![]() |
#1 |
![]() Ergenekon kapsamında İlhan Selçuk'un gözaltına alınması Baykal'ı telaşlandırdı. Mehmet Kutlular, Hasan Karakaya ve Mustafa Karahasanoğlu gibi gazetecilerin benzer yaptırımlarla karşılaşmalarını görmezden gelen Baykal'ın bu tutumu ''O zaman neredeydin?'' şeklinde değerlendirilmesine neden oldu.
BAYKAL PANİĞE KAPILDI "Bu süreç AKP’ye yarayacak mı yaramayacak mı onu da göreceğiz. AKP, artık kadrolaşma dönemini geride bırakmıştır. Şimdi kendi derin devletini inşa etme sürecine girmiştir. Kadrolaşmasının meyvelerini toplamaya başladığını gösteriyor. Çok tehlikeli bir çatışma ortamına sürükleniyor. Bu süreç, hukuk devletine uygun bir süreç değildir. Ülkemizin her alanında, ekonomi, siyaset, sosyal yaşantıda çok garip oluşumların hızla yaygınlaştığına tanık oluyoruz. Bu sürecin devam etmeyeceği çok açıktır. Bu süreci sürdürmenin bir doğal sınırı vardır. Bu sınırın ne zaman ortaya çıkacağına da birlikte tanık olacağız. Bu böyle gitmez. Bunun böyle gitmesinin bedelini cumhuriyetimiz ödüyor. Türkiye’nin hukuk devleti ödüyor. Türkiye bu kadar başıboş yönetiliyor olamaz." "TÜRKİYE KARIŞMIŞTIR" DEDİ "Türkiye varlık ve kimlik sorunuyla karşı karşıya. AKP’nin bu iktidarı Türkiye için sorunlu bir iktidar olmuştur. Yüzde 46.5 oy artık takiyeye ihtiyacı olmadığı gibi bir duygu içine girmişlerdir. Türkiye’yi çok ciddi bir şekilde karıştırmıştır. Ülkenin yargı organları çok ciddi tehdit altındadır. Anayasa artık kenarırdan köşesinden AKP’nin günlük ihtiyaçlarına göre kurcalanan, ciddiyeti ortadan kalkan sıradan bir belgeye dönüşmüştür. Bu iyi bir şey değildir. Türkiye'nin böyle bir yere gelmemesi için uyarı görevimizi yaptık. Ama şu anda ne kardar haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır." "Prensip olarak yargı sürecine saygımız olduğunu ifade ediyoruz. Konu hızla adli makamlara intikal edecektir. Elbette bu uygulama hükümetin içişleri bakanlığının derhal kapsamlı bir açıklama yapması ihtiyacını doğuruyor. Ne oluyor, nedir manzara bu konuda genel bir açıklamıyı kamuoyu beklemektedir. İyi bir tablo ile karşı karşıya değiliz. Hukuku tehtid eden ne varsa ortaya çıkmalı. İnsanları memleketin saygıdeğer düşünürlerini, demokrasiye inanan insanları baskı altına almak kabul edilemez. Olayları izliyoruz. Türkiye'nin bundan sonra daha da ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağının işaretidir bu. Bu gözlemlerimle yetinmek istiyorum. Derin üzüntü duydum. "Parti kapatma ile ilgili düzenlemeler konusundaki tavrımız çok açık. Yargı sürecine siyasi müdahala yapılamaz kanısındayız. Planlanan müdahalenin de bu konuda bir suçluluk kabulünün sonucu olarak ortaya çıktığını görüyoruz. Çünkü laikliğe karşı siyasal çalışmaların yapılmış olduğu iddiasıdır. Öneri bu iddianın yargı organlırın önüne götürülmesini engelleyen bir öneridir. Bu konunun bir yargı kararına bağlanması engellenmek istenmektedir,. Anayasa(da laiklik ilkesini ihlal edenlerin bunu yargı önüne götürülmesini engellemeleri gülünçtür. Böyle bir denetim işlememelidir anlayışını yansıtıyor. Bunun ötesinde yargı sürecine hiç bir şekilde müdahale edilmemelidir. Laikliği önemli sayan kurumlar, yöneticiler yargı sürecine müdahaleyi akıllarının ucundan geçirmemeli. Kaygı verici tehlikeli bir gidiş kendisini göstermiştir." (habervaktim)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Belki de sıra ona gelmiştir. Korkmasın, hoplamasın otursun yerine...
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|