KİMLER KATILDI

28 Şubat süreciyle 54. Hükümetin düşürülmesinin ardından, Londra’nın Güney Batısı’nda Surrey kentinde 9 Kasım 1997 tarihinde Türkiye ile ilgili çok önemli kararların alındığı gizli bir toplantı yapıldı. Toplantıya ABD Dışişleri Başkan Yardımcısı Marc Grossman, Ankara eski Büyükelçilerinden Mordon Abromowitz, G.Craig ve P.Carley ABD Ankara Büyükelçisi Mark Paris, Tükiye Londra Büyükelçisi Özden Sanberk, Dışişleri Bakanlığından bir heyet, Gazeteci Sedat Ergin, Cumhurbaşkanlığı askeri danışmanı, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Nezihi Çakar ile MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Ergin Celasın, DYP Milletvekili Ayfer Yılmaz, ANAP Milletvekili İlhan Kesici ile Refah Partisi Milletvekili Abdullah Gül katıldı.

GÜL LİDERLİĞİ KIL PAYI KAÇIRDI

İsmail Müftüoğlu, Abdullah Gül’ün 14.05.2000 yılında yapılan Fazilet Partisi kongresine yenilikçilerin adayı olarak katılmasında bu toplantının büyük önemi olduğunu söyledi. Müftüoğlu, “Kongre öncesinde Abdullah Gül’ün Kadir Has’la Kocaeli Kirazlıdere’deki ikametinde defalarca görüştü. 28 Şubat’ın baş aktörlerinden Demirel’in sırdaşı olan Has’la görüşmelerin siyasi içeğinin Milli Görüş hareketidir.” Dedi.

ABD’DEN 350 MİLYON DOLARLIK PROJE

İsmail Müftüoğlu, ABD’nin Ortadoğu’da islami gelişmelerle sürekli ilgilendiğini belirterek, “Nitekim, 1976 yılında hükümet olduğumuz dönemde önümüze gelen bir rapordan ABD’nin yıllık bütçesi 350 milyon dolar olan bir üniteye Bayaz Saray’da kurduğunu öğrendik. ABD bu üniteyle 2000 yılına kadar İslami gelişmeyi önleyecek her türlü çalışmaları yapmak, gereken tedbirlerialmak, bunun için projeler üretmek, İslam ülkeleri arasındaik ihtilafları körüklemek ve elden geldiğince İslam ülkeleri arasında ihtilaf üretmek, Bu gayeleri tahakkuk ettirebilmek için yeşil kuşak ülkelerinde yeterikadar ajan bulmak ve bunları o ülkelerde kullanmak. İstiyordu.

ABDULLAH GÜL’ÜN ÖZ GEÇMİŞİNDEKİ BİLİNMEYEN

Amerika dünyayı kendi çıkarları çerçevesinde yönetecek liderleri Eğitim veKültür Bürosu’nda yetiştiriyor. US DEPARTMENT OF STATE’nin 26 Kasım 2008’de yayınladığı Eğitim Kültür Bürosu’ndan mezun olan 66 lider arasında Abdullah Gül de yeralıyor. Abdullah Gül kursa 1995 yılında Refah Partisi’nde olduğu dönemde seçildi. Abdullah Gül Özgeçmişinde İngiltere Exeter mezunu olduğunu yazarken, bu kurstan hiç bahsetmemesi ilginç karşılanıyor.

Liste’de Gana, Kenya, Mozenbik, Cumhurbaşkanları, Çad, Uganda, Zimbabve Başbakanlarıda bulunuyor. Uluslar arası Ziyaretçi LiderlikProgramı’na ABD yabancı servis görevlilerinin belirlediği denizaşırı ülkelerden mevcut veya potansiyel lider adayları seçiliyor. Eğitimler Hükümet, siyaset, medya, eğitim, sanat, iş dünyası dallarında veriliyor. 1940’da Nelson Rockefeller tarafından Latin Amerika’dan 130 gazetecinin eğitilmesiyle başlanan program, 1952 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesine alındı. 1953’te Başkan Eisenhower tarafından ABD Bilgi Ajansı adı verelin program, daha sonra sırasıyla Eğitim ve Kültür İlişkileri Bürosu, ABD Uluslarası İletişim Ajansı, Uluslar arası Ziyareti Programı ve Son olarak 2004’te Uluslar arası Ziyaretçi Liderlik Programı ismini aldı.

Geleceğin liderlerini peşinen kafakola alarak “Başkanın adamları”nı yetiştirmeyi hedefleyen program sayesinde dünyada en staratejik ülkelerin üçte biriin yötenicileri ABD eğitiminde geçirdi. Programda 290 mevcut yada eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile 2 bin bakan bu kurstan geçti. ABD he yıl 5 bin kişiyi bu kurstan geçiriyor.

Allah aşkına, Sn Cunhurbaşkanıın, Refah Partisi döneminde bırakın dışarıda gazetecilere, mecliste kürsüde yaptığı açıklamalar da bile, islami hassasiyeti görebeilriz... Kaldı ki Sn Gül'ün o dönemde hesap vermek zorunda olduğu bir görüş ve lideri var... Eğer ki, bahsedilen iddia gerçek bile olsa, bu insanların oraya gönderilmesini niçin onayladıklarını, bu görüşün elemanlarına ve liderine sormak gerek... Kaldıki, Sn Cumhurbaşkanının, şuanki yurdışı gezilerine bakarsak ve bu geziler neticesinde o ülkelern, Türkiye ile gerek kültürel gerekse ekonmik anlamda nasıl anlaşmalar yaptıklarını görebiliriz... Ve bu ülkelerin nerdeyse 3\2'si islam ülkeri... Sayın Başbakanın dediği ve hukukun temel düsturu olan sözü tekrara hatırlamak lazım 'Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir'

bu oalyın belgesi biz ne dersek diyelim ismail müftüoğlunda var.ben gözlerimle gördüm.tek tek hemde şuan ne iş yaptıklarına kadar hepsi detaylı bir şekilde belgede bulunuyor.gerçi başlığıda yanlış atmış oldum denmektir.çünkü bu iddia değil belgeli gerçek gibi görünüyor.bu konuda yalandır iftiradır diyeceğine forum başkanı konu ile ilgili ismail müftüoğluyla görüşüp ne olup olmadığını bize açıklayabilir.en kolaycı cevap hemen yalan. değilmi?