, örtülmesi gerektiği konusunda sözbirliği ve görüş beraberliği vardır. Baş dahil avret yerlerinin örtülmesinin farz, açılmasının haram olması hükmü, açıklayıcı hadisler yanında bilhassa Nur sûresindeki âyete ve bu âyetin şu üslûp özelliğine dayandırılmıştır:
a) Erkeklerin gözlerini haramdan korumaları, iffetlerine sahip olmaları istenmiş; ancak bu davranışın onları ruhen temiz kılacağı bildirilmiştir.
b) Kadınların da gözlerini haramdan (cinsi arzuyu uyandıracak yerlere bakmaktan) sakınmaları, iffetlerini korumaları emredilmiş; hemen bunun arkasından zaruri olarak açıkta kalan yerler (eller, ayaklar ve yüz) müstesna bütün vücutlarını kapatmaları, güzel ve çekici yerlerini nâmahreme göstermemeleri istenmiştir.

c) Başörtülerini (hımâr-humur) boyun ve göğüslerini örtecek şekilde bağlamaları açıkça ve özellikle emredilmiştir.
d) Örtülecek ve açılacak yerler yanında kimlere karşı ne kadar açılabilecekleri de hükme bağlanmıştır.
e) İlgili ayetlerin sonunda "Ey iman edenler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtulasınız" buyurulmuş, örtünmenin bir tavsiye değil, bağlayıcı emir olduğu hükmüne bir işaret göndermesi de bununla yapılmış, daha önceki ve bundan sonraki itaatsizlikler için tövbe edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bu emir gelince Müslüman kadınlar derhal itaat etmişler, gerektiği gibi kapanmışlar, uygulama Hz. Peygamber (s.a.) tarafından titizlikle takip edilmiş ve asırlar boyunca da bu şekilde devam etmiştir.
Bütün bu açıklama, karîne, delil ve işaretler konumuz olan, sınırları belirlenmiş örtünme emrinin -tavsiye değil- bağlayıcı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Peki bu hüküm belli bir tarih ve coğrafyaya mı aittir.
(Cevabı gelecek yazıda)

Yeni Şafak

http://www.haber7.com/haber/20110318...mri-yok-mu.php

 

HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-18-2011, 17:36   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Örtünme yoktur deyip Kuran hükmünü yok sayanların yaşamına bakmak lazım ...onlara göre bir anadolu geleneği, güneşten korunmanın yolu...bazen öyle açıklamalar yapıyorlarki acaba farklı dinlerdenmiyiz diyesim geliyor...



Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-18-2011, 19:34   #3
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Gönülden Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Örtünme yoktur deyip Kuran hükmünü yok sayanların yaşamına bakmak lazım ...onlara göre bir anadolu geleneği, güneşten korunmanın yolu...bazen öyle açıklamalar yapıyorlarki acaba farklı dinlerdenmiyiz diyesim geliyor...


Bir kavramı ortadan ikiye bölebilmek için uygulanan parapisikoloji kaynağını iki kavramdan alır ! Birincisi Mitoloji ikincisi Üretilen yan kavramlar !!!

Bu tür kavramlarda yukarıda buyurduğunuz üzere gelenek sınıflarına, bilimsel ! metodlara başvurarak parapisikoloji uygulamaya çalışırlar ! Ana fikirden uzaklaştırma stratejisi ile yola koyulurlar ! Elhamdülillah artık pek fazla tutmuyor ! Çünkü farklı dinlerde bile araştırsalar Semavi Dinlerde karşılarına yine başörtüsü, tesettür çıkacaktır !
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-18-2011, 22:57   #4
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Bilimsel metotlarıyla ancak kendileri çalıp duruyor...bu söylemleri dillendirenlerden millet nefret ediyor artık...
Kendi dinini yaşam biçimine çevirmeye meraklı güruhun naraları bu aralar kesildi dediğiniz gibi..



Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım