Dsp, anap, mhp koalisyon hükümetinin hükmünün geçtiği zamanlarda ülkücü birinden duyuntu enteresan bir hikaye:

Kurdun biri bir gün yavrularının eğitim vaktinin artık geldiğini düşünür ve yavrularını da yanına alarak ormanda talime başlar. Karşılarına ilk olarak aslan çıkar. Kurt yavrularına:
- bakın bu aslandır. der
- ee? diye sorar yavruları
- ee si bu aslan ormanın kralıdır... Haklı da olsa haklıdır. Haksız da olsa haklıdır. Sakın buna dalaşmayın.
Yola devam ederler. Karşılarına bu kez bir eşek çıkar. Kurt açıklar:
- bakın bu bir eşektir.. haklı da olsa haksızdır, haksız da olsa haksızdır. Bunu görünce hırlayın korkmayın....
yola tekrar devam ederler.. bu kez de karşılarına bir çakal çıkar. Kurt açıklar:
- bakın bu çakaldır... dumanlı havada iş görür. Aradan menfaat çıkarır kendine.. bundan korkmayın işinize bakın...
tekraaar yola devam ederler. Bu kez önlerine bir koyun sürüsü ve bir çoban çıkar. Kurt açıklar:
- şimdi dersimizin en önemli bölümüne geldik.. bizim en önemli gıdamız işte bunlar, koyunlardır. Hele körpeleri daha tatlı olur... Yavrulardan biri:
- başlarında eli sopalı biri var. O kim? Diye sorar. Kurt açıklar:
- o çobandır. Kendi yer başkasına yedirmez, der. Diğer yavru kurt:
- peki orada bir de bize benzeyen bir şey var. O nedir? Diye sorar. Kurt içini çeker:
- Ahh evladım ona it derler. Ne yer ne yedirir.


Bu fıkradaki aslan, eşek, çakal, koyun sürüsü, çoban ve it tasvirlerinden kasıt kimler ola ki?
İşte onu bilen bir adım öne çıksın...