02-26-2012, 04:21 | #1 |
Bir haberin düşündürdükleri
Bir haberin düşündürdükleri Gündem oldukça yoğun ve yazılması gereken birçok konu olmasına rağmen bugünkü yazımı, Türkiye’de yaşayan insanların Arap Baharı’na ve genelde Araplara bakışını ilgilendiren bir habere ayıracağım. Haber, “Kaddafi’nin spikeri” olarak ün yapan Libyalı Hale Mısrati’nin öldürüldüğü haberi… Önceki gün haber sitelerinde dolaşırken Haber 7′nin manşetinde bu haberi gördüm. El Arabiya kanalının ortaya attığı bu iddianın Pazar günü yalanlanmasına ve asparagas olduğu anlaşılmasına rağmen bir gün sonra Türk medyasında gerçekmiş gibi okuyucuya sunulması doğrusu beni şaşırttı. “Kaddafi’nin ekrandaki sesi susturuldu” başlığıyla verilen haber gazetecilik açısından tam anlamıyla bir felaket… El Arabiya’nın iddiasından başka hiçbir kaynak belirtilmemiş. Sadece bir yerde “Mısrati’nin öldürüldüğü iddia edildi” ifadesi yer alırken başlığından son cümlesine kadar haberin tamamı Libyalı kadın spikerin öldürüldüğünü kesin bir dille anlatıyor. Örneğin şöyle denilmiş: “Libya’daki isyancılara ağza alınmayacak sözler söyledikten sonra genç spiker silahını havaya kaldırmış, “Ben bugün bu silahla ya öldüreceğim ya da öleceğim” demişti. Mısrati’nin ekrandaki bu görüntüsünden birkaç saat sonra isyancılar devlet televizyonunu ele geçirdi. O günden sonra Misrati’nin akibetiyle ilgili en ufak bir ipucuna rastlanmadı.” Oysa değil ipucuna rastlanması, 19 Şubat Pazar günü Mısrati’nin bizzat kendisi kamera karşısına geçerek hayatta olduğunu, öldürüldüğü yönünde yapılan haberlerin asılsız olduğunu, devrimcilerin kendisine kardeş gibi davrandığını ve kötü muamele görmediğini söyledi. Haberde ayrıca “Mısrati’nin akibetiyle ilgili şimdiye kadar Libya’daki geçiş hükümeti de bir açıklamada bulunmadı” deniliyordu fakat Libya Başsavcısı Abdülaziz El Hasadi bir gün önce Mısrati’nin hayatta olduğunu açıklamıştı. Hale Mısrati’nin hayatta olduğunu gösteren video yayınlandıktan sonra da Haber 7 bu haberi düzeltmedi. Bilakis gün boyu ısrarla manşette tuttu. Libya halkını ve devrimini kötü gösteren böyle uydurma bir haberi örneğin Aydınlık yayınlasa anlarım. Fakat “AK Parti’nin sesi” sayılan bir sitenin bunu hangi amaçla yaptığını bir türlü anlayamadım. En son baktığımda haber 34 bin 419 kişi tarafından okunmuştu. Bu kadar insanı yalan olduğu açıkça ortaya çıkan bir haberle Libya halkı ve devrimi aleyhine kışkırtmak ayıp değil mi? Nitekim yorumlara bakılınca haberin etkisini gösterdiği kolayca anlaşılıyor. Örneğin bir yorumcu şöyle yazmıştı: “Demokrasi şu bu diye diye destek verilen yabani vahşi ilkel isyancıların, Allahu ekber diye diye Kaddafi’yi linç ettikten sonra bu kadına tecavüz edip öldürmeleri beni şaşırtmadı, ama Libyalı isyancılar ve onlara destek veren Türkiye’dekilerden iğreniyorum. Umarım Kaddafi ve bu kadının vebali boyunlarında olur daima.” Bir başkası ise şöyle diyordu: “Merak etme kadın; en fazla öleceksin ama o şerefsiz Libya halkı ve bizdeki şerefsiz destekçileri şerefsizlikleriyle yaşayacaklar.” Küfür ve hakaret içeren yorumların yayınlanmayacağını söyleyen site yönetimine göre anlaşılan “şerefsiz Libya halkı” demek hakaret sayılmıyor. Hükümet, Arap Baharı devrimleriyle duvarların yıkıldığını ve bölge halklarıyla kucaklaşacağımızı söylerken “AK Parti’nin sesi”, Ömer Muhtar’ın torunlarını “bir avuç çapulcu” gibi göstermeye çalışıyor. “Şerefsiz Libya halkı” denilmesini hakaret değil, “saygı duyulması gereken farklı bir görüş” kabul ediyor. Allah aşkına söyler misiniz; bu zihniyet devam ederken Arap kardeşlerimizle nasıl kucaklaşabiliriz? İsmail Yaşa - 22 Şubat 2012 http://www.milatgazetesi.com/2012/02...sundurdukleri/
Konu werret tarafından (02-26-2012 Saat 04:42 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|