AK Gençliğin Buluşma Noktası
Araştırmalar Araştırılmış yada araştırılmasını istediğiniz konular buraya.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 12-14-2010, 23:34   #1
Kullanıcı Adı
engin33
Standart Batının Ortadoğu Politikasına Bir Bakış
Amerikalılar için “aptal millet” dendiğini sanırım herkes duymuştur. Doğru olup olmadığını test etmek için Hollywood yapımı dizi ve filmlerdeki konu derinliğini takip edince hiç de öyle olmadıkları net bir şekilde anlaşılıyor. Bu söz sanırım apolitik oluşlarıyla bağlantılıdır. Dünyanın jandarması kabul edilen, en yakın rakibinin 3 katını aşkın GSMH’ya sahip olan 300 milyonluk Birleşik Devletler’de, çok az sayıda ilgili kişi dışında kimse tüm Ortadoğu politikasının “Yahudi lobisi” denilen İsrail’in adamları tarafından belirlenip kontrol edildiğinin farkında bile değil. Orada yaşayan bazı yabancıların iddiasına göre, aslında ülkenin tüm siyasi ve ekonomik devlet birimleri Yahudilerin oluşturduğu gizli bir politbüro tarafından kontrol edilmektedir. Yahudilerin ülkedeki gücü ve etkinliğine örnek olarak Coca Cola, Philip Morris ve Mc Donalds gibi dünyanın en büyük küresel markalarının sahiplerinin Yahudi oluşu gösteriliyor.

ABD’de Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti olmak üzere iki siyasi oluşum vardır. Buna son zamanda “Çay Partisi” adında yeni bir (ırkçı) grup eklendi. ABD’nin siyasi ve ekonomik istikrarını yüz yıldır korumasında, kendisini koalisyonlar karanlığına atmayacak böyle bir formül bulmuş olmaları yatıyor. Ancak koalisyonlardan kaçınmak her zaman bir başarı öyküsü olmuyor. Benzer politikayı uygulayarak uzun yıllardır Simitis ve Papandreu ailelerini başa getiren tembel Yunanlılar ise popülist politikaların kurbanı olarak yıllardır zengin ve kalkınmış bir ülke olduklarına inandılar ve sonunda ekonomik olarak çöktüler.

Aslında Yahudilerin kurduğu, yönettiği veya güç sahibi olduğu tek ülke ABD değil. Binlerce yıldır siyaseti ve para kazanmayı sanat haline getirmiş olan Yahudiler, “mavi-kırmızı-beyaz” renklerini pek çok ülkenin kuruluşunda kullanmıştır ki bunların başında İngiltere gelir. Diğerlerinden başlıcaları olarak Fransa, Rusya ve Hollanda’yı sayabiliriz. Ancak Yahudilik, başka dinden olan insanları davet etmez. Bu durumda birkaç milyonluk Yahudi nüfusu dünyayı ele geçirmeye ve dünyaya gelecek Mesih’lerine hazır hale getirmeye çalışan Yahudilere yetmeyeceği için her ülkede “Masonluk” isimli bir kurum kurmuşlardır. Bu kurum, barış ve kardeşlik propagandası altında elit insanları (üyeleri farkında bile olmasa da) bazı amaçlara hizmet ettirmek için kurulmuştur.

Yahudilerin bu devletlerde oluşturduğu Ortadoğu politikası “islamofobia” üzerine kuruludur. Nüfusu hızla artan İslamı kendileri için de tehlike gören Hıristiyanlar da bu politikaya destek vermektedirler. Bu politikaya göre İslam dünya insanlarının gözünde terörle, kanla vahşetle özdeşleştirilerek İslamla mücadele edilmektedir. Bunun için “El-Kaide, Taliban, Müslüman Kardeşler, Hizbullah” gibi bazı İslami terör örgütleri kuruldu. Bazı İslam ülkeleri de despot diktatörlere teslim edildi. Böylece hem İslam ülkeleri sömürüldü, hem de fakir bırakıldı. Üstelik gerek bu diktatörlerin gerek İsrail’in zulmünden kaçanlar, sözde sömürgecilerle savaşan bu kukla terörist grupların insan kaynağı olarak kullanıldı.

İslam adına hareket ettiklerini söyleyen insanlar, Irak’ta batılı insanların kafalarını kestiler, Rusya’da anaokulunu basıp çocuk öldürdüler, İran’da kadınları taşlayarak öldürdüler, ABD’de ticaret gökdelenlerini uçakla vurdular, Haiti’de meydanlarda bomba patlattılar, Türkiye’de insanları domuz bağıyla öldürdüler… İslam korkunçtu, kılıç diniydi, kandı, vahşetti. Modern insanlar nasıl korkmasındı. Türkler de bir zamanlar Viyana kapılarına dayanmamışlar mıydı. Gün gelip kendi ülkelerini de ele geçirebilirlerdi. O zaman, o günler gelmeden yılanın başını ezmeliydi. İsrail Filistin’de, ABD ise Afganistan ve Irak’ta az bile yapıyordu. Aslında tekrar Haçlı donanması oluşturup hepsini yok etmeliydi ya neyse…

Görüldüğü gibi yapılan kara propagandalar, yapılan ve yapılacak haksızlıkların batı kamuoyunda geçerli bir kılıfa sokulmasını sağlamaktadır. Yukarıdaki görüşün soğumasına fırsat vermemek ve tek kutba dönen dünyada, ABD’nin yapmak istedikleri işlere çokuluslu kararlar çıkartabilmek için hala ihtiyaç duyulan ‘Birleşmiş Milletler’ gibi kurumların mevcudiyetini sürdürebilmek ve varlığının sorgulanmasını engellemek için, icabında alelacele bombalı mektuplar üretilip Yemen gibi sömürgelerden dünyaya dağıtılıyor, meydanlarda çapulcular kendileriyle beraber halkı ve polisi havaya uçuruyor. İran’ın nükleer silaha sahip olup İslam adına dünyayı havaya uçuracağı iddia ediliyor. Arap ülkeleri küresel tehdit olarak gösterilip füze kalkanları kuruluyor. İsrail’in ve Yahudilerin olası bir toplu savaşta yalnız kalmaması ve İslamın toptan yok edilmesi amacıyla dünya hızla “İslam (=teröristler) ve Modernler(=diğerleri)” olarak kutuplaştırılıyor.
Dış politika ve dünyadaki gelişmelere bu gözle bakmakta fayda var.
engin33

 

engin33 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi