![]() |
#1 |
![]() Bu ülkede Kürt sorununu da, türban meselesini de ne AKP ne de CHP tek başına çözebilir. Hatta CHP'nin tek başına çözebilmesi ihtimali AKP'nin tek başına çözebilmesi ihtimalinden daha güçlüdür ama ikisi bir araya gelip bir şekilde ortak hareket ettikleri takdirde Türkiye'nin çözülemeyecek tek sorunu yoktur
Türkiye'de yaratılan otorite boşluğunun hayli tehlikeli bir ortam oluşturduğu, ülkenin, iç ve dış düşmanların her türlü oyununa savunmasız kalmaya başladığı hemen herkes tarafından görülüyor. Bu durum sürdüğü takdirde Türkiye, cumhuriyet tarihinde hiç emsali görülmemiş derecede yoğun ve derin bir krizle karşı karşıya kalabilir. Burada kriz derken de sadece ekonomiyi kastetmiyoruz. Bu kriz siyasi, sosyolojik ve ekonomik, hepsi birden olacak. Çünkü koskoca Türkiye üzerine bir tasarım getiriliyor. Kolay bir şey de bu. O nedenle krizin çok boyutlu ve derin olması gerekiyor ki sonuç alınabilsin. Bu ufuktaki ve yakın tehlikeyi önlemenin yolu, kapatma davası açılmış AKP'nin yerine ve yasaklanması ihtimali bulunan siyasetçilerin yerine yeni partilerin ve isimlerin kurgulanması değildir. Türkiye'de devletin AKP'si kurulamaz. Malum; bizim devlet geleneğimizde 'gerekirse komünizmi de biz getiririz' ideolojisi hayli uzun zamandır hakimdir ama doğası gereği devletin AKP'si mümkün değil, olamaz. Yine de bazı insanlar imkansızı zorlamaya kararlılar. Bu işi bile zorluyorlar. Bize göre bu gayretler Türkiye'ye sadece vakit kaybettirecek. Oysa ülke bir an önce toparlanıp, aklını başına alarak, yaklaşan tehlikelere karşı savunmasını kuvvetlendirmelidir. Açıkça söylemek gerekirse; bu ortamı yaratacak tek gelişme, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Baykal'ın karşı karşıya gelip, oturup konuşmalarıdır. Türkiye'ye bir umut verebilecek tek gelişme budur. Üstelik ikisi de bir süredir uzaktan adeta cilveleşiyorlar ama bir adım da atılmıyor nedense. İki partide de tabanlarından ve arkalarından onları tutan güçler olabilir ama o güçler Türkiye'nin düzelmesini zaten pek düşünenler değil. Onlar için sadece kendi ideolojileri ve inanışları önemli. Bu ülkede Kürt sorununu da, türban meselesini de ne AKP ne de CHP tek başına çözebilir. Hatta CHP'nin tek başına çözebilmesi ihtimali AKP'nin tek başına çözebilmesi ihtimalinden daha güçlüdür ama ikisi bir araya gelip bir şekilde ortak hareket ettikleri takdirde Türkiye'nin çözülemeyecek tek sorunu yoktur. Onlara 'haydi konuşun' demenin hayli ütopik bir çağrı olduğunu da biliyoruz. Çünkü ne Erdoğan ve partisi Baykal'a güveniyor ne de Baykal ve partisi Erdoğan'a güveniyor. İkisi de karşı tarafı sorunların çözüleceği taraf olarak değil, sorunu çıkaran taraf olarak görüyor. Ne yazık ki; ikisinin de haklı yanları olduğunu söylemek zorundayız. AKP'lilerin dediği gibi Baykal, akşam dediğini sabah unutup farklı tavırlar alabiliyor bazen veya kapalı kapılar ardında söylediklerini vatandaşın karşısına çıkınca unutabiliyor. Aynı şekilde Erdoğan da bazen tam bir devlet adamı sakinliğinde, yumuşak, sorun çözücü konuşmalar yapabiliyor. Bazen de tamamen farklı bir üslupla, daha önce söylediği her şeyi bir anda yıkan, sorun yaratan şekilde konuşabiliyor. İkisinin de, bu hatalarının bedelini sadece kendilerinin değil ülkenin tümünün ödediğini görmeleri gerekiyor artık. Onların kavgalarının bedelini gelecekte çocuklarımız ödeyecek. Dünyadaki hiçbir ideoloji ve kavga çocuklarımızdan önemli değildir. O nedenle; bu hafta çoktan özlemekte olduğumuz mutlu ve güzel bir haber bekliyor, Baykal ve Erdoğan'ın nihayet sakin ve uzun bir şekilde görüştükleri haberini manşet yapmak istiyoruz. Genelkurmay Başkanı ve Erdoğan, Dolmabahçe'de bunu yaptı. Erdoğan ile Baykal niye yapamasın ki?.. Serdar Turgut Akşam
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|