Baykal'dan ağır ithamlar

CHP lideri Baykal Parti Meclis toplantısı öncesinde bir konuşma yaptı. Hükümeti ağır ithamlarla hedef alan Baykal, Türkiye'nin tartıştığı şok ses kayıtları ile ilgili olarak da ilginç yorumlar yaptı. İşte Baykal'ın konuşması: Baykal'ın konuşmasının önemli başlıkları şöyle:

İŞSİZLİK ORANINDAKİ ARTIŞ
"Hükümet bir bekleyiş içinde, ona göre uygulanamaz bir bütçe yaptı. Harcamalarını her türlü denetimden kaçırmaya çalışıyor. Bu anlayışla ekonomik krizi yönetmeye çalışıyor. kısa süre önce sanayi artış rakamları açıklandı ve görüldü ki rekor düzeyde düşüş var. Dİğer sektörlere yansıması kaçınılmazdır. Türkiye açıkça bir küçülme tablosu ile karşı karşıyadır. Türkiye, dünyada bu ortamda en çok büyümesi azalan, küçülen ülke konumundadır. Diğer ülkeler tedbir alıyor biz almıyoruz, bilinçli olarak almıyoruz. Hükümet seçim öncesinde elini kolunu serbest bırakıyor. Her gün işini kaybeden insanlar artıyor. Hükümet bu tutarsız yaklaşımı nedeniyle ekonomik kriz iş yerlerini ve aileleri vurmayabaşlamıştır. On binlerce kişinin işsiz kalacağını ve artışın devam edeceğini görüyorum ve bundan büyük üzüntü duyuyorum."

SOSYAL YARDIMLARI RÜŞVET OLARAK GÖRÜYOR
"Seçim rüşveti dağıtmak için verdikleri mücadele, hükümetin önlem almasına engel olmaktadır. İşsiz sayısının artışın altında hükümetin bu tutumu vardır. Bu işsizlik temel konudur. İşsiz kalan insanlar bir anlamda toplumdan dışlanmaktadır. Bunun acısını yaşayan bilir. En önemli toplumsal ve ekonomik sorun haline gelmiştir. Ciddi ekonomik sorunlar yaşanıyor, sanayi rekor derecede küçülüyor. Hiç bir önlem alınmıyor ama böyle bir ortumda toplumdaki yolsuzlukların, iktidarla bağlantılı kesimlerin dahil olduğu yolsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Türkiye tarihinin hiç bir döneminde bu iktidar kadar yolsuzluklara bulaşmamıştır. İktidar yandaşları, devletin olanaklarını kullanıyor."

KILIÇDAROĞLU'NA OY VERİN ÇAĞRISI
"Türkiye'de işler nasıl götürülüyor. Tapu dairesinde memurlara verilen paralarla ilgili olarak bu rüşvet değil bahşişti dediler. BU 2.2 trilyon da mı bahşişti. Bunu sormayacak mıyız? Bu konuda ciddi araştırmalar yapmak gerekiyor. Çok ciddi bir mali tablo var. Her gün Sayın Kılıçdaroğlu yeni dosyalar açıyor. Ankara'da muhalefet partileri büyük yolsuzluk dosyaları açıyor. Ne oluyor peki? Hergün iş yerleri kapanırken bir yandan da bunlar oluyor. Bu tablodan çıkışın yolu milletin iradesindedir. Umut ediyorum milletimiz önümüzdeki seçimlerde değerlendirecektir. Bunları yok saymak mümkün değildir."

SORULARA VERDİĞİ CEVAPLAR

"Artık o konular konuşuldu. Başbakan'ın benzetmesi talihsiz bir benzetme. Ekonomiyi kalkındırıyoruz diyemiyor. İnsanların işsizliğine çare oluyoruz diyemiyor, işi olanlar işini kaybediyor. Böyle bir tablo içinde Başbakan, eskiden delikli parayla ihtiyaç giderilirmiş şimdi delikli olmayan parayla ihtiyaç gideriliyormuş, meydanlarda bunu anlatıyor. O tartışmanın bir tarafı haline gelmek istemiyorum. Alıştık, Başbakan ciddi bir telaş içinde, tedirginliğini herkesi suçlayarak gidermeye çalışıyor. Eski defterleri karıştırmak istiyor. Erdoğan da İsmet Paşa'dan başlaşıp bize kadar geliyor. Partisinin uygulamalarını ve bundan sonra ne yapacağını, ne yapacağını anlatmak yerine gündemi kaydırmaya çalışıyor. Muhalefet partilerini karalamaya çalışıyor."

DSP'Lİ VEKİLLERİN TEKLİFİ
"Bir başka siyasi partinin mutfağına dahil olmak istemem ama İstanbul'da Kılıçdaroğlu'nun adaylığının desteklenmesi gerektiğini, anayasaya, laik cumhuriyete inanan herkesin desteklemesi kadar doğal bir şey olamaz. Kılıçdaroğlu'na böyle bir desteği herkesten bekliyorum."

ŞOK SES KAYDI İÇİN "MAHREM" DEDİ
"Konuşulması gereken çok boyut var. Bir olay, Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu anlatıyor. Bir özel görüşmenin ortam dinleme yoluyla kayda alınıp, belli bir amaçla kullanıma sokulmasıdır. Bu Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini gösterir. En mahrem görüşmelerin birilerinin siyasi amaçları doğrultusunda nasıl kullanılmakta olduğıunu bize gösteriyor. Orada konuşmanın içeriğine, özel yaşam çerçevesinde yaptığı değerlendirmelerle ilgili hüküm vermeye hiç birimizin hakkı yok. Devletin de, mahkemelerin de hakkı yok. Ama işler çığırından çıktı. İçeriğine baktığımız zaman yine çok şey var. Toplumun belli kesimlerinin yargı ile ilgili sizden bizden değedlendirmelerini yapmaya başlamış olması, günlük söylemin bir parçası haline gelmiş olması, yargının ne hale geldiğinin göstergesidir. Yargı ile ilgili toplumun belli kesimleriyle ilgili algılamasının bu şekilde ifade edilmiş olması, yargıya olan güvenin ne kadar tahrip edildiğini göstermiştir. Yargı daima saygı ile karşılanıyordu. Buraya neden geldi, ne zaman geldi, Haklı haksız, oraya girmeden söylüyorum. Kim yolaçtı buna. Hangi zorlamalar buraya getirdi işi, yargıyı her türlü siyasi etkinin dışına eski saygın noktasına getirmese gereken kim, vahim bir manzara. Beni üzen bu konunun artık toplum vicdanında böyle değerlendirmelerin yapılabilir olması. Birisi bir yerde bir türlü değerlendirme yapar. Ama hukuk işlemelidir. 11 ay tutacaksınız sonra hiç bir şey yok deyip bırakacaksınız."

BASINA YÖNELİK AĞIR İTHAMLARDA BULUNDU
"Son zamanlarda bu kadar çok ilgi çeken bir yerel seçim süreci yaşamadık diyorum. Bu CHP'nin çektiği ilginin bir göstergesi. Her aday gelir kendi çalışmalarını yapar. Biz oraya takılmadan iyi niyetle yolumuza bakıyoruz. Başbakan basının üçte ikisini yanına almış. Üçte birin yazacağı yanlıştan ne korkuyorsun. Senin yazdıgına itibar edilmiyor, o grubun yazdıklarına itibar ediliyorsa bunu kendine sorman lazım. Hükümet desteğiyle gazete çıkarabilirsin ama bununla inandırıcılık sağlayamazsın. Ne biliyorsan söyle, yalan diyerek doğruları silmek mümkün değil. 4 soru sordum, bütçe görüşmelerinde cevap geldi mi, çıksın söylesin, hep kaytarmaya çalışıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Basını böyle bir reforma tabi tutmanın yolu iktidardan bunun vizesini almak değildir. Basına yön vermek durumunda olamaz. Yalan yanlış yazanı almayız. Seni destekleyenler ne olacak. Hepimiz hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili yığınla mahkeme kararı var. Kimsenin bitirin diye bir hakkı yok. Muhalefet bitmeyecektir, giderek artacaktır."

habervaktim.com