Bilene ve bilime yatırım

TÜBİTAK Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde önceki gün düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Bu ödül töreni vesilesiyle bilim adamlarımız Çankaya Köşkü’nde devletin zirvesi ile buluştu. Törende, Cumhurbaşkanının yanı sıra TBMM Başkanı, Başbakan, ilgili Bakanlar, Rektörler, TÜBİTAK Başkanı, bilim adamları ve gazeteciler hazır bulundu. Ödülleri Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı takdim etti. Bu tören Çankaya Köşkü’nde ilk kez düzenleniyordu. Sayın Cumhurbaşkanı Meclis’te yaptığı ilk konuşmada bilim adamlarının bilimsel çalışma ve araştırmalarını, AR-GE faaliyetlerini her zaman teşvik ve himaye edeceğinin altını çizmişti. Sanıyorum bu tören o gün verilen mesajın ilk uygulaması niteliğindeydi. Ödül alan bilim adamları devletin zirvesi tarafından ağırlanmaktan ve onore edilmekten çok memnundular. Teşvik ödülü alan genç bilim adamları çok heyecanlı idiler. Bu alanın teşvik edilmesi, özendirilmesi ve en üst düzeyde bu iradenin ortaya konulmasının ülkemizin geleceği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de Sayın Başbakan bilim ve teknoloji alanına nasıl baktıklarını, bu alanı hangi ölçüde önemsediklerini yaptıkları konuşmalarda verdikleri mesajlarla ortaya koydular. Bilim adamına ve bilimsel çalışmalara değer vermek Türk milletinin geleneğinde vardır. Hem Osmanlı döneminde hem de Atatürk döneminde bu alan önemsenmiştir.
Ancak Türkiye’de bu alan uzun süre ihmal edilmişti. Son yıllarda hem özel sektörün hem de devletin bu alana ilgisi yeniden artmaya başlamıştır. Başbakanın verdiği örneğe bakarsak; 2002’de araştırmacı sayısı 28 bin iken 2005 verilerine göre bu sayı 49 bine çıkmıştır. Yine kamu kaynaklarından AR-GE çalışmaları için 25 milyon dolar ayrılmışken bugün bu rakam 200 milyon dolara ulaşmıştır. Yine de bu olumlu gelişmelere rağmen bu alanda AB ve Dünya ortalamalarının altında olduğumuz ise başka bir gerçektir. Gelişmiş ülkeler bu alandaki güçleri sayesinde bugünkü konumlarına gelmişlerdir. Yıllardır beyin göçünün yaşandığı ülkemizde, bu göçün tersine dönmeye başladığı görülüyor. Bu sevindirici bir gelişme, aynı zamanda bu alanda ülkemizde uygun iklimin oluşturulmaya başlandığının göstergesidir. Başbakan Erdoğan’ın “Bilene ve bilime yatırım Türkiye’nin aydınlık geleceğine yatırımdır” sözüne katılıyorum. Sizin 10 TIR narenciye ihracat edip aldığınız parayı elin oğlu ufak bir gece görüş cihazı ihraç ederek kazanıyor. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler ülkelerin ulusal güvenlikleri açısından çok önemli. Ülkelerin güvenliği alanında bugünkü dünyada teknolojiden en üst düzeyde istifade ediliyor. Eğer o teknolojiyi siz üretiyorsanız, başkalarına bağımlı değilseniz ancak o zaman güvende olabilirsiniz. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine yaptığı sınır ötesi operasyonda teknolojinin ne kadar önemli olduğunu adeta yaşadık. Savunma sanayi sistemimizde bilim adamlarımızın önemli mesafeler aldığını duymak bizleri gururlandırdı.
Türkiye teknoloji ihracat eden bir ülke konumuna gelmedikçe zenginler kulübüne giremez. Bu alan ne kadar teşvik edilse azdır. Hem kamunun hem de özel sektörün bu alana ciddi kaynak ve çaba tahsis etmesi şarttır. Bu alanda sayın cumhurbaşkanı ve sayın başbakanın taşıdığı heyecan bizleri ümitlendirmiştir.

Neler Oluyor
Nuri Elibol